Derneğimizin de katkı verdiği ve 3-6 Kasım 2024’de İstanbul’da gerçekleşecek olan 33rd International Congress of Antimicrobial Chemotherapy (ICC 2024) için bildiri özeti son gönderim tarihi 26 Temmuz 2024’tür.
Derneğimizin de katkı verdiği ve 3-6 Kasım 2024’de İstanbul’da gerçekleşecek olan 33rd International Congress of Antimicrobial Chemotherapy (ICC 2024) için bildiri özeti son gönderim tarihi 26 Temmuz 2024’tür.
Viral hepatitlerle ilgili farkındalığın artırılması amacıyla Hepatit B yüzey antijenini saptayan ve HBV aşısını da geliştirerek 1976’da Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nün sahibi olan Dr. Baruch Blumberg’in doğum günü “28 Temmuz Dünya Hepatit Günü” olarak tanımlanmıştır. Her 30 saniyede bir kişi hepatite bağlı hastalıklardan ölmektedir. Hayat kurtarmak ve sağlık sonuçlarını iyileştirmek için önleme, tanı ve tedavi faaliyetlerinin hızlandırılması gerektiğini vurgulamak üzere DSÖ bu yılın sloganını “Harekete Geçmenin Tam Zamanı” olarak belirlemiştir.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Hepatit B aşısının neden olduğu bağışıklık tepkisinin yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi ve eşlik eden hastalıkların varlığı gibi bir dizi faktörle ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ek olarak, sigara içme gibi değiştirilebilir faktörlerin aşıya yanıtı etkilediği de belirlenmiştir. Ancak, sigara içenlerin aşıya yanıt vermeme riskinin arttığına dair kanıtlara rağmen, sigara içmenin antikor kalıcılığı üzerindeki uzun vadeli etkileri yeterince anlaşılmamıştır.
Bu çalışma, birincil aşılama döngüsünden sonra sigara içme alışkanlıklarının uzun vadeli bağışıklık üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Dahil edilme kriterleri çocukluk çağında, sonraki dozlar olmaksızın standart üç dozluk aşı programı almış olmaları ve 18-24 yaş arasında olmak olarak belirlenmiş. Yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi, ilk aşı dozunun uygulanma yaşı ve dozlar arasındaki süreye ilişkin veriler kaydedilmiş. Antikor titresinin 10 IU/l’den düşük olması “koruyucu olmayan” olarak kabul edilmiş. Çalışmaya toplam 2133 kişi dahil edilmiş ve bunların %14.2’si sigara içiyormuş. Ortalama yaş 20.28 ± 0.92 yılmış. Sigara içenlerde “koruyucu olmayan” antikor konsantrasyonuna sahip olma olasılığı sigara içmeyenlere göre önemli ölçüde daha yüksek bulunmuş (AOR: 1.287; %95 GA: 1.002–1.652).
Sigara içmenin zararlı etkilerinin aşı yanıtına olan ani etkilerin ötesine uzandığı ve çocukluk döneminde aşı olan kişilerde uzun vadeli bağışıklık yanıtını da bozduğu sonucuna varılmış.
Fonzo M, Palmisano A, Trevisan A, Bertoncello C. The impact of smoking on long-term protection following hepatitis B vaccination: a 24-year cohort study. Viruses. 2024; 16 (7): 1137.
Mycobacterium tuberculosis infeksiyonundan aktif tüberküloz (TB) gelişimi kişiler arasında farklılık gösterir ve aktif TB gelişimini öngörecek biyobelirteçlerin tanımlanması, yapılacak müdahalelerin belirlenmesi için oldukça önemlidir. Bu çalışmada, indeks akciğer TB hastalarının aktif TB gelişen veya gelişmeyen sağlıklı ev içi temaslılarında plazma immün biyobelirteç profillerinin belirlenmesi amaçlanmış. Bu amaçla 30 ev içi temaslının (aktif TB gelişen 15 ve aktif TB gelişmeyen 15 temaslı) bulunduğu bir kohort oluşturulmuş ve bu kişilerden başlangıçta, dördüncü ayda ve 12. ayda plazma örnekleri toplanmış.
Aktif TB gelişen temaslıların başlangıçta, dördüncü ve 12. aylarda IFN-γ, IL-2, TNFα, IL-1α, IL-1β, IL-17A ve IL-1Ra düzeylerinde önemli ölçüde azalma olduğu gösterilmiş. Aktif TB gelişen temaslılarda, gelişmeyen temaslılara kıyasla başlangıçta, dördüncü ve 12. aylarda IFN-α, IFN-β, IL-6, IL-12, GM-CSF, IL-10, IL-33, CCL2, CCL11, CXCL8, CXCL10, CX3CL1, VEGF, Granzim-B ve PDL-1 seviyelerinin anlamlı derecede yüksek olduğu bulunmuş.
ROC analizi IFN-γ, GM-CSF, IL-1Ra, CCL2 ve CXCL10’u ≥90 eğri altında kalan alan (EAA) ile en umut verici öngörücü belirteçler olarak tanımlamış. İleri analizde GM-CSF, CXCL10 ve IL-1Ra’nın birlikte kullanımının aktif TB gelişimini öngörmede yüksek doğruluk sergilediği gösterilmiş.
Bu çalışma GM-CSF, CXCL10 ve IL-1Ra gibi spesifik plazma biyobelirteçlerinin, aktif TB gelişme riski taşıyan ev içi temaslılarını etkili bir şekilde belirleyebileceğini göstermektedir. Bu bulgular, TB’nin endemik olduğu bölgelerde erken müdahalelerin ve önleyici stratejilerin geliştirilmesi için oldukça önemlidir.
Rajamanickam A, Ann Daniel E, Dasan B, et al. Plasma immune biomarkers predictive of progression to active tuberculosis in household contacts of TB patients. J Infect Dis. 2024: jiae365.
Bu çalışmada ChatGPT’nin bakteriyel infeksiyonlarla ilgili soruları ve antibiyograma dayalı klinik vakaları ele almadaki faydası değerlendirilmiş.
Bir grup uzman, toplam 96 soru için altı doğru/yanlış, altı açık uçlu soru ve dört infeksiyon türü (endokardit, pnömoni, karın içi infeksiyon ve kan dolaşımı infeksiyonu) için antibiyogramlı altı klinik vaka üretmiş. Sorular dört kıdemli asistana, dört uzmana yöneltilmiş ve ChatGPT-4 ile ChatGPT-4’ün eğitimli bir sürümüne girilmiş. Toplam 720 yanıt elde edilmiş ve antibiyotik tedavilerinde uzmanlardan oluşan kör bir panel tarafından incelenmiş. Yanıtlar doğruluk ve tamlık, antibiyogramlardan doğru direnç mekanizmalarını belirleme yeteneği ve antibiyotik reçetelerinin uygunluğu açısından değerlendirilmiş.
Dört grup arasında doğru/yanlış sorular açısından anlamlı bir fark görülmemiş ve yaklaşık %70 doğru cevap verilmiş. Eğitimli ChatGPT-4 ve ChatGPT-4, açık uçlu sorulara hem asistanlardan hem de uzmanlardan daha doğru ve eksiksiz cevaplar vermiş. Klinik vakayla ilgili olarak, ChatGPT-4’ün doğru direnç mekanizmasını tanıma konusunda daha düşük bir doğruluk elde ettiği gözlemlenmiş. ChatGPT-4’ün sefiderokol veya imipenem/silastatin/relebaktam gibi daha yeni antibiyotikleri reçete etmeme eğiliminde olduğu ve kolistin gibi daha az önerilen seçenekleri tercih ettiği görülmüş. Hem eğitimli ChatGPT-4 hem de ChatGPT-4 gerekli tedavi sürelerinden daha uzun süre tedavi önermiş (p=0.022).
Bu çalışma, özellikle bakteriyel infeksiyonlar ve antibiyogram analiziyle ilgili olarak ChatGPT’nin tıbbi karar vermedeki yeteneklerini ve sınırlamalarını vurgulamış. ChatGPT teorik soruları yanıtlamada yeterlilik sergilese de klinik vaka yönetiminde uzman kararlarıyla tutarlı bir şekilde uyumlu değilmiş. Bu sınırlamalara rağmen ChatGPT’nin klinik eğitimi ve ön analizde destekleyici bir araç olma potansiyelinin olduğu belirtilmiş. Ancak özellikle karmaşık klinik karar verme süreçlerinde uzman konsültasyonunun yerini almaması gerektiği belirtilmiş.
De Vito A, Geremia N, Marino A, et al. Assessing ChatGPT’s theoretical knowledge and prescriptive accuracy in bacterial infections: a comparative study with infectious diseases residents and specialists. Infection. 12 Temmuz 2024.
Erkeklerle seks yapan erkeklerde sitomegalovirus (CMV) bulaşması için risk faktörleri belirsizliğini korumaktadır. Bu çalışmada HIV temas öncesi profilaksi (IPERGAY-ANRS) çalışmasına katılanlar arasında CMV seroprevalansı, insidansı, risk faktörleri ve yayılımı analiz edilmiş. Test edilen 417 katılımcı arasında, 382’si başlangıçta seropozitifmiş (prevalans %91.6; %95 GA [88.5–94.1]) ve çalışma süresince 35 kişiden 10’unda serokonversiyon gözlenmiş [insidans 17.1 kişi-yılı başına; %95 GA (8.2–31.3)]. Çok sayıda cinsel partnere sahip olmak, CMV seroprevalansıyla bağımsız olarak ilişkilendirilmiş. CMV serokonversiyonu gözlenenler arasında, 6/9 ve 2/9 katılımcıda sırasıyla oral ve anal seviyede yayılım bildirilmiş. Bu çalışmanın verileri CMV’nin cinsel temas sırasında bulaştığını desteklemektedir.
Chawki S, Leturque N, Minier M, et al. Open Forum Infect Dis. 2024; ofae400.
Son dönemde, Amerika Birleşik Devletleri’nde büyükbaş hayvan sürülerinde hızla yayılan H5N1 kuş gribi virusunun yayılımı konusunda yeni veriler kaygıyı artırıyor. Nature dergisinde 08.07.2024’de yayımlanan bu çalışma onlardan biri.
Yüksek derecede patojenik H5N1 kuş gribi (HPAI H5N1) virusları memelileri ara sıra infekte eder, ancak genellikle memeliler arasında bulaşmaz. 2024 Baharında, ABD’de büyükbaş hayvan sürülerinde benzeri görülmemiş bir HPAI H5N1 salgını meydana geldi; virus sürülerin kendi içlerinde ve aralarında yayıldı; kümes hayvanlarına, kedilere ve insanlara da virus bulaştı. Bu durum genel olarak halk sağlığı riskinin arttığına işaret etmektedir.
Bu çalışmada, farelerde ve gelinciklerde infekte inek sütünden izole edilen bir HPAI H5N1 virusunun diğer HPAI H5N1 virusları gibi her iki türün meme bezleri de dahil olmak üzere sistemik olarak yayıldığı gözlemlenmiş. Daha da önemlisi sığır HPAI H5N1 virusu, insanın üst solunum yollarında eksprese edilen sialik asitlere bağlanmış. Sığır HPAI H5N1 virusu bu nedenle memelilerde infeksiyon ve bulaşmayı kolaylaştırabilecek özelliklere sahip olarak tanımlanmış.
Eisfeld AJ, Biswas A, Guan L, et al. Pathogenicity and transmissibility of bovine H5N1 influenza virus. Nature. 8 Temmuz 2024.