Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
18
Nisan
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Deri, Yumuşak Doku, Kemik İnfeksiyonları (150. Web Konferans, 18 Nisan 2023)

18 Nisan 2023 Salı günü, 20.30-22.00 saatleri arasında “Deri, Yumuşak Doku, Kemik İnfeksiyonları” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM
Yöneten:
 Prof. Dr. Kemalettin ÖZDEN
Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi

İmpetigo, Erizipel, Sellülit: Güncel Bilgiler
Doç. Dr. Handan ALAY
Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Nekrotizan Deri Yumuşak Doku İnfeksiyonları: Ayırt Edilmesi, Tanısı ve Tedavisi
Prof. Dr. Ayşe ALBAYRAK
Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Şarbon
Doç. Dr. Fatma KESMEZ-CAN
Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun!

Sevdiklerinizle birlikte, sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmeniz dileğiyle bayramınız kutlu olsun.

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103. yıldönümünü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarken çocuklarımızın sevincini ve coşkusunu paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

23 Nisan 1920 tarihinde halkımız egemenliği kendi eline almış, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine başlamıştır.

Büyük Atatürk, Türk Milletinin büyük güçlüklerle elde ettiği egemenliğin simgesi olan Meclisimizin kuruluş gününü çocuklara armağan etmiştir. Hedefimiz çocuklarımızın uygar dünya vatandaşlarıyla eşit olanaklara, hak ve özgürlüklere sahip oldukları, sevgi ve kardeşlik içerisinde, aklın ve bilimin ışığında, bağımsız ve özgür ülkemizde büyümelerini sağlamaktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi bu hedefi gerçekleştirmek için kurulmuş olduğunu hiç unutmaksızın çalışmalarına devam etmekle görevlidir. Şüphesiz inancımız şudur ki 23 Nisan 1920 tarihinde başlayan bu yolculuk sonsuza kadar sürecek ve Yüce Önderimizin ifade ettiği gibi Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

Bayramınız kutlu olsun!
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Dünya Aşı Haftası (24-30 Nisan 2023)

Aşıların geliştirilmesi, insanoğlunun sağlıklı ve uzun bir ömür sürmesini sağlayan en önemli buluştur. Aşılar sadece aşılanan kişiyi değil, bulaşıcı hastalıkların topluma yayılmasını engellediği için, tüm toplumu korur. Nitekim aşılama, birey ve toplum sağlığı için yapılanlar arasında -içme suyunun klorlanması, tütünün zararlarının ortaya konması gibi çok önemli buluşların önüne geçerek- birinci sırada yer almaktadır. Elli yıl önce çok sayıda çocuğun ölmesine ve sakat kalmasına neden olan bulaşıcı hastalıkları artık görmüyor olmamızın nedeni aşılardır ve toplumda aşılanma oranlarının düşmesi durumunda bu hastalıklar tekrar ciddi salgınlar yapacaktır. Elimizde etkili ve güvenilir aşıların olması hastalıklardan korunmak için yeterli değildir.

Hastalıklardan korunmak için doğru ve etkili bağışıklama politikalarıyla aşılanma oranlarının istenilen düzeye çıkartılabilmesi gerekir. Şüphesiz ki bu politikaları geliştirmek ve uygulamak öncelikle sağlık otoritesinin görevidir. Ancak başarıda hekimlere ve halkımıza da önemli görevler düşmektedir.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği olarak aşı haftası dolayısıyla tüm hekimlerimizin, çocuklara olduğu gibi erişkinlere de yapılması gerekli aşıları hastalarına önerme konusunda duyarlı olmalarını istiyoruz. Halkımızı da aşılar ve infeksiyon hastalıkları konusunda uzman olan kişi ve kurumların açıklamalarına güvenmeye ve önerilen aşıları yaptırmaya davet ediyoruz.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

ABD’de İdrar Testleri, Her Yıl 400.000’den Fazla Cinsel Yolla Bulaşan İnfeksiyonu (CYBİ) Atlamış Olabilir

1995 yılından 2021 yılına kadar yapılan 28 çalışmanın meta-analizinde elde edilen bulgular, cinsel yolla bulaşan infeksiyonların (CYBİ) test edilmesinde vajinal sürüntü kullanmanın idrar testlerinden daha etkili olduğunu göstermektedir. Analiz, vajinal sürüntülerin idrar testlerine kıyasla Chlamydia trachomatis ve Neisseria gonorrhoeae gibi etkenlere karşı daha fazla pozitif sonuç verdiğini ve Trichomonas vaginalis için de daha duyarlı olduğunu ortaya koymuş, ancak bu iki test tipi arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamış.

2014 yılında CDC tarafından yayımlanan yönergelerde vajinal sürüntü kullanımı önerilmesine rağmen, laboratuvarlarında incelenen örneklerin çoğu hâlâ idrar örnekleridir. Araştırmacılar, idrar yerine vajinal sürüntü testine güvenmenin her yıl 400.000’den fazla CYBİ vakasının kaçmasına neden olabileceğini tahmin etmektedir.

Araştırmacılar, hastalara ilk olarak vajinal örnekleme seçeneğinin sunulması gerektiğini ve sadece vajinal örneğin kabul edilemez olduğu durumlarda idrar örneklerinin toplanması gerektiğini vurgulamışlar. Bu araştırma klinik uygulamaları iyileştirmek ve CYBİ test stratejilerini optimize etmek için kanıta dayalı yönergelerin kullanılmasının önemini vurgulamaktadır.

Harris E. Urine tests may miss more than 400 000 STIs in the US every year. JAMA. 12 Nisan 2023.

Makale İçin Tıklayınız

Hollanda’da M1UK Varyantı ile Grup A Streptokok Menenjiti

Streptococcus pyogenes, yaygın olarak invazif Grup A streptokok infeksiyonları olarak adlandırılan çeşitli invazif infeksiyonlara neden olabilir. Nadir görülen ancak ciddi bir invazif Grup A streptokok infeksiyonu olan menenjit, yetişkinlerde yıllık olarak 1 milyon kişide 0.2 vakalık bir tahmini insidansa sahiptir. Avrupa ülkeleri ve ABD’de, Eylül 2022!den bu yana invazif Grup A streptokok infeksiyonlarında artış gözlemlenmiş ve etkilenen yaş grupları ve klinik tablolar eskisine göre değişmiştir.

Bu çalışmada, 40 yıldan fazla süredir devam eden ulusal bakteriyolojik izleme verilerinin pozitif BOS kültür sonuçlarına dayanarak, Hollanda’daki S.pyogenes menenjit vakaları epidemiyolojik açıdan değerlendirilmiş.

van der Putten BCL, Vlaminckx BJM, de Gier B, Freudenburg-de Graaf W, van Sorge NM. Group A streptococcal meningitis with the M1UK variant in the Netherlands. JAMA. 2023: e235927.

Makale İçin Tıklayınız

Ciddi Toplum Kökenli Pnömoni Yönetiminde ERS/ESICM/ESCMID/ALAT Kılavuzu

Avrupa Solunum Derneği (ERS), Avrupa Yoğun Bakım Tıbbı Derneği (ESICM), Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Bulaşıcı Hastalıklar Derneği (ESCMID) ve Latin Amerika Toraks Derneği (ALAT) iş birliği ile Ciddi Toplum Kökenli Pnömoni (cTKP) yönetiminde tanı ve tedaviye yönelik önerilerin yer aldığı kılavuz yayınlanmıştır. cTKP yoğun bakım yatışı gerektiren pnömoni olarak tanımlanmıştır.
Sekiz başlıkta incelenen öneriler şu şekildedir:

  1. cTKP’li hastalarda etken patojenleri tanımlamaya yönelik alt solunum yolu örneğinde multipleks PCR testi çalışılması önerilmektedir (çok düşük kanıt düzeyi).
  2. Acil entübasyon gerektirmeyen akut hipoksemik solunum yetmezliğinde standart oksijen yerine yüksek akışlı nazal oksijen (HFNO) önerilmektedir (çok düşük kanıt düzeyi).
  3. cTKP’li hastalarda ampirik antibiyoterapide kombine tedavide kinolonlar yerinde makrolidlerin eklenmesi önerilmektedir (çok düşük kanıt düzeyi).
  4. cTKP’li hastalarda antibiyotik tedavi süresini azaltmak için prokalsitonin takibi önerilmektedir (düşük kanıt düzeyi).
  5. PCR ile teyit edilen influenza tedavisinde oseltamivir önerilmektedir ayrıca PCR çalışılamayan merkezlerde grip mevsimi boyunca ampirik oseltamivir önerilmektedir (düşük kanıt düzeyi).
  6. cTKP’li hastalarda şok tablosu bulunuyorsa kortikosteroid kullanımı önerilmektedir (düşük kanıt düzeyi).
  7. cTKP’li hastalarda çoklu ilaca dirençli patojenler ve ampirik antibiyoterapi ile ilgili kararlara rehberlik etmesi için yerel epidemiyolojiye ve önceki kolonizasyona dayalı spesifik risk faktörlerinin entegre edildiği klinik skorlamalar önerilmektedir (orta kanıt düzeyi).
  8. Aspirasyon risk faktörleri olan hastalarda, anaerobik bakterileri hedef alan spesifik bir tedavi yerine standart TKP tedavi rejimi önerilmektedir (kanıt düzeyi belirtilmemiş, güçlü öneri).

Martin-Loeches I, Torres A, Nagavci B, et al. ERS/ESICM/ESCMID/ALAT guidelines for the management of severe community-acquired pneumonia. Intensive Care Med. 2023: 1–18.

Makale İçin Tıklayınız

Monoterapi ile Karşılaştırıldığında Kombinasyon Antiretroviral Tedavi ile İlişkili Perinatal Sonuçlar

Yirmi yedi ülkeden 317.101 gebeyi kapsayan 30 araştırmanın dahil edildiği bu meta-analizde HIV ile yaşayan hamile bireylerde kombine antiretroviral tedavi (cART) ile zidovudin kullanan hastalar arasında olumsuz perinatal sonuç riskini karşılaştırmak amaçlanmış.

Kombine ART alan hastalar monoterapi ile kıyaslandığında atmış preterm doğum (RR 1.32, %95 CI 1.18–1.46), düşük doğum ağırlığı (1.35, 1.19–1.53), SGA (1.32, 1.13–1.53), VSGA (1.64, 1.34–2.02) ve ölü doğum riski (2.41, 1.83–3.17) altındadır. Ek olarak nükleosid olmayan ters transkriptaz inhibitörü bazlı cART alan hastalarda artan preterm doğum, düşük doğum ağırlığı ve ölü doğum riski bulunmuş.

Sonuç olarak kombine antiretroviral tedavi alan HIV ile yaşayan bireylerde, monoterapi alan hastalara kıyasla olumsuz perinatal sonuç riskinin arttığı bulunmuş.

Portwood C, Sexton H, Kumarendran M, et al. Perinatal outcomes associated with combination antiretroviral therapy compared with monotherapy. AIDS. 2023; 37 (3): 489-501.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 Pandemisi Öncesinde ve Sırasında TB Yükü Yüksek Yerlerde Ölen Yetişkinlerde Tanı Almamış Akciğer TB ve COVID: Bir Otopsi Çalışması

Güney Afrika’daki ilk COVID-19 artışından sonra SARS-CoV-2 değerlendirmeleri de dahil olmak üzere, TB yükünün yüksek olduğu alanlarda evde doğal nedenlerle ölen yetişkinlere ilişkin otopsi çalışması yapılmış. Çalışma döneminde bölgenin TB insidansı 100.000’de 690 olarak raporlanmış. Mart 2019 ile Ekim 2020 arasında yakın zamanda hastaneye yatışı olmayan, öncesinde TB veya COVID-19 tanısı konulmamış, evde ölen yetişkinler tespit edilmiş ve 66 hastaya minimal invazif iğne otopsisi (MİO) yapılmış. Karaciğer, bilateral beyin ve akciğerden histopatoloji için Xpert (MTB/RIF) ve mikobakteriyel kültür için bronkoalveolar lavaj ve HIV polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testi için kan örnekleri toplanmış. Altmış altı hastanın 25’i erkek, 41’i kadın ve genel medyan yaş 60 imiş. Bunların %68.2’sinde antemortem solunum semptomları varmış ve %30.3’ü HIV taşıyıcısıymış. On bir (%16.7) hastaya TB tanısı konulmuş ve COVID-19 pandemisindeki 14 (%34.1) hastada da SARS-CoV-2 pozitifliği saptanmış.

Sonuçta evde ölen yetişkinlerde TB tanısının konulmaması hastalığın azaldığı şeklinde yorumlanabilir, ancak yazarlar TB insidansının günümüzde kabul edilemeyecek kadar artmaya devam ettiğini unutmamamız gerektiğini vurgulamaktadırlar. Bu otopsi çalışmasında ölenlerin %40’ında öncesinde tanı almamış COVID-19 pozitifliği saptanmış ki bu da SARS-CoV-2’ye bağlı mortalite oranlarının tahminlerin üzerinde olabileceğini göstermektedir.

Sabet N, Omar T, Milovanovic M, et al. Undiagnosed pulmonary TB and COVID in adults dying at home in a high TB burden setting, before and during pandemic COVID-19: an autopsy study. Clin Infect Dis. 2023: ciad212.

Makale İçin Tıklayınız

Acil Serviste Sepsis-3 Kriterlerini Karşılayan Hastalarda İlk Öngörülen ve Kesin Tanı Alan İnfeksiyonlar Arasındaki Uyum

Sepsis-3 kriterlerini karşılayan acil servis (AS) hastalarında yanlış pozitif infeksiyon tanı insidansını ve etkenlerini araştıran retrospektif kohort çalışmasında 2013’ten 2017’ye kadar dört acil servisten birinde Sepsis-3 kriterlerini (akut organ yetmezliği ve kan kültürleri alınıp intravenöz antimikrobiyallerin uygulandığı şüpheli infeksiyon) karşılayan ve sonra yatışı yapılan hastaların ilk önce acil servis tarafından teşhis edilen infeksiyon kaynağı belirlenmiş ve son değerlendirmede  infeksiyonun varlığı ve kaynağı belgelenmiş. Değerlendiriciler daha sonra rastgele seçilen %10’luk denek alt kümesi için nihai infeksiyon olasılığına karar vermis. Yanlış pozitif infeksiyon tanısı için risk faktörleri ve bunun 30 günlük mortalite ile ilişkisi çok değişkenli regresyon kullanılarak değerlendirilmiş.
Sepsis-3 kriterlerini karşılayan 8267 hastanın 699 (%8.5) ‘unda son tanıda infeksiyon saptanmamış ve doğrulanmış infeksiyonu olan 1488 (%18.0) hastada son tanıda AS’den farklı bir infeksiyon kaynağı saptanmış (başlangıç/son infeksiyon kaynağı tanı uyumsuzluğu). Nihai infeksiyon olasılığına karar verilen hasta alt grubunda ise (n=812), sadece 79 (%9.7) hastada “olası” infeksiyon bulunmuş ve 77 (%9.5)’si infekte değilmiş. Yanlış pozitif infeksiyon tanısıyla ilişkili faktörler arasında hipotermi, bilinç durumunda değişiklik, komorbiditesinin fazla olması ve AS’de “bilinmeyen infeksiyon kaynağı” tanılarının yer aldığı görülmüş (OR 6.39, %95 GA 5.14-7.94). Yanlış pozitif infeksiyon tanısı 30 günlük mortalite ile ilişkili bulunmamış.

Bu çok merkezli çalışmada, Sepsis-3 kriterlerini karşılayan AS hastalarının <%20’sinde infeksiyon bulunmamış veya geriye dönük değerlendirmede yalnızca olası infeksiyon olarak saptanmış.

Hooper GA, Klippel CJ, McLean SR, et al. Concordance between ınitial presumptive versus final adjudicated diagnoses of ınfection among patients meeting sepsis-3 criteria in the emergency department. Clin Infect Dis. 2023: ciad101.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr