COVID-19 pandemisi süresince ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (ECMO) kullanımının artmasıyla birlikte, merkezlere göre hasta özelliklerini irdelemeyi amaçlayan bu çalışmada COVID-19 tanısıyla yatırılmış ve ECMO desteği alan 16 yaş üzeri hastalar üç gruba ayrılarak karşılaştırılmış. ECMO desteğini erken uygulayan, yani 2020 yılı boyunca ECMO desteği kullanan merkezlerde tedavi alan hastalar, 1 Mayıs 2020’de veya öncesinde tedavi alanlar (grup A1) ve 2 Mayıs-31 Aralık 2020 arasında tedavi alanlar (grup A2) olarak ikiye ayrılmış. 1 Mayıs 2020’den sonra ECMO sağlayan merkezler (grup B) ECMO desteğini geç uygulayan merkezler olarak ele alınmış.
Birincil sonuç, ECMO başlangıcından 90 gün sonrasına kadar hastane içi mortalite olarak belirlenmiş. Kırk bir ülkeden 349 merkezde COVID-19’lu 4812 hasta ECMO desteği almış. ECMO başlangıcından 90 gün sonrasına kadar hastane içi mortalitenin kümülatif insidansı erken erişen merkezler için (grup A1 ve grup A2) 51.9’a karşı %36.9 (%95 GA 34.1–39.7) olarak bulunurken, geç erişen merkezlerde ise (grup B) bu oran %58.9’miş (55.4–62.3). Grup A2’deki hastalara kıyasla, grup A1 hastalarında ECMO’dan 90 gün sonra hastane içi mortalitenin düzeltilmiş rölatif riski daha düşükken (HR 0.82 [0.70−0.96]) grup B hastalarında bu oran daha yüksek bulunmuş. (HR 1.42 [1.17−1.73]).
Pandemi sırasında daha önce ECMO desteği alan COVID-19 hastalarıyla karşılaştırıldığında, 1 Mayıs 2020’den sonra ECMO alan hastalar, daha yaygın olarak kortikosteroidlerle tedavi edilmiş. Sonuçları etkileyen durumlar ise, 1 Mayıs’tan sonra ECMO desteği alan hastaların benzer risk faktörlerine rağmen tedaviye dirençli hastalık olasılığının daha yüksek olması ve COVID-19 için ECMO desteği sağlayan daha az deneyime sahip merkezlerin daha yüksek mortaliteye sahip olmasıymış.
Barbaro RP, MacLaren G, Boonstra PS, et al. Extracorporeal membrane oxygenation for COVID-19: evolving outcomes from the international Extracorporeal Life Support Organization Registry. Lancet. 2021; 398 (10307): 1230-8.