Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
13
Haziran
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

18 Haziran 2023 Babalar Günü Kutlu Olsun!

Tüm babaların babalar gününü en içten dileklerimizle kutlarız.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Kırsal Topluluklardaki Hepatit C ile İnfekte ve Uyuşturucu Kullanan Kişilerde Akran Kolaylaştırmalı Teletıp Hepatit C Tedavisi: Randomize Kontrollü Bir Çalışma Protokolü

Kırsal kesimde yaşayanlarda Hepatit C virusunun (HCV) temel bulaş yolu damar içi madde kullanımı ile olmaktadır. Bu topluluklarda artan oranda akut HCV infeksiyonu görülmektedir. Damar içi madde kullanıcılarında HCV’nin tedavisi maliyet etkin bir uygulamadır. Yüksek riskli davranışların ve HCV bulaşmasının azalmasını sağlar. Tedaviyi tamamlama oranları ve kalıcı virolojik yanıta ulaşma oranları yüksektir. Kırsal popülasyondaki HCV ile infekte bireylere daha kolay ulaşabilmek, onların tanı ve tedaviye erişebilmesini sağlamak amacıyla akran destek uzmanlarından, teletıp teknolojisinden ve kolaylaştırılmış test ve tedavi stratejilerinden bir uygulama yapılabilir.

Bu çalışma Oregon’un kırsal kesiminde yaşayan damar içi madde kullanıcılarının dahil edildiği açık etiketli, iki kollu, kör olmayan, randomize kontrollü bir çalışma olarak tasarlanmış. Bir kolda “akranlar tarafından kolaylaştırılmış HCV teletıp protokolü”, diğer kolda “olağan HCV protokolü” yer almış. Teletıp protokolünde akranlar toplumda HCV taraması yapmış, tedavi öncesi değerlendirmeyi ve teletıp hepatit C tedavisi sağlayıcılarıyla bağlantıyı kolaylaştırmış ve katılımcıları HCV ilaç uyumu konusunda desteklemiş. Akran destek uzmanları, gerekirse ulaşım sağlamışlar ve katılımcının sağlık sigortasına kaydolmasına yardımcı olmuşlar. Çalışmanın birincil sonlanım noktası, tedavi sonrası 12. haftada kalıcı virolojik yanıta (SVR12) ulaşılmasıymış. İkincil sonlanım noktaları ise (1) HCV tedavisine başlama, (2) HCV tedavisini tamamlama, (3) zarar azaltma uygulamalarına katılım, (4) madde kullanım oranları ve (5) bağımlılık tedavisi uygulamalarına katılım olarak belirlenmiş.

Henüz sonuçlanmamış olan bu çalışmada, yüksek damar içi ilaç kullanımının ve HCV infeksiyonun olduğu kırsal topluluklarda HCV tedavisine erişimi iyileştirmek için “kolaylaştırılmış test protokolleri ile yeni bir akran tabanlı teletıp modeli” kullanılmış. Yazarlar çalışma sonunda akran tele-HCV modelinin, olağan standard HCV protokolüne kıyasla tedaviye başlamayı, tedaviyi tamamlamayı, SVR12 oranlarını ve zarar azaltma hizmetlerine katılımı artırdığını göstermeyi umuyorlar.

Herink MC, Seaman A, Leichtling G, et al. A randomized controlled trial for a peer-facilitated telemedicine hepatitis c treatment intervention for people who use drugs in rural communities: study protocol for the “peer tele-HCV” study. Addict Sci Clin Pract. 2023; 18 (1): 35.

Makale İçin Tıklayınız

Candida auris İlişkili Hastaneye Yatışlar: Amerika Birleşik Devletleri, 2017-2022

Candida auris, ciddi infeksiyonlara neden olabilecek oldukça bulaşıcı ve sıklıkla ilaca dirençli bir mantar patojenidir. Özellikle cildi kolonize ederek sağlık ortamlarında infeksiyona ve bulaşmalara yol açabilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde klinik vakaların 2020-2021 döneminde %95 arttığı bildirilmektedir. Buna karşın C. auris ile ilgili ABD verileri öncelikle vaka serilerinden ve salgın araştırmalarından geldiği için ulusal sürveyans verilerini, hastaların altta yatan koşullarını, sağlık hizmeti kullanımı ve sonuçları hakkında ayrıntıları içermemektedir. Bu nedenle mevcut çalışmada, C. auris infeksiyonu veya kolonizasyonu olan hastanede yatan hastaların özelliklerini tanımlamak için geniş bir sağlık hizmetleri veritabanı kullanılmış.
CDC’nin yayın organı Emerging Infectious Diseases (EID) dergisinde yayımlanan bu araştırma mektubunda ABD hastane veri tabanı kullanılarak 2017-2022 yılları arasındaki 38 (%20) C. auris kan dolaşımı infeksiyonu da dahil olmak üzere, 192 Candida auris ile ilişkili hastaneye yatış gözden geçirilmiş. Çalışmada herhangi bir klinik örneğinde C. auris üreyen tüm yatan hastalar belirlenmiş. Toplam 42 hastanede 192 hastada C. auris üremesi tespit edilmiş. Hastaların yaş ortalaması 68 [aralık 21–89 yaş] imiş ve %54’ü erkeklerden oluşmuş. Kan dolaşımında üremesi olanların %58’inin başka bir örneğinde de pozitiflik saptanmış. Altta yatan durumlar ve komplikasyonlar fungemisi olan ve olmayan C. auris hastaları için benzer bulunmuş ve en yaygın olarak sepsis (%64), diyabet (%55), kronik böbrek hastalığı (%44) ve pnömoni (%43) tespit edilmiş. Hastane içi ölümler ve bakımevine taburcu edilmeler de dahil olmak üzere, genel tahmini ölüm oranı %34 bulunmuş.

Sonuçta bu çalışmadan elde edilen verilerin, C. auris ile infeksiyon ve kolonizasyonun en sık karmaşık tıbbi durumu olan hastalarda meydana geldiğini gösteren daha küçük çaplı önceki araştırmaları desteklediği belirtilmiş.

Benedict K, Forsberg K, Gold JAW, Baggs J, Lyman M. Candida auris‒associated hospitalizations, United States, 2017–2022. Emerg Infect Dis. 8 Haziran 2023.

Makale İçin Tıklayınız

HIV/AIDS ile İlişkili Yaygın Histoplazmozda Yüksek Tek Doz Lipozomal Amfoterisin B: Randomize Bir Çalışma

Histoplazmoz, Latin Amerika’da AIDS’i tanımlayan önemli bir hastalıktır. Lipozomal amfoterisin B (L-AmB) tedavi için tercih edilen ilaçtır, ancak geleneksel uzun rejimlere yüksek ilaç ve hastane yatış maliyetleri nedeniyle erişim kısıtlıdır.

Prospektif, randomize çok merkezli açık etiketli çalışmada; AIDS’te dissemine histoplazmoz için kontrole karşı L-AmB ile bir veya iki doz indüksiyon tedavisinin ve ardından oral itrakonazol tedavisi planlanmış. Olgular şu şekilde randomize edilmiş: (i) Tek doz 10 mg/kg L-AmB; (ii) 10 mg/kg L-AmB bir gün ve ardından 5 mg/kg L-AmB üç gün; (iii) 2 hafta boyunca günde 3 mg/kg L-AmB (kontrol). Birincil sonuç 14. günde klinik yanıt (ateşin ve histoplazmoza atfedilebilen belirti/semptomların düzelmesi) olmuş.

Toplam 118 hasta randomize edilmiş. Medyan CD4+ sayıları ve klinik tablolar kollar arasında benzer olmuş. İnfüzyonla ilişkili toksisite, renal toksisite ve anemi, hipokalemi, hipomagnezemi ve karaciğer toksisitesi sıklığı benzermiş. 14. gün klinik yanıtı tek doz L-AmB için %84, İki doz L-AmB için %69 ve kontrol kolu için %74 olmuş (p=0,69). 14. günde genel sağ kalım tek doz L-AmB için %89.0 (34/38), İki doz L-AmB için %78.0 (29/37) ve kontrol kolu için %92.1 (35/38) olmuş (p=0.82).

AIDS ile ilişkili histoplazmozda 10 mg/kg L-AmB ile bir günlük indüksiyon tedavisi güvenli bulunmuş. Klinik yanıt standard L-AmB tedavisine göre daha düşük olmasa da doğrulayıcı bir faz III klinik çalışmaya ihtiyaç olduğu belirtilmiş. Tek bir indüksiyon dozu uygulamasının, ilaç edinme maliyetlerini önemli ölçüde azaltacağı (>4 kat) ve tedaviyi önemli ölçüde kısaltıp basitleştireceği, bunun da tedaviye erişimin artması açısından kilit nokta olduğu belirtilmiş.

Pasqualotto AC, Dalla Lana D, Godoy CSM, et al. Single high-dose of liposomal amphotericin B in HIV/AIDS-related disseminated histoplasmosis: a randomized trial. Clin Infect Dis. 2023: ciad313.

Makale İçin Tıklayınız

Vankomisin ile Tedavi Edilen Clostridioides difficile İnfeksiyonunun İlk Atağından Sonra Nüks Olasılığı Üzerinde Önceki Sistemik Antibiyotik Tedavisinin Rolü

Bu çalışmada, vankomisin ile tedavi edilen Clostridioides difficile infeksiyonu (CDI) sonrasında nüks riskinde, önceki antibiyotik tedavisinin rolünü araştırmak amaçlanmış.

Çok merkezli gözlemsel çalışmaya oral vankomisin ile klinik iyileşme sağlayan ve 8 hafta takip edilen CDI epizodu olan hastalar dahil edilmiş. Doksan gün öncesine kadar antibiyotik maruziyetleri değerlendirilmeye alınmış. Çalışmaya dahil edilen 241 hastanın 216 (%90)’sı sistemik antibiyotik almış. Hastaların 53 (%22)’ünde CDI nüksü görülmüş. Son bir ay içinde piperasilin/tazobaktam ile tedavi edilenlerde nüks oranları piperasilin/tazobaktam almayanlara kıyasla daha düşükken [3 (%7)’e karşı 50 (%25); p=0.01], son bir ay içinde sefalosporinlerle tedavi edilenlerde daha yüksek oranlar görülmüş [26/87 (%30)’e karşı 27/154 (%17); p=0.03].  Çok değişkenli analizde, CDI’dan önceki son antibiyotik rejimi olarak son ayda ≥5 gün piperasilin/tazobaktam almak bağımsız olarak daha düşük nüks riski ile ilişkilendirilmiş [düzeltilmiş OR (AOR) 0.13; %95 CI: 0.06-0.29; p<0.0001]; sefalosporinlere ≥5 gün maruz kalmak (piperasilin/tazobaktamla karşılaştırıldığında) artmış risk ile ilişkilendirilmiş (AOR 10. 9; %95 GA: 4.4-27.1; p<0.0001).

Yakın zamanda piperasilin/tazobaktam kullanımında CDI nüks riski daha düşük olabilirken, yakın zamanda sefalosporin kullanımının riski artırabileceği ve hastanede yatan hastaların tedavisinde bu durumun dikkate alınması gerektiği vurgulanmış.

Merchante N, Herrero R, Valverde-Fredet MD, et al. Role of previous systemic antibiotic therapy on the probability of recurrence after an initial episode of Clostridioides difficile infection treated with vancomycin. JAC Antimicrob Resist. 2023; 5 (2): dlad033.

Makale İçin Tıklayınız

“Uzağa Gitmek İstiyorsanız, Birlikte Gidin”—Antibiyotik Kullanımını İyileştirmek İçin Topluluk Temelli Davranış Değişikliği Müdahaleleri: Nicel ve Nitel Kanıtların Sistematik Bir İncelemesi

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit. Ut praesentium quas eligendi, ipsum fuga error porro, amet qui dolorum reiciendis consectetur, commodi magnam libero ex quidem laborum totam aut nostrum.Lorem ipsum doloAntibiyotiğe dirençli bakterilerin neden olduğu infeksiyon yükünün büyük bir kısmı toplum kaynaklı infeksiyonlarla bağlantılıdır. Bu bilgi, direnci önlemek için toplumda bazı müdahalelerin gerekli olduğunu göstermektedir. Literatürde bu tür müdahalelerin potansiyelini anlama konusunda bir boşluk vardır.

Bu sistematik inceleme, antibiyotik kullanımını iyileştirmek için toplum temelli davranış değişikliği müdahalelerinin değerine ilişkin kanıtları sentezlemeyi amaçlamış. Bunlar, halk arasında doğru antibiyotik kullanımına yönelik davranış değişikliklerini teşvik etmeyi amaçlayan, topluluk ortamında ve çevrim içi olarak sunulan hizmetlere yönelik her tür müdahale veya yeniliklerdir.

Önce PICO soruları belirlenmiş. Müdahale (intervention) olarak; eğitim, beceri, modelleme, etkinleştirme, ikna, teşvik ve kısıtlama parametreleri belirlenmiş ve 2001’den sonra yayımlanan çalışmalar çeşitli veri tabanlarında taranmış. Belirlenen 14,319 makaleden nicel, nitel ve karma yöntem araştırmalarını içeren 73 makale analize dahil edilmiş. Bulgular, antibiyotik kullanımını iyileştirmek için toplum temelli davranış değişikliği müdahalelerinin faydalarına dair ortaya çıkan olumlu kanıtları ve en yüksek faydayı sunan çok yönlü müdahaleleri göstermiş. Eğitimi ikna ile birleştiren müdahalelerin, yalnızca eğitimsel müdahalelerden daha etkili olabileceği sonucuna varılmış. Çalışma aynı zamanda, bu tür araştırmaları değerlendirmedeki zorlukları ortaya çıkarmış ve çalışma tasarımında ve sonuç ölçümlerinde standardlaştırılmış yaklaşımlara olan ihtiyacı vurgulamış. Bu müdahalelerin maliyet etkinliğine dair ortaya çıkan ancak sınırlı veri sağlayan göstergeler olduğu görülmüş.
“Politikacılar, toplum temelli davranış değişikliği müdahalelerinin antimikrobiyal dirençle mücadele etme potansiyelini göz önünde bulundurmalıdır. Bu müdahaleler antibiyotik direncine fayda sağlamanın yanı sıra, daha fazla kamu mülkiyetine ve topluluk kanallarının kullanımına yol açan kapsayıcı katılımları nedeniyle güveni yeniden inşa etmenin bir aracı olarak da hizmet edebilir” denilerek konunun diğer önemli bir boyutu da vurgulanmış.

Ghiga I, Sidorchuk A, Pitchforth E, Stålsby Lundborg C, Machowska A. ‘If you want to go far, go together’-community-based behaviour change interventions to improve antibiotic use: a systematic review of quantitative and qualitative evidence. J Antimicrob Chemother. 2023; 78 (6): 1344–53.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr