KLİMİK Derneği Okulu (KİDOK) Projesi kapsamında düzenlenen ‘KLİMİK Derneği Uygulamalı Teorik Eğitim Programı (KUTEP) 5-9 Aralık 2022 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecektir.
Teorik Eğitim: 5-8 Aralık 2022, Aynalı Geçit Toplantı Salonu
Mikrobiyoloji Pratik Eğitimi: 8-9 Aralık 2022, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi
KLİMİK dergisinin Eylül 2022 sayısı geçtiğimiz hafta yayımlanmıştır. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.
Akut COVID-19 sonrası persistan COVID-19 semptomu (PACS), hastaneden taburcu olduktan sonra altı aya kadar bildirilmiştir. On iki aylık takipli Çin’de yapılan bir kohort çalışmasında ve altı aylık takipli Fransa’da yapılan başka bir çalışmada kadın cinsiyet persistan PACS ile ilişkilendirilmiştir. Bu boylamsal prospektif ulusal Fransız COVID kohortunda, COVID-19 için başvurudan sonra 12 ay devam eden semptomların değerlendirilmesi amaçlanmış.
Virolojik olarak doğrulanmış COVID-19 nedeniyle hastaneye yatan hastalar kaydedilerek hastaneye kabul sonrası 12 ay takip planlanmış. On ikinci ayda ≥3 PACS’nin kalıcılığı ile başvurudaki klinik özellikler arasındaki ilişkiler, cinsiyete göre lojistik regresyon yoluyla değerlendirilmiş.
On ikinci ay takibine izin veren, 24 Ocak ve 15 Temmuz 2020 arasında kayıt yaptıran katılımcılara odaklanılan çalışmaya 737 hasta dahil edilmiş; 12 ayda 647 hasta ile tamamlanmış. Çalışmada ortanca yaş 61, katılımcıların %64’ü erkek olarak saptanırken katılımcıların %37’si (242/647) akut dönemde yoğun bakım ünitesine alınan hastalardan oluşmuş. On ikinci ayda katılımcıların 194/710’unda (%27) çoğunlukla yorgunluk, nefes darlığı ve eklem ağrısı olmak üzere ≥3 kalıcı PACS saptanmış. Akut fazdan önce profesyonel bir mesleğe sahip olanların %27’sinin (91/339) 12. ayda hala hastalık izninde olduğu tespit edilmiş. ≥3 kalıcı PACS varlığı, kadın cinsiyet, anksiyete ve depresyon varlığı, sağlıkla ilgili yaşam kalitesinde bozulma (HRQL-sağlıkla ilgili yaşam kalitesini ölçen 12 soruluk bir anket) ve mMRC (Herbir uzvun kas gücünün değerlendirildiği ölçek) ölçeği <57 ile ilişkili saptanmış. Erkeklerle karşılaştırıldığında, kadınlarda >3 kalıcı PACS (98/253, %39’a karşı 96/457, %21), depresyon ve anksiyete (18/152, %12’ye karşı 17/268, %6 ve 33/ 156, %21’e karşı 26/264, %10) ve bozulmuş fiziksel HRQL indeksi (76/141, %54’e karşı 120/261, %46) daha sık saptanmış. Ayrıca kadınların erkeklere göre daha az sıklıkla işe döndüğü tespit edilmiş (77/116, %66’ya karşı 171/223, %77).
Ghosn J, Piroth L, Epaulard O, et al. Persistent COVID-19 symptoms are highly prevalent 6 months after hospitalization: results from a large prospective cohort. Clin Microbiol Infect. 2021; 27 (7): 1041-e1.
2002-2012 arasında, Danimarka’da üçüncü basamak iki kalp merkezine kabul edilen infektif endokarditli (İE)’li hastaların araştırıldığı bu çalışmaya sol taraflı Streptokoksik İE’li yetişkin hastalar dahil edilmiş. Streptokok türleri ile kalp kapağı cerrahisi veya bir yıllık mortalite arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için düzeltilmiş çok değişkenli lojistik regresyon analizleri yapılmış.
İE’li 915 hastadan Streptokoksik İE’li 284 (%31) hasta çalışmaya dahil edilmiş [ortalama yaş 63.5 yıl, %69 erkek]. En sık görülen türler S. mitis/oralis (%21) ve S. gallolyticus (%17) olarak saptanmış. Ateş (%86) ve kardiyak üfürüm (%81) yaygın semptomlar iken, hastaların %46’sında dispne gözlenmiş. Ayrıca, tüm vakaların %18’inin kardiyak apse/psödoanevrizma ve %25’i embolik olay ile komplike olduğu belirtilmiş. Tüm hastaların %55’ine başvuru sırasında kalp kapağı cerrahisi uygulanmış ve S. gallolyticus (OR 0.28 [%95 GA 0.11-0.69]), S. mitis/oralis’e kıyasla daha az cerrahi müdahaleyle ilişkilendirilmiş. Türler arasında fark olmaksızın hastane içi mortalite %7 ve bir yıllık mortalite %15 olarak saptanmış.
Chamat-Hedemand S, Dahl A, Hassager C, et al. Streptococcal infective endocarditis: clinical features and outcomes according to species. Infection. 24 Eylül 2022.
Etkili antimikrobiyal tedavi, kan dolaşımı infeksiyonlarında hayati öneme sahiptir ancak tedavi zamanlamasının etkisi belirsizliğini korumaktadır. Araştırmacılar bu belirsizlikten hareketle, kan dolaşımı infeksiyonlarında uygun antimikrobiyal tedaviye kadar geçen süre ile 30 günlük mortalite arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçlamışlar.
İsveç’teki büyük bir akademik merkezden alınan elektronik sağlık kaydı verilerini kullanan bu geriye dönük kohort çalışmasına, 2012-2019 yılları arasında acil servise veya genel servislere kan dolaşımı infeksiyon başlangıcı bulguları ile başvuran yetişkin hastalar dahil edilmiş. Patojen-antimikrobiyal ilaç kombinasyonları, bildirilen in-vitro duyarlılıklara göre uygun veya uygunsuz olarak sınıflandırılmış. Ölümsüz zaman yanlılığından kaçınmak için uygun tedavi ve ölüm oranı arasındaki ilişki, önceden belirlenmiş sınır noktalarında çok değişkenli lojistik regresyon analiziyle değerlendirilmiş.
Dokuz bin yüz doksan iki hastada meydana gelen 10 628 kan dolaşımı infeksiyonu epizodunun dahil edildiği bu çalışmada 30 günlük mortalite %11.8 olarak saptanmış. Kan kültürü alındıktan sonraki bir, üç ve altı saatlik dönüm noktalarında uygun tedavi ve mortalite arasında koruyucu etki lehine bir ilişki bulunmamış. On iki saatte, uygun olmayan tedavi ile ölüm riskinin arttığı (düzeltilmiş OR 1.17 [%95 güven aralığı {CI}, 1.01-1.37]) ve 24, 48 ve 72. saatlerde kademeli olarak artmaya devam ettiği gösterilmiş. Yüksek veya düşük SOFA puanına göre sınıflandırma, daha geniş güven aralıklarıyla benzer oranları oluşturmuş.
Sonuç olarak kan dolaşımı infeksiyonlarında uygun antimikrobiyal tedavideki gecikmeler, kan kültürü alındıktan 12 saat ve sonrası için 30 günlük mortalite artışı ile ilişkilendirilmiş.
Van Heuverswyn J, Valik JK, van der Werff SD, Hedberg P, Giske C, Nauclér P. Association between time to appropriate antimicrobial treatment and 30-day mortality in patients with bloodstream infections: a retrospective cohort study. Clin Infect Dis. 2022: ciac727.
