Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
17
Aralık
2024
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

İnfeksiyon Hastalıkları Board Sınavı Nedir? Bu Sınava Neden Girmeliyim?

Bu yayında konuğumuz Başkent Üniversitesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Özlem Kurt Azap. ESCMID’in mesleki etkinlikler ve eğitim alt komitelerinin üyelerinden olan Özlem hocamızla Avrupa Tıp Uzmanları Birliği tarafından İnfeksiyon Hastalıkları branşı için ilk kez yapılacak olan board sınavı hakkında konuştuk. Kendisine verdiği bilgiler için teşekkür ediyoruz. Keyifli dinlemeler.

Podcast Yayınımızı Dinlemek İçin Tıklayınız

Tüberküloz Tedavisinde Yan Etki Yönetimi (187. Web Konferans, 17 Aralık 2024)

Tüberküloz Tedavisinde Yan Etki Yönetimi (187. Web Konferans, 17 Aralık 2024)
17 Aralık 2024, Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Tüberküloz Tedavisinde Yan Etki Yönetimi” Web konferansı yapılacaktır.

PROGRAM
Yöneten: Prof. Dr. Onur KAYA
Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Olgu Sunumu
Doç. Dr. Ramazan GÖZÜKÜÇÜK
Hisar Hospital Intercontinental

Tüberküloz Tedavisinde Yan Etki Yönetimi
Prof. Dr. Yusuf Ziya DEMİROĞLU
Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Antifungal İlaç Düzeyi Ölçümü, Takibi ve İlaç Etkileşimleri

Herkese merhaba! Yeni bir Klimik podcast yayını ile daha karşınızdayız. Bugünkü konuğumuz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim üyelerinden Doç. Dr. Güle ÇINAR. Hematolojik ve onkolojik maligniteli hastalar ve hematopoetik kök hücre nakli yapılan hastalarda görülen infeksiyon hastalıkları ile ilgilenen Güle hocamız bugünkü yayınımızda antifungal ilaç düzeyi ölçümü, takibi ve ilaç etkileşimleri konusunda bilgiler aktarıyor. İnvazif fungal infeksiyonların tedavisinde kullandığımız antifungal ajanlar ile ilgili ayrıntılı olduğu kadar pratik bilgileri de bulacağınız bu yayınımız GILEAD ilaç firması sponsorluğunda gerçekleşmektedir. Yayına destekleri için GILEAD’a teşekkür eder keyifli dinlemeler dileriz.

Podcast yayınımızı dinlemek için tıklayınız.

KLİMİK Mobil Uygulaması Yeni Versiyon (2.6)

KLİMİK Mobil Uygulaması için yeni versiyonumuz 2.6 yayında. Geliştirme çalışmalarını kesintisiz devam etmekteyiz. Uygulamamızı sorunsuz bir şekilde kullanabilmek, yeni fonksiyonlarımızdan faydalanabilmek, hızlı ve kesintisiz hizmet alabilmek için bu geliştirmelerle ilgili güncellemeleri yüklemenizi öneriyoruz. Eğer en son yayına aldığımız 2.6 versiyonunu yüklemediyseniz, ilk fırsatta güncelleme yapınız.

KLİMİK Mobil Geliştirme Grubu

Tigesiklin ile Tedavi Edilen Hastalarda Klinik Yanıtsızlık İçin Risk Faktörlerinin Değerlendirilmesi

Klinik çalışmalar tigesiklinin diğer tedavi seçeneklerine göre daha yüksek mortalite riskine sahip olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada, halen çeşitli infeksiyonlar için yaygın olarak kullanılan tigesiklinin klinik başarısızlık ile ilişkili risk faktörlerinin araştırılması amaçlanmış.

Bu retrospektif analiz, 2019-2021 yılları arasında tigesiklin ile tedavi edilen hastalardan oluşan prospektif bir kohortu içermektedir. Birden fazla infeksiyonu olan hastalar çalışmaya dahil edilmemiş. Klinik başarısızlık, 28.günde mortalite, başlangıçtaki infeksiyon semptomlarının devam etmesi veya devam eden antimikrobiyal tedavi gereksinimi olarak tanımlanmış. Sonuç analizi için çok değişkenli lojistik regresyon kullanılmış.

Çalışmaya dahil edilen 253 hastanın 94 (%37.1) ‘ünde klinik başarısızlık yaşanmış. İnfeksiyon odakları arasında pnömoni (%46.3), kan dolaşımı infeksiyonu (KDİ) (%25.3) ve deri/yumuşak doku infeksiyonları (%10.3) saptanmış. Olumlu sonuçlar elde edilen hastalar ile klinik başarısızlık yaşayan hastalar karşılaştırıldığında yüksek doz tigesiklin uygulaması veya monoterapi oranlarında anlamlı bir fark bulunmamış. Daha yüksek Charlson komorbidite indeksi [düzeltilmiş odds oranı (aOR) = 1.20, p= 0.001], Pitt bakteriyemi skoru (aOR = 1.25, p=0.007) ve KDİ (aOR = 3.94, p<0.001) klinik başarısızlığın önemli belirleyicileri olarak bulunmuş. Pseudomonas aeruginosa infeksiyonlarında tigesiklinin florokinolon (aOR = 1.97, p=0.03) ve karbapenem ile (aOR = 2.20, p=0.01) birlikte kullanımında klinik başarısızlığın arttığı görülmüş.

Sonuçta birden fazla komorbidite, KDİ ve daha yüksek Pitt bakteriyemi skoru, tigesiklin ile tedavi edilen hastalarda klinik başarısızlık riskinin artmasıyla ilişkili bulunmuş. Sonuçlar, klinisyenlerin bu risk faktörlerine sahip hastalar için tigesiklin dışındaki alternatif tedavi seçeneklerini düşünmeleri gerektiğini desteklemiş. Tigesiklin tedavisinde, potansiyel klinik başarısızlıkları yönetmek için dikkatli bir izlem yapılması gerektiğinin altı çizilmiş.

Huang CF, Yang JL, Chuang YC, Sheng WH. Evaluating risk factors for clinical failure among tigecycline-treated patients. Infect Drug Resist. 2024; 17: 5387-93.

Makale İçin Tıklayınız

Yetişkinlerde HIV Tedavisi ve Önlenmesine Yönelik Antiretroviral İlaçlar: Uluslararası Antiviral Topluluğu-ABD Panelinin 2024 Önerileri

2024 yılı HIV tedavisi ve klinik yönetimi ve HIV’in önlenmesi için güncellenmiş öneriler sunmak amacıyla gönüllü uzman hekim bilim insanlarından oluşan bir panel atanmış. Son rapordan bu yana literatürde yer alan ilgili kanıtlar; PubMed ve Embase aramalarından (başlangıçta 3998 sonuçtan 249’u ilgili kabul edilmiş), panel üyeleri tarafından literatürün sürekli izlenmesinden, ürün üreticileri tarafından sunulan verilerden ve Haziran 2022 ile Ekim 2024 arasında hakemli bilimsel konferanslarda sunulan çalışmalardan alınmış.

Antiretroviral tedavi HIV’li tüm bireyler için önerilmeye devam etmiş. HIV’li çoğu insan için bir integraz inhibitörü (InSTI), özellikle biktegravir veya dolutegravir ile iki (ve bazı durumlarda bir) nükleosid veya nükleotid Reverse-transkriptaz inhibitöründen oluşan başlangıç rejimleri önerilmiş. Hamilelik ve aktif eşlik eden fırsatçı hastalıklar gibi özel klinik durumları olanların yanı sıra InSTI alamayanlar için de önerilerde bulunulmuş. Diğer nedenlerin yanı sıra virolojik başarısızlık, olumsuz etkiler, kolaylık veya maliyet nedeniyle rejimlerin değiştirilmesinin gerekebileceği belirtilmiş. Günlük ağızdan ilaç almayı tercih etmeyenler ve günlük tedaviye uyum sağlamakta zorlanan kişiler için uzun etkili enjekte edilebilir tedavinin mevcut olduğu ifade edilmiş. Laboratuvar izleme, madde kullanım bozuklukları, kilo değişikliklerinin yönetimi ve ayrıca kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi için statinlerin kullanımına ilişkin öneriler sağlanmış. HIV’in önlenmesi açısından, ağızdan (günlük veya aralıklı) ve enjekte edilebilir uzun etkili ilaçlar, HIV’e maruz kalma olasılığı yüksek olan kişiler için etkili seçenekler olarak belirtilmiş. Ayrıca, cinsel yolla bulaşan infeksiyonu önlemek için temas sonrası profilaksi için doksisiklin ve madde kullanım bozukluklarını tedavi etmeye yönelik stratejiler gibi HIV’li kişiler arasında sağlık ve refahın korunmasına yönelik yeni araçlar önerilmiş. Raporda ayrıca HIV edinme ve bakıma erişimdeki eşitsizlikler tartışılarak çözümler önerilmiş.

Gandhi RT, Landovitz RJ, Sax PE, et al. Antiretroviral drugs for treatment and prevention of hıv in adults: 2024 recommendations of the International Antiviral Society-USA panel. JAMA. 1 Aralık 2024.

Makale İçin Tıklayınız

Yeni Küresel Tüberküloz Vakaları Rekor Seviyeye Ulaştı

Tüberküloz (TB) bir kez daha, küresel ölçekte bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin önde gelen nedeni olup COVID-19’u geride bıraktı. 2023’te yaklaşık 8.2 milyon kişiye yeni TB teşhisi kondu ve bu sayı Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün 1995’te hastalığı izlemeye başlamasından bu yana kaydedilen en yüksek sayıdır. Bu, 2022’de kaydedilen 7.5 milyon yeni vakaya göre önemli bir artış olsa da TB’ye bağlı ölümler 2022’de saptanan 1.32 milyona göre 2023’te 1.25 milyona gerileyerek hafifçe düştü. DSÖ’nün 2024 küresel tüberküloz raporu, 2022 ve 2023’te artan yeni tanı sayısının muhtemelen “önceki yıllarda tüberküloz gelişen, ancak tanı ve tedavisi COVID ile ilgili aksaklıklar nedeniyle geciken kişileri de içerdiğini” belirtti. Toplam vaka sayısı 2022’den 2023’e kadar 10.7 milyondan 10.8 milyona çıkarak sadece biraz değişti.

Hastalık, yükün yüksek olduğu 30 ülkedeki kişileri orantısız bir şekilde etkilerken, tüm vakaların yarısından çoğu Çin, Hindistan, Endonezya, Pakistan ve Filipinler’de görüldü. Yalnızca Hindistan’daki vakalar, 2023 yılında hem küresel TB vakalarının hem de ölümlerin yaklaşık dörtte birini oluşturdu.

Anderer S. New Global Tuberculosis Cases Hit Record High. JAMA. 6 Aralık 2024.

Makale İçin Tıklayınız

Karbapeneme Dirençli Klebsiella pneumoniae’nın Neden Olduğu Kan Dolaşımı İnfeksiyonları: Risk Faktörlerinin, Tedavi Yanıtlarının ve Mortalitenin Analizi

Türkiye’den bildirilen bu çalışmada karbapeneme dirençli Klebsiella pneumoniae (CRKP)’nin neden olduğu kan dolaşımı infeksiyonları (BSI’lar) incelenmiş. CRKP’nin neden olduğu BSI’li hastaların risk faktörleri, tedavisi, hastaneye yatış süresi ve mortalitesi değerlendirilmiş. Ekim 2021 ile Ekim 2023 arasında, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde BSI için tedavi edilen ve CRKP veya karbapeneme duyarlı Klebsiella pneumoniae (CSKP) patojenleri olan 18 yaş ve üstü hastalar retrospektif yöntemle gözden geçirilmiş ve çalışmaya dahil edilmiş.

Çalışmaya dahil edilen BSI’lı 107 hastanın 66 (%61.7)’sında CRKP ve 41 (%38.3)’inde CSKP varmış. BSI’larda CRKP ile ilişkili risk faktörlerinin akut böbrek yetmezliği (p=0.048), mekanik ventilasyon (MV) (p=0.042), deprem sonrası dönem (p=0.022), karbapenem (p <0.0005) ve diğer beta-laktam antibiyotiklerinin (p=0.039) kullanımı olduğu bulunmuş. CRKP’nin neden olduğu BSI’larda mortalite önemli ölçüde daha yüksek saptanmış (%80.3/29.3, p<0.0005). CRKP grubunda, yoğun bakım ünitesi takibi (p=0.020), entübasyon (p=0.039),  Mekanik ventilasyon ihtiyacı (p=0.025) ve eşlik eden pnömoni (p=0.043) mortaliteyi önemli ölçüde artırmış. Seftazidim-avibaktam ve karbapenem kombinasyonları arasında tedavi sonuçları açısından anlamlı bir fark bulunmamış (p> 0.05). CRKP grubunda tedaviye üç gün veya daha sonra başlayan hastalarda tedavi ve hastanede kalış süresi önemli ölçüde daha uzun bulunmuş (p=0.036, p=0.011).

Sonuç olarak çalışmada CRKP’nin neden olduğu BSI’lar için risk faktörlerinin belirlenmesinin ve erken tedavi protokollerinin uygulanmasının tedavi süresinde ve ölüm oranında bir azalmaya yol açabileceği gösterilmiş.

Şimşek Bozok T, Bozok T, Şahinoğlu MS, Kaya H, Horasan EŞ, Kaya A. Bloodstream infections caused by carbapenem-resistant Klebsiella pneumoniae: analysis of risk factors, treatment responses and mortality. Infect Dis (Lond). 2024: 1-11.

Makale İçin Tıklayınız

İmmünokompetan Kritik Yoğun Bakım Hastalarında CMV Reaktivasyonu: Retrospektif Bir Çalışma

Sitomegalovirus (CMV) reaktivasyonu immünosüpresif hastalarda gözlenmekte ve olumsuz klinik sonuçlara neden olmaktadır. İmmünokompetan hastalarda CMV reaktivasyonu daha az bilinmektedir. Ülkemizde yapılan bu çalışmada, alt solunum yollarında bakteri üremesi olan immünokompetan kritik hastalarda CMV reaktivasyonunu retrospektif olarak araştırmak ve reaktivasyon ile yatış süresi (LOS), mekanik ventilasyon süresi ve mortalite gibi sonuçlar arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmış.

Çalışmaya CMV IgG-pozitif ve CMV IgM-negatif immünokompetan, 48 saatten uzun süredir mekanik ventilasyonda olan ve solunum yolları Acinetobacter baumannii ile kolonize veya ventilatörle ilişkili pnömoni (VAP) tanısı alan yoğun bakım ünitesi (YBÜ) hastaları dahil edilmiş. Serum ve endotrakeal aspirat örneklerinde “real-time” polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR) kullanılmış. Hastalar VAP ve sepsis olan ve olmayan olarak gruplara ayrılmış. Gruplar arasında reaktivasyon oranları ve CMV DNA düzeyleri karşılaştırılmış.

CMV reaktivasyonu 34 hastanın 27 (%79.4)’sinde görülmüş. CMV DNA düzeyi VAP ve sepsisli hastalarda olmayanlara göre 5.8 kat daha yüksek bulunmuş, ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değilmiş (p=0.717). Reaktivasyonu olan hastalarda yatış ve mekanik ventilasyon süresi daha yüksek (p=0.047 ve p=0.036) iken reaktivasyon ile mortalite arasında bir ilişki bulunmamış (p=0.774).

CMV reaktivasyon oranı bu hasta grubunda %79.4 olarak bulunmuş. Bu, literatürde bildirilen ikinci en yüksek reaktivasyon oranıdır. Reaktivasyon uzamış hastane yatışı ve mekanik ventilasyon ile ilişkilendirilmiş.

Onder T, Alkan S, Dogan E, Sener A. CMV reactivation in immunocompetent critically ill intensive care unit patients: a retrospective study. J Infect Dev Ctries. 2024; 18 (10): 1583-9.

Makale İçin Tıklayınız

Bültenin Notu: Halen kesin bir sonuca ulaşmış olmasa da yoğun bakım hastalarında CMV reaktivasyonu ve bunun etkisi konusu bir dönem çok tartışılan bir konu idi. Genel olarak geniş bir ekibin bu durumda gansiklovirin etkin olmadığını gösterdiği çalışma (ilgili makale için tıklayınız) sonrasında son dönemlerde eskisi kadar gündemde değil. Ama ilginç bir alan…

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr