Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
9
Temmuz
2024
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

XXV. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (KLİMİK 2025) (24-27 Nisan 2025, Antalya)

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nin Çok Değerli Üyeleri,

Sizleri, 24-27 Nisan 2025 tarihleri arasında Antalya’da düzenleyeceğimiz XXV. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (KLİMİK 2025)’ne davet etmekten çok büyük mutluluk ve onur duyuyoruz.

Tüm üyelerimizi hem bilimsel hem de sosyal açıdan doyuracak bir kongre programı hazırlıyoruz. Programın hazırlanmasında derneğimizin çalışma gruplarının her zamanki katkılarının yanı sıra, alanlarında tecrübeli hocalarımız ve genç uzman ve asistan arkadaşlarımızın da katkılarını çok önemsiyor ve bekliyoruz. Önerilerinizle zenginleşecek kongremizi, hep birlikte bilimin ışığında aydınlanmak ve dayanışmamızı artırmak üzere büyük bir heyecanla bekliyoruz.

Selam ve saygılarımızla,
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Davet İçin Tıklayınız

5 Soru 5 Yanıt: Sıtma

Temmuz 2024’ün 5 Soru 5 Yanıt’ı yayımlandı. Soruları yanıtlamak için KLİMİK Uygulamalar’ı ziyaret edebilirsiniz.

5 Soru 5 Yanıt İçin Tıklayınız

Verapamil, Kolistine Dirençli Acinetobacter baumannii‘nin Kolistine Duyarlılığını Artırır

Acinetobacter baumannii ağırlıklı olarak hastane kaynaklı infeksiyonlardan sorumlu olup, son basamak antibiyotik olan kolistine karşı direncindeki artış nedeniyle ciddi bir klinik zorluk teşkil etmektedir. Son dönemde, kolistine dirençli A. baumannii’nin neden olduğu infeksiyonların tedavisinde antimikrobiyal ve antimikrobiyal olmayan ajanların kombinasyonu öne çıkmaktadır. Bu çalışmada kolistin ve antihipertansif ve antiaritmik bir ajan olan verapamil kombinasyonunun dirençli mikroorganizmaya karşı in vivo ve in vitro etkinliği araştırılmış ve A. baumannii’nin kolistine duyarlılığının hem in vitro hem de in vivo olarak geri kazanıldığı tespit edilmiştir. Elektron mikroskobu ve kristal viyole boyama sonucunda, verapamil/kolistin kombinasyonunun bakteriyel biyofilm oluşumu üzerindeki inhibisyonu ve bakteriyel membranların geçirgenliğini değiştirerek kolistinin terapötik etkinliğini artırdığı ortaya konmuştur. Bu ilaç kombinasyonu bakteriyel reaktif oksijen türlerinin birikmesine ve nihai ölümlerine neden olmuş ve Rhodamine 123’ün (Rh123) dışarı akışını önemli ölçüde azaltmıştır. Bu çalışma, anti-hipertansif ilaç verapamili ilk kez A. baumannii’ye karşı kolistin güçlendiricisi olarak tanımlayarak A. baumannii infeksiyonlarına karşı potansiyel bir tedavi yaklaşımı ve hasta sonuçlarını iyileştirme olasılığı sunmaktadır.

Liu S, Zhou H, Kong J, et al. Verapamil increases susceptibility of colistin-resistant Acinetobacter baumannii to colistin. Int J Antimicrob Agents. 2024; 64 (2): 107233.

Makale İçin Tıklayınız

Ekstrakorporeal Membran Oksijenasyon (ECMO) Kullanılan Hastalarda Antifungaller: Klinik Etkiler

Ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (ECMO), ciddi solunum veya kalp yetmezliği olan hastalar için yoğun bakım tıbbında kullanılan hayat kurtarıcı bir tekniktir. Bu incelemede, ECMO kullanılan hastalarda fungal infeksiyonların tedavisi ve profilaksisi incelenerek, farklı antifungaller (azoller, ekinokandinler, amfoterisin B/lipozomal amfoterisin B) ve invazif fungal infeksiyonlar için mevcut verilere dayalı spesifik rejimler önerilmektedir. Şu anda, isavukonazol ve posakonazol kanıtlanmış en çok veriye sahiptirler, ECMO uygulanan hastalarda modifiye edilmiş dozlarda isavukonazol önerilmektedir. Ekinokandinler invazif kandidiyaz için tercih edilmektedir. Bununla birlikte, ekinokandinlerin kullanımı, ECMO devresinde konsantrasyon kaybına ilişkin verilerin sınırlı ve değişken olması nedeniyle zorludur. Lipozomal amfoterisin B kullanırken de dikkatli olunması önerilmektedir, çünkü belirsiz konsantrasyonlar ve sınırlı verilere dayalı potansiyel ECMO disfonksiyonu söz konusu olabilir. Sonuç olarak, ECMO’nun antifungal ilaç konsantrasyonları üzerindeki etkisini optimize etmek için daha fazla araştırmanın yapılması gerekliliğinin önemi vurgulanmaktadır.

Kriegl L, Hatzl S, Schilcher G, et al. Antifungals in patients with extracorporeal membrane oxygenation: clinical implications. Open Forum Infect Dis. 2024; 11 (6): ofae270. 

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 Aşıları ve HIV ile Yaşayan Kişilerde COVID-19

Şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirus 2 (SARS-CoV-2) dünya çapında hızla yayıldı ve COVID-19 ve HIV koinfeksiyonu da yaygınlaştı. Bu çalışmada, HIV ve COVID-19 koinfeksiyonu olan hastalarda aşı tercihlerinin ve aşılama oranlarının COVID-19 şiddeti üzerindeki etkisi araştırılmış. COVID-19 pandemisi sırasında (Ocak 2020-Aralık 2022) takip edilen HIV ile yaşayan kişiler retrospektif olarak çalışmaya dahil edilmiş. COVID-19 tanısı, gerçek zamanlı ters transkriptaz-polimeraz zincir reaksiyonu (rRT-PCR) kullanılarak nazofaringeal sürüntü örneklerinde SARS-CoV-2 RNA’sının tespit edilmesiyle yapılmış. Hastaneye yatış gerektiren hastalar şiddetli olarak sınıflandırılmış ve hastaların demografik özellikleri ve aşı durumu hastane veri sisteminden toplanmış. Çalışmamıza HIV için antiretroviral tedavi kullanan 205 hasta dahil edilmiştir. Hastaların 135 (%65.8)’i Biontech aşısı ile, 24 (%11.7)’ü CoronaVac aşısı ile aşılanmış. Son aşı tarihi ile SARS-CoV-2 PCR pozitifliği arasındaki ortalama gün sayısı Biontech grubunda 163 gün, CoronaVac grubunda 149 gün ve karma aşı grubunda 154 gün olarak belirlenmiş. COVID-19 hastalarının %88’inde hastalık hafif seyretmiş. Biontech ile aşılananlar aşılamadan sonra COVID-19 ile istatistiksel olarak anlamlı derecede daha az infekte olmuş (p<0.05). COVID-19 aşılı ve HIV ile infekte kişilerde, özellikle de HIV infeksiyonu iyi kontrol altında olduğunda COVID-19’un seyri ve sonuçlarının HIV negatif kişilerle benzer  göründüğü sonucuna varılmış.

Karaşın MF, Bayraktar Z, Toygar-Deniz M, Akhan S, Özdemir MK. COVID-19 vaccines and COVID-19 in people living with HIV. Infect Dis Clin Microbiol. 2024; 2: 78-82. 

Makale İçin Tıklayınız

İnfeksiyona ve Aşılamaya Bağlı Oluşan Sistemik SARS-CoV-2 Spesifik Antikor Cevaplarının Belirleyicileri: Randomize Kontrollü Çalışmanın Sekonder Analizi

SARS-CoV-2 infeksiyonu, viral spike (S) ve nükleokapsid (N) proteinlerine karşı antikorlar ürettirken, COVID-19 aşıları yalnızca S-proteinine karşı antikor ürettirir. Mart 2020’de SARS-CoV-2-naif Hollandalı sağlık çalışanlarında başlatılan BCG-Corona çalışması sırasında salgınlar ve COVID-19 aşı uygulamaları varmış.  Bu çalışmanın verilerini kullanarak sistemik anti-S1 ve anti-N immünoglobulin tip G (IgG) yanıtlarının belirleyicileri değerlendirilmiş. Katılımcılar BCG veya plasebo aşılamasına randomize edilerek, günlük semptomları, SARS-CoV-2 test sonuçları ve COVID-19 aşıları ve iki farklı zamanda SARS-CoV-2 serolojisi için kan örnekleri alınmış. Toplam 970 katılımcıda anti-S1 ortalama antikor konsantrasyonları (GMC’ler), anti-N GMC’lerden çok daha yüksek bulunmuş. Anti-S1 GMC’ler, (SARS-CoV-2 infeksiyonu veya COVID-19 aşısı ile oluşan immun yanıt ile önemli ölçüde artmış. Çok değişkenli doğrusal regresyon modellerinde, anti-S1 ve anti-N log10 konsantrasyonları infeksiyon şiddetiyle, anti-S1 log10 konsantrasyonu ise COVID-19 aşı tipi/dozuyla önemli ölçüde ilişkili bulunmuş.

Tek değişkenli modellerde, anti-N log10 konsantrasyonu ayrıca akut infeksiyon süresi ve bireysel semptomların şiddeti ve süresiyle önemli ölçüde ilişkili bulunurken antikor konsantrasyonları uzun süreli COVID veya uzun vadeli koku veya tat kaybıyla ilişkili değilmiş.

Claus J, ten Doesschate T, Taks E, et al. Determinants of systemic SARS-CoV-2-specific antibody responses to ınfection and to vaccination: a secondary analysis of randomised controlled trial data. Vaccines. 2024; 12 (6): 691.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr