Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
1
Ağustos
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Akut Sinüzit için Antibiyotiklerden Yararlanabilecek Çocukların Belirlenmesi: Randomize Klinik Çalışma

Sinüzit tanısında antibiyotiklerin etkisi tartışılan bir konu olmaya devam ediyor. Klinik kriterlere göre akut sinüzit teşhisi konan 2-11 yaş arası 515 çocuğu içeren, Şubat 2016 ile Nisan 2022 arasında ABD’de birinci basamak sağlık hizmetlerinde yürütülen randomize klinik çalışma bu sorunun yanıtını araştırmış. Çalışmada randomize edilmiş çocuklara 10 gün boyunca oral amoksisilin (90 mg/kg/gün) ve klavulanat (6.4 mg/kg/gün) (n=254) veya plasebo (n=256) uygulanmış. Birincil sonuç, tanıdan sonraki 10 gün boyunca geçerli bir ölçekte (aralık 0-40) günlük semptom yükü olarak belirlenmiş. İkincil sonuçlar arasında tedavi başarısızlığı, klinik olarak anlamlı ishal dahil olumsuz olaylar ve aileler tarafından kaynak kullanımı yer almış. Çocuklardan çalışma başında ve sonunda nazofaringeal örnek alınarak Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae veya Moraxella catarrhalis üremesi araştırılmış.

Dahil edilen 510 çocuğun çoğu 2 ila 5 yaş arası (%64) ve erkekmiş (%54). Amoksisilin ve klavulanat grubundaki çocuklarda [9.04 (%95 GA, 8,71 ila 9,37)] ortalama semptom skorları, plasebo grubundaki çocuklara [10.60 (%95 GA, 10,27 ila 10,93)] kıyasla anlamlı derecede düşükmüş [-1.69 (%95 GA, -2.07 ila -1.31)]. Antibiyotik grubundaki çocuklarda semptomların düzelme süresi (7.0 gün), plasebo grubuna (9.0 gün) göre anlamlı derecede daha düşük (p=.003) bulunmuş. Nazofaringeal patojen saptanmayan çocuklar, antibiyotik tedavisinden patojen saptanan çocuklar kadar fayda görmemiş. Ortalama semptom skorlarında gruplar arası fark, patojen saptanmayanlarda -0.88 (%95 GA, -1.63 ila -0.12) ve patojen saptananlarda -1.95 (%95 GA, -2.40 ila -1.51) bulunmuş. Etkinlik, burun akıntısı rengi ile anlamlı farklılık göstermemiş (p= .52).

Akut sinüziti olan çocuklarda başvuruda nazofaringeal bakteriyel patojen saptanmayanlarda antibiyotik tedavisi minimal fayda sağlamış ve bu etki burun akıntısının pürülansıyla ilişkili bulunmamış. Buna karşın, başvuru sırasında spesifik bakteriler için test yapılmasının ve antibiyotik seçiminin buna göre yapılmasının uygun bir strateji olabileceği belirtilmiş.

Shaikh N, Hoberman A, Shope TR, et al. Identifying children likely to benefit from antibiotics for acute sinusitis: a randomized clinical trial. JAMA. 2023; 330 (4): 349-58.

Makale İçin Tıklayınız

Uzamış COVID’in İmmünolojisi

Bu derlemede konuyla ilgili tüm veriler özetleniyor. Yazarların önsözü şöyle: “Uzamış COVID, asemptomatik, hafif veya şiddetli olsun, COVID-19 geçirmiş olanların önemli bir bölümünde kalıcı semptomların ortaya çıktığı hastalık varlığı için hastalar tarafından türetilmiş bir terimdir. Tahmini rakamlar değişebilir ancak varsayım, dünya çapında COVID-19 olanların en az %10’unun uzamış COVID-19 bulguları taşıdığı yönündedir. Hastalık yükü, hafif semptomlardan ciddi sağlık sorunlarına kadar uzanır ve bu durum yeni ve büyük bir sağlık hizmeti sorunudur. Uzamış COVID muhtemelen, potansiyel olarak farklı patojenik yollara sahip farklı klinik durumlardan oluşmaktadır. Belirlenen semptom listesi kapsamlıdır; çok sayıda sistem etkilenir ve yorgunluk, nefes darlığı, nörobilişsel etkiler ve disotonomi dahil olmak üzere birçok semptom dalgalı bir seyir izler. Uzamış COVID’li bireylerde koku ampulü, beyin, kalp, akciğer ve diğer bölgelerde bir dizi radyolojik anormallik gözlemlenmiştir. Bazı vücut bölgelerinde mikro pıhtıların saptanması, endotelyal aktivasyon ve pıhtılaşma anormalliklerinin olası bir rol oynadığını düşündürmektedir. Bu hastalarda, klinik önemleri konusunda fikir birliği veya korelasyon olmaksızın, çeşitli oto-antikorlar saptanmaktadır. Kalıcı SARS-CoV-2 virus rezervuarlarının rolü ve/veya Epstein-Barr virusunun yeniden aktivasyonunun etkisi konusunda kanıtlar vardır. Bu nedenle, mevcut veriler tanımlayıcı bir sentez veya terapötik yolları tam olarak ortaya koyabilmek için yeterli veri sağlamaktan henüz uzak olsa da uzamış COVID’in immünopatojenik etiyolojisinin bir haritasının çıkmaya başladığı görülmektedir.”

Altmann DM, Whettlock EM, Liu S, Arachchillage DJ, Boyton RJ. The immunology of long COVID. Nat Rev Immunol. 11 Temmuz 2023.

Makale İçin Tıklayınız

Molnupiravir Tedavisinin Faz 3 MOVe-OUT Çalışmasında Hasta Tarafından Bildirilen Koronavirus Hastalığı 2019 (COVID-19) Semptomları Üzerindeki Etkisi: Randomize, Plasebo Kontrollü Bir Çalışma

Hastaların bildirimine dayanarak yapılan bu değerlendirme, molnupravirin klinik iyileşmede dramatik olmasa da en azından etkili olduğunu göstermiş. Özetinde bu durum şöyle ifade edilmiş:

“Çalışmada hedeflenen çoğu COVID-19 semptomu için, molnupiravir grubunda plasebo grubuna kıyasla 29. güne kadar sürekli iyileşme daha belirginken kötüleşme daha az oranda saptandı. COVID-19’un beş belirgin semptomunu değerlendirirken, plasebo ile karşılaştırıldığında molnupiravir grubunda semptomların hafiflemesi (13’e karşı 15 gün) ve düzelmesi (18’e karşı 20 gün) daha erken gerçekleşti. Risk altındaki aşılanmamış hastalarda katılımcı tarafından bildirilen COVID-19 semptomlarının çoğunda molnupiravir tedavisi plaseboya kıyasla klinik sonuçların iyileşmesini sağladı.”

Guan Y, Puenpatom A, Johnson MG, et al. Impact of molnupiravir treatment on patient-reported coronavirus disease 2019 (covıd-19) symptoms in the phase 3 MOVe-OUT Trial: a randomized, placebo-controlled trial. Clin Infect Dis. 2023: ciad409.

Makale İçin Tıklayınız

Müziğin Hijyeni

Müzik ile hastanede hijyen sağlanması konusunda ilginç bir çalışma gibi algılansa da öyle değil. Müzik konusunda muhteşem, düşündürücü bir yazı. En önemlisi ilk yayın tarihi 1898.

The Hygiene of Music. JAMA. 2023; 330 (4): 383.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr