Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
28
Kasım
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Kortikosteroid ve Biyolojik Ajan Kullananlarda Kritik Kararlar (28 Kasım 2023, İstanbul)

Derneğimizin 2023-2024 dönemi bilimsel toplantıları İstanbul’daki “Kortikosteroid ve Biyolojik Ajan Kullananlarda Kritik Kararlar” toplantısıyla devam ediyor. 28 Kasım 2023 Salı günü, 18.00-20.00 saatleri arasında Aynalı Geçit, Meşrutiyet Caddesi, Avrupa Pasajı Kat 2, Beyoğlu adresinde yapılacak olan toplantıya tüm üyelerimizi bekliyoruz.

Saygılarımızla.
Klimik Derneği Yönetim Kurulu

Toplantı Programı İçin Tıklayınız

Birlikte Tartışalım Toplantısı (29 Kasım 2023, Ankara)

Derneğimizin 2023-2024 dönemi bilimsel toplantıları Ankara’daki “Birlikte Tartışalım” toplantısıyla devam ediyor. 29 Kasım 2023 Çarşamba günü, 17.00-18.30 saatleri arasında İbni Sina Hastanesi, Hasan Ali Yücel Toplantı Salonu’nda yapılacak olan toplantıya tüm üyelerimizi bekliyoruz.

Saygılarımızla.
Klimik Derneği Yönetim Kurulu

Toplantı Programı İçin Tıklayınız

1 Aralık 2023: Dünya AIDS Günü

HIV/AIDS ilk tanımlandığı 1980’li yıllardan günümüze, din, dil, ırk, cinsiyet ve ülke ayrımı yapmadan hızla yayılmakta ve ülke ekonomilerine büyük yük getirmektedir. Henüz etkili aşısı olmayan HIV/AIDS ile en etkili mücadele yolu, bu virusun bulaşma yollarını bilerek etkin bir biçimde korunmaktır. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) tarafından 2022 yılında dünya çapında 630 bin kişi HIV/AIDS ile ilişkili nedenlerle yaşamını yitirdiği, 1.3 milyon kişinin ise HIV’e yakalandığı bildirilmiştir. Ayrıca, 2022 yılında HIV ile yaşayan yaklaşık 39 milyon insan olduğu bildirilmiştir.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de HIV/AIDS’in yayılımının sınırlandırılması, hatta durdurulması, öncelikle toplumun bulaşma ve korunma yolları konusunda farkındalığının artırılmasıyla mümkün olacaktır. HIV/AIDS konusunda toplum farkındalığını artırmak üzere, 1 Aralık günü 1988 yılından beri Dünya AIDS Günü olarak kabul edilmiştir. Küresel sağlık kampanyası olan Dünya AIDS Günü’nün 35. yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından AIDS’e son vermek için “Topluluklar Öncülük Etsin!” sloganıyla etkinlikler yapılacaktır. Hastalığın tanınması ve erken tanı konulması, erken tedavi başlanması ve etkili koruyucu önlemlerin alınması için 1 Aralık Dünya AIDS Günü’nün uyarıcı işlevi olmasını dileriz.

Klimik Derneği Yönetim Kurulu

UNAIDS 2023 Raporu İçin Tıklayınız

Çin’de Kandidemiye Neden Olan Candida parapsilosis İzolatlarında Ekinokandin Duyarlılığının Azalması ve Tüm Ekinokandinlere Dirençli Bir Vakanın Ortaya Çıkması

Candida parapsilosis, invazif kandidiyazın (İK), albicans dışı başlıca nedeni haline gelmektedir. Ekinokandinler İK tedavisi ve profilaksisinde tercih edilen bir seçenektir. C. parapsilosis‘te ekinokandinlere karşı direnç birçok ülkede ortaya çıkmıştır, ancak Çin’deki duyarlılık profili veya direnç mekanizmaları hakkında çok az şey bilinmektedir.

Bu çalışmada, Çin’den toplanan 2523 C. parapsilosis izolatlarında ekinokandin duyarlılıkları ve sonrasında ekinokandine dirençli izolatlar arasındaki direnç mekanizması araştırılmış. Anidulafungin en yüksek MIC’leri (MIC 50/90 1 ve 2 µg/mL; GM, 0,948 µg/mL) sergilerken kaspofunginin ise daha iyi aktivite gösterdiği görülmüş (0,5 ve 1 µg/mL; 0,498 µg/mL). Kandan üretilen izolatlar arasında da diğer izolatlara kıyasla, özellikle kaspofungine önemli ölçüde daha yüksek MIC değeri gösterdiği (GM, 1,348 µg/mL vs 0,478 µg/mL) görülmüş. MIC değerleri yoğun bakım ünitelerinde ve cerrahi servislerde saptanan izolatlarda daha yüksekmiş.

Yirmi izolatta, en az bir ekinokandin için ara fenotip gösterilmiş. Bunlardan biri üç ekinokandine, fluconazole, vorikonazole karşı dirençliymiş ve bu izolat yoğun bakım ünitesinde uzun süreli mikafungin kullanılan bir hastaya aitmiş. WGS, bu izolatın FKS1’in sıcak nokta1 bölgesinde S656P mutasyonu taşıdığını ortaya çıkarmış. Biyoinformatik analizler, bu mutasyonun değişen bir protein yapısına yol açabileceğini öne sürmüş. Bu mutasyonun duyarlı bir referans C. parapsilosis suşuna CRISPR Cas9 aracılı olarak dahil edilmesi, tüm ekinokandinlerin MIC’lerini 64 kat artırdığı bulunmuş. C. ortopsilosis ve C. metapsilosis alt türlerinde de benzer sonuçlar bulunmuş. Bu bulgunun, multi-azol dirençli ve pan-ekinokandin dirençli bir C. parapsilosis izolatının ve pan-ekinokandin direnci sağlayan bir FKS1 S656P’nin tanımlanmasının ilk raporu olduğu belirtilmiş.  Bu çalışma, antifungal kullanımın sıkı yönetiminin ve antifungal duyarlılığın izlenmesinin gerekliliğinin altını çizmektedir.

Ning Y, Xiao M, Perlin DS, et al. Decreased echinocandin susceptibility in Candida parapsilosis causing candidemia and emergence of a pan-echinocandin resistant case in China. Emerg Microbes Infect. 2023; 12 (1): 2153086.


Makale İçin Tıklayınız

Asemptomatik Brusellozun Takip Sonuçları: Sistematik İnceleme ve Meta-analiz

Asemptomatik brusellozun potansiyel ciddi sonuçları ile klinik uygulamada tedaviyi “beklemek” arasında denge kurmak önemli bir konudur. Bu çalışmada kanıta dayalı klinik ipuçları elde etmek için tedavinin olmadığı durumda asemptomatik brusellozun takip sonuçları ve epidemiyolojik özellikleri değerlendirilmiş.

Asemptomatik brusellozun 1990’dan 2021’e kadar takip sonuçlarıyla ilgili 3610 çalışmanın yer aldığı sekiz veri tabanı araştırılmış. Sonunda 107 vakayı içeren 13 çalışma dahil edilmiş. Takip sonuçlarına ilişkin olarak semptomların varlığı ve azalmış serum aglütinasyon testi (SAT) titresi incelenmiş. 0.5-18 aylık takip süresi boyunca, semptomatik hale gelen vakaların toplu prevalansı %15.4 (%95 GA %2,1-%34,3), asemptomatik olmaya devam eden vakalar %40.3 (%95 GA %16.6-%65.8) imiş ve vakaların %36.5’inde (%95 CI %11.6-%66.1) SAT titresinde azalma gözlenmiş. Alt grup analizi, 6 aydan kısa, 6-12 ay ve 12-18 ay takip sürelerinde semptomatik vakaların toplu prevalansının sırasıyla %11.5, %26.4 ve %47.6 olduğu gösterilmiş. Öğrenci alt grubunda semptom prevalansının  meslek ve aile popülasyonuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiş (%46.6).

Sonuç olarak asemptomatik brusellozun semptomatik bruselloza dönüşme olasılığının yüksek olduğu ve asemptomatik olması nedeniyle önemsenmeyebileceği düşünülmüş. Mesleki popülasyonda ve aile popülasyonunda aktif taramanın geliştirilmesi ve gerekirse erken müdahale için yüksek titreli öğrencilere özel dikkat gösterilmesi gerektiği düşünülmüş. Ayrıca geleceğe yönelik uzun dönemli ve geniş örneklemli takip çalışmalarının önemi vurgulanmış.

Li F, Du L, Zhen H, et al. Follow-up outcomes of asymptomatic brucellosis: a systematic review and meta-analysis. Emerg Microbes Infect. 2023; 12(1): 2185464.

Makale İçin Tıklayınız

Hepatit D Olgularında Bulevirtid Tedavisi: 114 Hastadan Gerçek Yaşam Deneyimi

Bulevirtid, Hepatit B yüzey antijeninin hepatosite giriş inhibitörüdür. Temmuz 2020’de bulevirtid, viral hepatitin en şiddetli formu olan ve sıklıkla son dönem karaciğer hastalığına ve hepatoselüler karsinoma neden olan hepatit D’nin tedavisi için şartlı olarak onaylandı. Burada, ek interferon olmadan günlük 2 mg dozda bulevirtid ile tedavi edilen hepatit D’li hastaların geniş kapsamlı ve çok merkezli gerçek yaşam kohortundan ilk veriler sunuluyor.
Onaltı hepatoloji merkezinden ortak bir çabayla, kronik hepatit D için bulevirtid ile tedavi edilen hastalardan retrospektif veriler toplanmış. Analiz sonuçları, 59’u (%52) sirozlu olan toplam 4289 hafta bulevirtid tedavisi alan 114 hastadan elde edilen verilere dayanmaktaymış. Vakaların 87/114’ünde (%76) en az 2 log düzeyinde HDV RNA düşüşü veya saptanamayan HDV RNA düşüşü olarak tanımlanan bir virolojik yanıt gözlenmiş ve ortalama virolojik yanıt süresi 23 hafta imiş. On bir vakada virolojik bir ilerleme (virolojik yanıttan sonra HDV RNA’da >1 log artış) gözlenmiş. Yirmi dört haftalık tedaviden sonra 19/33 hastada (%58) virolojik yanıt elde edilirken, üç hastada (%9) 1 log HDV RNA düşüşü sağlanamamış. Hepatit B yüzey antijenini kaybeden hasta olmamış. Alanin aminotransferaz seviyeleri, tedavinin başlangıcında dekompanse sirozu olan beş hasta dahil olmak üzere virolojik yanıt elde edilemeyen hastalarda bile iyileşme görülmüş. Tedavi iyi tolere edilmiş ve ilaca bağlı ciddi yan etkiler bildirilmemiş. Sonuç olarak, Almanya’da tedavi edilen hepatit D hastalarından oluşan geniş bir gerçek yaşam kohortunda bulevirtid monoterapisinin güvenliği ve etkinliği doğrulanmış.

Dietz-Fricke C, Tacke F, Zöllner C, et al. Treating hepatitis D with bulevirtide – Real-world experience from 114 patients. JHEP Rep. 2023; 5 (4): 100686.

Makale İçin Tıklayınız

Malezya’daki Üçüncü Basamak Bir Eğitim Hastanesinden Burkholderia pseudomallei‘nin Neden Olduğu Bakteriyemi Saptanmayan Karaciğer Apsesi: Olgu Sunumu ve Literatür Taraması

Melioidosis, saprofitik bakteri olan Burkholderia pseudomallei’den kaynaklanmaktadır. İnfeksiyon genellikle kontamine su veya toprakla temas yoluyla bulaşmakta ve diğer toplum kökenli infeksiyonları, tüberküloz veya kanseri taklit eden akut fulminan infeksiyondan kronik infeksiyonlara kadar uzanan hastalık spekturumu olabilmektedir. En sık görülen primer infeksiyon bölgesi akciğerdir, bunu yumuşak doku ve iskelet sistemi takip etmektedir.

Melioidosis Malezya dahil Güneydoğu Asya’da endemiktir. Melioidozda karaciğer apsesi nadir değildir, ancak genellikle bakteriyemi ile ilişkilidir. Bu olgu raporunda son dönem altta yatan böbrek yetmezliği olan ve üç aydır spesifik olmayan karın ağrısı şikayeti ile başvuran 55 yaşında erkek hasta sunulmuş. İlk kan incelemelerinde lökositoz ve C-reaktif protein artışı görülmüş. Batın bilgisayarlı tomografisinde (BT) karaciğer ve dalakta çok sayıda hipodens lezyonlar ortaya çıkmış. Ultrason eşliğinde alınan örnekten yapılan kültürde Burkholderia pseudomallei izole edilmiş. Altta yatan böbrek yetmezliği nedeniyle hastaya ayarlanmış dozda intravenöz seftazidim verilmiş.  Melioidosis IgM seroloji titresi >1:1280 olarak pozitif sonuç vermiş. Kan kültürleri üç kez alınmış ve üreme olmamış. Beş hafta boyunca antibiyotik kullanmasına rağmen karaciğer abselerinde belirgin bir iyileşme gözlenmemiş. Hasta, hastaneye kabulü sırasında SARS-CoV-2 virusuna yakalanmış ve ağır COVID-19 pnömonisi nedeniyle kaybedilmiş.

Wahab AA, Nurazizah SMA, Ding CH, et al. Non-bacteremia liver abscess caused by Burkholderia pseudomallei from a tertiary teaching hospital in Malaysia: a case report and literature review. Trop Biomed. 2023; 40 (3): 290-4.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr