Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
19
Mart
2024
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Hepatit B ve C’de Güncel Durum (22 Mart 2024, Bursa)

Derneğimizin 2023-2024 dönemi bilimsel toplantıları Bursa’daki “Hepatit B ve C’de Güncel Durum” toplantısıyla devam ediyor. 22 Mart 2024 Cuma günü, 18.00-20.00 saatleri arasında Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü, Europark Oteli’nde yapılacak olan toplantıya tüm üyelerimizi bekliyoruz.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Toplantı Programı İçin Tıklayınız

24 Mart Dünya Tüberküloz Günü

Robert Koch tarafından M. tuberculosis basilinin keşfedildiği ve hastalığın teşhis ve tedavisinin yolunu açan 24 Mart 1882 gününe ithafen her yıl 24 Mart “Dünya Tüberküloz Günü” olarak anılmaktadır.

Tüberküloz tüm dünyada ilk on ölüm sebebi arasında yer almaktadır ve küresel bir halk sağlığı sorunudur.

Tüberkülozsuz bir dünya için bizler de ulusal ve küresel ölçekte Tüberkülozu Bitirme Stratejisi (End TB)’ni destekliyoruz.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Toplum Kökenli Pnömonide Sendromik Moleküler Test ile Tanısal Yönetim: Randomize Klinik Çalışma

Toplum kökenli pnömoni (TKP) de dahil olmak üzere alt solunum yolu infeksiyonları, hastaneye yatışların ve ölümlerin önde gelen nedenidir. Moleküler testler tedavi kararlarını ve TKP yönetimini optimize etme potansiyeline sahiptir, ancak bunların rutin kullanımını destekleyen kanıtlar sınırlıdır. Bu çalışma acil serviste TKP olgularında hızlı tanı için sendromik polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) bazlı bir panelin akılcı kullanımının daha hızlı ve daha doğru mikrobiyolojik test sonucuna dayalı tedaviye yol açıp açmadığını belirlemek amacıyla planlanmış.

Bu paralel kollu, tek kör, tek merkezli, randomize klinik eşdeğerlik çalışması, 25 Eylül 2020 ile 21 Haziran 2022 tarihleri arasında Norveç’te büyük bir üçüncü basamak hastane olan Haukeland Üniversitesi Hastanesi’nin acil servisinde gerçekleştirilmiş. Acil servise TKP şüphesiyle başvuran yetişkin hastalar çalışmaya alınmış. Katılımcılar müdahale koluna veya standard bakım koluna 1:1 oranında randomize edilmiş. Müdahale koluna randomize edilen hastalara, alt solunum yolu örnekleri ve bakım standardı için hızlı sendromik PCR testi (BioFire FilmArray Pneumonia plus Panel; bioMérieux) uygulanmış. Standard bakım koluna randomize edilen hastalara yalnızca standard mikrobiyolojik testler uygulanmış. Birincil sonlanım noktası, mikrobiyolojik test sonucuna dayalı olarak patojene yönelik tedavinin sağlanması ve patojene yönelik tedavinin sağlanmasına kadar geçen süre olarak belirlenmiş.

Çalışmaya 374 hasta [221 erkek (%59.1); ortanca (IQR) yaş, 72 (60-79) yıl] dahil edilmiş ve her tedavi kolunda 187 hasta varmış. Birincil sonuçların analizi, müdahale kolundaki 66 hastanın (%35.3) ve standard bakım kolundaki 25 hastanın (%13.4) patojene yönelik tedavi aldığını göstermiş; bu, mutlak riskte %21.9 (%95 GA, %13.5-30.3) ve müdahale kolu için olasılık oranı 3.53 (%95 GA, 2.13-6.02; p< 0.001). Patojene yönelik tedavinin 48 saat içinde sağlanmasına kadar geçen medyan (IQR) süre müdahale kolunda 34.5 (31.6-37.3) saat ve standard bakım kolunda 43.8 (42.0-45.6) saat (ortalama fark, -9.4 saat; %95 GA, -12.7 ila -6.0 saat; p <0 .001) olarak bulunmuş.

Bu randomize klinik çalışmanın sonuçları, alt solunum yolu patojenleri için PCR testinin rutin olarak uygulanmasının, TKP şüphesi olan hastalar için daha hızlı ve daha hedefe yönelik mikrobiyal tedaviye yol açtığını göstermiş. Hızlı moleküler testler, standard, zaman alıcı, laboratuvar bazlı teşhisleri tamamlayabilir veya bunların yerini alabilir yorumu yapılmış.

Markussen DL, Serigstad S, Ritz C, et al. Diagnostic stewardship in community-acquired pneumonia with syndromic molecular testing: a randomized clinical trial. JAMA Netw Open. 2024; 7 (3): e240830.

Makale İçin Tıklayınız

Karbapenemaz Üreten Enterobacterales Taşıyıcılarında Doğal Seyir: Çeşitli Karbapenemaz Taşıyan Bakterilerin Kan Dolaşımı İnfeksiyonuna İlerlemesi

Yüksek riskli ortamlar dışında, karbapenemaz üreten Enterobakterler (CPE) taşıyıcılığından CPE kan dolaşımı infeksiyonuna (BSI) ilerlemesi riski hakkında çok az şey bilinmektedir. Bu çalışma, CPE taşıyıcıları arasında CPE BSI insidansını belirlemeyi ve insidansın tür ve ortama göre farklılık gösterip göstermediğini değerlendirmeyi amaçlamış. Bu amaçla ulusal veri tabanlarını kullanarak ülke çapında nüfusa dayalı retrospektif bir kohort çalışması gerçekleştirilmiş. Kohort, İsrail’de 1/1/2020 ile 10/10/2022 tarihleri ​​arasında taramayla tespit edilen CPE’li tüm hastalardan oluşmuş ve CPE taşıyıcıları arasında bir yıl içinde CPE BSI’nin kümülatif insidansı hesaplanmış. Sonuçlar BSI ve mortalitenin yer aldığı risk modeli kullanılarak değerlendirilmiş.

Çalışmaya 6828 CPE taşıyıcısı dahil edilmiş. CPE BSI’nin kümülatif insidansı %2.4 (%95 GA: %2.1-%2.8) bulunmuş. KPC enzimi ile karşılaştırıldığında, BSI olasılığı NDM (aSHR: 0.72, %95 GA: 0.49-1.05) ve OXA-48 benzeri karbapenemaz (aSHR: 0.60, %95 GA: 0.32-1.12) varlığında daha düşük bulunmuş ancak bu farklar İstatistiksel anlamlılık taşımamaktaymış. K. pneumoniae ile karşılaştırıldığında, karbapenemaz üreten E. coli taşıyıcıları için BSI riski daha düşük bulunmuş (aSHR: 0.31, %95 GA: 0.20-0.47). İlk kez yoğun bakım ünitelerinde (aSHR: 2.42, %95 CI: 1.50-3 92) veya onkoloji/hematoloji servislerinde (aSHR: 3.77, %95 CI: 2.40-5.93) tespit edilen CPE taşıyıcılığı olan hastalar arasında, diğer birimlerde saptanan hastalara kıyasla BSI olasılığı daha yüksek bulunmuş.

CPE taşıyıcıları arasında CPE BSI riski, yüksek riskli hastalara ve ortamlara odaklanan çalışmalarda daha önce bildirilenden daha düşük bulunmuş. BSI riski bakteri türü ve ortamına göre önemli ölçüde farklılık gösterirken karbapenemaz enzimi açısından farklılık göstermez.

Temkin E, Solter E, Lugassy C, et al. The natural history of carbapenemase-producing Enterobacterales: progression from carriage of various carbapenemases to bloodstream infection. Clin Infect Dis. 2024: ciae110.

Makale İçin Tıklayınız

Ekstrakorporeal Membran Oksijenasyonu Alan Erişkinlerde Nozokomiyal İnfeksiyonlar: İnfeksiyon Hastalıkları Klinisyenleri İçin Bir Değerlendirme

Özellikle COVID-19 pandemisinde sıklıkla karşımıza çıkan ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (ECMO) uygulamasında infeksiyon yaklaşımı son derece sorun yaratmıştır. Sorunun önemli boyutlarını özellikle tanı zorluğu ve ilaç dozları konusundaki çelişkili öneriler oluşturmaktadır. Bu konulara genel bir yaklaşım ve sorunların tartışılması için bu derleme zemin hazırlayabilir. Yazarlar özet olarak durumu şu şekilde açıklamaktalar: 

“Son on yılda, dirençli kalp veya solunum yetmezliği olan hastaların bakımında ECMO kullanımında hızlı bir artış olmuştur. İnfeksiyon Hastalıkları klinisyenleri, kendi kurumlarında uygulamalar geliştirirken, sınırlı çalışmalardan elde edilen çelişkili kanıtları uzlaştırmak zorundadır; bu da küresel olarak oldukça farklı uygulamalara yol açmıştır. Bu derlemede bu popülasyonda infeksiyon kontrolü ve önlenmesinin yanı sıra antimikrobiyal profilaksi stratejileri de açıklanmaktadır. Daha sonra teşhis ve antimikrobiyal yönetime odaklanılarak ECMO alan hastalara yönelik teşhis ve tedaviye ilişkin veriler incelenmiştir. Bu derleme, mevcut ECMO literatüründeki boşlukları özetlemekte ve infeksiyonlar için net tanımların geliştirilmesi ve gelecekteki klinik araştırmalar için ihtiyaçları gündeme getirmektedir.”

Marcus JE, Shah A, Peek GJ, MacLaren G. Nosocomial infections in adults receiving extracorporeal membrane oxygenation: a review for infectious diseases clinicians. Clin Infect Dis. 2024: ciae120.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19’un Uzun Dönem Otoimmün İnflamatuvar Romatizmal Hastalık Sonuçları: İki Uluslu Bir Kohort Çalışması

Bazı veriler, otoimmün inflamatuar romatizmal hastalıklar (AIRD’ler) tanısının infekte olmayan hastalara kıyasla COVID-19 geçmişi olan hastalarda daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ancak bu çalışmaların metodolojik eksiklikleri bulunmaktadır. Bu nedenle, AIRD’de uzun vadeli risk üzerinde COVID-19’un etkisini araştırmak amacıyla iki ülkede (G.Kore, Japonya) boylamsal, eğilim uyumlu kohort çalışması planlanmış. Güney Kore (K-COV-N grubu) ve Japonya’da (JMDC grubu) ülke çapındaki veritabanları kullanılmış 1 Ocak 2020 ile 31 Aralık 2021 arasında COVID-19 hastaları dahil olmak üzere 20 yaş ve üzeri 10 027 506 Koreli ve 12 218 680 Japon hasta, influenza infeksiyonu olan hastalar ve infekte olmayan kontrol hastalarıyla eşleştirilmiş. Birincil sonuç, AIRD’nin (Uluslararası Hastalık Sınıflandırması, 10. Revizyon’daki uygun kodlara göre) COVID-19 veya influenza infeksiyonundan 1, 6 ve 12 ay sonra veya infekte olmamış kontrol hastalarının ilgili eşleşen indeks tarihinden sonra başlaması olarak belirlenmiş.

2020 ile 2021 yılları arasında, 10 027 506 Koreli katılımcının [ortalama yaş 48.4 yıl (SD, 13.4); %50.1 erkek], 394 274’ünün (%3.9) COVID-19 ve 98 596’sının (%0.98) influenza tanısı bulunmuş. Eğilim skoru eşleştirmesinin ardından infeksiyondan sonraki ilk 30 günden sonra COVID-19 hastaları, infekte olmayan hastalarla [düzeltilmiş tehlike oranı, 1.25 (%95 GA, 1.18 – 1.31)] ve influenza ile infekte kontrol grubuyla karşılaştırıldığında [düzeltilmiş tehlike oranı, 1.30 (GA, 1.02 ila 1.59)] AIRD vakası açısından daha yüksek risk altında bulunmuş. AIRD riski daha şiddetli akut COVID-19’da daha yüksekmiş. Japon kohortunda da benzer modeller gözlenmiş.
SARS-CoV-2 infeksiyonu, SARS-CoV-2 infeksiyonu olmayan veya influenza infeksiyonu olan eşleştirilmiş hastalarla karşılaştırıldığında, AIRD riskinin artmasıyla ilişkili bulunmuş ve akut COVID-19’un şiddeti arttıkça AIRD riski de daha yüksek bulunmuş.

Kim MS, Lee H, Lee SW, et al. Long-term autoimmune inflammatory rheumatic outcomes of COVID-19: a binational cohort study. Ann Intern Med. 5 Mart 2024.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr