Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
26
Aralık
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Bitirilemeyen İnfeksiyonların Tanı ve Tedavisinde Kritik Kararlar Toplantısı (26 Aralık 2023, İstanbul)

Derneğimizin 2023-2024 dönemi bilimsel toplantıları İstanbul’daki “Bitirilemeyen İnfeksiyonların Tanı ve Tedavisinde Kritik Kararlar” toplantısıyla devam ediyor. 26 Aralık 2023 Salı günü, 18.00-20.00 saatleri arasında Aynalı Geçit, Meşrutiyet Caddesi, Avrupa Pasajı Kat 2, Beyoğlu adresinde yapılacak olan toplantıya tüm üyelerimizi bekliyoruz.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Toplantı Programı İçin Tıklayınız

KLİMİK Dergisinin Aralık 2023 Sayısı Yayımlandı!

KLİMİK Dergisinin Aralık 2023 sayısı yayımlanmıştır. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Dergi İçin Tıklayınız

Yeni Yıla Merhaba!

Yeni yılın güzel günler getirmesini dileriz. Bilim, barış, sağlık ve mutluluk sizinle olsun.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

X. HIV/AIDS Kursu: İlk Adımda Hasta Yönetimi (27 Ocak 2024, İstanbul)

Asuman İNAN başkanlığında yapılması planlanmaktadır.
İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji asistanları ve HIV/AIDS hastası izleyen uzmanların katılımını beklediğimiz bu kursta, konusunda deneyimli öğretim üyeleri ve uzmanlar tarafından gerçek olgularla desteklenmiş bir eğitim verilecektir. Hastalarımıza verdiğimiz hizmetin niteliğini, güncel ve bilimsel bakış açısıyla sürdürmek ve yükseltmek ortak amacımızdır.

X. İlk Adımda Hasta Yönetimi, HIV/AIDS Kursuna daha önce düzenlenen kurslarımıza katılmamış olan meslektaşlarımız arasından, başvuru sırası göz önünde bulundurularak katılımcı kabul edileceği bilgisini paylaşarak, konuyla ilgilenen üyelerimizi davet etmekten mutluluk duyuyoruz.

Sevgi ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Ayrıntılı Bilgi İçin Tıklayınız

HIV İle Yaşayan ve HIV-negatif Kadınlarda Alzheimer Hastalığının Plazma Biyobelirteçleri

Bu çalışmada “Alzheimer hastalığı için kan bazlı biyobelirteçleri, HIVile yaşayan ve HIV-negatif kadınlarda nöropsikolojik performansla ilişkili mi?’’ sorusuna yanıt aranmış. Bu amaçla Plazma amiloid-β40 (Aβ40), Aβ42, Aβ42’nin Aβ40 oranı, toplam tau (t-tau), fosforile tau 231 (p-tau231), glial fibriler asidik protein (GFAP) ve nörofilament hafif zincir (NFL) düzeyleri incelenmiş ve bu belirteçlerin HIV ile yaşayan kadınlar ve HIV negatif kadınlar arasında nöropsikolojik performans (NP) ile ilişkili olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmış.

Bu,boylamsal, prospektif, kohort çalışması 2017 ile 2019 arasında gerçekleşmiş ve bir yıllık tekrarlanan klinik ölçümler (NP yalnızca bir kez yapılmış) ile hastalar takip edilmiş. Katılımcılar, ABD’deki şehirlerdeki 10 klinik araştırma sahasından 40 yaş ve üstü kadınlardan oluşturulmuş. Çalışmaya HIV ile yaşayan 294 kadın ve HIV-negatif 98 kadın dahil edilmiş. Sosyodemografik olarak ayarlanmış NP T-skorları (dikkat ve çalışma belleği, yürütme işlevi, işlem hızı, bellek, öğrenme, sözel akıcılık, motor fonksiyon ve küresel performans) birincil sonuçları oluşturmuş. Temel ve bir yıllık plazma Aβ40, Aβ42, t-tau, p-tau231, GFAP ve NFL seviyeleri ölçülmüş ve çok değişkenli doğrusal regresyon kullanılarak analiz edilmiş.

Bu bulgular, belirli plazma biyobelirteçlerindeki artışların HIV ile yaşayan ve HIV-negatif kadınlarda NP ile ilişkili olduğunu ve Alzheimer hastalığının daha sonraki başlangıcıyla ilişkili olabileceğini göstermiş. Bu biyobelirteçlerin ölçülmesinin, HIV ile yaşayan ve HIV-negatif kadınlarda, yaşlanan beyin sağlığının ve Alzheimer hastalığı olan kadınlar arasında hastalık gelişiminin izlenmesinde çok önemli bir ilerleme olabileceğini düşündürdüğü belirtilmiş.

Li X, Yucel R, Clervius H, et al. Plasma biomarkers of Alzheimer disease in women with and without HIV. JAMA Netw Open. 2023; 6(11) :e2344194.

Makale İçin Tıklayınız

Mevsimsel İnfluenza ve COVID-19 İçin Hastaneye Yatıştan Sonra Uzun Vadeli Sonuçlar: Bir Kohort Çalışması

Bu çalışmada COVID-19 veya mevsimsel grip için hastaneye yatışın ardından kapsamlı bir dizi sağlık sonuçlarının hem akut hem de uzun vadeli risklerinin ve yüklerinin karşılaştırmalı olarak değerlendirmesi amaçlanmış. Bu amaçla; 1 Mart 2020 ile 30 Haziran 2022 tarihleri arasında COVID-19 nedeniyle hastaneye yatırılan 81 280 katılımcının ve 1 Ekim 2015 ile 28 Şubat 2019 arasında mevsimsel grip nedeniyle hastaneye kabul edilen 10 985 katılımcının verilerini analiz etmek için ABD’den bir sağlık bakımı sisteminin veri tabanı kullanılmış.

Katılımcılar, ölüm riski, yoğun bakıma yeniden kabul gibi uzun vadeli hastalık sonuçları açısından 18 aya kadar takip edilmiş. Takip süresinde, mevsimsel griple karşılaştırıldığında, COVID-19 grubunda ölüm riskinde artış görülmüş (tehlike oranı [HR] 1.51 [%95 GA 1.45–1.58]) ve grip grubuna kıyasla COVID-19 grubunda 100 kişi başına ölüm oranı 8.62 (%95 CI 7.55-9.44) olarak saptanmış. Ayrıştırma analizleri, hem COVID-19’da hem de mevsimsel gripte, akut fazdan ziyade kronik dönemde daha yüksek bir sağlık kaybı yükünün olduğunu göstermiş ve karşılaştırmalı olarak, akciğer sistemi hariç, COVID-19’un hem akut hem de kronik fazda diğer tüm organ sistemlerinde mevsimsel gripten daha yüksek bir sağlık kaybı yükü olduğu saptanmış.

Mevsimsel grip veya COVİD-19 nedeniyle hastaneye yatışı takiben ölüm ve olumsuz sağlık sonuçları oranları yüksek olmasına rağmen, bu karşılaştırmalı analiz, neredeyse her parametrede (solunum sistemi değerlendirmeleri hariç), COVİD-19 nedeniyle hastaneye kabulün daha yüksek uzun vadeli ölüm riskleri ve olumsuz sağlık sonuçlarıyla ilişkili olduğunu göstermiş. Her iki gruptaki önemli kümülatif sağlık kaybı yükü, bu iki virüs nedeniyle hastaneye başvuruların daha fazla önlenmesini ve mevsimsel grip veya SARS-CoV-2 infeksiyonunun uzun vadeli sağlık etkileri olan kişilerin bakım ihtiyaçlarına daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini ortaya koymuş.

Xie Y, Choi T, Al-Aly Z. Long-term outcomes following hospital admission for COVID-19 versus seasonal influenza: a cohort study. Lancet Infect Dis. 2023: S1473-3099(23)00684-9.

Makale için Tıklayınız

Etanol Buharı İnhalasyon Tedavisinin İnfluenza A ile Ölümcül Solunum Yolu Viral İnfeksiyonları Üzerine Etkisi

Etanol (EtOH), influenza ve şiddetli akut solunum sendromu Coronavirüs-2 (SARS-CoV-2) dahil olmak üzere zarflı virüsleri in vitro koşullarda güçlü bir şekilde etkisisizleştirmektedir. Solunumla alınanEtOH buharı, memelilerin solunum yollarındaki viral infeksiyonu inhibe edebilir, ancak bu henüz kanıtlanmamıştır.

Fareler üzerinde yapılan bu ilginç çalışmada, çözeltideki beklenmedik derecede düşük EtOH konsantrasyonlarının (yaklaşık %20 (v/v) memeli vücut sıcaklığındaki influenza A virüsünü hızla etkisiz hale getirdiği ve bu dozlarda akciğer epitel hücreleri için toksik olmadığı rapor edilmiş. Ayrıca %20 v/v EtOH’ye kısa süreli maruz kalma sonucunda, influenza A ile infekte olmuş hücrelerde yeni nesil virüs üretiminin azaldığı görülmüş. Bu bulgular ile gaz-sıvı dengesi yoluyla fare solunum yollarının %20 v/v EtOH çözeltisine maruz bırakılması ve günde iki kez kısa EtOH buharı inhalasyonunun, virüsleri azaltarak fareleri ölümcül influenza A solunum yolu infeksiyonundan koruduğu gösterilmiş.

Sonuç olarak araştırmacılar bu veriler ile EtOH buhar inhalasyonunun çok yönlü bir tedavi sağlayabileceğini iddia etmiş çeşitli solunum yolu viral bulaşıcı hastalıklarına karşı alternatif bir tedavi adayı olabileceğini belirtmiş.

Tamai M, Taba S, Mise T, Yamashita M, Ishikawa H, Shintake T. Effect of ethanol vapor ınhalation treatment on lethal respiratory viral ınfection with ınfluenza A. J Infect Dis. 2023 Dec 20;228(12):1720-1729.

Makale İçin Tıklayınız

Yetişkinlerde Tüberküloz Menenjitin Erken Tanısı İçin Basit Klinik ve Laboratuvar Parametrelerine Dayalı Yeni Bir Modelin Geliştirilmesi ve Doğrulanması

Tüberküloz menenjit (TBM) ile viral menenjit (VM) veya bakteriyel menenjit (BM) arasındaki ayırıcı tanı, özellikle kaynakların sınırlı olduğu ortamlarda klinik uygulamada zorlu olmaya devam etmektedir. Bu çalışma, basit klinik ve laboratuvar parametrelerine dayanarak yetişkinlerde TBM’yi hem VM hem de BM’den doğru ve erken ayırt edebilecek bir tanı modeli oluşturmayı amaçlamış.

Çalışmada Ocak 2012 ile Ekim 2021 arasında TBM veya TBM dışı (VM veya BM) tanısı alan hastalar geriye dönük olarak kaydedilmiş. Demografik özellikler, klinik semptomlar, eşlik eden hastalıklar ve beyin omurilik sıvısı (BOS) parametreleri değerlendirilmiş. Toplam 222 hasta (70 TBM ve 152 TBM olmayan [75 BM ve 77 VM]) ve 100 hasta (32 TBM ve 68 TBM olmayan [31 BM ve 37 VM]) sırasıyla iki ayrı kohorta kaydedilmiş.

Çok değişkenli lojistik regresyon modelinde 5 günden fazla süredir bilinç bozukluğunun bulunması, 6 ay içinde orijinal ağırlığın %5’inde fazla kilo kaybının bulunması, BOS lenfosit oranının %50’nin üzerinde olması, BOS glukoz konsantrasyonunun  2,2 mmol/L (40 mg/dl) altında olması ve sekonder beyin enfarktüsü varlığı TBM ile anlamlı şekilde ilişkili bulunmuş (P < 0.05).  Nomogram modeli ile, her iki kohortta da mükemmel ayrım (eğri altındaki alan 0,959’a karşı 0,962) ve mükemmel kalibrasyon (Hosmer-Lemeshow testinde P değeri 0,128’e karşı 0,863) gösterilmiş.

Sonuç olarak bu çok değişkenli tanı modelinin, basit klinik ve laboratuvar parametrelerine dayanarak yetişkinlerde TBM’nin VM ve BM’den erken ayırt edilmesinde klinisyenlere yardımcı olabileceği belirtilmiş.

Liu Q, Cao M, Shao N, et al. Development and validation of a new model for the early diagnosis of tuberculous meningitis in adults based on simple clinical and laboratory parameters. BMC Infect Dis. 2023; 23 (1): 901.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr