Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
28
Şubat
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Sepsiste Güncel Bilgiler Toplantısı (28 Şubat 2023, İstanbul)

Derneğimizin 2022-2023 dönemi bilimsel toplantıları İstanbul’daki “Sepsiste Güncel Bilgiler” toplantısıyla devam ediyor. 28 Şubat 2023 Salı günü, 18.00-20.00 saatleri arasında Aynalı Geçit, Meşrutiyet Caddesi, Avrupa Pasajı Kat 2, Beyoğlu adresinde yapılacak olan toplantıya tüm üyelerimizi bekliyoruz.

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Toplantı Programı İçin Tıklayınız

Prof. Dr. Kenan Midilli Tez Yarışması’da Sunum Yapmaya Hak Kazananlar Açıklandı

XXIII. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (KLİMİK 2023), Prof. Dr. Kenan Midilli Tez Yarışması’na katılmak üzere başvuruda bulunan 55 üyemizden 10 kişi tezini kongrede sunmaya hak kazanmıştır. Her bir sunum için ayrılan süre 5 dakikadır. Bu sunumlar yine jüri tarafından puanlanarak en başarılı ilk 3 tez belirlenecektir. Sunum yapmaya hak kazanan üyelerimize kayıt ve konaklama desteği verilecektir. Konaklama iki kişilik odalarda yapılacaktır. KLİMİK 2023 kongresine gösterdiğiniz yoğun ilgi için teşekkür ederiz.

Sunum yapmaya hak kazanan üyelerimizin listesi web sitemizde açıklanmıştır.

Duyuru İçin Tıklayınız

KLİMİK Dergisi Yeniden TR Dizin’de

Klimik Dergisi 2022 yılı itibarıyla yeniden TÜBİTAK ULAKBİM TR Dizin’de.

Antibiyotikle İlişkili Stevens-Johnson Sendromu ve Toksik Epidermal Nekrolizin Dünya Çapında Yaygınlığı: Sistematik Derleme ve Meta-Analiz

Antibiyotikler, %50’ye varan ölüm oranıyla en şiddetli ilaca aşırı duyarlılık reaksiyonları olan Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (SJS/TEN) için önemli bir risk oluşturmaktadır. Bildiğimiz kadarıyla hiçbir küresel sistematik inceleme antibiyotikle ilişkili
SJS/TEN’i tanımlamamıştır.

Bu çalışmada araştırmacılar, SJS/TEN risklerini tanımlayan deneysel ve gözlemsel çalışmalar için MEDLINE ve Embase veri tabanlarını veri tabanlarının başlangıcından 22 Şubat 2022’ye kadar taramış, SJS/TEN nedenlerini yeterince tanımlayan ve SJS/TEN ile ilişkili antibiyotikleri belirten çalışmaları seçerek meta analiz yapmışlar.

Sistematik incelemeye dahil edilen 64 çalışma arasında, hasta düzeyinde ilişkileri tanımlayan 38 çalışma varmış; meta-analiz, SJS/TEN ile ilişkili antibiyotik prevalansını belirlemek için 2917 hastayla yapılan bu 38 çalışmayı içermiş. SJS/TEN ile ilişkili antibiyotiklerin havuzlanmış oranı orta düzeyde kanıt kesinliği ile %28 (%95 GA, %24-%33) bulunmuş. Antibiyotikle ilişkili SJS/TEN arasında sülfonamid sınıfı vakaların %32&#39;si (%95 GA, %22-%44) ile ilişkiliyken, bunu penisilinler (%22; %95 GA, %17-28), sefalosporinler (%11; %95 GA, %6-%17), florokinolonlar (%4; %95 GA, %1-%7) ve makrolidler (%2; %95 GA, %1-%5) izlemiş.

Tüm vaka serilerinin sistematik incelemesi ve meta-analizinde, antibiyotikler dünya çapında tanımlanan SJS/TEN vakalarının dörtte birinden fazlasıyla ilişkilendirilmiş ve sülfonamid antibiyotikler en önemli antibiyotik sınıfı olarak belirlenmiş. Bu bulgular, antibiyotik yönetiminin, klinisyen eğitiminin ve farkındalığının, antibiyotik seçimi ve süresinde risk-fayda değerlendirmesinin dikkate alınması gerektiğini vurgulamış.

Lee EY, Knox C, Phillips EJ. Worldwide prevalence of antibiotic-associated Stevens-Johnson syndrome and toxic epidermal necrolysis: a systematic review and meta-analysis. JAMA Dermatol. 2023: e226378.

Makale İçin Tıklayınız

Tekrarlayan Akciğer Tüberkülozunda Endojen Nüks ve Eksojen Reinfeksiyon: Tüm Genom Dizilimi Kullanılan Retrospektif Bir Çalışma

Tüberküloz (TB), yeniden infeksiyona bağlı olarak tekrar ortaya çıkabilir veya başlangıçtaki başarılı tedaviden sonra nüksedebilir. TB nüksünün nedenini ayırt etmek, TB kontrolü ve tedavisine rehberlik etmek için çok önemlidir. Bu çalışma, Çin’in güneyinde yüksek TB yükü olan Hunan eyaletinde TB nüksünün kaynağını ve nüksle ilişkili risk faktörlerini araştırmayı amaçlamış.

2013’ten 2020’ye kadar Çin’in Hunan eyaletindeki tüm kültür pozitif TB vakaları üzerinde popülasyona dayalı retrospektif bir çalışma yürütülmüş. İlaç direncini saptamak ve nüksetme ile yeniden infeksiyon arasında ayrım yapmak için fenotipik ilaç duyarlılık testi ve tam genom dizilimi kullanılmış. Nüks ve yeniden infeksiyon arasındaki kategorik değişkenlerdeki farklılıkları karşılaştırmak için Pearson ki-kare testi ve Fisher’s exact testi uygulanmış. Kaplan-Meier eğrisi, farklı gruplar arasında nüksetmeye kadar geçen süreyi tanımlamak ve karşılaştırmak için R studio’da (4.0.4) oluşturulmuş. İstatistiksel açıdan p<0.005 anlamlı kabul edilmiş.

Tekrarlayan 36 olaydan 27’sinde (%75.0, 27/36) eşli izolatlar nüksten kaynaklanmış ve tekrarlayan vakaların %25’ini (9/36) yeniden infeksiyonlar oluşturmuş. Nüks ve yeniden infeksiyon arasında özellikler açısından anlamlı bir fark gözlenmemiş (tümü p>0.05). Ek olarak, Tüberküloz nüksü, Tu etnik kökenine sahip hastalarda Han etnik kökenine sahip hastalara göre daha erken ortaya çıkarken (p<0.0001), diğer gruplarda nüks için geçen zaman aralığında anlamlı bir fark kaydedilmemiş. Ayrıca, tüberküloz nüksünün %83.3’ü (30/36) 3 yıl içinde meydana gelmiş. Genel olarak, bu tekrarlayan TB izolatları ağırlıklı olarak pan-duyarlı suşlar (%71.0, 49/69), ardından DR-TB (%17.4, 12/69) ve MDR-TB (%11.6, 8/69) olup, başlıca mutasyonlar rpoB geninin kodon 450’sinde ve katG geninin kodon 315’inde belirlenmiş. Nüksetme vakalarının %11.1&#39;i (3/27) tedavi sırasında yeni direnç kazanmış. En sık florokinolon direnci meydana gelmiş (%7.4, 2/27), bu mutasyonlar her ikisinde de gyrA’nın 94. kodonunda saptanmış.

Endojen nüks, Hunan eyaletinde TB nükslerine yol açan ana mekanizma olarak saptanmış. TB rekürrenslerinin tedavinin tamamlanmasından 4 yıldan daha uzun süre sonra ortaya çıkabileceği göz önüne alındığında, TB hastalarının daha iyi yönetilmesini sağlamak için tedavi sonrası takip süresinin uzatılması gerektiği belirtilmiş. Ayrıca nüksün ikinci epizodundaki florokinolon direnci sıklığının nispeten yüksek olması, florokinolonların nüks eden TB vakalarını tedavi ederken tercihen duyarlılık sonuçları rehberliğinde dikkatle kullanılması gerektiğini düşündürmüş.

He W, Tan Y, Song Z, et al. Endogenous relapse and exogenous reinfection in recurrent pulmonary tuberculosis: a retrospective study revealed by whole genome sequencing. Front Microbiol. 14, 423.

Makale İçin Tıklayınız

Kadın Üreme Sisteminde Mycoplasma genitalium İnfeksiyonu: Hastalıklar ve Tedavi

Mycoplasma genitalium, yeni ortaya çıkan cinsel yolla bulaşan bir hastalık patojenidir ve kadınlarda servisit ve pelvik inflamatuar hastalık için bağımsız bir risk faktörüdür. M. genitalium infeksiyonunun neden olduğu klinik semptomlar hafiftir ve kolayca göz ardı edilmektedir. M. genitalium tedavi edilmezse üreme yolu boyunca yayılarak kısırlığa ve dış gebeliğe yol açan salpenjite neden olabilmektedir. Ek olarak, M. genitalium infeksiyonu geç gebelikte erken doğum insidansını artırabilmektedir. M. genitalium infeksiyonlarına genellikle diğer cinsel yolla bulaşan patojenler (Chlamydia trachomatis, Neisseria gonorrhoeae ve Trichomonas vaginalis) ve viral infeksiyonlar (Human Papilloma Virus ve Human Immunodeficiency Virus) eşlik etmektedir. Son zamanlarda yapılan bir çalışma M. genitalium’un dişi üreme sisteminde tümör gelişiminde rol oynadığını öne sürmüş, fakat az sayıda çalışma bu bulguyu onaylamıştır. Son yıllarda M. genitalium sıklıkla tedavi başarısızlıklarına yol açan makrolid ve florokinolon dirençli suşların ortaya çıkması nedeniyle yeni bir “süper mikrop” haline gelmiştir. Bu derleme, M. genitalium’un patojenik özelliklerini ve M. genitalium’un neden olduğu kadın üreme hastalıklarını (servisit, pelvik inflamatuar hastalık, dış gebelik, kısırlık, erken doğum, ko-infeksiyon, vb.) ve klinik tedavi ve tümör oluşumu ile potansiyel ilişkiyi irdelemiş.

Yu J, Zhou Y, Luo H, et al. Mycoplasma genitalium infection in the female reproductive system: diseases and treatment. Front Microbiol. 14, 412.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr