Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
7
Kasım
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Birlikte Tartışalım (166. Web Konferans, 7 Kasım 2023)

7 Kasım 2023 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Birlikte Tartışalım” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM

Yönetenler
Prof. Dr. Firdevs AKTAŞ
Ankara Lösante Hastanesi

Prof. Dr. Hande ARSLAN
Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Biofilm (Osteomiyelit-Yabancı Cisim) İnfeksiyonlarında Rifampisin
Kullanılmalı

Uzm. Dr. Elif Nur HALİLOĞLU
Ankara Sincan Devlet Hastanesi

Kullanılmamalı
Uzm. Dr. Nihat ÖNÜR
Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Beyaz Önlük Giymek İnfeksiyon Kontrolü Açısından Gereklidir ve Faydalıdır
Uzm. Dr. Gamze GÜRSOY
Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Beyaz Önlük Giymek İnfeksiyon Kontrolü Açısından Gereksizdir ve Faydasızdır
Doç. Dr. Çiğdem EROL
Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

5 Soru 5 Yanıt: Boğmaca

Kasım 2023’ün 5 soru 5 yanıtı yayımlandı. Soruları yanıtlamak için KLİMİK Derneği web sitesi üzerinden uygulama şifrenizle giriş yapabilirsiniz.

5 Soru 5 Yanıt İçin Tıklayınız

Prof. Dr. Kenan Midilli’yi Anıyoruz: Virolojide Neredeyiz? (167. Web Konferans, 9 Kasım 2023)

9 Kasım 2023 Perşembe günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Prof. Dr. Kenan Midilli’yi Anıyoruz: Virolojide Neredeyiz?” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM

Yönetenler
Prof. Dr. Füsun CAN
Koç Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Prof. Dr. Gökhan AYGÜN
İstanbul Üniversi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Pandemide KLİMİK COVID-19 Web Konferansları: Kamera Arkası
Prof. Dr. Önder ERGÖNÜL
Koç Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Viroloji Laboratuvarı: Neler Yapılıyor?
Doç. Dr. Yasemin COŞGUN
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü

Türkiye’de Viroloji: Nereden Nereye?
Prof. Dr. Selda ERENSOY
Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Prof. Dr. Kenan Midilli’nin Türkiye’de Virolojiye Kattıkları
Doç. Dr. Mert Ahmet KUŞKUCU
Koç Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

10 Kasım 2023: Saygıyla Anıyoruz

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 85’inci yılında saygıyla anıyoruz.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Bilimsel Makale Hakemlik Kursu (2 Aralık 2023, İstanbul)

Derneğimizin iki bilimsel dergisi (KLİMİK Dergisi ve IDCM) ülkemiz ve uluslararası bilim ortamına katkı sunmaya devam ediyor. Dergilerimiz tanındıkça gönderilen yazıların sayısı da artıyor. Dergilerimize gelen yazıların bilimsel açıdan değerlendirilerek bilimsel kalitesinin artırılmasını bir eğitim süreci ve niteliksel gelişimin önemli bir bileşeni olarak görüyoruz.  Bu bakış açısıyla dergilerimize gelen yazıları değerlendirecek hakemler yetiştirmek üzere bir eğitim programı planlamış bulunmaktayız. Bilimsel makale yazımı ve değerlendirmesinin yanı sıra yayımcılık süreçleri hakkında da eğitimlerin yer alacağı bu programa kendini geliştirmek isteyen, iyi düzeyde İngilizce bilen asistan ve genç uzman arkadaşlarımızı davet ediyoruz.

2 Aralık 2023 Cumartesi günü yapılacak Bilimsel Makale Hakemlik Kursuna katılmak isteyen asistan ve 40 yaş altı uzman üyelerimizin 15 Kasım 2023 tarihine kadar programa neden katılmak istediklerini açıklayan kısa bir niyet mektubu ve özgeçmişlerini ekleyerek başvurmalarını bekliyoruz. Kontenjanımız 30 kişi ile sınırlıdır.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Ayrıntılı Bilgi İçin Tıklayınız

Primer Total Eklem Artroplastisinde Teikoplanin+Gentamisin ile Antimikrobiyal Profilaksi

Bir ortopedi hastanesinde total kalça veya diz artroplastisi geçiren hastalarda standart profilaktik antibiyotik rejimi sefuroksimden teikoplanin+gentamisine geçilmiş. Profilaktik antibiyotik rejimi değişikliği öncesindeki ve sonrasındaki 18’er ay boyunca operasyon geçiren tüm hastalar incelenmiş.

Hastalar rutin olarak 6 hafta, 3 ay ve en az 12 ay takip edilmiş. Toplam 1994 hasta analiz edilmiş; 1114 (%55.9) hasta yalnızca sefuroksim almış (müdahale öncesi grup) ve 880 (%44.1) hasta teikoplanin+gentamisin (müdahale sonrası grup) almış. Müdahale öncesi grupta kadın hastaların oranı daha yüksek (%67’ye karşı %60, p=0.006) ve daha fazla çimentolu artroplasti (%69’a karşı %64, p=0.0254) bulunmuş. Vücut kitle indeksi, ASA derecesi, komorbid hastalıklar, ameliyat edilen taraf, işlem süresi, anatomik bölge (kalça veya diz) veya hemoglobin (Hb) değerlerinde anlamlı farklılık yokmuş. İmplantasyondan sonraki 2 yıl içinde toplam 30 hastada infeksiyon gelişmiş; sefuroksim grubunda 25 ve teikoplanin+gentamisin grubunda 5 protez infeksiyonu gelişen hasta saptanmış. Protez infeksiyonu oranı teikoplanin+gentamisin grubunda (%0.57; 880’de 5) sefuroksim grubuna (%2.24; 1114’te 25) kıyasla daha düşük bulunmuş. Düzeltilmiş analizde de istatistiksel olarak anlamlı bir risk azalması (tehlike oranı, HR, 0.25: %95 GA 0.09-0.64; p=0.004) görülmüş. Tüm hastalarda protez infeksiyonu sonrası örnekleme yapılmış ve teikoplanin+gentamisin grubunda sefuroksim grubuna göre özellikle KNS ve sefuroksime dirençli Enterobacteriaceae’ya bağlı protez infeksiyonlarında belirgin azalma saptanmış (%95 CI 35,2-90,5; p=0.004 ). Sefuroksim grubundaki infeksiyonların çoğu ameliyattan sonraki ilk 90 gün içinde ortaya çıkmış. Çalışmadaki genel akut böbrek hasarı (ABH) oranları %1.9 (1994’te 38) imiş; müdahale öncesi grupta %0.8 (1114’te 9) ve müdahale sonrası grupta %3.3 (880’de 29) olarak izlenmiş. Tüm ABH’lerin toplam %84’ü (38’in 32’si) birinci evreymiş ve teikoplanin+gentamisin grubunda istatistiksel olarak daha yüksek bir oran saptanmış (p =0.001 ). Gruplar arasında evre 2 ABH oranında fark yokmuş ve çalışmada hiçbir hastada evre 3 ABH gelişmemiş.

Sonuç olarak total eklem artroplastisinde, teikoplanin+gentamisin ile profilaksiye geçiş, KNS ve sefuroksime dirençli Enterobacteriaceae’nin neden olduğu infeksiyonlar başta olmak üzere, erken ve gecikmiş protez infeksiyonlarında azalmayla ilişkili bulunmuş.

Azamgarhi T, Gerrand C, Skinner JA, Sell A, McCulloch RA, Warren S. Antimicrobial prophylaxis with teicoplanin plus gentamicin in primary total joint arthroplasty. J Bone Joint Infect. 2023; 8: 219–227.

Makale İçin Tıklayınız

Genişletilmiş Spektrumlu β-laktamaz (ESBL) Üreten Enterobakterilerin Neden Olduğu Bakteriyemide Karbapeneme Karşı Sefmetazolün Etkinliği ve Güvenliği: Retrospektif Bir Çalışma

Sefmetazol (CMZ) ikinci nesil sefalosporinler kategorisine girer ve diğer ikinci nesil sefalosporinlerden farkı yedinci pozisyondaki sefalosporanik asit varlığında yatmaktadır. ESBL üreten enterobakteriler tarafından hidrolize karşı dirençlidirler ve ESBL üreten enterobakterilere karşı in vitro iyi aktiviteye sahiptirler.

Bu retrospektif kohort çalışması Japonya’nın Nara kentindeki Tenri Hastanesi’nde gerçekleştirilmiş.  1 Nisan 2014-31 Eylül 2022 tarihleri ​​arasında GSBL üreten enterobakterilerin neden olduğu bakteriyemi için CMZ veya karbapenemlerle (CPM) tedavi edilen vakalar gözden geçirilmiş. Birincil sonuç 90 günlük tüm nedenlere bağlı ölüm oranı; ikincil sonuçlar ise 30 günlük mortalite, tekrarlayan bakteriyemi atakları, 30 gün içinde yeniden yatış, antibiyotik kullanım süresi ve advers olaylar olarak belirlenmiş. Ayrıca ESBL üreten enterobakterilerin direnç genleri de belirlenmiş. ESBL pozitif enterobakterilerin neden olduğu bakteriyemisi olan 156 hasta çalışmaya dahil edilmiş, bunlardan 90’ı (%58) CMZ tedavisi alırken, 66’sı (%42) CPM almış. CMZ grubundaki hastalar CPM grubundakilerden daha yaşlı (p=0.011) iken, CPM grubunda daha fazla kadın varmış (p=0.010).  CPM grubunda hematolojik malignite, hematopoietik kök hücre nakli veya 6 ay içinde kemoterapi alan hasta sayısı önemli ölçüde daha fazlaymış. CMZ grubunda altı hasta (%7) ve CPM grubunda 10 hasta (%15) 90. günde kaybedilmiş (p=0.11). CMZ grubundaki dört hastada (%4) ve CPM grubundaki 6 hastada (%9) tekrarlayan bakteriyemi atakları görülmüş (p=0.325). CMZ grubunda iki hasta (%2) ve CPM grubunda 12 hasta (%18) taburcu olduktan sonraki 30 gün içinde yeniden kabul edilmiş (p= 0.002). Ortalama antibiyotik kullanım süresi CMZ grubunda 14 gün (IQR,10-14) ve CPM grubunda 14 gün (11-17) olarak belirlenmiş (p=0.092). CMZ grubunda iki hastada (%2) ve CPM grubunda 1 hastada (%2) advers olaylar görülmüş (p>0.99). CMZ ve CPM gruplarında CTX-M-1 (%36, %23), CTX-M-2 (%2, %3) ve CTX-M-9 (%61, %71) direnç genleri saptanmış. CMZ grubunda 66 (%73) hastada, CPM grubunda ise 43 (%65) hastada ST131 klonu tespit edilmiş..Gruplar arasında ST131 prevalansı açısından anlamlı bir fark yokmuş (p=0.293). Bu çalışmada ST131 klonlarında 30 gün içinde yeniden kabul oranında farklılık gözlenmiş ancak ST131 klonlarının varlığı veya yokluğu diğer özellikleri ve sonuçları etkilememiş. Genotip ve dizi tipi sonuçları, dizi tipine bakılmaksızın CMZ’nin CPM kadar etkili olduğunu göstermiş.

Sonuç olarak bu retrospektif çalışmanın bulguları, GSBL üreten enterobakterilerin neden olduğu bakteriyemiyi tedavi etmek için CMZ’nin CPM’ye iyi tolere edilen bir alternatif olduğunu göstermektedir.

Kashihara E, Sada RM, Tsugihashi Y, et al. Efficacy and safety of cefmetazole for bacteremia caused by extended-spectrum β-lactamase-producing enterobacterales vs carbapenems: a retrospective study. Open Forum Infect Dis. 2023; 10 (10): ofad502.

Makale İçin Tıklayınız

Toplum Kökenli Pnömoni ile Hastaneye Yatırılan Hastalarda Doksisiklinin Clostridioides difficile İnfeksiyonu Üzerine Etkisi

Doksisiklinin Clostridioides difficile infeksiyonunun (CDİ) azalmasında etkisin olup olmadığını incelemek için ABD’de yatan hastalarda retrospektif bir analiz yapılmış. 1 Ocak 2009-25 Ağustos 2022 arasında hospitalize edilerek takip edilen toplum kökenli pnömonisi (TKP) olan 156 107 hasta çalışmaya dahil edilmiş. Hastaların hepsi seftriakson alırken ek olarak bir grup azitromisin diğer grup ise doksisiklin almaktaymış. Bu hastaların 135 703’ü (%86.9) azitromisin ve 20 404’ü (%13.1) doksisiklin almış. Azitromisin kolundaki hastaların 845’inin (%0.6) C.difficile PCR’ı önceki yıl içinde pozitifmiş; doksisiklin kolundaki hastaların 219’unun (%1.1) C. difficile PCR’ı geçen yıl içinde pozitifmiş.

Genel olarak 1234 hastada antibiyotik tedavisine başladıktan sonraki 30 gün içinde CDİ görülmüş. Azitromisin kolundaki 1085 hasta (%0.8) ve doksisiklin kolundaki 149 (%0.7) hastada antibiyotik tedavisine başladıktan sonraki 30 gün içinde CDİ gelişmiş. TKP tedavisinde seftriakson ile birlikte kullanıldığında azitromisine kıyasla doksisiklin ile CDİ riskinde %17’lik bir azalma tespit edilmiş (p= 0.03). CDİ gelişenlerde azitromisin veya doksisiklin dozlarının sayısında istatistiksel olarak anlamlı bir artış varmış (3.7 doza karşı 3.2 doz; p<0.0001). Önceki proton pompa inhibitörü (PPI) kullanımı doksisiklin grubunda daha fazla olmasına rağmen (%45.5’e karşı %42.7; p<0.0001) CDİ grubunda PPI kullanımı daha yaygın saptanmış (%47’ye karşılık %42; p=0.0003). Önceki yıl geçirilmiş CDİ öyküsü de bu yatışında CDİ geçiren grupta daha yaygınmış (%10.5’e karşı %0.6; p<0.0001). Charlson Komorbidite İndeksi daha yüksek olanlarda (OR 1.2; %95 CI 1.08-1.36) ve daha fazla seftriakson dozu alan hastalarda CDİ oranı daha yüksek görülmüş (OR 1.029; %95 GA 1.01-1.04). Daha önce CDİ geçmişi olan hastalarda CDİ insidansının azalmasıyla ilişkili tek faktör doksisiklin olarak belirlenmiş ve CDE’yi %45 azaltmış (OR 0.55; p=0.02).

Daha önce yapılan bazı çalışmalar da doksisiklinin bir protein sentezi inhibitörü olarak etki mekanizması yoluyla C.difficile toksin üretimini azaltabileceğini öne sürmektedir. Ayrıca üst gastrointestinal sistemdeki yoğun emiliminden dolayı bağırsak florası üzerinde minimal bir etkisinin olduğu ileri sürülmüştür, bunlar da CDİ’ye neden olma eğiliminin daha düşük olmasını açıklayabilir. Sonuç olarak doksisiklinin hastanede yatan ve TKP tedavisi gören hastalarda özellikle son 1 yıl içerisinde CDİ öyküsü mevcutsa CDİ riskini azaltabileceği görülmüş.

O’Leary AL, Chan AK, Wattengel BA, Xu J, Mergenhagen KA. Impact of doxycycline on Clostridioides difficile infection in patients hospitalized with community-acquired pneumonia. Am J Infect Control. 2023: S0196-6553(23)00628-4.

Makale İçin Tıklayınız

Kanser Hastalarında Yanlış Reaktif Sonuç Veren Dördüncü Nesil İnsan İmmün Yetmezlik VirusuTesti

Kanser hastalarında yanlış reaktif sonuç veren 4. nesil İnsan İmmun Yetmezlik Virusu (HIV) testi oranlarını belirleyebilmek için yapılan bu çalışmada Texas’ta bir kanser merkezinde 4 Mart 2016-31 Ocak 2023 tarihleri ​​arasında tarama testi yapılan hastalar retrospektif olarak değerlendirilmiş.

Toplam 43 637 hastaya 4. nesil HIV-1/2 Ab/Ag kombinasyonu immünolojik test yapılmış ve 293 hastada reaktif sonuçlar elde edilmiş; 21’i kanser olmadığı için çalışma dışı bırakılmış. Kalan 272 kanser hastasından 78’inin (%29) yanlış reaktif sonuca sahip olduğu ve 194’ünün (%71) HIV infeksiyonunu gösteren gerçek reaktif sonuca sahip olduğu bulunmuş. Yanlış reaktif sonucun >60 yaş (düzeltilmiş olasılık oranı [aOR], 6.983; %95 güven aralığı [CI], 3.412–14.293; p < 0.0001), kadın cinsiyet ( aOR, 6.060; %95 CI, 2.842–12.920; p<0.0001), ırk/etnik köken (Siyah: aOR, 0.274; %95 CI, 0.092–0.819; Hispanik: aOR, 0.236; %95 CI, 0.093) –0.596; p=0.002), sifilis koinfeksiyonu (aOR, 0.046; %95 CI, 0.003–0.840; p=0.038) ve alkaloidlerle tedavi (aOR, 2.870; %95 CI, 1.251–6.583) ; p=0.013) ile ilişkili olduğu görülmüş. Yanlış reaktif sonuçları olan 78 hastadan 31’ine (%40) aynı testle tekrar testi uygulanmış. Başlangıç ​​testi ile tekrar testi arasındaki ortalama süre 4 aymış (çeyrekler arası aralık, 0.5-6 ay). Tekrar testi uygulanan 31 hastadan 17’sinde (%55) reaktif olmayan; 14 hastada (%45) yanlış reaktif kalan tekrar test sonucu elde edilmiş. Diğer infeksiyonlara yönelik testlere bakıldığında SARS-CoV-2 yanlış reaktif sonuçların anlamlı bir öngörücüsü olarak görülmemiş; hiçbir hastada hepatit B c-antikoru, hepatit C antikoru, hepatit E serolojisi, toksoplazma serolojisi veya T. cruzi serolojisi pozitif bulunmamış. Ayrıca yanlış reaktif sonuçlara neden olabilecek gebelik ve otoimmün hastalıklar da incelenmiş; yanlış reaktif sonucu olan hastaların hiçbiri hamile değilmiş ve otoimmün hastalık tek değişkenli analizde anlamlı bir faktörken çok değişkenli analizde anlamlı bulunmamış.

Sonuç olarak bu çalışmada kanser hastalarının neredeyse üçte birinde yanlış reaktif sonuç saptanmış. Özellikle 60 yaş üstü, kadın, beyaz ırk, sifilis koinfeksiyonu ve alkaloidlerle tedavi yanlış reaktif sonucu olan hastalarda daha yüksek oranda bulunmuş.

Chiu CY, Mustafayev K, Bhatti MM, Jiang Y, Granwehr BP, Torres HA. False-reactive fourth-generation human immunodeficiency virus testing in cancer patients. Clin Infect Dis. 2023; ciad608.

Makale İçin Tıklayınız

Ventilatörle İlişkili Pnömoniyi Önlemek İçin İnhale Amikasin

NEJM’de yayınlanan bu çok merkezli, çift kör, randomize kontrollü üstünlük çalışmasının yazarları, ventilatörle ilişkili pnömoni insidansını azaltmada inhale amikasin kullanımını değerlendirmişler. Sonuçlar, 72 saat inhale amikasin alan hastaların, 28 günlük takip sırasında ventilatörle ilişkili pnömoni geliştirme olasılığının, plasebo alanlara kıyasla anlamlı derecede daha düşük olduğunu göstermiş. İki grup arasında olumsuz etkiler açısından anlamlı bir fark bulunmamış.

Bu çalışma, üç günlük inhale amikasin kürünün mekanik ventilasyon uygulanan hastalarda beklenmeyen olaylarda artış olmaksızın ventilatörle ilişkili pnömoni insidansını azaltabileceğini öne sürmektedir.

Ehrmann S, Barbier F, Demiselle J, et al. Inhaled amikacin to prevent ventilator-associated pneumonia. N Engl J Med. 25 Ekim 2023.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr