Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
12
Aralık
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

S. aureus Bakteriyemi Yönetimi (171. Web Konferans, 12 Aralık 2023)

12 Aralık 2023 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “S.aureus Bakteriyemi Yönetimi” web konferansı yapılacaktır.

PROGRAM

Yöneten: Prof. Dr. Neşe DEMİRTÜRK
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Komplike Olguyu Nasıl Tanırız?
Doç. Dr. Zerrin YULUĞKURAL
Trakya Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Oral Ardışık Tedavi: Kime? Ne Zaman? Ne Kadar Süre?
Prof. Dr. Ayşe ALBAYRAK
Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

KLİMİK Dergisinin Yeni Sayısı Yayımlandı

KLİMİK Dergisinin Hepatit Uzlaşı Raporları özel sayısı yayımlanmıştır. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Dergi İçin Tıklayınız

ABD’de 2001 ve 2019 Yılları Arasında Anal Kanserli Hastalarda Cinsiyete Göre Sağkalım ve HIV Durumu Retrospektif Kohort Çalışması

HIV’le yaşayan kişilerde, özellikle erkeklerle seks yapan erkeklerde anal kanser riski artmaktadır. HIV durumu ve cinsiyete göre sağkalımı tahmin etmek ve yüksek risk altındaki grupları belirlemek, popülasyonlar arasındaki prognostik farklılıkları belgelemek için çok önemlidir. Bu çalışmada, HIV (+) ve HIV (-) anal kanserli hastalar dahil edilmiş olup HIV durumuna göre sınıflandırılmış sağkalım belirleyicilerinin belirlenmesi amaçlanmış.

Çalışmaya 2001-2019 yılları arasında invazif anal kanser teşhisi konan 20-79 yaş arası bireyler dahil edilmiş. Anal kanserli ve HIV pozitif 2662 hastanın 1161’i (%43.6) ve HIV negatif 21824 hastanın 7722’si (%35.4) mortal seyretmiş. HIV, erkek hastalar arasında tüm nedenlere bağlı mortalitede 1.35 kat (%95 CI 1·24–1·47) ve kadın hastalar arasında 2.47 kat (%95 CI 2·10–2·90) artışla ilişkilendirilmiş. HIV pozitif hastalar arasında belirli etnik gruplar, AIDS tanısı konanlar, uyuşturucu enjekte eden kişiler, adenokarsinomlu hastalar ve cerrahi tedavisi olmayan veya tedavi durumu bilinmeyen gruptakilerde mortalite oranları daha yüksek bulunmuş. 

Sonuç olarak HIV, anal kanserli hastalarda, özellikle kadınlarda tüm nedenlere bağlı mortalite ile ilişkilendirilmiş. Anal kanser taraması daha yaygın hale geldikçe, taramanın HIV durumu ve cinsiyete göre sağkalım üzerindeki etkilerini incelemenin çok önemli olduğu belirtilmiş.

Shing JZ, Engels EA, Austin AA, et al. Survival by sex and HIV status in patients with anal cancer in the USA between 2001 and 2019: a retrospective cohort study. Lancet HIV. 2023: S2352-3018(23)00257-6.

Makale İçin Tıklayınız

Güney Kore’de Yaşlılarda COVID-19 Pandemisi Öncesi ve Sırasında Grip Aşısı

İnfluenza salgınları yaşlı erişkinlerde önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir. Bu nedenle aşılama önerilir. Bununla birlikte, koronavirus hastalığı 2019 (COVID-19) salgını grip aşılamasını etkilemiş olabilir. Bu çalışmada COVID-19 salgını sırasında aşılanmamış yaşlı yetişkinleri belirlemek için COVID-19 salgınından önce (2017-18 ve 2018-19 sezonları) ve sırasında (2019-20 ve 2020-21 sezonları) her iki grip mevsimi verisinden çoklu lojistik regresyon analizi kullanılmış. Ek olarak, influenza aşısındaki değişiklikler grip mevsimine, demografik ve sosyoekonomik özelliklere ve sağlık durumuna göre sınıflandırılmış.

2010-11’den 2018-19 sezonlarına ve 2019-20’den 2020-21 sezonlarına kadar influenza için aşılanmama oranındaki yıllık yüzde değişim sırasıyla -%8.31 (güven aralığı [CI], -9.60 ila -7.00) ve %11.41 (CI, -3.22 ila 28.25) bulunmuş. COVID-19 öncesi ile karşılaştırıldığında, 2019-20 ve 2020-21 sezonlarında aşılanmama olasılığı oranı (OR) sırasıyla 0.87 (CI, 0,83-0,91) ve 1.18 (%95 CI, 1.13-1.24) idi. Yüksek öğrenim görmüş yaşlı bireylerde influenza aşılamasının azalması (OR, 1.24; CI, 1.11-1.39), düşük eğitimli olanlardan daha yüksek bulunmuş (OR, 1.09; CI, 0.98-1.22).  Sonuç olarak bu çalışmada influenza için aşılanma eğilimleri tahmin edilmiş ve Güney Kore’deki yaşlı yetişkinler arasında COVID-19 salgını sırasında aşılanma oranlarının azaldığı alt gruplar belirlenmiş. COVID-19’un grip aşılamasındaki değişiklikler üzerindeki etkilerinin, özellikle risk grubundaki yaşlı bireyler için göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmış.

Kim DJ, Cho KH, Kim S, Lee H. Influenza vaccination before and during the COVID-19 pandemic in the elderly in South Korea. J Infect Public Health. 6 Aralık 2023.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 Sonrası Sendromunda Simbiyotikler

Dünya COVID-19 pandemisinin etkisinden kurtulmaya devam ederken, uzun süreli COVID olarak da bilinen akut COVID-19 sonrası sendromu (PACS) şeklinde yeni bir sorun ortaya çıktı. Multisistem tutulumu ile karakterize edilen PACS, yaşam kalitesinde önemli bir düşüşe yol açabilir ve derin yorgunluğun yanı sıra kalıcı kardiyopulmoner, gastrointestinal ve nöropsikiyatrik semptomları kapsayan karmaşık bir klinik tablo oluşturur. Dünya çapında tahminen 65 milyon insanın PACS’ye sahip olduğu ve bunun sonucunda küresel işgücü üzerinde bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Henüz etkili bir tedavi yöntemi tanımlanmamıştır. Ortaya çıkan kanıtlar, bazı kişilerde tespit edilen bağırsak disbiyozu olarak adlandırılan mikrobiyal dengede kayda değer bir bozulma ile uzun süreli COVID’nin patofizyolojisinde bağırsak mikrobiyomunun öneminin altını çizmektedir.

COVID-19 hastalarında, özellikle kalıcı semptomları olanlarda bağırsak florasındaki değişiklikler dışkı örneklerinin metagenomik dizilimi yoluyla doğrulanmış. Bu bağırsak disbiyozunun ayrıca artmış bağırsak iltihabı, bozulmuş bağırsak duvarı bütünlüğü ve sistemik inflamatuar disfonksiyon ile ilişkili olduğu bulunmuştur.  COVID-19 bağlamında, probiyotiklerin ve prebiyotiklerin bir kombinasyonu olan sinbiyotiklerin kullanım gerekçesi, PACS’nin çok faktörlü doğasını ele almak için daha kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğu düşüncesine dayanmaktadır. 

Hong Kong’daki bir merkezde PACS’li hastalarda simbiyotikler ile bağırsak modülasyonunun terapötik etkilerini araştırmak için ilk randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışma gerçekleştirilmiş. Daha önce SARS-CoV-2 tanısı almış ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin PACS kriterlerini karşılayan 18 yaş ve üstü yetişkinler, 6 ay boyunca günde iki kez oral SIM01 (Seçilen Bifidobacterium suşlarının ve spesifik prebiyotiklerin sinerjisine dayanan bir formülasyon) veya plasebo almak üzere randomize edilmiş. Gruplar SIM01 (n = 232) veya plasebo (n = 231) alan 463 katılımcıdan oluşuyormuş. Birincil sonuç, 14 puanlık bir anket ölçeği (PACSQ-14) kullanılarak ölçülen semptomların şiddetinde azalma imiş. SIM01 alan bireylerde 6 aylık takipler sonrasında, yorgunluk (OR 2.273, %95 CI 1.520 – 3.397, p=0.0001), genel rahatsızlık (2.360, 1.428 – 3.900, p=0.0008), hafıza kaybı (1.967, 1.271 – 3.044, p =0.0024), gastrointestinal rahatsızlık (1.995, 1.304 – 3.051, p=0.0014) ve konsantrasyon güçlüğünde (2.644, 1.687–4.143, p<0.0001) daha fazla iyileşme oranları görüldüğü tespit edilmiş.

Sonuç olarak bu çalışma SIM01 gibi simbiyotik preparatların PACS’li hastalar için güvenli ve umut verici bir tedavi sunduğunu göstermektedir. Bu bulguları doğrulamak ve bu tür tedavilerin uzun vadeli faydalarını incelemek için daha büyük, pragmatik, çok merkezli çalışmalara ihtiyaç duyulmasına rağmen, bu çalışma PACS yönetiminde potansiyel yeni bir tedavi çerçevesine doğru temel bir adım olarak hizmet edebileceği vurgulanmış.

Raman B, Ramasamy MN. Synbiotics in post-acute COVID-19 syndrome-a potential new treatment framework? Lancet Infect Dis. 2023: S1473-3099(23)00735-1.

Makale İçin Tıklayınız

Şiddetli İnvazif Grup A Streptokok Deri ve Yumuşak Doku İnfeksiyonlarında Adjuvan Klindamisinin Linezolid ile Karşılaştırılması

Linezolid, güçlü in vitro aktivitesi ve anti-toksin etkileri nedeniyle ciddi A grubu Streptococcus (GAS) infeksiyonları için bir seçenek olabilir; ancak klindamisine göre kullanımını destekleyen klinik veriler sınırlıdır. Bu çalışmada ciddi GAS cilt ve yumuşak doku infeksiyonu olan ve linezolid veya klindamisin alan hastalarda tedavi sonuçlarını değerlendirilmesi amaçlanmış.

Cerrahi debridman uygulanan ve en az 48 saat boyunca linezolid veya klindamisin alan, invazif yumuşak doku infeksiyonu veya nekrotizan fasiitli, kan ve/veya doku kültürlerinden izole edilen GAS hastalarına ilişkin retrospektif, tek merkezli bir kohort çalışması yapılmış. Birincil sonuç, Sıralı Organ Yetmezliği Değerlendirmesi (SOFA) skorunda başlangıçtan 72 saatlik hastaneye yatış süresine kadar olan yüzde değişim olarak belirlenmiş.

Başlangıçtaki SOFA skoru sıfırdan büyük olan hastalar arasında (her grupta n=23) ilk ameliyata kadar geçen süreye göre düzeltme yapıldığında, klindamisin alan hastalarla linezolid alan hastalarda ilk 72 saatteki SOFA skorundaki azalma arasında bir fark bulunmamış. Kohortun tamamında (n = 26 klindamisin ve n = 29 linezolid), yatan hasta mortalitesinde (%2’ye karşı %1) veya vazopresör tedavisi süresi, yoğun bakımda kalış süresi ve antibiyotikle ilişkili advers ilaç olayları dahil herhangi bir ikincil sonuç açısından da fark saptanmamış. Linezolidin ciddi GAS infeksiyonlarının tedavisinde uygun bir seçenek olabileceği, daha fazla çalışma gerektiği vurgulanmış.

Heil EL, Kaur H, Atalla A, et al. Comparison of adjuvant clindamycin versus linezolid for severe ınvasive group a streptococcal skin and soft tissue ınfections. Open Forum Infect Dis. 2023; ofad588.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr