Kuduz, bilinen en eski zoonozlardan birisidir ve dünyanın pek çok ülkesinde hâlâ önemli bir sağlık sorunudur. Dünya üzerinde Antarktika dışında her kıtadaki insan ve hayvanlar için kuduza yakalanma tehlikesi vardır.

28 Eylül 1895 kuduz aşısını ilk kez bir insana uygulayan Louis Pasteur (1822-1895)’ün ölüm tarihidir. Dünya Kuduz Günü ilk kez 28 Eylül 2007’de Küresel Kuduz Kontrolü Birliği (GARC) ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC)’nin öncülüğünde, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) ve Pan Amerikan Sağlık Örgütü (PAHO/AMRO)’nün destekleriyle düzenlenmiştir. Böyle bir günün ayrılmasının amacı, kuduzun insan ve hayvan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekmek; kuduzdan korunmanın, hayvanlardaki ve insanlardaki hastalığın önlenmesinin ve eliminasyonunun küresel önemine ilişkin farkındalığı artırmaktır.

Dünya Kuduz Günü’nü kuduzdan uzak, sağlıklı bir dünya için birlikte mücadele adına anmak isteriz.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

2021 yılında yüksek patojenik kuş gribi A (H5N1) virusu, klad 2.3.4.4b’nin yeniden ortaya çıkmasından bu yana dünya çapında kuşlar arasında geniş ölçüde yayılmış, kümes hayvanlarında salgınlara ve çok çeşitli kara ve deniz memeli türlerinde infeksiyonlara neden olmuştur. 2024 yılında ise virus süt sığırlarında ilk kez tespit edilmiş ve çiğ inek sütünde yüksek virus düzeylerinin belgelendiği halen devam etmekte olan bir salgına neden olmuştur. İnfekte kümes hayvanları veya süt sığırlarına maruziyetten kaynaklanan klad 2.3.4.4b viruslarıyla oluşan insan infeksiyonları, farklı ülkelerde konjunktivit veya hafif solunum yolu infeksiyonlarından şiddetli ve fatal pnömoniye kadar geniş bir hastalık yelpazesine sebep olmuştur. Evrimleşmeye devam eden klad 2.3.4.4b viruslarının halk sağlığı açısından tehlikesi konusunda bilgi sağlamak için virus karakterizasyonu ve hızlı veri paylaşımıyla birlikte kuşlar, kümes hayvanları, kara ve deniz memelileri ile insanlar arasında küresel virolojik sürveyansın daha güçlü olması gerekmektedir.

Webby RJ, Uyeki TM. An update on highly pathogenic avian influenza A(H5N1) virus, clade 2.3.4.4b. J Infect Dis. 2024: jiae379.

Makale İçin Tıklayınız

Gastrointestinal sistemi etkileyen, ishal ve mortal seyredebilecek kolit tablosuna yol açabilen sporlu bir bakteri olan Clostridioides difficile, sağlık hizmetiyle ilişkili infeksiyonlara yol açtığı bilinen oturmuş rolüne ek olarak toplum kökenli önemli bir patojen olarak da kabul edilmektedir. Mevcut sürveyans ve korunma yöntemleri sağlık bakımıyla ilişkili C. difficile infeksiyonlarına odaklanmışken, toplum kökenli infeksiyonlar hakkında bilinenler oldukça azdır. Bu makalede de asemptomatik taşıyıcılar da dahil olmak üzere rezervuarların toplum kökenli C. difficile bulaşmasına olası katkısı vurgulanmış, bulaşmayı daha iyi anlamak ve azaltmak için olası araştırma yolları sunulmuş.

Alshannaq AF, Kates AE, Keating JA, Mckinley LL, Dixon JW, Safdar N. Diverse sources and latent reservoirs of community-associated Clostridioides difficile infection. Clin Infect Dis. 2024: ciae429.

Makale İçin Tıklayınız

S. aureus bakteriyemisi veya endokarditine yönelik oral ve intravenöz (IV) antibiyotik tedavisinin etkinliğini ve güvenliğini değerlendirmek için yapılan randomize kontrollü çalışma (RKT)’ların sistematik derlemesinde 21 Şubat 2024’e kadar MEDLINE, EMBASE, Cochrane Kütüphanesi ve Web of Science veri tabanları taranmış. Oral ve IV antibiyotik tedavisini karşılaştıran ve her grup için sonuçları uygun şekilde bildiren RKT’ler çalışmaya dahil edildikten ve bias riski değerlendirildikten sonra meta-analize sadece dört RKT dahil edilebilmiş.

Tedavi başarısızlığı açısından değerlendirilen katılımcılar arasında oral ve IV tedavi grupları arasında fark bulunmamış (RR 0.99; %95 GA, 0.63 – 1.57; I2=0%). Ayrıca oral ve IV tedavi grupları arasında advers olaylarda önemli bir fark yokmuş (RR 0.65; %95 GA, 0.07 – 5.94; I2=74%); ancak güven aralığı geniş ve heterojenlik yüksekmiş.

Bu meta-analiz IV’den oral tedaviye geçişin dikkatlice seçilmiş bir hasta alt grubunda muhtemelen etkili olduğunu göstermekte olup oral tedaviye geçişin rutin olarak önerilebilmesi için ek randomize çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Mourad A, Nwafo N, Skalla L, Holland TL, Jenkins TC. Oral versus intravenous antibiotic therapy for Staphylococcus aureus bacteremia or endocarditis: a systematic review and meta-analysis of randomized controlled trials. Clin Infect Dis. 2024: ciae476.

Makale İçin Tıklayınız

2001-2022 arasında ABD’deki kızamık vakalarının değerlendirildiği bu yayında aşıya rağmen hastalanan (breakthrough) kızamık olguları şöyle tanımlanmış: doğrulanmış en az bir doz kızamık aşısı yapılmış olan; döküntü, ateş ve öksürük/burun akıntısı/konjunktivit semptomlarından en az birine sahip olan; klasik prezentasyon ya da pnömoni/ensefalit/hospitalizasyon ya da ölüm gibi ağır hastalık bulguları olan hastalar. Aşılanmış olgular içinde düşük kızamık IgG aviditesi olanlar primer, yüksek kızamık IgG aviditesi olanlar ise sekonder aşı başarısızlığı olarak tanımlanmış.

Değerlendirilen 4056 doğrulanmış kızamık olgusunun %69’u aşısız, %12’si aşıya rağmen infeksiyona yakalananlar olup, %19’unun aşı durumu bilinmemekteymiş. Yüzde 38’lik oranla en sık <5 yaş grubunda, %29 ile en az 5-19 yaş grubunda hastalık görülmüş. Doz sayısındaki artışla beraber klasik prezentasyon ve ağır hastalık tablosunda belirgin azalma gözlenmiş; 5-19 yaş grubunda diğerlerine göre daha az komplikasyon saptanmış. Aşıya rağmen hastalanan olgular arasında sekonder aşı başarısızlığı oranı daha yüksek (%82) bulunmuş. Primer aşı başarısızlığı olan olgularda klasik prezentasyon ve ağır hastalık sekondere göre daha yüksekmiş. Aşıya rağmen hastalanan kızamık olgularının daha az komplikasyonla hastalığı daha hafif geçirme eğiliminde olduğu saptanmış. Ciddi kızamık infeksiyonlarının önlenmesi için kızamık aşılama programının devamlılığının önemine dikkat çekilmiş.

Leung J, Munir NA, Mathis AD, et al. The effects of vaccination status and age on clinical characteristics and severity of measles cases in the United States in the post-elimination era, 2001-2022. Clin Infect Dis. 2024 Sep 13: ciae470.

Makale İçin Tıklayınız

ESCMID Bilimsel Çalışmalar Alt Grubuna (Scientific Affairs Subcommittee) Katılmak İçin Çağrı

Görev süresi Nisan 2025’ten Nisan 2029’a kadar olan bu komite bilimsel çalışmalarla ilgili stratejik tavsiyelerde bulunur ve yürütme komitesini destekler. SAS’ın her bir üyesi bu alanda uzmanlık gerektiren belirli bir bölüm veya temadan sorumludur. Boş pozisyonlar aşağıdaki gibidir:

• Antimikrobiyal Direnç ve Duyarlılık Testi
• Klinikler ve Terapötikler
• Patogenez ve İmmünoloji
• Tanısal testler

Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız
 

ESCMID “Observership” Fonları İçin Son Başvuru Tarihi 16 Ekim

ESCMID “Observership” fonlarında her sene 123 İş Birliği Merkezi (ECC)’nde düzenlenen yılda 100 “observership” verilmekte olup, katılımcıları sorunsuz bir gözlem yolculuğu için 2000 €’ya kadar finansman alabilir.

Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız
 

Antimikrobiyal Dirençle Mücadele İçin Küresel Eylem Çağrısı

ESCMID ve IDSA, 79. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu antimikrobiyal direnç topantısı öncesi insan, hayvan, tarım ve çevre sektörlerinde dirence karşı hedeflerin belirlendiği ve organize eylem çağrısı yaptıkları ortak bir bildiri yayımladı.

Bildiri İçin Tıklayınız