Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
19
Eylül
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

KLİMİK Podcast: Çocukluk Çağı Aşılamalarının Erişkinlik Dönemine Etkisi

KLİMİK Podcast yayınlarında yeni bir içerik ile karşınızdayız. Bu haftaki konuğumuz Prof. Dr. Ener Çağrı Dinleyici. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olan konuğumuz aynı zamanda uzun süredir derneğimizin Erişkin Bağışıklaması Çalışma Grubu ile birlikte çalışmalar yürütüyor. Ufuk açıcı konuşmalarını dinlemekten her zaman keyif aldığımız hocamızla 8. Ulusal Erişkin Bağışıklaması Simpozyumu (UEBS VIII) esnasında çocukluk dönemi aşılarının erişkinlik dönemindeki etkileri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Keyifli dinlemeler dileriz.

Podcast Yayınımızı Dinlemek İçin Tıklayınız.

Saygı ve sevgilerimizle,

KLİMİK Podcast Ekibi

İnfektif Endokarditte Oral Tedavinin Gerçek Yaşamda Uygulanması: Çok Merkezli, Retrospektif Kohort Çalışması

Aralık 2018 ile Haziran 2022 arasında Los Angeles’ta üç akut bakım merkezinde sadece IV tedavi ile oral geçişli tedavi alan olası ya da kesin tanılı infektif endokardit (İE) hastalarının karşılaştırıldığı bu retrospektif kohort çalışmasında birincil sonlanım noktası olarak 90 günlük başarı (sağ kalım, komplikasyon gelişmemesi, bakteriyemi rekürrensi olmaması) belirlenmiş.

Toplam 257 hastanın (sadece IV tedavi alan 211 hasta, oral geçişli tedavi alan 46 hasta) değerlendirildiği çalışmada gruplar arasında 90 gün ve sonrasında klinik başarı, bakteriyemi nüksü ya da yeniden hastaneye başvuru arasında anlamlı fark saptanmamış (p=0.66). Demografik yapıları benzer olmakla beraber sadece IV tedavi kohortunda aort kapak tutulumu, ileri yaşlı hasta, hemodiyaliz hastası ve santral venöz katateri olanlar daha fazlaymış. Oral tedavi kohortunda ise MRSA’nın etken olduğu İE yüzdesi daha fazla bulunmuş.

Çok değişkenli regresyon analizlerinde de tedavi grupları arasında seçilen herhangi bir değişken ile klinik başarı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamış.

Freling S, Wald-Dickler N, Banerjee J, et al. Real-world application of oral therapy for ınfective endocarditis: a multicenter, retrospective, cohort study. Clin Infect Dis. 2023; 77 (5): 672-9.

Makale İçin Tıklayınız

Karbapenemaz veya Genişletilmiş Spektrumlu ß-laktamaz Üreten Enterobakterlerin Doğrudan Kan Kültürlerinden Tespiti İçin Hızlı Fenotipik Testler: Bir Sistematik Derleme ve Meta-analiz

Bu çalışmada başlangıçtan 16 Mart 2021’e kadar MEDLINE, CENTRAL, Embase, BIOSIS ve Scopus üzerinden Enterobacter’ler için pozitif olan kan kültürlerinden doğrudan genişlemiş spektrumlu beta laktamaz (GSBL) veya  karbapenemaz üreten Enterobacter’leri (CP-CRE)  saptamak üzere herhangi bir hızlı fenotipik testin kullanıldığı çalışmalar incelenmiş.

GSBL fenotipinin saptanmasında duyarlılık ve özgüllükler sırasıyla MALDI-TOF /MS için %94 (%95 GA %93-99) ve %97 (%95 GA %95-100) (n= 1), kromojenik analizler için %98 (%95 CI %92-100) ve %100 (%95 CI %96-100) (n=7) olarak bulunmuş. CP-CRE fenotipinin saptanmasında duyarlılık ve özgüllükler sırasıyla MALDI-TOF (n=2) için %100 (%95 GA %99-100) ve %100 (%95 GA %100-100), kromojenik analizler için %96 (%95 GA %77-99) ve %100 (%95 GA %81-100) (n=4) ve immünojenik testler için %98 (%95 GA %96-100) ve 100 (%95 GA %100-100) (n=2) olarak bulunmuş.

Enterobakterlerden GSBL ve karbapenemaz üretimini saptamak için pozitif kan kültürlerine doğrudan uygulanabilen hızlı fenotipik testlerin mevcut olduğu ve klinik çalışmalar sınırlı olsa da bunların duyarlılığı ve özgüllüğünün yüksek göründüğü belirtilmiş. Bakteriyel direncin zamanında tanımlanması yoluyla hasta bakımını iyileştirmek için bu testler ile ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu vurgulanmış.

Del Corpo O, Senécal J, Hsu JM, Lawandi A, Lee TC. Rapid phenotypic testing for detection of carbapenemase- or extended spectrum ß-lactamase-producing Enterobacterales directly from blood cultures: A systematic review and meta-analysis. Clin Microbiol Infect. 2023.

Makale İçin Tıklayınız

Global Bir Endişe: Batı Nil Virusu

İklim değişikliği nedeniyle Batı Nil virusu (BNV) dünyada soğuk coğrafyalara da yayılmaktadır. Birçok yaşam verisinin aksine BNV yaygınlığında artış olmakla beraber 2006’dan bu virusla ilgili çalışmaların sıklığında azalma olduğu görülmüştür. Bu çalışmada BNV araştırmasının yayın kalıplarına ilişkin ayrıntılı bilgiler sağlanmakta ve bunlar mutlak ve göreceli yayın indeksleri ve sosyoekonomik ve epidemiyolojik özellikler gibi çeşitli parametreler kullanarak yorumlanmaktadır.

Sonuçlar, BNV’nin dağılımını ve özelliklerini daha iyi anlamak ve değerlendirmek için acilen ihtiyaç duyulan küresel odaklı yaklaşımların eksikliğini göstermektedir. Bu çalışmada bahsedilen; proje finansmanı, BNV belgelendirmesi, gözetimi ve izlemesinin yasal çerçeveleri veya uygulanan kontrol yöntemlerinin değerlendirilmesi ile ilişkili BNV araştırma konuları, ülkelerin hazırlık durumu hakkında bilgi sağlayabilir ve bu veriler siyasi karar verme ve gelecekteki araştırmalara ışık tutma açısından değerli olabilir.

Klingelhöfer D, Braun M, Kramer IM, et al. A virus becomes a global concern: research activities on West-Nile virus. Emerg Microbes Infect. 2023; 12 (2): 2256424.

Makale İçin Tıklayınız

İtalya’daki Bir Aşılama Merkezinde Parasetamolün Aşılama Sonrası SARS-CoV-2’nin Olumsuz Etkilerini Azaltma Etkinliği

Aşının güvenliğine rağmen, COVID-19 mRNA aşılarının uygulanması sıklıkla baş ağrısı, yorgunluk, ateş, kas ağrısı ve mide bulantısı gibi enjeksiyondan kısa bir süre sonra sistemik yan etkilere neden olur. Bu yan etkiler, özellikle sağlık çalışanlarında, COVID-19 aşılarının uygulanmasına uyumu sınırlayabilmektedir. Bu çalışmada, aşılama sonrası Comirnaty/Pfizer aşısının yan etkilerini azaltmak için parasetamolün profilaktik kullanımının etkisini analiz etmek amaçlanmış.

Aşılanan sağlık çalışanlarına koruyucu olarak aşı yapılmadan önce ve ardından ilk 24 saat içinde her 6 saatte bir 1 gr parasetamol alınması önerilmiş. Bilgiler; formlar ve sonrasında telefon görüşmesi yoluyla toplanmış. Çalışmaya toplam 403 gönüllü katılmış, bunların 391’ine iki doz, on iki kişiye ise yalnızca tek doz aşı uygulanmış.
Sonuçlar, profilaktik tedavinin birinci ve ikinci dozlarda halsizliğin daha az olmasını sağladığını göstermiş. Ancak ateş, baş ağrısı ve lokalize ağrı açısından iki grup arasında anlamlı fark yokmuş. Parasetamol COVID-19 aşısının yan etkisi üzerinde iyi bir etki göstermiş; her iki dozda da halsizliği azaltmış ve ikinci aşılama sırasındaki toplam semptomları hafifletmiş.

Ricci E, Glavasc A, Morandini B, Grassi MC, La Torre G. The effectiveness of paracetamol to reduce the post-vaccination SARS-CoV-2 adverse effects in an Italian vaccination center. Vaccines. 2023; 11(9):1493.

Makale İçin Tıklayınız

İnsan ve Farelerde SARS CoV–2 İnfeksiyonu Sırasında Mitokondriyal Genlerin Bloklanlanmasının Patogenezdeki Rolü

SARS CoV-2 nin patogenezi konusunda belirsizlikler devam ediyor. Science tarafından yayımlanan bu çalışmada SARS CoV-2 viral proteinlerinin mitokondriyal proteinlere bağlanarak oksidatif fosforilasyonu (OXPHOS) inhibe edip glikolizi uyarmasının mekanizması araştırılmış. 

Bu amaçla COVID – 19 olan hastaların nazofaringeal ve otopsi dokularındaki mitokondriyal gen ekspresyonu, infekte edilen farelerinki ile kıyaslanarak analiz edilmiş. Viral titreleri azalan nazofaringeal örneklerde virusun, nükleer DNA (nDNA) tarafından kodlanan mitokondriyal OXPHOS genlerinin bir alt kümesinin transkripsiyonunu bloke ettiği, microRNA 2392’nin ekspresyonunu indüklediği, glikolizi indüklemek için HIF-1α üzerinden konak immün savunmasını aktive ettiği görülmüş. Otopsi dokularında ise artık virusun olmadığı ve akciğerdeki mitokondriyal gen transkripsiyonunun düzeldiği görülmüş. Ancak kalp, böbrek ve karaciğer dokularından alınan otopsi dokularında nDNA mitokondriyal gen ekspresyonu baskılanmış halde kalmış.
Bu verilerin, viral yük ilk zirveye ulaştığında sistemik bir konak yanıtının olduğunun ve bunu takiben mitokondriyal gen transkripsiyonunun viral baskılanması ve antiviral bağışıklık savunmalarının ortaya çıkmasına yol açan glikolizin indüklenmesinin gerçekleştiğinin göstergesi olarak değerlendirilmiş. Virus temizlendiğinde ve akciğer mitokondriyal fonksiyonu düzeldiğinde bile kalp, böbrek, karaciğer ve lenf düğümlerindeki mitokondri fonksiyonu bozulmaya devam etmiş ve potansiyel olarak ciddi COVID-19 patolojisine yol açmış.

Guarnieri JW, Dybas JM, Fazelinia H, et al. Core mitochondrial genes are down-regulated during SARS-CoV-2 infection of rodent and human hosts. Sci Transl Med. 2023; 15 (708): eabq1533.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr