Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
9
Aralık
2025
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Bilginin İzinde: Genç Hekimler Soruyor – İnfluenza: Yeni Bir Pandemi Olabilir mi?

İkinci canlı yayınımız Instagram @klimikdernegi hesabında 9 Aralık 2025 Salı günü 12.45-13.15 saatleri arasında yapılıyor. Klinik deneyimlerin paylaşıldığı, güncel bilgilerin aktarıldığı bu sohbetlere tüm meslektaşlarımızı bekliyoruz.

İnfluenza: Yeni Bir Pandemi Olabilir mi?

Prof. Dr. Serap ŞİMŞEK-YAVUZ
İstanbul Üniversitesi, Çapa Tıp Fakültesi
İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Uzm. Dr.  Eda ALP
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

II. En Zor Olgum: Ne Öğrendim? Toplantısı (9 Aralık 2025, İstanbul)

Derneğimizin 2025-2026 dönemi aylık bilimsel toplantıları  “II. En Zor Olgum: Ne Öğrendim?” ile devam ediyor. 9 Aralık 2025 Salı günü, 18.30-20.30 saatleri arasında Aynalı Geçit, Meşrutiyet Caddesi, Avrupa Pasajı Kat 2, Beyoğlu adresinde yapılacak toplantıya tüm üyelerimizi bekliyoruz.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu


Program İçin Tıklayınız

5 Soru 5 Yanıt: Kronik Menenjitler

Aralık 2025’in 5 Soru 5 Yanıt’ı yayımlandı. Soruları yanıtlamak için KLİMİK Uygulamaları veya Web Sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Soruları Yanıtlamak İçin Tıklayınız

KLİMİK Video: Dünya AIDS Günü

Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’ndan Sayın Prof. Dr. Selda Sayın-Kutlu dünyada ve ülkemizdeki HIV infeksiyonu prevalansı ile ilgili güncel bilgileri bizimle paylaşıyor.

Video İçin Tıklayınız

Etiyopya’da Plasmodium falciparum HRP2/3 Gen Delesyonlarının Yüksek Yaygınlığı: Sıtma Tanısı ve Tedavisi İçin Çıkarımlar

Sıtma, Etiyopya’da nüfusun %69’unun risk altında olduğu ciddi bir sağlık sorunudur. Hastalığın teşhisinde yaygın olarak, Plasmodium falciparum parazitine özgü HRP2 antijenini tespit eden Hızlı Tanı Testleri (RDT’ler) kullanılmaktadır. Ancak, parazitin pfHRP2 ve pfHRP3 genlerinde meydana gelen delesyonların, bu testlerin paraziti tespit edememesine ve yanlış negatif sonuçlar vermesine neden olduğu bildirilmektedir. Çalışmada Etiyopya genelinde bu gen delesyonlarının sıklığına dair kanıta dayalı verileri derlemeyi amaçlamış. 2000 ile 2025 yılları arasında yayımlanmış çalışmaları kapsayan sistematik bir literatür taraması ve meta-analiz gerçekleştirilmiş ve 11 bilimsel çalışma analize dahil edilmiş. Sonuçlara göre genel gen delesyonu yaygınlığının %35.64, sadece pfHRP2 gen delesyonunun %8.48, sadece pfHRP3 gen delesyonunun %23.74 ve her iki genin (pfHRP2 ve pfHRP3) birlikte gen delesyonunun %8.14 olarak bulunduğu saptanmış. Sonuç olarak çalışmanın, Etiyopya’da pfHRP2/3 gen silinmelerinin endişe verici derecede yaygın olduğunu ortaya koyduğu ve bu durumun ülkede şu anda kullanılan HRP2 tabanlı hızlı tanı testlerinin güvenilirliğini ciddi şekilde tehdit ettiği vurgulanmış.

Gebrie H, Abere A, Gashaw A, et al. High prevalence of Plasmodium falciparum HRP2/3 gene deletions in Ethiopia: Implications for malaria diagnosis and treatment-a systematic review and meta-analysis. Can J Infect Dis Med Microbiol. 2025; 2025: 8677211.

Makale İçin Tıklayınız

Periprostetik Eklem İnfeksiyonu İçin Alfa-Defensin ELISA ve Lateral Akış Testlerinin Tanısal Doğruluğu

Alfa-defensinin (AD), periprostetik eklem infeksiyonunun (PJI) tanısında kullanılabilen bir sinoviyal biyobelirteçtir. Ölçüm için mevcut iki test yöntemi bulunsa da —laboratuvar tabanlı enzim bağlı immünosorbent testi (ELISA) ve hasta başı lateral flow (LF)— her iki test de modern PJI tanı algoritmalarına dahil edilmiş olmakla birlikte karşılaştırmalı tanısal doğrulukları henüz tam olarak tanımlanmamıştır. Çalışma kapsamında PubMed, Embase ve Cochrane veritabanları 1 Ocak 2000 ile 1 Şubat 2024 tarihleri arasında taranmış; güncel PJI tanımlarını kullanan çalışmalar dahil edilmiş ve uygun çalışmaların şüpheli PJI değerlendirmesi yapılan hastalarda AD-ELISA veya AD-LF’nin tanısal performansı (duyarlılık ve özgüllük) değerlendirilmiş. Toplam 51 çalışma dahil edilme kriterlerini karşılamış. Havuzlanmış duyarlılık ve özgüllüğün hesaplandığı ve alt grup analizlerinde AD testlerinin, lökosit sayımı ve polimorfonükleer yüzdesi (PMN %) gibi geleneksel sinoviyal belirteçlerle karşılaştırıldığı bildirilmiş. Bildirilen duyarlılık ve özgüllük çalışmalar arasında geniş ölçüde değişkenlik göstermiş; medyan değerlerin AD-ELISA için 0.86 ve 0.97, AD-LF için ise 0.84 ve 0.97 olduğu saptanmış. Güven aralıklarını raporlayan çalışmalardan elde edilen havuzlanmış tahminler, AD-ELISA için %87.8 [%95 (Güven aralığı) GA: %81.2–%94.3) duyarlılık ve %97.9 (%95 GA: %96.5–%99.2) özgüllük; AD-LF için ise sırasıyla %81.8 (%95 GA: %76.0–%87.5) duyarlılık ve %97.0 (%95 GA: %95.9–%98.2) özgüllük gösterdiği kaydedilmiş. Geleneksel sinoviyal lökosit sayımı ve PMN % ile karşılaştırıldığında, her iki testin de (özellikle AD-ELISA) benzer veya daha üstün özgüllük sergilediği görülmüş. Sonuç olarak her iki AD testinin de PJI tanısında yüksek özgüllük gösterdiği, ancak AD-ELISA’nın AD-LF ve geleneksel sinoviyal belirteçlere kıyasla daha üstün duyarlılık sunduğu belirtilmiş. PJI için temel tanı kriterlerindeki değişkenlik göz önüne alındığında, bu sonuçların farklı referans standardları bağlamında yorumlanması gerektiği vurgulanmış. Bu bulguların, geçerli bir tanı yöntemi olarak AD-ELISA’nın kullanımının devamını desteklediği ifade edilmiş.

Paul BR, Deckey DG, Soriano A, Miller A, Seyler TM. Diagnostic accuracy of alpha-defensin ELISA and lateral flow assays for periprosthetic joint infection: a systematic review and meta-analysis. J Bone Jt Infect. 2025 Dec 3;10(6):525-41.

Makale İçin Tıklayınız

Kinolon Kullanımı ve Nöbet Riski: Popülasyon Temelli Bir Kohort Çalışması

Florokinolonlar yüksek oral biyoyararlanımı ve geniş etki spektrumu sebebiyle oldukça yaygın kullanılan antibiyotik gruplarından biridir. Ancak son yıllarda nörolojik yan etkiler, özellikle de nöbet riski konusunda endişeler artmıştır. Bu çalışmada, gerçek yaşam verileriyle büyük bir popülasyonda fluorokinolon kullanımının nöbet riskini artırıp artırmadığının incelenmesi amaçlanmış. Almanya InGef sağlık sigortası veri tabanından elde edilen, 2016-2023 yılları arasında en az bir kez florokinolon (IV veya oral) veya amoksisilin (klavulanik asit ile birlikte veya değil) reçete edilmiş hastalar çalışmaya dahil edilmiş. Hastalar 30 günlük “intention-to-treat” yaklaşımıyla takip edilmiş ve çalışmaya 3.25 milyon hasta ile toplam 5.78 milyon tedavi epizodu dahil edilmiş. Primer analizde, fluorokinolonların amoksisiline kıyasla genel popülasyonda nöbet riskini artırmadığı [Hazard ratio (HR): 1.10] saptanmış. Alt grup analizlerinde ise ≥ 65 yaş üstü olanlar, epilepsi öyküsü olmayanlar ve kronik böbrek hastalığı olanlarda risk artışı görüldüğü bildirilmiş (sırayla HR: 1.27, 1.34, 1.43). Ciprofloksasin ve diğer florokinolonlar arasında anlamlı bir fark saptanmamış. Bu büyük popülasyon temelli kohort çalışmasının, fluorokinolon kullanımının genel popülasyonda nöbet riskinde anlamlı bir artışa yol açmadığını gösterdiği belirtilmiş. Alt gruplarda (özellikle kronik böbrek hastalığı olanlarda) saptanan risk artışının, tüm ek analizlerde tutarlı bulunmadığından dikkatle yorumlanması gerektiği vurgulanmış. Genel olarak çalışmanın, klinisyenlere fluorokinolonların nöbet açısından belirgin bir risk getirmediği konusunda rahatlatıcı kanıt sunduğu, ancak kronik böbrek hastalığı gibi hassas gruplarda dikkatli kullanım önerilebileceği ifade edilmiş.

Tassopoulou P, Vivirito A, Heinemann P, Rastegar A, Enders D, Douros A. Use of fluoroquinolones and the risk of seizures: a population-based cohort study. Clin Microbiol Infect. 2025: S1198-743X(25)00606-8.

Makale İçin Tıklayınız

HIV İnfeksiyonu ve İmmünosenesens (İmmün Yaşlanma): Zorluklar ve Müdahale Stratejileri

Antiretroviral tedavinin yaygınlaşmasıyla HIV ile yaşayan bireylerin yaşam süresinin uzadığı ve yaşlı HIV popülasyonunun hızla arttığı kaydedilmiş. Yaşlanma ile kronik HIV infeksiyonunun etkileşiminin, “immünosenesens” adı verilen bağışıklık yaşlanmasını hızlandırdığı ve bu durumun infeksiyonlara, kanserlere ve metabolik hastalıklara yatkınlığı artırdığı bildirilmiş. HIV’in; sürekli immün aktivasyon, mitokondriyal hasar, viral proteinlerin etkileri, CMV koinfeksiyonu ve sigara gibi faktörlerle hem doğuştan gelen hem de kazanılmış bağışıklıkta erken yaşlanmaya yol açtığı aktarılmış. Kapsamlı bir derleme olarak tasarlanan bu çalışmada , yazarların HIV ile ilişkili immünosenesensi, doğuştan gelen bağışıklık (NK hücreleri, monositler, makrofajlar, dendritik hücreler), kazanılmış bağışıklık (timus fonksiyonu, T ve B hücre yaşlanması), mitokondriyal disfonksiyon, yaşam tarzı ve ART etkileri, farmakolojik ve biyolojik müdahale stratejileri başlıkları altında sistematik olarak değerlendirdiği belirtilmiş. Derleme, HIV’in bağışıklık yaşlanmasını belirgin şekilde hızlandırdığı, ART viremiyi baskılasa da immünosenesensi geri çeviremediğini göstermiş. NK hücrelerinde terminal farklılaşma, monositlerde inflamatuvar CD16⁺ alt tip artışı, makrofajlarda M1/M2 dengesinin bozulması ve dendritik hücrelerde kronik aktivasyonun yaşlanmanın temel bulguları olduğu kaydedilmiş. Adaptif bağışıklıkta timus atrofisi, naïf T hücre kaybı, TEMRA genişlemesi, CD27/28 kaybı, telomer kısalması ve yaşlanmış B hücre alt gruplarının artışının HIV’de daha erken görüldüğü ifade edilmiş. CMV koinfeksiyonu ve sigaranın bu süreci ağırlaştırdığı; metformin, NAD⁺ artırıcılar, rapamisin, anti-ageing ürünler ve yaşam tarzı müdahalelerinin fayda sunsa da HIV popülasyonunda güçlü klinik kanıtların henüz sınırlı olduğu vurgulanmış. Çalışmanın temel vurgusunun, HIV’e özgü immünosenesens için standard bir biyobelirteç bulunmaması ve kişiye özgü, hedefe yönelik stratejilere ihtiyaç olduğu belirtilmiş.

Jin J, Xu Q, Zhang X, et al. HIV infection and immunosenescence: challenges and intervention strategies. BMC Med. 2 Aralık 2025.

Makale İçin Tıklayınız

ESCMID’den Haberler

ESCMID TAE İçin Seçim Vakti!

Trainee Association of ESCMID Steering Committee (TAE Yürütme Kurulu) seçimleri başladı. Sekiz ülkeden toplam 10 adayın yarıştığı seçimde, Türkiye adına Dr. Eren Öztürk de aday olarak yer alıyor. Bu seçimde genç araştırmacı üyeler oy kullanabiliyor. Oylama 4

Ocak tarihine kadar devam edecek.

Oy Kullanmak İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr