Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
12
Mart
2024
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

KLİMİK Podcast: Yaşam Boyu Bağışıklama Konsepti

Bu hafta konuğumuz Derneğimizin Erişkin Bağışıklaması Çalışma Grubu’nun kurucusu ve aşı emekçisi Hocamız Prof. Dr. Esin Şenol. Aşılama alanında derin bilgisi olan hocamızla bu yayınımızda hayat boyu bağışıklamayı pek çok farklı yönü ile ele alıyoruz. Bu yayın GSK ilaç firması sponsorluğunda gerçekleşmektedir ve sadece üyelerimize açıktır. Podcast’i dinleyebilmek için web sayfamıza üye girişi yapmanız gerekecek. GSK İlaç Firmasına destekleri için teşekkür eder ve sizlere keyifli dinlemeler dileriz.

Podcast Yayınımızı Dinlemek İçin Tıklayınız

Tıp Bayramı Kutlu Olsun!

14 Mart Tıp Bayramı tüm hekimlere ve sağlık çalışanlarına kutlu olsun! Bu bayramın bilincine varmalı, anlamını idrak etmeliyiz. Bu bayram, tüm dünyada evrensel olarak kabul gören ve kutlanan bir bayram değildir, tamamen bize özgüdür. Bugün, tıp eğitimi, bilimsel gelişme ve bağımsızlık arasındaki ilişkiyi en iyi şekilde anlamamızı sağlayacak günlerden biridir. 14 Mart 1827, II. Mahmut döneminde, modern tıp eğitiminin başladığı gündür. 14 Mart’ın Tıp Bayramı olarak kabul edilerek ilk kez kutlanması ise, 13 Kasım 1918’den beri işgal altında olan İstanbul’da, 1919 yılının 14 Mart’ında gerçekleşmiştir. O gün, bayramı kutlama gerekçesiyle toplanan tıbbiyeliler, üçüncü sınıf öğrencisi olan Hikmet Boran (1901-1945) öncülüğünde emperyalist işgali protesto etmişler, ulusal bağımsızlık savaşının fitilini ateşlemişlerdi. Onları saygıyla anıyoruz.

Yönetim Kurulu Mesajı İçin Tıklayınız

IDCM Dergisinin Mart 2024 Sayısı Yayımlandı!

IDCM Dergisinin Mart 2024 sayısı yayımlanmıştır. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Dergi İçin Tıklayınız

Kronik Hepatit B Hastalarında Nükleoz(t)id Analogları Tedavisi Öncesi ve Sonrasında Serum HBV RNA Biyogenezi ve Serum HBV RNA’nın Klinik Fenomeni

Dünya genelinde 300 milyon kişinin kronik hepatit B (KHB) hastası olduğu tahmin edilmektedir. Karaciğer sirozu ve hepatoselüler karsinom (HCC) riski kronik hepatit B infeksiyonu ile önemli ölçüde artmaktadır. Mevcut terapötikler hepatit B virusu (HBV) infeksiyonunu ve hastalığın ilerlemesini kontrol etmede etkili olsa da cccDNA olarak bilinen bir intranükleer replikatif ara madde nedeniyle HBV infeksiyonu için kür elde edilememektedir. Son zamanlarda serum HBV RNA’nın cccDNA transkripsiyonel aktivitesini yansıtan invazif olmayan bir biyobelirteç olduğu gösterilmiştir.

Bu derleme, serum HBV RNA türleri gibi, serum HBV RNA taşıyıcılarının formları ve nükleoz(t)id analoglarının (NA) kesilmesinden sonra KHB hastalarında nüksler, karaciğer fibrozu ve HCC gelişimi için prediktif değer gibi serum HBV RNA’nın moleküler özellikleri ve klinik önemi hakkında kapsamlı bir genel bakış ve en son güncellemeleri sunmuş. Ayrıca, serum HBV RNA’yı test etmek için standartlaştırılmış analizleri, tedaviye başlamamış KHB hastalarında ve NA tedavisi görenlerde serum HBV RNA seviyelerinin dinamik değişikliklerini ve serum HBV RNA seviyelerini etkileyen konak ve viral faktörleri özetlemiş. Son olarak, serum HBV RNA çalışmalarında gelecek perspektifleri tartışmayı amaçlamış.

Wu L, Yang Z, Zheng M. Biogenesis of serum HBV RNA and clinical phenomena of serum HBV RNA in chronic hepatitis B patients before and after receiving nucleos(t)ide analogues therapy. J Viral Hepat. 8 Şubat 2024.

Makale İçin Tıklayınız

Kabotegravir/ Rilpivirin ile Erken Virolojik Başarısızlık

Her sekiz haftada bir intramüsküler olarak uygulanan kabotegravir ve rilpivirin ile uzun etkili (LA) tedavinin (kabotegravir + rilpivirin LA-2M), HIV ile yaşayan bireylerde ART’ye geçiş stratejilerinde güvenli ve etkili olduğu gösterilmiştir.

Erken klinik çalışmalarda 152 haftalık takip sonrasında tüm katılımcıların yalnızca %1.4’ünde (23/1651) kabotegravir + rilpivirin LA-2M ile virolojik başarısızlık görülmüştür. Benzer virolojik başarısızlık oranları uygulama çalışmalarında ve gerçek yaşam kohortlarında da tekrarlanmıştır. HIV alt tipi A1/A6, önceden var olan rilpivirin direnciyle ilişkili mutasyonlar (RAM’ler) ve yüksek vücut kitle indeksi (VKİ) (düşük ilaç konsantrasyonlarıyla ilişkili), cabotegravir + rilpivirin LA-2M ile virolojik başarısızlığa katkıda bulunma potansiyeli olan faktörler olarak tanımlanmıştır. Ancak, klinik çalışmalarda virolojik başarısızlık vakalarının %0.5 kadarı bu faktörlerden hiçbirini karşılamamıştır.

Bu yazıda, klinik uygulamada HIV-1 plazma viral yükü (pVL) baskılanmasının (pVL<20 kopya/mL) devam ettiği 14 yılın ardından dolutegravir/abacavir/lamivudinden kabotegravir+rilpivirin LA-2M’ye geçirilen 55 yaşında HIV ile yaşayan bir bireyde görülen virolojik başarısızlık olgusu sunulmuş.

Bailón L, Sábato S, Coll J, et al. Early virological failure with cabotegravir/rilpivirine. J Antimicrob Chemother. 2024: dkae044.

Makale İçin Tıklayınız

Sitomegalovirus Primer Profilaksisi Çağında Allojenik Hematopoetik Hücre Transplantasyonu Alıcılarında Mortalite: Tek merkezli Retrospektif Bir Deneyim

Sitomegalovirus (CMV)-seronegatif olan allojenik hematopoetik hücre nakli (allo-HCT)  alıcılarının, CMV-seropozitif alıcılara göre nakil sonrası sonuçları daha iyidir. Letermovir (LTV), allo-HCT sonrası CMV-seropozitif olan yetişkinlerde CMV primer profilaksisi için onaylanmıştır; kullanımı uzun vadeli nakil sonrası sonuçlarda iyileşmeyle ilişkilendirilmektedir.

Bu çalışmada araştırmacılar LTV’nin, CMV seronegatif/seropozitifliği ile nakil sonrası sonuçlar arasındaki ilişkiyi etkileyip etkilemediğini analiz etmeyi amaçlamışlar.

Donör (D) ve alıcı (R) CMV serolojik durumuna ve LTV kullanımına göre tabakalandırılmış allo-HCT alıcıları üzerinde retrospektif tek merkezli bir kohort çalışması gerçekleştirilmiş: D-/R-, R+/LTV- ve R+/LTV+. Ölçülen sonuçlar tüm nedenlere bağlı ve nüks dışı mortalite, klinik olarak anlamlı CMV infeksiyonu, graft-versus-host hastalığı ve allo-HCT sonrası 48. haftaya kadar nüks olarak belirlenmiş. D-/R- grubu tek değişkenli, yarışan risk regresyonu ve kümülatif insidans fonksiyonlarındaki karşılaştırmalar için referans olarak kullanılmış.

Analize 1071 ardışık allo-HCT alıcısı dahil edilmiş: 131 D-/R-, 557 R+/LTV- ve 383 R+/LTV+. D-/R grubunda 100. güne kadar tüm nedenlere bağlı mortalite %6.1 iken, R+/LTV- ve R+/LTV+ gruplarında sırasıyla %14.0 (p=0.024) ve %7.8 (p=0.7) olmuş. 100. güne kadar nüks dışı mortalite açısından R+/LTV- (%11.0), R+/LTV+ (%6.8) ve D-/R (%3.8) grupları arasında anlamlı bir fark bulunmamış. Nüks dahil edildiğinde, nüks dışı mortalite için tehlike oranı D-/R- ile karşılaştırıldığında R+/LTV- için 1.83 (%95 GA 1.12-2.99, p= 0.017), R+/LTV+ içinse 1.05 (%95 GA 0.62-1.77, p= 0.85) bulunmuş.

Sonuç olarak araştırmacılar, LTV ile CMV primer profilaksisinin CMV serolojik durumuna dayalı mortalite farkını ortadan kaldırdığını ve bu koruyucu etkinin primer profilaksinin kesilmesinden sonra da devam ettiğini belirtmişler.

Febres-Aldana A, Khawaja F, Morado-Aramburo O, et al. Mortality in recipients of allogeneic hematopoietic cell transplantation in the era of cytomegalovirus primary prophylaxis: a single center retrospective experience. Clin Microbiol Infect. 2024: S1198-743X(24)00113-7.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 ile İlişkili Pulmoner Mukormikozda Risk Faktörleri, Mortalite ve Sağkalım Öngördürücüleri: Hindistan’dan Çok Merkezli Retrospektif Bir Çalışma

Hindistan’da yapılan bu retrospektif, çok merkezli kohort çalışmasında araştırmacılar COVID-19 ile ilişkili pulmoner mukormikozu (CAPM) COVID-19 ile ilişkili rino-orbital mukormikoz (CAROM) ile karşılaştırmayı, COVID-19 hastaları arasında CAPM ile ilişkili faktörleri tespit etmeyi ve CAPM’de 12 haftalık mortalite ile ilişkili faktörleri belirlemeyi amaçlamışlar.

Çalışmanın katılımcıları COVID-19 olan bireylerden oluşturulmuş. Mukormikozu olmayan CAPM, CAROM ve COVID-19 hastaları (kontroller; yaşla eşlenik) kaydedilmiş. Katılımcılardan demografik bilgilerin yanında predispozan faktörler ve COVID-19 hastalığının ayrıntıları hakkında bilgi toplanmış. Çalışmada CAPM ve CAROM’u karşılaştırmak için tek değişkenli analiz kullanılmış. CAPM ile ilişkili faktörleri (birincil maruziyet olarak COVID-19 sırasında hipoksemi) ve 12 haftalık mortaliteyi değerlendirmek için çok değişkenli lojistik regresyon analizi kullanılmış.

Çalışmaya 1724 vaka [CAPM (n=122), CAROM (n=1602)] ve 3911 kontrol dahil edilmiş. Erkek cinsiyet, renal transplantasyon, çoklu komorbidite, nötrofil-lenfosit oranı, yoğun bakım yatışı ve COVID-19 için kümülatif glukokortikoid dozu CAPM’de CAROM’a göre anlamlı derecede yüksek olarak saptanmış. Çok değişkenli analizde, COVID-19 ile ilişkili hipoksemi (aOR, 2.384; %95 GA, 1.209-4.700), erkek cinsiyet, kırsalda ikamet, diabetes mellitus, serum C-reaktif protein, glukokortikoid ve COVID-19 sırasında çinko kullanımı bağımsız olarak CAPM ile ilişkilendirilmiş. On iki haftalık mortalitenin CAPM’de CAROM’dan daha yüksek olduğu saptanmış (56’sında 107 [%52.3] vs. 413’ünde 1356 [%30.5]; p = 0.0001). COVID-19 sırasında hipoksemi (aOR [%95 CI], 3.70 [1.34-10.25]) ve Aspergillus koinfeksiyonu (aOR [%95 CI], 5.40 [1.23-23.64]) CAPM’de bağımsız olarak mortalite ile ilişkili bulunurken, cerrahi ise daha iyi sağkalım ile ilişkili bulunmuş.

Muthu V, Agarwal R, Rudramurthy SM, et al. Risk factors, mortality, and predictors of survival in COVID-19-associated pulmonary mucormycosis: a multicentre retrospective study from India. Clin Microbiol Infect. 2024; 30 (3): 368-74.

Makale İçin Tıklayınız

21. Yüzyılda İnfeksiyon Hastalıkları Uzmanlığı Eğitimi: Bardağın Yarısı Dolu mu Boş mu?

Başvuru sahiplerinin sayısı nispeten istikrarlı olsa da son yıllarda İnfeksiyon Hastalıkları (İH) pozisyonlarının doldurulma yüzdesi azalmıştır. Veriler endişe vericidir çünkü bu durum zaten zorlanan iş gücünü etkileyebilir. İH programlarının yöneticileri arasında yakın zamanda yapılan bir anket, program yöneticilerinin 2023’teki eşleşme oranını etkilemiş olabilecek faktörler hakkındaki algılarına dair bir değerlendirme sunuyor.

Bu yazıda anketin sonuçları tartışılmış ve bir uzmanlık alanı olarak İH eğitimi seçimini etkileyebilecek karmaşık faktörler tartışılmış. Her ne kadar endişe verici olsa da sonuçlar mevcut İH eğitimi modellerini yeniden değerlendirmek ve İH uzmanlık eğitimi için yenilikçi stratejiler tasarlamak için yeni fırsatlar sunuyor.

Arias CA, Pirofski LA. Infectious diseases training in the 21st century: a glass half full or half empty? J Infect Dis. 2024: jiad569.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr