Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
25
Temmuz
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

KLİMİK Podcast: Hepatit C’deki Güncellemeler

Podcast yayınlarımızın üçüncüsüyle karşınızdayız! Bugünkü konumuz Hepatit C virüs infeksiyonu, konuğumuz ise Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalından değerli hocamız Prof. Dr. Süda Tekin. Hocamız aynı zamanda Klimik Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu başkanlığını da yürütmektedir. 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü yaklaşırken hocamıza Hepatit C’deki güncel durum ve eliminasyon programları ile ilgili sorularımızı yönelttiğimiz bu keyifli sohbetimizi Spotify, Youtube, Apple Podcasts, Google Podcasts ve Amazon Music’de dinleyebilirsiniz.

Saygı ve sevgilerimizle,

Klimik Podcast Ekibi

28 Temmuz 2023: Dünya Hepatit Günü

Viral hepatitlerle ilgili farkındalığın artırılması amacıyla Hepatit B yüzey antijenini saptayan ve HBV aşısını da geliştirerek 1976’da Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nün sahibi olan Dr. Baruch Blumberg’in doğum günü “28 Temmuz Dünya Hepatit Günü” olarak tanımlanmıştır. Dünya Hepatit Günü’nde viral hepatitler konusunda toplumun eğitimine daha fazla yer verilmesi, ulusal taramaların artırılması ve toplumun bu taramalara katılmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Bu nedenle, DSÖ her ne koşulda olursa olsun, viral hepatitlerin bekletilmeden saptanıp tedavi edilmesi gereken hastalıklar olduğunu vurgulamak için, bu yıl Dünya Hepatit Günü sloganını “Tek hayat, tek karaciğer” olarak belirledi.

KLİMİK VHÇG Basın Bildirisi İçin Tıklayınız

Azitromisin ve Doksisiklinin Ürogenital Chlamydia trachomatis İnfeksiyonu Olan Kadınların Vajinal Mikrobiyotası Üzerindeki Etkileri

Vajina içindeki disbiyotik bakteri grupları Chlamydia trachomatis infeksiyonu ile ilişkilidir. Ürogenital C. trachomatis infeksiyonu olan kadınların kohortunda, azitromisin ve doksisiklin tedavisinin vajinal mikrobiyota üzerindeki etkisi karşılaştırılmış (Chlazidoxy çalışması).
Çalışmaya dahil edilen 284 kadına ait (135’i azitromisin grubunda ve 149’u doksisiklin grubunda) vajinal örnekler başlangıçta ve tedavi sonrası altıncı haftada toplanarak analiz edilmiş. Vajinal mikrobiyota, 16S rRNA gen sekansı kullanılarak karakterize edilmiş ve mikroorganizmalar tiplerine (CST’ler) göre sınıflandırılmış.

Başlangıçta tüm katılımcıların %75’i (212/284) yüksek riskli bir mikrobiyotaya (CST-III veya CST-IV) sahipken, tedavinin altıncı haftasından sonra yapılan karşılaştırmada 15 filotipin diferansiyel olarak baskın olduğu görülmüş. Ancak CST ve çeşitlilik istatistiksel olarak anlamlı bulunmamış. Başlangıç ile altıncı hafta viziti arasında, CST’ler arasındaki alfa-çeşitliliği (p=0.140) ve geçiş olasılıkları, gruplar arasında önemli ölçüde farklı bulunmamış ve hiçbir filotip farklı şekilde baskın değilmiş.

Sonuç olarak ürogenital C. trachomatis infeksiyonu olan kadınlarda azitromisin veya doksisiklin tedavilerinden altı hafta sonra vajinal mikrobiyata etkilerinin devam etmediği görülmüş. Bu çalışmanın sonucunda, vajinal mikrobiyota antibiyotik tedavisinden sonra C. trachomatis infeksiyonuna (CST-III veya CST-IV ile) duyarlı kaldığından reinfeksiyon riskinin unutulmaması gerektiği ve ayrıca daha yüksek anorektal mikrobiyolojik iyileşme oranı nedeniyle azitromisin yerine doksisiklin kullanımının önerilebileceği belirtilmektedir.

Tamarelle J, Penaud B, Tyssandier B, et al. Effects of azithromycin and doxycycline on the vaginal microbiota of women with urogenital Chlamydia trachomatis infection: a substudy of the Chlazidoxy randomized controlled trial. Clin Microbiol Infect. 2023; 29 (8): 1056-62.

Makale İçin Tıklayınız

Çin’de 18-26 Yaş Arası Kadınlarda Escherichia coli’de Üretilen 9-Valan HPV Aşısının ve Gardasil 9’un İmmünojenisitesinin Bire Bir Karşılaştırılması: Randomize, Tek Kör, Klinik Çalışma

Escherichia coli’de üretilen bivalan HPV aşısına (Cecolin, HPV 16 ve 18) DSÖ tarafından 2021’de ön yeterlilik verilmiştir. Bu çalışma, E.coli’de üretilen 9-valan HPV aşısı Cecolin 9 (HPV 6, 11, 16, 31, 33, 45, 52 ve 58) ile Gardasil 9’un immünojenisitesini karşılaştırmayı amaçlamış.

Çalışma Çin’de, randomize tek kör bir çalışma olarak planlanmış. Daha önce HPV aşısı olmamış, hamile olmayan ve emzirmeyen 18-26 yaş arası sağlıklı kadınlar çalışmaya dahil edilmiş. Kadınlar yaşlarına göre sınıflandırılmış (18-22 yaş ve 22-26 yaş) ve 0. gün, 45. gün ve 6. ayda olmak üzere üç doz Cecolin 9 veya Gardasil 9 yapılacak şekilde rastgele (1:1) randomize edilmiş. Nötralize edici antikorlar ölçülmüş. Primer sonlanım, serokonversiyon oranları ve yedinci aydaki geometrik ortalama konsantrasyonlar olarak belirlenmiş ve immünojenisite araştırması için per-protokol analiz yapılmış. İki aşının eşdeğerliğinin belirlenmesinde geometrik ortalama konsantrasyon oranı 0.5 ve serokonversiyon oranı farkı -%5 olarak saptanmış.

14-18 Mart 2021 tarihleri arasında toplam 553 potansiyel katılımcı taranmış; 244’üne en az bir doz Cecolin 9 ve 243’üne en az bir doz Gardasil 9 uygulanmış. Tüm HPV tipleri için her iki gruptaki serokonversiyon oranları immünojenisite araştırması için yapılan per-protokol analizde %100, serokonversiyon oranı farklarının da  –%1.8 ile –%1.7 arasında değiştiği tespit edilmiş. Geometrik ortalama konsantrasyon oranları beş HPV tipinde 1.0’den yüksek, dört HPV tipinde 1.0’den düşükmüş, en yüksek oran HPV 58 (1.65, %95 CI 1.38–1.97) ve en düşük oran HPV 11 (0.79, %95 Cl 0.68-0.93) için bulunmuş. Her iki gruptaki advers reaksiyonların insidansıysa benzermiş (%43 [104/244] ve %47 [115/243]).

Bu çalışmada Gardasil 9’la karşılaştırıldığında Cecolin 9’un HPV tipine özgü olmayan immün yanıtları indüklediği gösterilmiştir. Cecolin 9, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde 9-valan HPV aşılarına erişimin kolaylaştırılmasıyla rahim ağzı kanserinin ortadan kaldırılmasını hızlandırmak için potansiyel bir aday olarak gösterilmiştir.

Zhu FC, Zhong GH, Huang WJ, et al. Head-to-head immunogenicity comparison of an Escherichia coli-produced 9-valent human papillomavirus vaccine and Gardasil 9 in women aged 18-26 years in China: a randomised blinded clinical trial. Lancet Infect Dis. 2023: S1473-3099(23)00275-X.

Makale İçin Tıklayınız

Beyin Omurilik Sıvısı Biyokimyasal Parametreleri, Mikrobiyolojik Moleküler Tanı Sonuçlarını Öngördürebilir mi? Toplum Kökenli Bakteriyel Menenjit Tanısında FilmArray® Panel ile Dört Yıllık Deneyim

Mikrobiyolojik moleküler tanı yöntemleri menenjit tanısında her geçen gün önem kazanmaktadır. Bu çalışmada FilmArray® Menenjit/Ensefalit panelinin bakteriyel menenjit tanısında kullanımının BOS biyokimyasal parametrelerinin taranmasına dayalı olarak optimize edilip edilemeyeceği ve biyokimyasal veriler ile tekniğin pozitif sonuçları arasında bir korelasyon olup olmadığı araştırılmıştır.

La Paz Üniversite Hastanesi’nde BOS numunelerinde FilmArray® paneli uygulanan hastalara ait dört yıllık veriler kullanılmış. Hastaların %63.9’unda bakteriyel menenjit şüphesi varmış; örneklerin %38.15’i FilmArray® panelde pozitif sonuç vermiş ve bunların %68.97’sinde etken kültür ile izole edilmiş. PCR pozitif hastalarda, BOS’ta çalışılan laboratuvar parametrelerinden beyaz küre sayısı, laktat ve protein yüksek bulunurken glukoz düşük bulunmuş.  Bu çalışmada yalnızca laktat, %81.5 duyarlılık ve %96.4 özgüllük ile modele önemli bir katkı sağlamış.

BOS kültürü, bakteriyel menenjit tanısında altın standart olarak kabul edilirken, kesin sonuçlar genellikle örnek alındıktan 48 saat veya daha uzun bir süre sonra elde edilebilir. Son zamanlarda moleküler yöntemlerin bir saatten daha kısa sürede tanı koyulmasına olanak sağladığı görülmüştür. Sonuç olarak moleküler yöntemlerin, biyokimyasal parametrelerle birlikte değerlendirilmesinin moleküler yöntemlerin öngördürücü özelliğini artırabileceği sonucuna varılmış.

García-Sánchez C, Bloise I, García-Rodríguez J, Cendejas-Bueno E. Are cerebrospinal fluid biochemical parameters valid to predict positive results in microbiological molecular diagnostic platforms? A four-year experience with the FilmArray® Panel Meningitis/Encephalitis for detection of community-acquired bacterial meningitis. Diagn Microbiol Infect Dis. 2023: 116031.

Makale İçin Tıklayınız

Kardiyak Cerrahi Sonrası Mycobacterium chimaera İnfeksiyonlarının Klinik Özellikleri ve Sonuçları: Isıtıcı-Soğutucu İlişkili 180 Vakanın Sistematik Derleme ve Meta-analizi

2013’ten bu yana, küresel bir salgınla bağlantılı ısıtıcı-soğutucu üniteleri (ISÜ) ile ilişkili Mycobacterium chimaera infeksiyonları tanımlanmıştır. Bu infeksiyonlar, geç tanı nedeniyle sebep oldukları morbidite ve mortalitenin yanı sıra antimikobakteriyel ve cerrahi tedavideki zorluklarla da gündeme gelmiştir. Bu çalışmada, ISÜ ile ilişkili M. chimaera infeksiyonu vakalarının klinik özellikleri ve sonuçları araştırılmış.

PubMed ve Web of Science’ta 15 Haziran 2022’ye kadar M. chimaera infeksiyonu olan ve önceden kardiyak cerrahi öyküsü olan hastalarda dil kısıtlaması olmaksızın vaka raporları, vaka serileri ve kohort çalışmaları taranmış. Vaka raporlarının bu sistematik incelemesinde, herhangi bir bias riski yokmuş. Hastalara ait klinik, mikrobiyolojik ve radyolojik özellikler kaydedilmiş ve sağ kalım ile ilişkili potansiyel faktörleri belirlemek için lojistik regresyon ve süre analizleri yapılmış.

54 yayından toplam 180 hasta analize dahil edilmiş. Hastaların çoğuna cerrahi aort kapak replasmanı (%67.0; mevcut verileri olan hastaların 118/176’sı) veya kombine aort kapak ve kök replasmanı (%15.3; 27/176) uygulanmış. Ameliyat zamanı ile ilk semptomlar arasındaki medyan süre 17 ay (çeyrekler arası aralık 13-26 ay) olarak saptanmış. Genel fatalite oranı %45.5 (80/176) iken antimikobakteriyel tedavi başlamasından sonraki medyan sağ kalım 24 aymış. Reoperasyon (yabancı materyalin çıkarılması veya değiştirilmesi dahil), çok değişkenli lojistik regresyonda (ölümcül olaylar için OR 0.32; %95 GA 0.12-0.79; p=0.015) ve olay-zaman analizinde (p=0.0094) daha iyi sağ kalımla ilişkilendirilmiş.

Bu sistematik inceleme ve meta-analiz, kardiyak cerrahi sonrası ISÜ ile ilişkili olarak yayılan M. chimaera infeksiyonlarının yüksek mortalitesini doğrulamış ve reoperasyon, daha iyi sağ kalım ile ilişkili bulunmuş. Uzun latent dönem nedeniyle bugün hala bu hastalarla karşılaşılabileceği için doktorlara bu infeksiyonun farkında olmaları önerilmiş.

Wetzstein N, Kohl TA, Diricks M, et al. Clinical characteristics and outcome of Mycobacterium chimaera infections after cardiac surgery: systematic review and meta-analysis of 180 heater-cooler unit-associated cases. Clin Microbiol Infect. 2023; 29 (8):1008-14.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr