13-16 Mart 2023 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilecek XXIII. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (KLİMİK 2023)’ne Bildiri Özeti son gönderim tarihi 1 Şubat 2023’tür.
13-16 Mart 2023 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilecek XXIII. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (KLİMİK 2023)’ne Bildiri Özeti son gönderim tarihi 1 Şubat 2023’tür.
17 Ocak 2023 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Pnömoniler” konulu web konferans yapılacaktır.
PROGRAM
Yönetenler:
Prof. Dr. Dilara İNAN
Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Prof. Dr. Nefise ÖZTOPRAK-ÇUVALCI
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Antalya Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi
Akut Toplum Kökenli Pnömoninin Yönetimi: Algoritmik Yaklaşım
Prof. Dr. Aykut ÇİLLİ
Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Toplum Kökenli Pnömoninin Antibakteriyel Tedavisi
Uzm. Dr. Hande BERK-CAM
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Gram Negatif Pnömoniler: Güncel Bilgiler
Uzm. Dr. Umay BALCI
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Birincisini 23. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi’nde düzenleyeceğimiz ödüllü “Prof. Dr. Kenan Midilli Tez Yarışması”na 2021 veya 2022’de tezlerini tamamlamış üyelerimizin katılımını bekler tüm adaylara şimdiden başarılar dileriz.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği, öne çıkan çalışması bulunan genç hekimleri Prof. Dr. Enver Tali Çetin Genç Araştırmacı 2023 Ödülü için başvurmaya davet ediyor!
Bu gözlemsel araştırma Kuzey Amerika AIDS Kohort İş Birliği katılımcılarını kapsamakta olup HIV-pozitif bireylerde depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk ve şizofreni prevalansını ve mental bozukluğu olan ve olmayan kişilerde HIV bakım sürekliliği sonuçlarındaki farklılıkları tanımlamayı amaçlamış.
Çalışmaya 2008-2018 yılları arasında tanı alan 18 yaş ve üzeri 122 896 HIV ile yaşayan birey dahil edilmiş. Bu kişilerin 67 643’üne (%55.1) bir veya daha fazla mental bozukluk tanısı konmuş: %39’u depresif bozukluklar, %28’i anksiyete bozuklukları, %10’u bipolar bozukluk ve %5’i şizofreni. 2008-2018 yılları arasında depresif ve anksiyete bozukluklarının yaygınlığı artarken, bipolar bozukluk ve şizofreni sabit kalmış. Mental sağlık multimorbiditesi, bireylerin %24’ünü etkilemiş. 2016’dan 2018’e (N=64 684), depresyon veya anksiyetesi olan hastalar arasında bakımda kalma oranı daha düşük, ancak multimorbiditesi olanların bakımda tutulma olasılığı daha yüksek bulunmuş. Bipolar bozukluğu olan bireylerde viral baskılanma prevalansı daha düşük bulunmuş.
Lang R, Hogan B, Zhu J, et al. The prevalence of mental health disorders in people with HIV and the effects on the HIV care continuum. AIDS. 2023; 37 (2): 259-69.
Randomize kontrollü çalışmalar hastanede yatan COVID-19 hastalarında tocilizumab, baricitinib ve sarilumab ile mortalitenin azaldığını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, kortikosteroid alan hastalarda hangi tedavinin en iyi performansı gösterdiği konusunda belirsizlik devam etmektedir.
Bu derlemede PubMed, Embase, Cochrane Kitaplığı ve MedRxiv taranmış. Kortikosteroidlerle tedavi edilen COVID-19 nedeniyle hastaneye yatırılan erişkin hastalarda tocilizumab veya baricitinib veya sarilumaba karşı standart bakım veya plasebonun karşılaştırıldığı randomize kontrollü çalışmalar analize dahil edilmiş. Derlemede tüm nedenlere bağlı 28 günlük mortalite araştırılmış.
Toplam 27 çalışma ve 13 549 hastaya ulaşılmış. Mortalite için ortalama OR tocilizumab için 0.78 (%95 güvenilir aralık-CrI: 0.65, 0.94); baricitinib için 0.78 (%95 CrI: 0,56, 1,03); ve sarilumab için 0.91 (%95 CrI: 0.60, 1.40) hesaplanmış. Daha az etkili olmama (noninferiority) olasılıklarını tahmin etmek için birden çok önceliğe sahip Bayesian meta-regresyonları kullanılmış. Buna göre tocilizumab ile karşılaştırıldığında, baricitinib ve sarilumab ile bu olasılık sırasıyla ≤ %94 ve %90 saptanmış.
Sonuç olarak kortikosteroidlerle tedavi edilen hastanede yatan COVID-19 hastalarında hem baricitinib hem de sarilumabın tocilizumab ile karşılaştırıldığında mortaliteyi benzer oranlarda azalttığı tespit edilmiş.
Albuquerque AM, Eckert I, Tramujas L, et al. Effect of tocilizumab, sarilumab, and baricitinib on mortality among patients hospitalized for COVID-19 treated with corticosteroids: a systematic review and meta-analysis. Clin Microbiol Infect. 2023; 29 (1): 13-21.
Bulevirtid, hepatit B virusu (HBV) ve hepatit D virusu (HDV) koinfeksiyonu için geliştirilmiş bir peptidik giriş inhibitörüdür. Temmuz 2020’de bulevirtid 2 mg, kronik HDV infeksiyonunun tedavisi için Avrupa Tıp Ajansı tarafından şartlı pazarlama izni almıştır. Bu çalışmada kronik olarak HBV ve HDV ile infekte hastalarda bulevirtidin antiviral aktivitesi araştırılmış.
MYR202 (ClinicalTrials.gov, NCT03546621; EudraCT, 2016-000395-13) çok merkezli, paralel gruplu, randomize, açık etiketli bir faz 2 çalışmasıdır. Almanya’daki dört ve Rusya’daki 12 hastaneden sirozlu hastalar ve PegIFNα tedavisi için kontrendikasyonları olan veya tedavinin işe yaramadığı hastalar dahil olmak üzere kronik HDV infeksiyonu olan yetişkinler (18-65 yaş arası) çalışmaya dahil edilmiş. Hastalar, tenofovir disoproksil fumarat (TDF) ile günde bir kez 2 mg (n=28), 5 mg (n=32) veya 10 mg (n=30) subkutan bulevirtid alacak şekilde rastgele (1:1:1:1) atanmış. Çalışmanın birincil sonlanım noktası, tespit edilemeyen HDV-RNA’sı veya 24. haftada HDV-RNA’sında 2 log10 IU/mL ya da daha yüksek düşüş olarak belirlenmiş. HDV-RNA konsantrasyonları 48. haftaya kadar izlenmiş.
16 Şubat 2016-8 Aralık 2016 arasında kronik HDV infeksiyonu olan 171 hasta taranmış ve 120 hasta (59’unda karaciğer sirozu mevcut) çalışmaya dahil edilmiş. Yirmi dördüncü haftada saptanamayan HDV-RNA veya HDV-RNA’sında 2 log10 IU/mL ya da daha fazla düşüş elde edilen hastaların gruplara göre dağılımı şöyleymiş: 2 mg bulevirtid ile 28 hastanın 15’i (%54, %95 CI 34–73), 5 mg bulevirtid ile 32 hastanın 16’sı (%50, 32-68), 10 mg bulevirtid ile 30 hastanın 23’ü (%77, 58-90), tek başına TDF ile 28 hastanın 1’i (%4, 0.1–18). Kırk sekizinci haftada (bulevirtid kesildikten 24 hafta sonra), HDV-RNA konsantrasyonlarında 2 mg bulevirtid ile 1.923 log10 IU/mL (IQR 0.566–2.485), 5 mg bulevirtid ile 1.732 log10 IU/mL (0.469–2.568) ve 10 mg bulevirtid ile 2.030 log10 IU/mL (1.262–2.903) artış kaydedilmiş. Tedaviye bağlı ölüm olmamış. Bulevirtid 5 mg grubunda üç (%9) hastada, bulevirtid 10 mg grubunda iki (%7) hastada ve TDF grubunda bir (%4) hastada ciddi yan etki görülmüş. Tedavi ile ortaya çıkan sık yan etkiler arasında asemptomatik safra tuzu artışları, alanin aminotransferaz ve aspartat aminotransferaz seviyelerinde yükselme yer almış.
Sonuç olarak bulevirtid ile 24 hafta boyunca HDV-RNA’da önemli bir düşüş görülmüş, ancak tedavinin kesilmesinden sonra viral yükte artış olmuş. Bu nedenle daha uzun tedavi süreleri ve kombinasyon tedavilerinin araştırılması gerektiği vurgulanmış.
Wedemeyer H, Schöneweis K, Bogomolov P, et al. Safety and efficacy of bulevirtide in combination with tenofovir disoproxil fumarate in patients with hepatitis B virus and hepatitis D virus coinfection (MYR202): a multicentre, randomised, parallel-group, open-label, phase 2 trial. Lancet Infect Dis. 2023; 23 (1): 117-29.
Nature’ın, 09.01.2023 tarihli haber/yorumunda yeni bir varyant konusunda değerlendirme aşamasındaki bir makalenin verileri gündeme alınmış. Omikronun bir alt varyantı olan XBB 1.5 Uzak Doğu (özellikle Singapur) dışında Amerika Birleşik Devletleri’nde de giderek artıyor. Gerçi bu artış aşılama, kazanılmış immünite gibi nedenlerle çok önemli bir sorun yaratmıyor. Araştırmacılar verilerin azlığından, özellikle test sayılarındaki düşüş nedeniyle gerçek yayılımı bilmediklerinden dolayı kaygılarından bahsediyorlar. Bir diğer kaygı nedeni ise XBB 1.5 varyantının S-protein genindeki F486P mutasyonu. Bu mutasyon oldukça seyrek rastlanan bir mutasyon ve bu mutasyon varlığında virus temel bağlanma noktası olan ACE-2 reseptörüne çok daha kötü bağlanıyor (Yue, C. et al. Preprint at bioRxiv https://doi.org/10.1101/2023.01.03.522427 2023). Buna rağmen bulaşıcılığı çok yüksek. Bu nedenle virusun başka bir reseptör kullanmaya başladığı kaygısı ortaya çıkıyor. Sonuç olarak süreç kaygılı bir şekilde sürüyor…
Callaway E. Coronavirus variant XBB.1.5 rises in the United States – is it a global threat? Nature. 2023;613 (7943): 222-3.
55 yaşında, diyabetik ve hipertansif olmayan kadın hasta, üç aydır eforla nefes darlığı ve öksürük şikayeti ile başvurmuş. Hemodinamik olarak stabilmiş ve fizik muayenesinde sadece solgunluk dikkat çekiciymiş. Transtorasik ekokardiyografide tanı konulan ve girişim uygulanan hasta tedavi ve yönetime rağmen refrakter ventriküler taşikardi ve sonunda ventriküler fibrilasyondan kaybedilmiş.
Siraj SM, Ghosh R, Roy D. Exertional dyspnea in a female patient aged 55 years without significant medical history. JAMA Cardiol. 11 Ocak 2023.