Şiddetli akut solunum sendromu koronavirus-2’nin (SARS-CoV-2) bulaşmasına ilişkin veriler hala çelişkiler içermektedir. Havadan bulaşmanın rolü hala tartışmalıdır. Ancak hastane risk kontrolü, farklı bulaşma yollarının daha iyi anlaşılmasını gerektirir. Bu çalışma ile hastalığın akut döneminde hastaların odalarında çevresel hava ve yüzey kontaminasyonu sıklığı ve ilişkili faktörlerin değerlendirmesi amaçlanmış.
Çalışmaya 65 ardışık hasta dahil edilmiş. Her hasta için yedi oda yüzeyi, hastanın kafasından 1 m ve 3 m yükseklikteki hava, hastanın maskesinin iç yüzeyi ve sağlık çalışanlarının maskelerinin dış yüzeyi örneklenmiştir. Çevresel kontaminasyon, yüzeylerde, havada ve maskelerde SARS-CoV-2 RNA için kantitatif ters transkripsiyon polimeraz zincir reaksiyonu (RT-qPCR) ile değerlendirilmiş. RT-qPCR döngü eşiği (Ct) ≤37 olan numuneler için Vero hücreleri üzerinde bir viral izolasyon testi yapılmış.
SARS-CoV-2 RNA, RT-qPCR ile yüzey, hava, hasta maskesi ve sağlık çalışanları maskesi örneklerinin sırasıyla %34, %12, %50 ve %10’unda tespit edilmiş. Ct ≤37 olan 85 pozitif örnekten ikisinin kültüründe infeksiyöz virus izole edilmiş. Çok değişkenli analizde, hastaların yüz maskeleri için yalnızca SARS-CoV-2 RT-qPCR için pozitif bir sonucun yüzey kontaminasyonu ile önemli ölçüde ilişkili olduğu bulunmuş (olasılık oranı 5,79, %95 güven aralığı 1,31–25,67; p=0,025).
Çalışma, SARS-CoV-2 ile yüzey kontaminasyonunun hava ve maske kontaminasyonundan daha yaygın olduğunu bulmuş. Ancak, canlı virusun nadir olduğu saptanmış. Sonuç olarak çalışmada bir hastanın maskesinin iç yüzeyinin daha yüksek kontaminasyon riski taşıyanları belirlemek için bir belirteç olarak kullanılabileceği ifade edilmiş.
Nagle S, Tandjaoui-Lambiotte Y, Boubaya M, et al. Environmental SARS-CoV-2 contamination in hospital rooms of patients with acute COVID-19. J Hosp Infect.2022; 126: 116-22.
Makale İçin Tıklayınız