Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
17
Eylül
2024
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Oropouche Ateşi, Gizemli Tehdit

Arboviral infeksiyonlar son on yılda Güney Amerika’yı ağır bir şekilde etkilemiştir. Ayrıca, bölge şimdi benzeri görülmemiş bir ölçekte az bilinen başka bir arbovirus olan Oropouche virusunun yeniden ortaya çıkmasıyla karşı karşıyadır. 1 Ağustos 2024 itibarıyla Bolivya, Brezilya, Kolombiya ve Peru’yu kapsayan bölgede 8078 doğrulanmış Oropouche ateşi vakası saptanmıştır.

Oropouche virusu yeni ortaya çıkan bir virustur, ancak yeni bir virus değildir. Virus ilk olarak 1955 yılında Trinidad ve Tobago’daki Oropouche köyünde tespit edilmiştir. O zamandan beri Güney Amerika’nın bazı bölgelerinde sınırlı dolaşıma sahip olmuştur. Oropouche ateşi vakalarının çoğu hafiftir. Baş ağrısı, kas ağrısı, mide bulantısı ve döküntü gibi dang hummasına benzer semptomlar gösterir, ancak bazı durumlarda menenjit ve ensefalite de neden olabilir. İlk kez 25 Temmuz’da Oropouche virusunun neden olduğu iki ölüm bildirilmiştir.

Uzmanlar, mevcut Oropouche ateşi salgınının daha da yayılması durumunda Güney Amerika’nın zaten gergin olan sağlık sistemini alt üst etmesinden endişe etmektedir. Ayrıca Avrupa’da ithal vakaların bildirilmesinin ardından, Oropouche ateşinin diğer bölgelerdeki gezginlerde de bildirilmesi beklenmektedir.

The Lancet Infectious Diseases. Oropouche fever, the mysterious threat. Lancet Infect Dis. 2024; 24 (9): 935.

Makale İçin Tıklayınız

ART Naif HIV Kontrol Hastalarında AIDS’i Tanımlamayan Olaylar, Riski Baskılayıcı ART Tedavisi Alan Normal Progresif Hastalara Göre Daha Düşüktür

Bu makalede, ART alan normal progresif hastalar (NP-ART) ile HIV infeksiyonunu doğal olarak kontrol eden HIV’li kişiler (HIV kontrol hastaları) arasındaki AIDS dışı olay (nADE) riskinin ve HIV kontrol hastalarında nADE ardından ART sonuçlarının karşılaştırılması amaçlanmış.


Çalışmaya 1007 ART naif HIV kontrol hastası (bunların 60’ı elit), 1510 erken ART hastası (<6 ay negatif HIV testinden sonra) ve 15 437 NP-ART alan hasta (referans grubu) dahil edilmiş ve sırasıyla 3813, 11 060 ve 160 050 yıllık takip sağlanmış. HIV kontrol hastalarında birincil son nokta riski (HR 0.55, %95 GA 0.38-0.81, p=0.0023) olan tüm nedenlere bağlı ölüm oranı [ayarlanmış tehlike oranı (aHR): 0.45, %95 güven GA 0.25-0.79, p=0.0054) ve kardiyovasküler hastalık (aHR 0.47, %95 GA 0.22-0.99, p=0.046) NP-ART hastalarından daha düşük tespit edilmiş. Ancak AIDS dışı malignite riskinde farklılık saptanmamış (aHR 0.74, %95 GA 0.41-1.35, p=0.33). HIV kontrol hastaları arasında her bir log10 daha düşük bazal viral yük, nADE riskini daha da azaltmış (aHR 0.54, %95 GA 0.29-0.99, p=0.045). HIV kontrol hastalarında ART’nin, herhangi bir nADE riskini azaltmadığı gösterilmiş (aHR 1.22, %95 GA 0.66-2.29, p=0.53).

Sonuç olarak, özellikle plazma viral yükü düşük olanlarda olmak üzere HIV kontrol hastalarında nADE riski NP-ART grubundan daha düşük bulunmuş. ART’nin başlatılması HIV kontrol hastalarında nADE riskini değiştirmemiş. Çalışmanın bulguları HIV kontrol hastalarına ART reçete etmeyle ilgili kararlarında klinisyenlere yardımcı olabilir.

Groenendijk AL, Miranda Afonso P, Wit F, et al. The risk of non-AIDS defining events is lower in ART-naive HIV controllers than in normal progressors on suppressive ART. Clin Infect Dis. 2024: ciae440.

Makale İçin Tıklayınız

Chlamydia trachomatis İnfeksiyonu Olan ve Olmayan Erkeklerle Seks Yapan Erkeklerin İdrar Mikrobiyomunun Karşılaştırılması

Önceki çalışmalar, erkek idrar mikrobiyotasının bakteriyel bileşiminin cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilişkili olduğunu ileri sürmektedir. Bu çalışma, C. trachomatis infeksiyonu olan ve olmayan erkeklerle seks yapan erkeklerin (MSM) idrar mikrobiyomunun bakteriyel bileşimini değerlendirmiş.

Çalışmada Güney Afrika, Durban’daki King Edward VIII hastanesi ve Aurum Enstitüsü’nde bakım gören MSM’lerden alınan idrar örnekleri kullanılmış. Toplam 200 örnek Applied Biosystems™ TaqMan® kullanılarak C. trachomatis infeksiyonu açısından test edilmiş. 23 örneğin idrar mikrobiyomları Illumina MiSeq platformunda 16 S rRNA (V3 ve V4) gen dizilimi kullanılarak karakterize edilmiş. Bakteriyel taksonomik analiz, tüm dizilenen örneklerde Streptococcus, Corynebacterium ve Staphylococcus‘un oranının yüksek olduğunu göstermiş. Ayrıca, MSM idrar örneklerinde Prevotella ve Lactobacillus tespit edilmiş. Alfa çeşitlilik ölçümleri, C.trachomatis pozitif örneklerde mikrobiyal çeşitlilikte hafif bir artış göstermiş, ancak bu önemli bulunmamış (ANOVA, p>0.05). Başlıca koordinat analizi (PCoA), C.trachomatis ile infekte olmuş MSM’nin  mikrobiyomunun, infekte olmamış olanlardan açıkça farklı olmadığını göstermiş. Pozitif ve negatif örnekler arasında farklı bakteri toplulukları tespit edilmemiş (PERMANOVA F 1,22 = 1.0284, R 2 = %0.047, p=0.385).

Bugüne kadar MSM üzerine yapılan mikrobiyom çalışmalarının çoğu bağırsak mikroçevresine odaklanmış olup bu çalışma MSM’deki idrar mikrobiyomunu konusunda artmakta olan bilgi birikimine katkıda bulunmaktadır.

Mofolorunsho KC, Mabaso NG, Nundlall N, Ojo AO, Cason ED, Abbai NS. Comparison of the urinary microbiome in men who have sex with men with and without Chlamydia trachomatis infection. Eur J Clin Microbiol Infect Dis. 11 Eylül 2024.

Makale İçin Tıklayınız

Viral İshaller: Tanı ve Tedavide Yeni Gelişmeler

Rotavirus aşısı piyasaya sürülmüş olmasına rağmen, rotavirus dünyanın önde gelen ölüm nedeni olmaya devam etmektedir ve onu tanısal zorluk teşkil eden norovirus takip etmektedir. Bu makalede viral ishallerin tanı ve tedavisindeki yeni gelişmeler açıklanmış.

İzotermal nükleik asit amplifikasyon analizleri (LAMP ve RPA), karmaşık ekipman gerektirmedikleri ve bakım noktasında test olarak kullanılabildikleri için umut vadeden tekniklerdir. CRISPR/Cas nükleik asit tespit sistemleri, büyük potansiyele sahip yeni tanı yöntemleridir. Son zamanlarda yayımlanan birkaç makale, norovirus infeksiyonunu karakterize etmek, yeni ilaçları test etmek ve aşı geliştirmek için insan barsak enteroidlerinin rolünü gündeme getirmektedir. İnsan barsak mikrobiyotası ile gastrointestinal viral infeksiyonlar arasındaki etkileşim kapsamlı bir şekilde incelenmiş, terapötik ve önleyici tedbirler için bazı yenilikçi mekanizmalar sunulmuştur.

Önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da diğer zorlukların ele alınması ve bu kritik bulaşıcı hastalığın tanısal olanaklarının ve yönetim stratejilerinin daha da iyileştirilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Acevedo-Rodriguez JG, Contreras CA, Ochoa TJ. Viral diarrheas-newer advances in diagnosis and management. Curr Opin Infect Dis. 2024; 37 (5): 385-91. 

Makale İçin Tıklayınız

JAMA’da İki Önemli Derleme Makalesi Yayımlandı

İlki 09.09.2024 tarihinde, zaman zaman hastanelerde büyük sorunlara neden olabilen ve mücadelede çok zorlanabildiğimiz uyuz, tahtakurusu ve bit konusundadır. Daha fazla çevresel önlem ele alınsa daha iyi olabilirmiş ama bu hali de faydalı olacaktır.

Thomas C, Castillo Valladares H, Berger TG, Chang AY. Scabies, bedbug, and body lice infestations: a review. JAMA. 9 Eylül 2024.

Makale İçin Tıklayınız

Diğer derleme nekrotizan yumuşak doku infeksiyonları konusundadır. Cerrahi yaklaşımın önemini vurgulaması kliniklerde cerrahi yaklaşımları hızlandırabilir.

McDermott J, Kao LS, Keeley JA, Grigorian A, Neville A, de Virgilio C. Necrotizing soft tissue ınfections: a review. JAMA Surg. 11 Eylül 2024.

Makale İçin Tıklayınız

ESCMID Bültenden Haberler

CMI Communications’ın Podcast’inin Dokuzuncu Bölümünü Dinleyin

Bu bölümde, sunucular Angela ve Nav, ABD’deki kümes hayvanları ve süt sığırı sürülerinde görülen kuş gribi H5N1 salgınıyla ilgili en son gelişmeleri ve bu yaygın kuş gribinin insanlar için oluşturduğu potansiyel riskleri tartışmak üzere kuş gribi uzmanı Ron Fouchier (Erasmus MC Rotterdam, NL) ile bir araya geliyor. 1997’de Hong Kong’da bildirilen ilk salgından virusun günümüzdeki küresel yaygınlığına kadar olan anlayış da gözden geçiriliyor.

Bağlantı İçin Tıklayınız

ESCMID /ASM Konferansına Katılmak İçin Son Şans!

Bu etkinliğe kaydolmak için son şansınız. Bu disiplinler arası zirve, artan antimikrobiyal direç (AMR) tehdidiyle mücadele etmeyi, fırsatları keşfetmeyi ve antimikrobiyal ilaç geliştirme çalışmalarını ilerletmek için temel kriterleri ana hatlarıyla belirtmeyi amaçlıyor.

Bağlantı İçin Tıklayınız

Yeni Yayımlanan ESCMID Global 2024 Özet Kitabına Göz Atın

ESCMID Global 2024 Özet Kitabı, CMI Communications’ta yeni yayımlandı. Özet kitabı, kabul edilen tüm özetleri, sözlü oturumlarda sunulan özetleri ve kongre veri tabanına yüklenen poster özetlerini içermektedir.

Bağlantı İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr