Eylül 2022’nin 5 soru 5 yanıtı yayımlandı. Soruları yanıtlamak için KLİMİK web sitesine üye girişi yapınız.
Eylül 2022’nin 5 soru 5 yanıtı yayımlandı. Soruları yanıtlamak için KLİMİK web sitesine üye girişi yapınız.
Delta varyantıyla karşılaştırıldığında, omikron varyantı daha hafif COVID-19 tablosuyla ilişkilendirilmektedir. Katar’da gerçekleştirilen bu retrospektif kohort çalışmasında omikron BA.1 ve BA.2 alt tiplerinin neden olduğu SARS-CoV-2 infeksiyonunun ciddiyetinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Katar Ulusal COVID-19 Veri Tabanı kullanılarak 19 Aralık 2021-6 Şubat 2022 arasında tanı alan erişkin COVID-19 vakaları tespit edilmiştir. BA.1 ile infekte olan hastalar yaş, cinsiyet, etnik köken, komorbidite ve aşılanma durumu açısından BA.2 ile infekte olan hastalarla eşleştirilmiştir.
Toplamda 24 301 BA.1 ve 125 687 BA.2 vakasından 20 812 eşleştirilmiş hasta çifti oluşturulmuştur (ortanca yaş [IQR], 35.0 [28.0-44.0]; %47.9 kadın; %85.5% vakada eşlik eden komorbidite yok). Bu örneklemin %18.7’si aşılanmamış olup her bir grupta %8.8’i ek doz aşıyla aşılanmıştır. Çalışmada BA.1 ve BA.2 ile infekte olan hastaların sırasıyla %99.8 ve %99.9’unun hastalığı asemptomatik veya hafif geçirdiği belirlenmiştir. Hastalık ciddiyeti açısından BA.1 ve BA.2 alt tipleri arasında fark saptanmamıştır: Ciddi, kritik ve mortal sonuçlar BA.1 ile infekte olan hastaların 33’ünde (%0.2) ve BA.2 ile infekte olan hastaların 36’sında (%0.2) kaydedilmiştir (p=0.25). Bu sonuçların kaydedildiği BA.1 ile infekte hastaların tümü ve BA.2 ile infekte hastaların 35’inin (%97.2) ek doz aşı yaptırmadığı belirlenmiştir. Analizler sonucunda, infeksiyondan üç ay öncesine kadar iki doz aşılanma ve ek doz aşı yapılmasının olumsuz sonuçları belirgin biçimde önlediği belirlenmiştir (aOR, 0.02; %95 CI, 0.00-0.14). Geçirilmiş COVID-19 infeksiyonununsa olumsuz sonuçları azaltmadığı saptanmıştır (aOR, 0.29; %95 CI, 0.04-2.14).
Butt AA, Dargham SR, Coyle P, et al. COVID-19 disease severity in persons infected with omicron BA.1 and BA.2 sublineages and association with vaccination status. JAMA Intern Med. 22 Ağustos 2022.
Başta gebelik öncesi başlanan tedaviler olmak üzere, gebelerde HIV-1 infeksiyonunun tedavisi için kullanılan dolutegravir bazlı antiretroviral tedavi (ART) rejimleriyle diğer ART rejimlerinin karşılaştırıldığı veriler sınırlıdır.
Bu çalışmada HIV-1 ile infekte olup başlangıç ART rejimleri dolutegravir, atazanavir–ritonavir, darunavir–ritonavir, oral rilpivirin, raltegravir, veya elvitegravir–cobicistat içeren gebeler değerlendirilmiştir. Doğum sırasındaki viral baskılanma ve yeni doğanın preterm, düşük doğum ağırlığı ve gestasyonel yaş için küçük olma durumları dolutegravir bazlı olan ve olmayan rejimler arasında karşılaştırılmıştır.
Çalışmaya dahil edilen gebelerin 120’sinin dolutegravir, 464’ünün atazanavir-ritonavir, 185’inin darunavir-ritonavir, 243’ünün rilpivirin, 86’sının raltegravir ve 159’unun elvitegravir-cobicistat aldığı belirilenmiştir. Ortalama gebelik yaşı 29 olup gebelerin %51’inin gebelik öncesi ART almakta olduğu saptanmıştır. Dolutegravir, atazanavir-ritonavir, raltegravir ve elvitegravir-cobicistat alan gevelerde sırasıyla %96.7, %84, %89.2 ve %89.8’inde doğum sırasında viral baskılanma sağlanmıştır. Preterm doğum sıklığı %13.6-%17.6 arasında değişmekte olup preterm doğum, düşük doğum ağırlığı, ve gestasyonel yaş için küçük olma durumu açısından dolutegravir bazlı rejimler ve diğerleri arasında fark saptanmamıştır.
Örneklem büyüklüğü küçük olmakla birlikte, bu çalışmada atazanir-ritonavir ve raltegravir bazlı rejimlerle tedavi alan gebelerde doğum sırasında daha az viral baskılanmaya rastlandığı ve doğumun yeni doğan sonuçları açısından dolutegravir bazlı rejimlerle diğer tedaviler arasında fark olmadığı belirlenmiştir.
Patel K, Huo Y, Jao J, et al. Dolutegravir in pregnancy as compared with current HIV regimens in the United States. N Engl J Med. 2022; 387 (9): 799-809.
Bu çalışmada; SARS-CoV-2 ve Dang virusunun serolojik çapraz reaksiyon verme gözlemine dayanarak, bu etkinin Dang açısından endemik olan Hindistan’da Dang serolojik tanısı ve infektivitesi üzerindeki yansıması araştırılmıştır.
Toplamda 52 COVID-19 serum örneği (RT-PZR pozitif) Dang virusu veya SARS-CoV-2 IgG/IgM varlığının değerlendirilmesi açısından “rapid lateral flow immunoassay” ve ELISA ile test edilmiştir. COVID-19 antikorları pozitif saptanan örnekler Dang virusu tip 1 klinik izolatı kullanılarak virus nötralizasyon testine tabi tutulmuştur (Huh 7 hücreleri).
SARS-CoV-2 antikor pozitif örneklerin %93’ünün Dang virusu ile çapraz reaksiyon verdiği belirlenmiştir. Bu örneklerin tamamında Dang virusu RNA ve yapısal olmayan protein-1’in (NS-1) negatif olduğu saptanmıştır. Dang virusu ile çapraz reaksiyon veren serum örnekleri Dang virusu tip 1’i nötralize etmiştir. Bu örneklerden %57’sinin daha önce Dang virusuna maruz kaldığına yönelik kanıt bulunmamaktadır (Dang virusu NS-1 antikor negatif). Bilgisayar destekli analizler de SARS-CoV-2 antikorları ve Dang virusu tip 1 arasındaki etkileşimi desteklemektedir.
Buna göre hem Dang hem SARS-CoV-2 açısından endemik olan alanlarda Dang virusu serolojik tanısı yetersiz kalabilir. COVID-19 pandemisi Dang virusu açısından endemik alanlarda Dang virusu infeksiyonuna karşı koruyucu rol oynayabilir.
Nath H, Mallick A, Roy S, et al. COVID-19 serum can be cross-reactive and neutralizing against the dengue virus, as observed by the dengue virus neutralization test. Int J Infect Dis. 2022; 122: 576-84.