28 Aralık 2021 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Pandeminin İkinci Yılında Son Durum” konulu web konferans yapılacaktır.
PROGRAM
Yöneten: Prof. Dr. Önder ERGÖNÜL
Koç Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Tanı
Prof. Dr. Kenan MİDİLLİ
İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Tedavi
Prof. Dr. Serap ŞİMŞEK-YAVUZ
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi
Aşılar
Prof. Dr. Alpay AZAP
Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi
KLİMİK Dergisi’nin Aralık 2021 sayısı çevrim içi olarak yayımlanmıştır. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Yeni yılın güzel günler getirmesini dileriz. Bilim, barış, sağlık ve mutluluk sizinle olsun.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Hasta başı testler, bakteriyel ve viral akut toplum kökenli alt solunum yolu infeksiyonlarını ayırt etmede ve toplumda antibiyotik yönetimini sürdürmede önemli olabilecek testlerdir. Bu çalışmada hasta başı testlerinin tanısal test doğruluğunu değerlendirmek amaçlanmış. Dil kısıtlaması olmaksızın çoklu veri tabanları (MEDLINE, EMBASE, Web of Science, Cochrane Library, Open Gray) başlangıçtan 31 Mayıs 2021’e kadar kaynak olarak kullanılmış.
Tanı testi doğruluk çalışmaları birinci basamakta, poliklinikte, acil serviste ve uzun süreli bakım tesislerinde klinik olarak akut toplum kökenli alt solunum yolu infeksiyonları şüphesi olan hastaları kapsamış. Karşılaştırıcı, indeks testiyle karşılaştırma olarak kullanılan herhangi bir test olup çalışmanın dahil edilmesini sınırlamamak için önceden tanımlanmamış. Tanısal testlerin doğruluğunun ölçümlerinde güven aralığı %95 olarak belirlenmiş.
Toplam 421 çalışmada en az bir hasta başı test ele alınmış. Sonuç olarak çalışılan tüm patojenler için, moleküler testlerin tanı performansı hızlı tanı testlerine kıyasla daha yüksek bulunmuş. Tek başına belirti ve semptomların veya biyolojik belirteçlerin doğruluğu zayıfmış. Akciğer ultrasonu, bakteriyel pnömoni tanısı için yüksek duyarlılık ve özgüllük (her ikisi için %90) göstermiş. İnfluenza, respiratuar sinsityal virus, insan metapnömovirusu ve Streptococcus pneumoniae için hızlı antijen bazlı tanı testleri, optimumun altında duyarlılığa (%49-%84 aralığı) ancak yüksek özgüllüğe (>%80) sahipmiş.
Fizik muayene ve konak biyobelirteçleri, bakteriyel ve viral pnömoniyi ayırt etmek için bağımsız testler olarak yeterince güvenilir bulunmamış. Akciğer ultrasonu, acil serviste bakteriyel pnömoni için röntegene kıyasla daha yüksek doğruluk göstermiş. Hızlı antijen bazlı tanı testlerinin, yanlış negatif oranlarının yüksek olması nedeniyle tam olarak güvenilir kabul edilemeyeceği belirtilmiş. Genel olarak, dikkate alınan tüm patojenler için moleküler testlerin en doğru seçim olduğu sonucuna varılmış.
Gentilotti E, De Nardo P, Cremonini E, et al. Diagnostic accuracy of point-of-care tests in acute community-acquired lower respiratory tract infections. A systematic review and meta-analysis. Clin Microbiol Infect. 2022; 28 (1): 13-22.
Bu çalışmada Mart ve Temmuz 2020 arasında İsrail’de okulların yeniden açılmasının ve sosyal mesafe kısıtlamalarının hafifletilmesinin SARS-CoV-2 infeksiyonlarının dinamikleri üzerindeki etkileri araştırılmış. Ülke çapında yaşa göre haftalık insidansı, prevalansı, SARS-CoV-2 polimeraz zincir reaksiyonu testlerinin pozitifliğini, COVID-19 hastaneye yatışlarını ve ilişkili mortaliteyi inceleyen çalışma ekibi, bu parametrelerde okulların yeniden açılması, okulların kapanması ve geniş çaplı toplanmalara izin verilmesi gibi kısıtlamaların gevşetilmesi sonrasındaki zamansal farklılıkları da değerlendirmişler.
SARS-CoV-2 infeksiyonlarının insidansı, okulların yeniden açılmasının ardından tüm yaş gruplarında kademeli olarak artmış ve yetişkinlerde çocuklara göre önemli ölçüde daha yüksek bir artış görülmüş. 40-59 ve 20-39 yaş grupları için, okulların yeniden açılmasından önceki pozitiflik oranlarına göre 21-27 gün sonra örnek pozitiflik oranlarının daha yüksek olduğu bulunmuş. Okulların yeniden açılmasının ardından COVID-19 ile ilişkili hastaneye yatışlarda ve ölümlerde artış gözlenmemiş. Buna karşılık, büyük ölçekli toplantılara izin verilmesine, tüm yaş grupları için pozitiflik oranlarındaki artışlar ve hastaneye yatış ve ölüm oranlarındaki artış eşlik etmiş.
Bu analiz, İsrail’de COVID-19’un yeniden canlanmasında okulların yeniden açılmasının önemli bir rolü olduğunu desteklememiş. Bu yeniden canlanmada en büyük etkinin, büyük ölçekli toplantılar üzerindeki kısıtlamaların hafifletilmesi nedeniyle olduğu belirtilmiş.
Somekh I, Shohat T, Boker LK, Simões EAF, Somekh E. Reopening schools and the dynamics of severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2) infections in Israel: a nationwide study. Clin Infect Dis. 2021; 73 (12): 2265-75.
Vankomisine dirençli enterokoklar (VRE), bağışıklığı baskılanmış hastalarda önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. VRE suşlarının yayılmasının izlenmesi, hastane ortamında VRE’nin ortaya çıkması ve yayılmasının dinamiklerini anlamak için çok önemlidir.
Bu çalışmada VRE pozitif rektal sürüntüleri olan 35 hasta ile lösemi ve hematopoietik hücre nakli yapılan hastalar arasındaki (iki farklı katta yatan) baskın VRE suşlarını ve potansiyel iletim ağlarını belirlemek için tüm genom dizilimi (WGS) ve filogenetik analizler yapılmış. Dizi tipleri (ST’ler), ilaç direnç genleri ve hastaların sonuçları da belirlenmiş.
10 farklı ST’de gruplandırılmış toplam 89 VRE suşu, bunlardan yeni tanımlanan ST’ler her iki kattan da izole edilmiş (ST736, ST494, ST772 ve ST1516). Odalar, katlar ve zaman periyotları arasında ortalama 39 günlük bir süre içinde (3 ila 90 gün arasında değişen) aktarılan genetik olarak oldukça ilişkili suşlar gözlemlenmiş. Beş VRE bakteriyemi olgusunun üçünde pili operon fms14-17-13 (ST203) yokmuş ve geri kalan ikisi daptomisine dirençliymiş (DAP; ST736, ST664). DAP’ye dirençli suşları barındıran 10 hastadan sadece ikisi, önceki dört ay içinde DAP’ye maruz kalmış. Çevreden ve bağışıklığı baskılanmış hastalardan elde edilen VRE suşları ile ilgili karşılaştırmalar, çok ilaca dirençli (özellikle DAP’ye) VRE suşlarının yüksek düzeyde ilişkili genetik soylarının KİT ve lösemi hastaları ile oda ortamları arasında yatay transferini doğrulamış.
Tüm genom analizlerinin yapılmasının, yüksek dirençli organizmaların yayılmasını önlemek ve kontrol etmek için müdahalelerin hedeflenebileceği VRE rezervuarlarını ayırt etmede faydalı olabileceği belirtilmiş.
El Haddad L, Hanson BM, Arias CA, et al. Emergence and transmission of daptomycin and vancomycin-resistant enterococci between patients and hospital rooms. Clin Infect Dis. 2021 Dec; 73 (12): 2306-13.
Çoklu ilaca dirençli Klebsiella infeksiyonlarını yönetmek için risk faktörlerini, önleme stratejilerini ve terapötik yolları anlamak zorunludur. Bu derlemede, bu patojenin oluşturduğu ciddi riski, Klebsiella ile ilişkili hastalıkları yönetmek için mevcut seçenekleri ve K. pneumoniaeinfeksiyonlarının epidemiyolojisi, risk faktörleri ve kontrol stratejileri gözden gerçirilmiş.
Chang D, Sharma L, Dela Cruz CS, Zhang D. Clinical epidemiology, risk factors, and control strategies of Klebsiella pneumoniae infection. Front Microbiol. 2021; 12: 3955.
