Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
4
Temmuz
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

KLİMİK Dergisinin Haziran 2023 Sayısı Yayımlandı!

KLİMİK Dergisinin Haziran 2023 sayısı yayımlanmıştır. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Dergi İçin Tıklayınız

KLİMİK Derneği Kanıta Dayalı Klinik Uygulama Rehberlerinin Birincisi Yayımlandı: Bruselloz

Bruselloz, dünyada ve ülkemizde çok yaygın olarak görülmesine rağmen hastalığın tanı ve tedavisini yönlendirmede kullanılabilecek kanıta dayalı bir rehber bulunmamaktadır. Bu rehber, brusellozun tanı ve tedavisi ile ilgilenen farklı uzmanlık alanlarından hekimlere kanıta dayalı öneriler sunmak üzere Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği tarafından hazırlanmıştır.

Bruselloz Rehberi İçin Tıklayınız

6 Temmuz 2023: Dünya Zoonoz Günü

6 Temmuz 1885 kuduz aşısının, ilk kez bir insana uygulandığı tarihtir. İnsanlık tarihi kadar eski zoonotik infeksiyonlara ek olarak, günümüzde başta COVID-19 olmak üzere yeni ortaya çıkan zoonotik infeksiyonlarla da mücadele içindeyiz.

Zoonotik hastalıkların insan sağlığı için ne kadar büyük risk oluşturabildiğini yaşayarak öğrendiğimiz COVID-19 günlerinde, değişerek gelişen, evrimini sürdüren mikroorganizmalara karşı, bilinen mücadele yöntemlerimizin yeterli olmadığını ve daha gelişkin mücadele yöntemleri geliştirmek zorunda olduğumuzu çok net bir şekilde görmüş olduk. Çözüm, başta hekimler ve veterinerler olmak üzere ilgili tüm branşların birlikte mücadele etmelerinden geçiyor.

Zoonotik infeksiyonların ortasında bu yıl da Dünya Zoonoz Günü’nü sağlıklı bir dünya için ve birlikte mücadele adına anmak isteriz.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Clostridioides difficile İnfeksiyonu: Doğu Avustralya’daki Altı Büyük Üçüncü Basamak Hastanedeki Klinik Uygulamalar ve Sonuçları

Clostridioides difficile infeksiyonu (CDI), hem hastane hem de toplum kökenli infeksiyon olarak önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Bu çalışmada Doğu Avustralya’da bir yıllık süre boyunca CDI’nin predispozan faktörlerinin, ciddi hastalık risklerinin ve mortalite belirleyicilerinin tanımlanması amaçlanmış. Çalışma, 1 Ocak 2016-31 Aralık 2016 tarihleri arasında altı üçüncü basamak hastanede yatan 18 yaş üzeri hastalarda CDI ile ilgili gözlemsel retrospektif bir çalışma olarak tasarlanmış ve hastalar katılımcı kurumların laboratuvar veritabanları ve tıbbi kayıtları aracılığıyla tespit edilmiş. Klinik, görüntüleme ve laboratuvar verileri merkezi bir yerde barındırılan elektronik bir veri tabanına girilmiş.


Çalışmaya toplam 578 hasta (578 CDI epizodu) dahil edilmiş. Hastaların %48.2’si erkekmiş ve yaş ortalaması 65’miş. Hastanede meydana gelen CDI oranı %64.0 olarak saptanmış. Yakın zamanda antimikrobiyal kullanımı (%41.9) ve proton pompa inhibitörü kullanımı (%35.8) yaygın olarak saptanan risk faktörleriymiş. Şiddetli CDI için önemli risk faktörleri, <65 yaş (p< 0.001), son 5 yıl içinde malignite öyküsü (p <0.001) ve son 30 gün içinde ameliyat öyküsü (p < 0.001) imiş. 


İlk nüks için önemli risk faktörleri arasında şiddetli CDI (p=0.03) ve inflamatuar barsak hastalığı (p=0.04) varmış. Metronidazol, ilk CDI atakları için en yaygın rejim olup, genel olarak %65.2’si Avustralya tedavi kılavuzlarıyla uyumlu bulunmuş. Altmış beş yaş ve üzeri olmak (p=0.01), şiddetli CDI varlığı (p< 0.01) ve son 30 gün içinde antibiyotik kullanımı (p=0.02) 60. günde ölüm için belirleyici faktörlermiş. İlk basamak tedavi olarak metronidazol alanların %10.1’i 60 günlük takip döneminde ölürken, vankomisin alanların %9.8’i ölmüş (p=0.86).


CDI yaşayan hastalarda komplikasyonları önlemek ve sonuçları iyileştirmek için erken tanı, klinik gözetim ve etkili tedavi gerekmektedir.

Stewart AG, Chen SCA, Hamilton K, et al. Clostridioides difficile infection: clinical practice and health outcomes in 6 large tertiary hospitals in eastern Australia. Open Forum Infect Dis. 2023; 10 (6): ofad232.

Makale İçin Tıklayınız

Asya-Pasifik Bölgesinde HIV ile Yaşayan Kişiler Arasında Kardiyovasküler Hastalık Prevalansı ve Risk Faktörleri: Sistematik Bir İnceleme

Ateroskleroza bağlı kardiyovasküler hastalıklar (KVH), etkili antiretroviral tedavinin (ART) tüm dünyada kullanıma girmesinden bu yana HIV ile yaşayan kişiler (PLHIV) arasında başlıca ölüm nedenlerinden biri haline gelmiştir. Ancak, Asya-Pasifik bölgesinde bu soruna ilişkin epidemiyolojik kanıtlar belirsizliğini korumaktadır. Asya-Pasifik bölgesinde HIV’e atfedilebilen KVH’nin en büyük etkiye sahip olduğu ülkelerdeki PLHIV arasında KVH’nin durumu ve risk faktörlerine ilişkin sistematik bir inceleme yapılmış.

PubMed/MEDLINE, EMBASE ve Cochrane Database of Systematic Reviews veri tabanlarında 2019’dan önce yayınlanmış makaleler için sistematik bir arama yapılarak bölgedeki PLHIV arasında KVH için hem geleneksel hem de HIV’e özgü durumları ve risk faktörleri bildiren yayınlar dahil edilmiş. Mükerrerlik ve kalite değerlendirmeleri üzerinde çalışan iki hakem bağımsız olarak veri çıkarmış ve verileri tematik olarak analiz etmiş.

PLHIV arasında subklinik KVH prevalansı %10 ila %28 arasında değişirken, klinik KVH insidans oranı 0.37 ila 1.17 /100 kişi-yıl arasında değişmiş. Antiretroviral tedavinin erken döneminde sıklıkla klinik KVH gözlenmiş. Subklinik KVH prevalansı, PLHIV olmayan popülasyona kıyasla PLHIV’lerde daha sık görülmüş ve genç PLHIV yetişkinleri arasında yüksek oranda erken KVH başlangıcı tespit edilmiş. Hipertansiyon (HT), diyabetes mellitus (DM) ve sigara içme davranışı gibi KVH için geleneksel risk faktörleri hem PLHIV hem de PLHIV olmayan popülasyonda arasında değişen oranlarda (%5-%45) saptanmış. HIV’e özgü risk faktörü ve düşük CD4 T lenfosit sayısı, KVH için riski neredeyse iki kat artırırken; DM, dislipidemi ve aile öyküsü gibi geleneksel risk faktörleri arasında sinerjik etkileşim olduğu ve PLHIV arasında KVH riskini neredeyse 20 kat artırdığı saptanmış.

Mevcut veriler PLHIV arasında erken KVH riskine işaret etmektedir.

Ruamtawee W, Tipayamongkholgul M, Aimyong N, Manosuthi W. Prevalence and risk factors of cardiovascular disease among people living with HIV in the Asia-Pacific region: a systematic review. BMC Public Health. 2023; 23 (1): 477.

Makale İçin Tıklayınız

SARS-CoV-2 ile İnfekte Çocuklarda Viral Persistans: Mevcut Kanıtlar ve Gelecekteki Araştırma Stratejileri

Bu makalede, SARS-CoV-2 ile infekte çocuklarda SARS-CoV-2 RNA veya antijen persistansı hakkındaki mevcut bilgiler tartışılmaktadır. Virusun yetişkinlerde persistansını sürdürebildiğine dair kanıtlara dayanarak, çocuklarda bir literatür taraması yapılmış. COVID-19 veya multisistem inflamatuar sendromdan ölüm veya uzamış COVID-19 veya diğer durumlar için değerlendirmeler nedeniyle otopsi, biyopsi veya ameliyat geçiren çocuklarda SARS-CoV-2 RNA veya antijenlerini araştıran çalışmalar analiz edilmiş. Analiz sonucu, çocuklarda, hastalığın şiddetinden bağımsız olarak, SARS-CoV-2’nin sistemik olarak yayılabileceğini ve haftalar ila aylar boyunca persiste edebileceğini göstermiş.

Bu makalede diğer viral infeksiyonlar için viral persistansın biyolojik etkileri hakkında bilinenler tartışılıp, klinik, farmakolojik ve temel bilimlerdeki araştırmalar için olası yeni senaryolar vurgulanmaktadır. Bu yaklaşımların post-viral sendromların anlaşılmasını ve yönetimini geliştireceği düşünülmektedir.

Buonsenso D, Martino L, Morello R, Mariani F, Fearnley K, Valentini P. Viral persistence in children infected with SARS-CoV-2: current evidence and future research strategies. Lancet Microbe. 2023: S2666-5247(23)00115-5.

Makale İçin Tıklayınız

ERS/ESICM/ESCMID/ALAT Toplumdan Edinilmiş Şiddetli Pnömoni Rehberini Yayımladı!

Yayımlanan öneriler; tanı, antibiyotikler, organ desteği, biyobelirteçler ve yardımcı tedavilerle ilgili bölümlerden oluşuyor. Etki tahminlerindeki güveni, üzerinde çalışılan, arzu edilen ve istenen sonuçların önemi dikkate alındıktan sonra, tedavinin istenmeyen sonuçları, maliyet, fizibilite, müdahalenin kabul edilebilirliği ve sağlık üzerindeki etkileri dikkate alınarak belirli tedavi müdahaleleri lehinde veya aleyhinde önerilerde bulunuluyor.
• Ampirik tedavide beta-laktam ile kinolon yerine makrolid,
• Steroid kullanımı,
• Prokalsitoninin yaklaşımdaki yeri gibi birçok güncel konudaki veriler ele alınarak öneriler oluşturulmuş.

Martin-Loeches I, Torres A, Nagavci B, et al. ERS/ESICM/ESCMID/ALAT guidelines for the management of severe community-acquired pneumonia. Intensive Care Med. 2023; 49 (6): 615-32.

Makale İçin Tıklayınız

Transplantasyon Öncesi Canlı Zoster Aşısı Uygulanmış Böbrek Nakli Alıcılarında Aşının Klinik Etkinliği: Tek Merkezli Retrospektif Bir Kohort Çalışması

Böbrek nakli alıcılarında herpes zoster ve komplikasyonlarının riski artar. Rekombinant zoster aşısı, canlı zoster aşısı yerine tercih edilse de böbrek nakli adaylarında herpes zoster infeksiyonlarını önlemek için canlı zoster aşısı da önerilmektedir. Bu çalışmada, transplantasyondan önce aşılanmış böbrek nakli alıcılarında canlı zoster aşısının klinik etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmış.

Ocak 2014-Aralık 2018 tarihleri arasında böbrek nakli yapılmış erişkin hastalar çalışmaya dahil edilmiş. Hastaların izlemi herpes zoster tanısı aldığında, allogreft kaybı gerçekleştiğinde, takipten çıktığında, öldüğünde ve naklin üstünden 5 yıl geçtiğinde sonlandırılmış. Aşılanmış ve aşılanmamış hastalarda nakilden sonra herpes zoster gelişme insidansını karşılaştırmak için ağırlıklandırılmış Cox orantılı risk modeli kullanılmış.

Çalışmaya toplam 84 aşılı ve 340 aşısız hasta dahil edilmiş. Ortanca yaş aşılı grupta (57 vs. 54 yıl, p=0.003), kadavradan nakil yapılma oranı ise aşısız grupta (%16.7 vs. %51.8, p<0.001) daha yüksek saptanmış. Beş yıllık kümülatif herpes zoster insidansı %11.9, 1000 kişi-yılı başına 26.27 (%95 Cl, 19.33–34.95) olarak saptanmış. Aşılı ve aşısız gruplarda herpes zoster insidansı sırasıyla %3.9 ve %13.7 bulunmuş. Aşılanmanın herpes zostere karşı önemli bir koruyucu etki gösterdiği saptanmış (adjusted hazard ratio, 0.18 (%95 Cl, 0.05-0.6)). Ek olarak, dört dissemine zoster vakasının tamamı aşısız grupta meydana gelmiş.

Bu çalışma, böbrek nakli alıcılarında zoster aşılarının klinik etkinliği üzerine yapılan ilk çalışma olarak transplantasyon öncesi canlı zoster aşısının herpes zoster infeksiyonlarını etkili bir şekilde önlediğini öne sürmektedir.

Kim SH, Huh K, Lee KW, et al. Clinical effectiveness of zoster vaccine live in kidney transplant recipients immunized prior to transplantation: a retrospective single-centre cohort study. Clin Microbiol Infect. 2023; 29 (7): 911-7. 

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr