Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
21
Şubat
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Deprem ve İnfeksiyon Güncelleme (145. Web Konferans, 21 Şubat 2023)

21 Şubat 2023 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Deprem ve İnfeksiyon Güncelleme” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM
Yöneten:
 Prof. Dr. Serap ŞİMŞEK-YAVUZ
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi

Deprem Bölgesinde İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Alanında Karşılaşılan Sorunlar
Dr. Öğr. Görevlisi Ayşe Özlem METE
Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Solunum Yolu İnfeksiyonları ve Gastroenterit
Prof. Dr. Rahmet GÜNER
Ankara Şehir Hastanesi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Yara Yeri İnfeksiyonları
Doç. Dr. Ferit KUŞCU
Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Tartışmacılar:
Prof. Dr. İlkay KARAOĞLAN
Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Prof. Dr. Selma ATEŞ
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Doğal Afetler Sonrası Bulaşıcı Hastalıklar: Önleme ve Kontrol Tedbirleri

Yaşadığımız yıkıcı deprem felaketi bir kez daha doğal afetler sonrası infeksiyöz hastalıkları ve kontrol stratejilerini gündeme getirdi. Bu derlemede 2000-2011 yılları arasında kaydedilen büyük doğal afetlerin ardından ortaya çıkan risk faktörleri ve potansiyel bulaşıcı hastalıklar tanımlanarak önleme ve kontrol stratejilerinin önemi vurgulanmış.

‘’Afetler nedeniyle yerlerinden edilen topluluklarda, özellikle de afet öncesi sürveyans verilerinin yokluğunda, kontrol önlemlerinin hızlı bir şekilde uygulanması öncelikli olmalıdır. Afetten etkilenen bölgelerde, kamplarda, sağlık tesislerinde (hastaneler ve klinikler) ve mağdurların tedavi edildiği diğer noktalarda sürveyans yapılması esastır. Mevcut sistemin (örneğin rapor edilebilir hastalıkların ulusal sürveyansının) geliştirilmesi de önemlidir. Yönetim protokolleri tercihen ulusal kılavuzlara uygun olarak sağlanmalıdır.‘’

‘’Doğal afetler ve bulaşıcı hastalıklar küresel toplum için bir tehdit olmaya ve ülke kalkınmasını etkilemeye devam edecektir. Her ülke, ulusal bir hazırlık ve müdahale planı uygulayarak, kurtarma faaliyetlerinde yerel toplumu güçlendirerek, sağlık ve sosyal yardım personelini belirli hastalıkların tanımlanması ve yönetimi konusunda eğiterek ve teşhis, tedavi ve sanitasyon için bir malzeme ve ekipman stoku oluşturarak hazırlık önlemleri almalıdır. Ulusal sürveyans sistemleri ve sağlık bilgi yönetimi için protokollerin oluşturulması güçlendirilmelidir. Afet durumlarında, hijyen ve el yıkama eğitimi, yeterli miktarda güvenli su sağlanması, sanitasyon tesisleri ve uygun barınak, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi için çok önemlidir.’’

Kouadio IK, Aljunid S, Kamigaki T, Hammad K, Oshitani H. Infectious diseases following natural disasters: prevention and control measures. Expert Rev Anti Infect Ther. 2012; 10 (1): 95-104.

Makale İçin Tıklayınız

Avrupa’da Kandidemi Hastalarının Kılavuzlara Uyumu ve Sağkalımı: ECMM Candida III Çok Uluslu Avrupa Gözlemsel Kohort Çalışmasının Sonuçları

Avrupa Tıbbi Mikoloji Konfederasyonu (ECMM), kılavuz önerilerine bağlılığın sonuçlarla nasıl ilişkili olduğunu değerlendirmek için Avrupa genelinde kültürle kanıtlanmış kandidemi hastalarının epidemiyolojisi, risk faktörleri, tedavisi ve sonuçları hakkında veri toplayarak gözlemsel kohort bir çalışma yapmıştır. Yirmi Avrupa ülkesinde bulunan 64 katılımcı hastaneden, ülke başına düşen uygun hastane sayısı nüfus büyüklüğüne göre belirlenerek, 1 Temmuz 2018’den sonra kültürle kanıtlanmış kandidemisi olan ilk on ardışık yetişkin hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği ile Amerika İnfeksiyon Hastalıkları Derneği kılavuzlarının tavsiyelerine uyumu yansıtan ECMM Klinik Kandidemi Yönetimi Kalitesi (EQUAL Candida) puanları değerlendirilmiş.

Altı yüz otuz iki kandidemi hastasının dahil edildiği çalışmada, genel 90 günlük mortalite %43 (265/617) olarak saptanmış. Cox regresyon analizinde, ileri yaş, yoğun bakım ünitesine yatış, Charlson komorbidite indeksi skorundaki puan artışları ve etken patojen olarak Candida tropicalis mortalitenin bağımsız temel belirleyicileri olarak belirlenmiş. Cox regresyon analizleri tanıdan sonra 7 günden fazla hayatta kalan hastalarla sınırlandırıldıktan sonra bile EQUAL Candida skoru çok değişkenli mortalitenin bağımsız bir belirleyicisi olmaya devam etmiştir. Medyan hastanede kalış süresi kandidemi tanısından sonra 15 gün olarak saptanmış (IQR 4-30) ve 621 hastanın 100’ünde (%16) özellikle parenteral tedavinin tamamlanması için uzatılmış.

Hayatta kalanlar arasında, başlangıçtaki ekinokandin tedavisi diğer antifungallerle tedaviye kıyasla daha düşük genel mortalite ve daha uzun hastanede kalış süresi ile ilişkilendirilmiş. Kandidemi hastalarında genel mortalite yüksek olmasına rağmen, çalışmada daha yüksek EQUAL Candida skorları ile yansıtılan klinik kılavuz önerilerine bağlılığın sağkalımı artırabileceği gösterilmiş. Hastanede kalış süresini azaltmak için mevcut ekinokandinlerle benzer aktiviteye sahip, ancak yarılanma ömrü veya oral biyoyararlanımı daha uzun olan yeni antifungallere ihtiyaç olduğu belirtilmiş.

Hoenigl M, Salmanton-García J, Egger M, et al. Guideline adherence and survival of patients with candidaemia in Europe: results from the ECMM Candida III multinational European observational cohort study.  Lancet Infect Dis. 15 Şubat 2023.

Makale İçin Tıklayınız

Farklı Ekonomik Gelişmişliğe Sahip 21 Ülkede Nedeni Bilinmeyen Klasik Ateş (NBA): Uluslararası Bir ID-IRI Çalışması

Ülkemizden de birkaç merkezin yer aldığı farklı ekonomik gelişmişliğe sahip ülkelerde NBA’nın epidemiyolojisinin ve dinamiklerinin araştırılmasını amaçlayan bu çalışmada, ID-IRI klinik araştırma platformu aracılığıyla 1 Temmuz 2016 ve 1 Temmuz 2021 tarihleri arasında hastaneye yatırılan/takip edilen NBA hastalarının verileri retrospektif olarak toplanmış ve 21 ülkedeki referans merkezlerinden gönderilmiş.

Ülkeler, gelişmekte olan (düşük gelirli (LI), alt orta gelirli (LMI) ekonomiler), gelişmiş ülkeler (üst orta gelirli (UMI) ve yüksek gelirli (HI) ekonomiler) olarak kategorize edilmiş. Araştırmaya 788 hasta dahil edilmiş. NBA olgularının doğrulanmış tanıları şu şekilde sıralanmış: infeksiyonlar (%51,6; n = 407), neoplazmlar (%11,4, n = 90), kollajen vasküler bozukluklar (%9,3, n = 73), tanı konulmamış hastalıklar (%20,1, n = 158) ve çeşitli hastalıklar (%7,7, n = 60). En yaygın infeksiyonlar tüberküloz (n = 45, %5,7), bruselloz (n = 39, %4,9), riketsiyoz (n = 23, %2,9), HIV infeksiyonu (n = 20, %2,5) ve tifo (n = 13, %1,6) olmuş. Kardiyovasküler infeksiyonlar (n = 56, %7,1) en sık görülen infeksiyöz sendromlar olarak saptanmış. Gelişmiş ülkelerden sadece kolajen vasküler bozukluklar önemli ölçüde daha fazla bildirilmiş (RR = 2.00, %95 CI: 1.19-3.38). NBA, LI/LMI ve UMI/HI ülkelerinde tanı konulmamış vakaların oranı [OR, %95 CI; 0,87 (0,65-1,15)], NBA’ya atfedilen ölüm (RR = 0,87, %95 CI: 0,65-1,15, p-değeri = 0,3355) ve tanı konulana kadar geçen ortalama süre (p = 0,9663) dahil olmak üzere benzer özelliklerde saptanmış.

Erdem H, Baymakova M, Alkan S, et al. Classical fever of unknown origin in 21 countries with different economic development: an international ID-IRI study. Eur J Clin Microbiol Infect Dis. 2023: 1–12.

Makale İçin Tıklayınız

SARS-CoV-2 ile İnfekte Hastalara İlişkin LEOSS Araştırma Verileri Kullanılarak COVID-19 Hastalarının Tedavisinde Remdesivir Kullanımı ve Etkinliği: Çok Merkezli Bir Kohort Çalışması

Çalışmaya 9687 hasta dahil edilmiş. Komplike evrede remdesivir uygulamasına başlayanlarda Cox regresyonu ölümcül sonuç için 0,59’luk (%95CI 0,41-0,83) düzeltilmiş tehlike oranı (aHR) göstermiş. Diğer senaryolar için pozitif eğilimler elde edilebilmiş; remdesivir komplikasyonsuz dönemde başlatıldığında aHR 0,51 (%95CI 0,16-1,68) ve kritik hastalık evresinde 0,76 (%95 CI 0,55-1,04) bulunmuş. Eş zamanlı steroidlerle birlikte remdesivir alan hastalar hem komplike (aHR 0,50, %95CI 0,29-0,88) hem de kritik fazda (aHR 0,63, %95CI 0,39-1,02) aHR’de daha fazla azalma sergilemiş.

Özellikle komplike fazda başlandığında ve steroidler eşliğinde kullanıldığında remdesivirin mortalitede iyileşme ile ilişkili olduğunu ortaya koyan bu çalışmanın sonucunda araştırmacılar, randomize olmayan çalışmaların bir müdahalenin faydasını tahmin etmedeki sınırlamalarını göz önüne alarak, tedaviye başlama zamanlamasına odaklanan daha fazla randomize çalışma yapılması gerektiğine vurgu yapmışlar.

Pilgram L, Appel KS, Ruethrich MM, et al. Use and effectiveness of remdesivir for the treatment of patients with covid-19 using data from the Lean European Open Survey on SARS-CoV-2 infected patients (LEOSS): a multicentre cohort study. Infection. 2023: 1–17.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr