Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
13
Şubat
2024
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

KLİMİK Podcast: HIV ile Yaşayan Bireylerde Kilo Artışı ve Diyabet

Bu hafta derneğimizin genel sekreterlik görevini üstlenen değerli hocamız Prof. Dr. Selda Sayın Kutlu ile birlikte HIV ile Yaşayan Bireylerde Kilo Artışı ve Diyabet’i konuştuğumuz podcast yayını ile karşınızdayız. Değişen antiretroviral tedavi hedefleri doğrultusunda başladığımız sohbetimize HIV ile yaşayan bireylerdeki diyabet sıklığının virusa ait sebepleri ve geçmişten bugüne kulanılan antiretroviral ilaçların etkileri üzerinden devam ettik. Herkes için faydalı olması ve keyifle dinlenmesi dileğiyle.

KLİMİK Podcast Ekibi

Podcast Yayınımızı Dinlemek İçin Tıklayınız

Uzlaşı Raporu Işığında Kronik Viral Hepatitler: Güncelde Neler Değişti? (178. Web Konferans, 13 Şubat 2024)

13 Şubat 2024 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Uzlaşı Raporu Işığında Kronik Viral Hepatitler: Güncelde Neler Değişti?” web konferansı yapılacaktır.

PROGRAM
Yöneten:
 Prof. Dr. Bilgehan AYGEN
Erciyes Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Güncel Kronik Hepatit B İnfeksiyonu Yönetimi
Doç. Dr. Ali ASAN
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Güncel Kronik Hepatit C İnfeksiyonu Yönetimi
Doç. Dr. Pınar KORKMAZ
Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Özel Hasta Gruplarında Kronik Hepatit B İnfekisyonu Yönetimi
Doç. Dr. Faruk KARAKEÇİLİ
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Gazze’de Beş Yaşından Küçük Çocuklar Arasında Bulaşıcı Hastalıklardaki Endişe Verici Artış

Gazze’de devam eden savaş ciddi bir sağlık krizine yol açtı. Bulaşıcı hastalıklarda önemli bir artışla birlikte özellikle beş yaş altı çocukları daha çok etkiledi. BM raporuna göre bu hassas yaş grubunda yaklaşık 179 000 akut solunum yolu infeksiyonu, 136 400 ishal, 55 400 uyuz ve 4600 sarılık vakası görüldü. Malzeme ve elektrik sıkıntısının yanısıra yalnızca dokuz hastaneyle faaliyet gösteren sağlık sisteminde gerginlik yaşanıyor. Her 220 kişiye bir tuvalet ve her 4500 kişiye bir duş düşmesi nedeniyle sağlık imkanları oldukça endişe verici düzeyde. Kalabalık yaşam koşulları, zayıf su ve sanitasyon erişimi ve yetersiz sağlık altyapısı sağlık krizine katkıda bulunarak hastalıkların yayılmasını artırıyor. 2017 yılında Gazze’de yapılan toplum temelli bir araştırma, beş yaşından küçük çocuklarda ishalli hastalıkların yaygınlığının yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Çocukların %46’sından fazlası periyodik olarak ishal yaşıyor ve yaklaşık %18’i bunu tek bir günde yaşıyor. Mevcut veriler, beş yaşından küçük çocuklarda ishalin çatışma öncesi döneme kıyasla 25 kat arttığını gösteriyor.

Taha AM, Mahmoud H, Nada SA, Abuzerr S. Controlling the alarming rise in infectious diseases among children younger than 5 years in Gaza during the war. Lancet Infect Dis. 2024: S1473-3099(24)00067-7.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 Hastaları Neden Hapşırıyor?

SARS-CoV-2 insanlarda birçok semptoma yol açabilmektedir; bunlardan biri de hapşırmaktır. Hapşırıklar koruyucudur; rahatsız edici ve potansiyel olarak zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Ayrıca SARS-CoV-2 gibi patojenlerin yeni konaklara ulaşmasına da yardımcı olurlar. Bir insanın hapşırığı, virus yüklü 40 000 damlacığı sekiz metreye kadar iletebilir.

11 Ocak’ta bioRxiv’de ön baskı olarak yayımlanan bir çalışmada araştırmacılar burun uyarısı ve hapşırmanın nedenini araştırmışlar. Virusun proteinlerinden birinin solunum yollarındaki nöronları uyararak hapşırma refleksini tetiklediğini belirledikleri bu çalışmada sonuçlar, COVID-19 semptomlarını hafifletmek ve SARS-CoV-2’nin bulaşmasını azaltmak için yeni tedaviler ortaya çıkarabileceği için heyecan verici olarak değerlendiriliyor.

Ayrıca bu proteinler hapşırmayı tetikleyen diğer viruslar için de geçerli olabilir. Araştırmayla bağlantısı olmayan Harvard Tıp Fakültesi’nden nöroimmünolog Isaac Chiu, “Bu çalışmadan önce virusların hapşırmaya nasıl neden olduğu hakkında hiçbir şey bilinmiyordu” diyor. Çalışma, viral bir proteinin “nöronlar tarafından doğrudan algılanarak hapşırmaya neden olabileceğini” gösteren ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.

Haber İçin Tıklayınız

Epstein-Barr Virusun (EBV) Tetiklediği Otoimmunite Multipl Skleroz Gelişme Riskini Artırıyor

Multipl skleroz (MS), merkezi sinir sisteminin demiyelinizan bir hastalığıdır. Epstein-Barr virus (EBV), MS patogenezine katkıda bulunur çünkü yüksek seviyelerde EBV EBNA386–405’e özgü antikorlar, santral sinir sisteminden türetilen GlialCAM370–389 ile çapraz reaksiyona girer. Ancak bu kadar yüksek otoreaktif antikor titresine sahip kişilerin neden bazılarının MS geliştirdiği açık değildir.

Bu çalışmada, otoreaktif hücrelerin, konağın genetik varyasyonlarının yanı sıra EBV ve CMV genetik varyasyonları tarafından belirlenen farklı immün yanıtlarla ortadan kaldırıldığı gösteriliyor. Güçlü sitotoksik NKG2C+ ve NKG2D+ doğal öldürücü (NK) hücrelerin ve farklı EBV’ye özgü T hücresi yanıtlarının, otoreaktif GlialCAM370–389’a özgü hücreleri öldürdüğü gösteriliyor. Bu tanımlanmış virus ve konak genetik yatkınlıkları, MS riskinin 260 kata kadar artmasına yol açıyor. Bulgular, MS riski taşıyan hastaların erken tanımlanmasına olanak tanıyor ve MS’e karşı ek tedavi seçenekleri öneriyor.

Vietzen H, Berger SM, Kühner LM, et al. Ineffective control of Epstein-Barr-virus-induced autoimmunity increases the risk for multiple sclerosis. Cell. 2023; 186(26):5705-5718.e13.

Makale İçin Tıklayınız

İnfluenza ve Viral Pnömoniler

Toplum kökenli pnömoni, hastane kökenli pnömoni ve bağışıklığı baskılanmış pnömoni hastalarında etken olarak genellikle influenza ve diğer solunum yolu virusları tanımlanmaktadır. Klinik olarak viral pnömoniyi bakteriyel pnömoniden ayırmak zordur. Benzer şekilde viral infeksiyonun radyolojik bulguları da genel olarak spesifik değildir. Polimeraz zincir reaksiyonu testinin ortaya çıkışı, solunum yolu viruslarının tanımlanmasını büyük ölçüde kolaylaştırdı ve bu durum infeksiyon kontrol önlemleri ve tedavi açısından önemli sonuçlar doğurdu. Şu an için her ne kadar viral infeksiyonu olan hastalar için tedavi seçenekleri sınırlı olsa da yeni tedavi rejimleri ve stratejilerinin geliştirilmesi ve klinik testler konusunda araştırmalar devam etmektedir. Bu derlemede pnömoniye yol açan influenza ve diğer viruslar detaylı olarak ele alınmıştır.

Cavallazzi R, Ramirez JA. Influenza and Viral Pneumonia. Clin Chest Med. 2018 Dec;39(4):703-21.

Makale için Tıklayınız

Türkiye’de Büyük Bir Sağlık Merkezinde Antibiyotik Kullanımı Nokta Prevalans Çalışması

Bu çalışma, Ankara Şehir Hastanesi’nde 9 Haziran 2021 tarihinde bir günlük, tek merkezli nokta prevalans çalışması olarak yapılmış. İki bin altı yüz kırk yetişkin hastadan 893’ünün (%33.8) en az bir antibiyotik aldığı saptanmış. Antibiyotikler en sık tedavi amaçlı (%84.7) kullanılmış, bunu cerrahi profilaksi (%11.6) izlemiş. Tedavi amaçlı kullanılan antibiyotiklerin çoğunluğu ampirikmiş (%67.9). Uygunsuz antibiyotik kullanım oranı ise %20 olarak belirlenmiş. En sık ve en uygunsuz kullanılan antibiyotikler sırasıyla karbapenemler (%17.5) ve birinci kuşak sefalosporinler (%38.7) olmuş. Uygunsuz antibiyotik kullanımında yaş, bağımsız bir risk faktörü iken (p=0.042), COVID-19 ünitesine kabul, tedavi amaçlı kullanım ve infeksiyon hastalıkları konsültasyonu koruyucu faktörler olarak saptanmış.

Ayhan M, Coşkun B, Kayaaslan B, et al. Point prevalence of antibiotic usage in major referral hospital in Turkey. PLoS One. 2024; 19 (1): e0296900.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr