Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
24
Mayıs
2022
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

HIV: Vakalarla Metabolik Komorbiditelere Yaklaşım (124. Web Konferans, 24 Mayıs 2022)

24 Mayıs 2022 Salı günü, 20.30-22.00 saatleri arasında “HIV: Vakalarla Metabolik Komorbiditelere Yaklaşım” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM
Yöneten:
 Prof. Dr. Volkan KORTEN
Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi

HIV ile İnfekte Hastada Oral Antidiyabetik Kullanımı
Prof. Dr. Oğuzhan DEYNELİ
Koç Üniversitesi, Tıp Fakültesi

HIV ile İnfekte Hastada Osteoporoza Yaklaşım
Doç. Dr. Elif TÜKENMEZ-TİGEN
Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Maymun Çiçeği İnfeksiyonları Avrupa’da: Ne Yapmalı? (125. Web Konferans, 26 Mayıs 2022)

26 Mayıs 2022 Perşembe günü, 20.30-21.30 saatleri arasında “Maymun Çiçeği İnfeksiyonları Avrupa’da: Ne Yapmalı?” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Serap ŞİMŞEK-YAVUZ
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi

Maymun Çiçeği İnfeksiyonlarının Epidemiyolojisi, Virolojisi ve Tanısı
Prof. Dr. Kenan MİDİLLİ
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Maymun Çiçeği İnfeksiyonlarının Kliniği, Tedavisi ve Kontrolü
Uzm. Dr. Serkan SÜRME
İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

VII. Ulusal Diyabetik Ayak İnfeksiyonları Simpozyumu (UDAİS 2022) (12-15 Ekim 2022, Antalya)

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Diyabetik Ayak İnfeksiyonları Çalışma Grubu (DAİÇG)’nun düzenleyeceği VII. Ulusal (Uluslararası katılımlı) Diyabetik Ayak İnfeksiyonları Simpozyumu (UDAİS 2022)’nu 12-15 Ekim 2022 tarihlerinde yapacağımızı duyurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.

Ayrıntılı Bilgi İçin Tıklayınız

Şiddetli COVID-19 ve Diğer Şiddetli Akut Solunum Yolu İnfeksiyonlarının Nöropsikiyatrik Sekelleri

JAMA Psikiyatri Dergisi’nde yayımlanan çalışmada araştırmacılar, COVID-19 ve başka bir akut şiddetli solunum yolu infeksiyonu nedeniyle hastaneye yatırılan ve iyileşen hastaların, hastaneden taburcu olduktan sonraki 12 aylık takipleri sırasında yeni başlayan nöropsikiyatrik tanılarını (anksiyete, demans, psikoz, depresyon ve bipolar bozukluk) veya antidepresanlar ve antipsikotikler de dahil olmak üzere başlanan ilgili ilaç kullanımlarını değerlendirmişler.

Çalışmaya toplam 8.38 milyon yetişkin dahil edilmiş (4.2 milyon erkek; ortalama yaş: 49 yıl), bunların 16.679’u (%0.02) başka bir etkene bağlı ciddi bir akut solunum yolu infeksiyonu (SARI) için, 32.525’i (%0.03) de COVID-19 nedeniyle hastaneye yatmış ve sağ kurtulmuş.

Çalışmaya göre, diğer yetişkinlerle (%99.05) karşılaştırıldığında, SARI ve COVID-19 nedeniyle hastane yatışlarından kurtulanlar daha sonraki nöropsikiyatrik tanılar için daha yüksek risk altında bulunmuş. Anksiyete için “hazard ratio” (HR), SARI olanlarda 1.86 (%95 GA, 1.56-2.21) ve COVID-19 olanlarda 2.36 (%95 GA, 2.03-2.74) olarak saptanmış. Demans için, SARI hastalarının HR’si 2.55 (%95 GA, 2.17-3) ve COVID-19’luların HR’si ise 2.63 (%95 GA, 2,21-3,14) olarak tespit edilmiş. Antidepresanlar için, SARI hastaları için HR 2.55 (%95 GA, 2.24-2.9) ve COVID-19 olanlar için 3.24 (%95 GA, 2.91-3.61) olarak bulunmuş. Antipsikotikler açısından COVID-19 grubunda daha düşük antipsikotik reçete riski dışında COVID-19 grubu ile SARI grubu arasında anlamlı bir fark bildirilmemiş (HR = 0.80; %95 GA, 0.69-0.92).

Bu sonuçlar, şiddetli COVID-19 ve diğer etkenlere bağlı şiddetli akut solunum yolu infeksiyonlarının nöropsikiyatrik tanılar ve tedavi için benzer şekilde yüksek risk taşıdığını göstermektedir.

Clift AK, Ranger TA, Patone M, et al. Neuropsychiatric Ramifications of Severe COVID-19 and Other Severe Acute Respiratory Infections. JAMA Psychiatry. 11 Mayıs 2022.

Makale İçin Tıklayınız

Kronik Aspirin Kullanımının Sepsis Sonrası Sağkalım Üzerine Etkisi-Eğilim Uyumlu, Gözlemsel Bir Kohort Çalışması

Hastaneye yatış öncesi kronik aspirin kullanımının sepsisli hastalarda daha iyi sonuçlara yol açıp açmadığını değerlendirmeyi amaçlayan bu gözlemsel kohort çalışmasında aspirin kullananlarla kullanmayan hastaları eşleştirmek ve karşılaştırmak amaçlı bir eğilim skoru modeli kullanılmış.

18 yaş ve üzeri, Sepsis-3 tanımına göre sepsis veya septik şok tanısı alan ya da CDC kriterlerine göre sağlık bakımıyla ilişkili infeksiyon veya hastane infeksiyonu tanısı nedeniyle dahiliye kliniklerine yatırılan hastalar çalışmaya alınmış. Aspirin dışında herhangi bir kronik antitrombosit ilaç, ikili antitrombosit tedavi veya herhangi bir antikoagülasyon tedavisi (venöz tromboemboli profilaksisi dışında) alan hastalarla geçmişte koroner arter ya da serebrovasküler hastalığı olan hastalar (sepsis sırasında aspirin tedavisinin kesilmesi bu hastalar için olumsuz kardiyovasküler sonuçlarla ilişkili olabileceğinden) çalışma dışı bırakılmış.

Birincil sonlanım noktası 30 günlük hayatta kalma, ikincil sonlanım noktası ise 90 günlük hayatta kalma, ateşli gün sayısı, hastanede kalış süresi ve 90 gün içinde hastaneye yeniden yatış olarak belirlenmiş.

Toplam 1671 hasta çalışmaya dahil edilmiş ve 533 kronik aspirin kullanıcısı, aspirin kullanmayan 533 kişiyle eşleştirilmiş. Hayatta kalma oranları, kronik aspirin kullanan hastalarda anlamlı olarak daha yüksek bulunmuş (HR=0.67, %95 CI 0.51-0.89). KOAH’lı veya kronik beta bloker kullanan hastalar aspirin kullanımıyla en büyük sağkalım avantajını gösterdiğinden hayatta kalma oranı açısından en belirgin yükseklik de bu grupta saptanmış. Aspirin grubundaki hastaların kontrol grubuna kıyasla anlamlı olarak 90 günlük sağkalım oranlarının daha yüksek (HR= 0.69, %95 GA 0.57-0.92, p=0.006) ve ateşli gün sayısının daha az olduğu bulunmuş.

Sonuç olarak, bu tek merkezli gözlemsel çalışmada kardiyovasküler hastalığı olmayan hastalarda hastaneye yatış öncesi aspirin tedavisinin mortalitede azalma ile ilişkili olabileceği gösterilmiş.

Lavie I, Lavie M, Gafter-Gvili A, Halperin E, Abramovich-Yoffe H, Avni T. Chronic aspirin use and survival following sepsis – A propensity-matched, observational cohort study. Clin Microbiol Infect. 2022: S1198-743X(22)00218-X.

Makale İçin Tıklayınız

Ensefalitle Seyreden Lyme Nöroborelyozu: Sistematik Derleme ve İskandinav Kohort Çalışması

Ensefalitle seyreden lyme nöroborelyozu (LNB) nadir görülmektedir. Bu sistematik derlemede Medline, Embase, Scopus ve Cochrane veri tabanlarında 1990-2019 yılları arasında yayımlanmış ensefalitle seyreden LNB vakaları taranmış.

İki yazar, PRISMA rehberleriyle uyum içerisinde, birbirlerinden bağımsız bir biçimde çalışmaları gözden geçirerek kalitesini belirlemişler. Demografik veriler, semptomlar, beyin omurilik sıvısı bulguları, ayırıcı tanı amaçlı yapılan testler, rezidüel semptomlar ve bir yıllık mortalite kaydedilmiş.

Derlemeye olgu raporları ve kohort çalışmalarından oluşan, 45 hastanın irdelendiği 42 makale dahil edilmiş. LNB olgularında mental durum değişikliğinin kişilik değişikliğinden konfüzyon ve bilinç kaybına kadar değişebildiği, en sık fokal nörolojik semptomların hemiparezi, ataksi, dizartri ve nöbet olduğu belirlenmiş. Semptomların başlangıcından hastanede takibe kadar geçen sürenin ortanca iki hafta olduğu tespit edilmiş. Hastalardan ikisinin hayatını kaybettiği, 36’sının iyileştiği bulunmuş. Olgularda ensefalit sıklığı %3.3 saptanmış.

Çalışmanın sonucunda yazarlar, LNB’de ensefalitin nadir olduğu ancak ensefalit tanısındaki gecikmenin rezidüel semptomlarla ilişkili olduğu sonucuna vararak lyme hastalığı açısından endemik olan bölgelerde hastaların ensefalit için hızlı bir biçimde değerlendirilmesini önermektedirler.

Knudtzen FC, Eikeland R, Bremell D, et al. Lyme neuroborreliosis with encephalitis; a systematic literature review and a Scandinavian cohort study. Clin Microbiol Infect. 2022; 28 (5): 649-56.

Makale İçin Tıklayınız

Aminoglikozid ve tigesiklin içeren kombinasyon tedavilerinin colistin ve karbapenem dirençli Klebsiella pneumoniae kan dolaşımı infeksiyonlarındaki rolü, bir meta-analiz

Bu çalışmada colistin ve karbapenem dirençli Klebsiella pneumoniae kan dolaşımı infeksiyonlarında aminoglikozid ve tigesiklin tedavilerinin mortaliteyi azaltmadaki etkileri değerlendirilmiş. Analize tedavinin ve sonuçların tanımlandığı çalışmalar dahil edilmiş. Aktif tedavi kültürle kanıtlanmış colistin ve karbapenem dirençli Klebsiella pneumoniae kan dolaşımı infeksiyonlarında en az 72 saat süreyle yeterli tedavinin verilmiş olması olarak tanımlanmış. Çalışmada PRISMA kontrol listesi uygulanmış.

Analizlerde tedaviye aminoglikozid eklenmesinin tüm nedenlere bağlı mortaliteyi belirgin biçimde azalttığı tespit edilmiş (OR 0.34, 95% CI 0.20–0.58). Tüm nedenlere bağlı mortalite aminoglikozidli rejimlerde %34 iken aminoglikozid içermeyen rejimlerde %60 bulunmuş. Tigesiklin tedavisinin mortaliteyi azaltmadığı saptanmış (OR: 0.76, 95% CI: 0.47–1.23).

Demirlenk YM, Gücer LS, Uçku D, et al. A meta-analysis for the role of aminoglycosides and tigecyclines in combined regimens against colistin- and carbapenem-resistant Klebsiella pneumoniae bloodstream infections. Eur J Clin Microbiol Infect Dis. 2022; 41 (5):761-9.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr