Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
10
Ocak
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Sivrisinekle Bulaşanlar: Sıtma, Dang ve Diğerleri (141. Web Konferans, 10 Ocak 2023)

10 Ocak 2023 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Sivrisinekle Bulaşanlar: Sıtma, Dang ve Diğerleri” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM
Yöneten:
 Prof. Dr. Ali KAYA
Mersin Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Sıtma: Güncel Bilgiler
Dr. Öğr. Görevlisi Tuğçe ŞİMŞEK-BOZOK
Mersin Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Dang: Güncel Bilgiler
Prof. Dr. Gülden ERSÖZ
Mersin Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Diğer infeksiyonlar: Güncel Bilgiler
Prof. Dr. Elif ŞAHİN-HORASAN
Mersin Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Türkiye’de Sivrisinek Türleri ve Popülasyonda Son Durum
Doç. Dr. Kerem ÖTER
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Veteriner Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

KLİMİK 2023 Kongresinin Bilimsel Programı Açıklandı

13-16 Mart 2023’te Antalya’da yapılacak XXIII. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK 2023) Kongresi’nin Bilimsel Programı açıklanmıştır.

Bilimsel Program İçin Tıklayınız

5 Soru 5 Yanıt: Akut Menenjitler

Ocak 2023’ün 5 soru 5 yanıtı yayımlandı. Soruları yanıtlamak için KLİMİK web sitesine üye girişi yapınız.

5 Soru 5 Yanıt İçin Tıklayınız

İmmünosüpresyon ile Yoğun Bakım Ünitesi Kaynaklı Kolonizasyon ve Çoklu İlaca Dirençli Bakterilere Bağlı İnfeksiyon Arasındaki İlişki: Prospektif, Çok Merkezli Bir Kohort Çalışması

İmmünosüpresyonun yoğun bakım ünitesi (YBÜ) kaynaklı kolonizasyon ve çoklu ilaca dirençli (ÇİD) bakterilerle ilişkili infeksiyon üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Fransa’da tümü tek kişilik odalardan oluşan ve benzer özelliklere sahip sekiz YBÜ’de gözlemsel, prospektif bir kohort çalışması yapılarak kalış süresi >48 saat olan tüm hastalar bağışıklık durumuna bakılmaksızın dahil edilmiş ve 28 gün izlenmiş. Hastalar, yatışta ve sonrasında her hafta ÇİD bakteri kolonizasyonu açısından sistematik taranmış. Birincil sonlanım noktası YBÜ’de ÇİD bakteri infeksiyonu ve/veya ÇİD bakteri kolonizasyon insidansıymış. Yedi yüz elli hastanın %65.9’u erkek ve bunların 264’ü (%35.2) bağışıklığı baskılanmış gruptaymış. YBÜ yatış nedenleri, şiddet skorları ve kalış süresince invazif cihazlara ve antibiyotiklere maruz kalma gruplar arasında benzermiş. Bağışıklığı baskılanmış hastalarda daha düşük bir YBÜ-ÇİD-kolonizasyonu ve/veya YBÜ-ÇİD-infeksiyon insidansının olduğu bulunmuş (düzeltilmiş insidans oranı 0.68, %95 GA 0.52–0.91). Ayrı ayrı değerlendirildiğinde, fark YBÜ-ÇİD-kolonizasyonu için anlamlı olarak düşük saptanmış (infeksiyon için değil).  ÇİD bakterilerinin dağılımında her iki grupta da en fazla üçüncü kuşak sefalosporinlere (~%74) dirençli Enterobacteriacae görülmüş.

Bağışıklığı baskılanmış hastalarda, ÇİD bakteri infeksiyonu ve /veya ÇİD bakteri kolonizasyon dahil olmak üzere bileşik bir sonucun insidansının anlamlı olarak düşük bulunmasının temas ve izolasyon önlemlerinin rolüne işaret ettiği ve bu popülasyonda antibiyotik yönetimi üzerinde önemli etkilerinin olabileceği vurgulanmış.

Kreitmann L, Vasseur M, Jermoumi S, et al. Relationship between immunosuppression and intensive care unit-acquired colonization and infection related to multidrug-resistant bacteria: a prospective multicenter cohort study. Intensive Care Med. 2 Ocak 2023.

Makale İçin Tıklayınız

Kritik Hastalarda Anti-Anaerobik Antimikrobiyaller Kötü Klinik Gidişat Riskini Arttırmakta

Kritik hastalara genellikle anti-anaerobik etkili antimikrobiyaller verilmektedir. Ancak bazı durumlarda ve hayvan modellerinde barsak anaeroblarının pnömoni, organ yetmezliği ve mortaliteye karşı koruyucu olduğu gösterilmiştir. Bu grup antimikrobiyallerin klinik gidişat üzerindeki olumsuz etkisini araştırmak amaçlı 2016-2019 yılları arası en az 72 saat mekanik ventilatör desteği ve damar içi antibiyotik tedavisi alan kritik 3032 hastanın dahil edildiği, retrospektif tek merkezli bir kohort çalışması planlanmış.

Tüm hastalarda YBÜ gidişatı [ventilatörle ilişkili pnömoni (VİP)’siz sağ kalım, infeksiyonsuz sağ kalım, genel sağ kalım) ve 116 alt grup hastada da barsak mikrobiyotasındaki değişiklikler karşılaştırılmış. Fare modellerinde, infeksiyöz (K. pneumoniae ve S. aureus pnömonisi) ve infeksiyöz olmayan (hiperoksi) yaralanma modellerinde anaerob tükenmesinin etkileri incelenmiş.

Anti-anaerobik antimikrobiyallerin erken uygulanması VİP’siz sağkalım (HR 1.24, %95 CI 1.06-1.45), infeksiyonsuz sağkalım (1.22, %95 CI 1.09-1.38) ve genel sağkalımı (HR 1.14, %95 GA 1.02–1.28) düşürmüş. Anti-anaerobik antibiyotik alan hastalarda barsak bakteri yoğunluğunda azalma (p=0.00038), hastanede yatışta mikrobiyom artışı (p=0.011) ve Enterobacteriaceae ailesi baskınlığı (p=0.045) gözlenmiş. Anti-anaerobik tedavi edilen hastalarda solunum yolu patojenleri arasında Enterobacteriaceae ailesi artmış (p<2.2×10−16).

Fare modellerinde, anti-anaerobik antimikrobiyallerle tedavi Enterobacteriaceae pnömonisine duyarlılığı (p<0.05) ve hiperoksinin letalitesini (p=0.0002) artırmış.

Kritik hastalarda, anti-anaerobik antimikrobiyallerle erken tedavi artmış mortaliteyle ilişkili bulunmuş. Çalışmada barsak florasında solunum patojenleri artışının rol oynadığı fakat mortalite artışının sadece infeksiyonlarla tam olarak açıklanamayacağı görüşü bildirilmiş. Bu bulgularla anti-anaerobik antimikrobiyallerin yaygın kullanımının yeniden değerlendirilmesi gerekliliği vurgulanmış.

Chanderraj R, Baker JM, Kay SG, et al. In critically ill patients, anti-anaerobic antibiotics increase risk of adverse clinical outcomes. Eur Respir J. 2022: 2200910.

Makale İçin Tıklayınız

Erişkinlerde Clostridioides difficile İnfeksiyonunun Yönetimi ve Klinik Uygulamadaki Zorluklar: Güncel IDSA/SHEA, ESCMID ve ASID Kılavuzlarının Gözden Geçirilmesi ve Karşılaştırılması

Clostridioides difficile infeksiyonu (CDI), hem şiddetli hem de şiddetli-komplike hastalığın yönetiminde ve nüksün önlenmesinde önemli bir klinik zorluk olmaya devam etmektedir. IDSA, SHEA ve ESCMID tarafından yayımlanan önceki kılavuzlarda hastalık şiddeti sınıflandırması ve tedavi önerilerinde hem fikir birliği hem de bazı tutarsızlıklar olduğundan, erişkinlerde CDI yönetimi için güncellenmiş IDSA/SHEA, ESCMID ve güncel Avustralasya kılavuzlarındaki temel klinik stratejilerin gözden geçirilip karşılaştırıldığı ve özellikle ciddi-komplike infeksiyonların yönetiminde klinisyenler için ilgili konuların tartışıldığı bu derleme hazırlanmış.

Güncellenmiş IDSA/SHEA ve ESCMID kılavuzları, fidaksomisinin rekürrensi önlemedeki artan etkinliğini yansıtmış ve hem ciddi olmayan hem de ciddi hastalıkta ilk atakta fidaksomisinin ilk seçenek olarak kullanılmasını önermiş ve tekrarlayan infeksiyonun önlenmesinde de bezlotoksumabı onaylamıştır. Vankomisin kabul edilebilir bir tedavi olmaya devam etmekte ve metronidazol ise tercih edilmemektedir. Şiddetli komplike infeksiyonda IDSA/SHEA, yüksek doz oral±rektal vankomisin ve IV metronidazol önerirken, ESCMID önemli bir gelişme olarak ilk kez anti-CDI tedavi kombinasyonu fidaksomisin ve tigesiklini onaylamıştır.  İkinci CDI nüksünde fekal mikrobiyota transplantasyonu (FMT) rolünün artık daha net olduğu ancak ciddi komplike refrakter hastalıkta FMT’nin zamanlaması ve moduyla ilgili hala daha fazla çalışmalara gereksinim duyulduğu belirtilmiş.

Bishop EJ, Tiruvoipati R. Management of Clostridioides difficile infection in adults and challenges in clinical practice: review and comparison of current IDSA/SHEA, ESCMID and ASID guidelines. J Antimicrob Chemother. 2022; 78 (1): 21-30.

Makale İçin Tıklayınız

İnfektif Endokarditte Vejetasyonların Ölçümü: Terapötik Yaklaşıma Karar Vermede Yanlış Bir Yöntem

Avrupa Kardiyoloji Derneği ve Amerikan Kalp Derneği kılavuzları, sol taraf infektif endokarditte emboliyi önlemek için cerrahi endikasyon koşullarında maksimal vejetasyon çapına önemli bir rol vermiştir. Vejetasyon ölçümünün değişkenliği göz önünde bulundurularak, vejetasyon çapının uygun bir cerrahi kriter olmadığı hipoteziyle tek merkezde iki eğitimli ekokardiyograf, çevrim dışı bir iş istasyonunda Duke Kriterleri’ne göre kesin infektif endokardit tanısı konulan 67 hastada 76 vejetasyonun maksimal vejetasyon çapını transözofageal ekokardiyogramla bağımsız olarak ölçmüş. Gözlemciler arası değişkenlik, sınıflar arası korelasyon katsayısı ile hesaplanmış.  Uyum gücü arasındaki ilişki de 10 ve 15 mm’lik eşik değerler için hesaplanmış. Son olarak, operatörün ölçtüğü vejetasyona bağlı olarak cerrahi endikasyonu değişen hasta sayısı değerlendirilmiş. Hastaların yaş ortalaması 66  11, 52 (%78)’si erkek, en sık saptanan etken Staphylococcus aureus 14 (%21) ve hastane içi mortalite 26 (39%) olarak bulunmuş.  Vejetasyonun maksimum uzunlamasına çapının ölçümünde gözlemcilerdeki sınıflar arası korelasyon katsayısı 0.757 (0.642–0.839), 10 mm eşik değer için gözlemciler arası analizin uyum gücü 0.533 (0.327-0.759) ve 15 mm eşik değer için 0.475 (0.270–0.679) olarak bulunmuş. Kalp yetmezliği veya kontrolsüz infeksiyonlar olmadığı düşünüldüğünde ekokardiyografiyi yapan kişiye bağlı olarak cerrahi endikasyonun toplam 33 hastada (33/76; %43) değişmiş olacağı hesaplanmış. Transözofageal ekokardiyogram ile maksimal uzunlamasına çap ölçümlerindeki değişkenlik yüksek olduğundan uluslararası kılavuzların önerdiği eşik değerlere dayalı cerrahi endikasyonların gözden geçirilmesi gerekliliği vurgulanmış.

Cabezón Villalba G, López J, Garcia-Granja PE, et al. Measurement of vegetations in infective endocarditis: an inaccurate method to decide the therapeutical approach. Cardiol J. 2 Ocak 2023.

Makale İçin Tıklayınız

Bugünü Daha İyi Yorumlamak İçin Geçmişte Yaşananları Anlatan İki Kitap Özeti

Nature son yılların önemli bulduğu bilim tarihi kitaplarının bir kısmını “Yılın Kaçırılmayacak Bilim Kitapları” başlığı ile duyurdu ve kısa değerlendirmelerini yayımladı. Mikrobiyoloji ve Salgın Hastalıklar alanında iki tanesini ilginize sunmak istiyoruz:

• Salvador Luria: An Immigrant Biologist in Cold War America Rena Selya MIT Press (2022)

Kitap Değerlendirmesi İçin Tıklayınız

• Maladies of Empire: How Colonialism, Slavery, and War Transformed Medicine Jim Downs Belknap (2021)

Kitap Değerlendirmesi İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr