Bilgiye ulaşmanın geçmişe nazaran oldukça kolaylaştığı tartışmasız bir gerçek. Öte yandan içinde olduğumuz pandemi sürecinde iyice belirginleşmekle birlikte kaynakların çokluğu nitelikli bilgiye ve ilgi alanlarımıza yönelik özellikli kaynaklara ulaşmak konusunda zorlanmamıza da neden olabilmekte. QxMD isimli bu site dünyanın önde gelen üniversitelerinden çoğunluğu hekim olan bir ekip tarafından yönetilen oldukça faydalı bir hizmet sağlıyor. Belirli filtreleme özellikleri ile ücretsiz şekilde üye olabildiğiniz bu site size ilgi alanlarınıza yönelik olarak makaleler yayınlandığında buna yönelik bildirimler sunuyor. Aynı siteden erişilebilecek yine ücretsiz bir diğer aplikasyonda ise ‘Calculator’ başlığı ile doz hesaplamalarından risk hesaplamalarına pek çok tıbbi formüle yine dijital olarak erişilebilir. İnternet sitesinden, App Store’dan ve de Google Play’dan kullanılabilecek bu uygulama hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yüklemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz. KLİMİK APP da bu konuma ulaşmak için çalışıyor. Tüm destek ve önerilerinizi beklemekteyiz.

Web Sitesi İçin Tıklayınız

20 Ağustos 1897, Sir Ronald Ross (1857-1932)’un sivrisineklerin sıtmayı insandan insana bulaştırdığını gösterdiği tarihtir. Ross, Hintli bir hastanın kanını emdirdikten sonra Anopheles cinsinden dişi sivrisineğin sindirim sisteminde sıtma parazitlerini saptamış ve bu çalışmalarıyla 1902’de Nobel Ödülünü almıştır.

Bilinen en eski infeksiyon hastalıklarından birisi olan sıtmaya günümüzde de yılda 200 milyondan fazla insan yakalanmaktadır. Sıtmanın yanı sıra yine sivrisinekler, dünyanın çeşitli bölgelerinde karşılaşılan zika virusu hastalığı, çikungunya, dang, sarı ateş, Batı Nil ateşi, Rift Vadisi ateşi, Murray Vadisi ensefaliti, Japon ensefaliti,  Doğu at ensefaliti, Batı at ensefaliti, La Crosse ensefaliti, St. Louis ensefaliti, Barmah Ormanı virusu infeksiyonu ve Ross Irmağı virusu infeksiyonu gibi pek çok viral hastalığın ve lenfatik filaryaz ve dirofilaryaz gibi bazı paraziter hastalıkların vektörü olarak önemlerini korumaktadır.

Birçoğu birer zoonoz olan bu hastalıkların ortasında Dünya Sivrisinek Günü’nü sağlıklı bir dünya ve sivrisineklerden uzak günler dileyerek anmak isteriz.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

İnvazif kandidiyaz en sık görülen nozokomiyal infeksiyondur ve yüksek mortalite oranları ve hastanede kalış süresinin uzaması ile ilişkilidir.

Bu çalışmada, kandidemide kullanılan sistemik antifungal ilaçların etkililik ve güvenlilik karşılaştırılması hedeflenerek; oral antifungallerin (herhangi bir doz veya rejim) mikolojik kür, tedaviyi yarım bırakma oranları ve istenmeyen olaylar üzerindeki etkisini değerlendiren randomize kontrollü çalışmalar dahil edilmiş.

Çalışmada toplam 13 deneme (n=3632) analiz edilmiş. Etkililik sonuçları açısından tedaviler arasında önemli bir fark yokmuş; ancak kaspofungin (50-150 mg), rezafungin (200-400 mg) ve mikafungin (100-150 mg) daha yüksek klinik ve mikolojik yanıt oranlarına sahipmiş (SUCRA genel yanıtı > %60) ve en umut verici tedaviler olarak kabul edilmiş. Flukonazol (400 mg) genel yanıt için en kötü olarak derecelendirilmiş (%17). Rezafungin (200-400 mg) ve mikafungin (100 mg), tedavilerinin yarım bırakılma oranları daha düşükmüş (<%40). Konvansiyonel amfoterisin B (0,6-0,7 mg/kg) tedavisinin yarıda kesilme olasılığı daha yüksek ve karaciğer fonksiyon testlerini (%87) daha fazla oranda bozarak hasar verdiği bulunmuş.

Ekinokandinler, invazif kandidiyaz için birinci basamak tedaviler olarak kaspofungin ve ardından mikafungin öncelik sırasını takiben önerilmiş. Rezafungin, daha fazla araştırılması gereken potansiyel bir seçeneği temsil etmekteymiş. Azoller ve lipozomal amfoterisin B, direnç veya aşırı duyarlılık durumlarında ikinci basamak tedaviler olarak önerilmiş.

Domingos EL, Vilhena RO, Santos JMMF, et al. Comparative efficacy and safety of systemic antifungal agents for candidemia: a systematic review with network meta-analysis and multicriteria acceptability analyses. Int J Antimicrob Agents. 2022; 60 (2): 106614.

Makale İçin Tıklayınız

Paramyxoviridae familyasında henipavirus cinsine ait olan Hendra virusu ve Nipah virusunun insanları infekte ettiği ve ölümcül hastalığa neden olduğu bilinmektedir. Yarasalarda, kemirgenlerde ve sivri farelerde diğer ilgili henipaviruslar tespit edilmiş, ancak Doğu Çin’de yakın zamanda hayvanlara maruz kalma öyküsü olan ateşli hastaların sentinel sürveyansı sırasında, bir hastadan alınan boğaz sürüntü örneğinde, metagenomik analiz ve ardından virus yoluyla Langya henipavirus (LayV) adlı filogenetik olarak farklı bir henipavirus tanımlanmış. Çin’in Shandong ve Henan eyaletlerinde akut LayV infeksiyonlu 35 hastanın 26’sının yalnızca LayV ile infekte olduğu gösterilmiş. Bu 26 hastada ateşe (hastaların %100’ü), yorgunluk (%54), öksürük (%50), iştahsızlık (%50), miyalji (%46), bulantı (%38), baş ağrısı (%35), ve kusma (%35), trombositopeni (%35), lökopeni (%54), karaciğer (%35) ve böbrek (%8) işlev bozukluklarının eşlik ettiği gösterilmiş. İncelenen 25 vahşi küçük hayvan türü arasında, LayV RNA ağırlıklı olarak sivri farelerde tespit edilmiş (262’den 71’i [%27]); bu bulgunun farenin LayV’nin doğal rezervuarı olabileceğini düşündürdüğü belirtilmiş.

Mevcut çalışma Koch’un varsayımlarını karşılamasa da akut LayV infeksiyonu olan hastalardan elde edilen bulguların LayV’nin ateşli hastalığın nedeni olduğunu düşündürdüğü; hastalar arasında yakın temas veya ortak maruziyet öyküsünün olaması nedeniyle insan popülasyonundaki infeksiyonun sporadik olabileceği, ancak çalışma sonucunda muhtemel hayvan kaynaklı yeni tanımlanmış bir henipavirusun ateşli hastalıkla ilişkilendirildiği belirtilmiş. Bununla ilişkili insan hastalıklarını daha iyi anlamak için daha fazla araştırmanın gerektiği şeklinde yorum yapılmış.

Zhang XA, Li H, Jiang FC, et al. A Zoonotic Henipavirus in Febrile Patients in China. N Engl J Med. 2022; 387 (5): 470-2.

Makale İçin Tıklayınız

Omikron varyantının hızla yayıldığı 21 Ocak 2022’den 8 Nisan 2022’ye kadar yürütülen çalışmada, Singapur’da 5 ila 11 yaş arasındaki toplam 255 936 çocuk dahil edilmiş. Aşılanmamış, kısmen aşılanmış (ilk aşı dozundan ≥1 gün sonra ve ikinci dozdan 6 gün sonrasına kadar) ve tam aşılı çocuklarda (ikinci dozdan ≥7 gün sonra) hastaneye yatışlar değerlendirilmiş.

Aşılanmamış çocuklarda bildirilen tüm SARS-CoV-2 infeksiyonlarının, PCR ile doğrulanmış SARS-CoV-2 infeksiyonlarının ve COVID-19 ile ilgili hastaneye yatışların kaba insidans oranları sırasıyla 1 milyon kişi-günde 3303.5, 473.8 ve 30 olarak saptanmış. Kısmen aşılanmış çocuklar arasında, aşı etkinliği tüm SARS-CoV-2 infeksiyonlarına karşı %13.6,  PCR ile doğrulanmış SARS-CoV-2 infeksiyonlarına karşı %24.3 ve COVID-19 ile ilgili hastaneye yatışa karşı %42.3;  tam olarak aşılanmış çocuklarda aşı etkinliği sırasıyla %36.8, %65.3 ve %82.7 olarak saptanmış ve omikron varyantının baskın olduğu bir dönemde BNT162b2 aşısının, 5-11 yaş arası çocuklar arasında SARS-CoV-2 infeksiyonu ve COVID-19 ile ilişkili hastaneye yatış risklerini azalttığı gösterilmiş.

Tan SHX, Cook AR, Heng D, Ong B, Lye DC, Tan KB. Effectiveness of BNT162b2 vaccine against omicron in children 5 to 11 years of age. N Engl J Med. 2022; 387 (6): 525-32.

Makale İçin Tıklayınız

Türkiye’den ayrılan doktorların sayısı, çalışma koşullarıyla ilgili endişeler nedeniyle son on yılda arttı. Kaya Genç, İstanbul’dan bildiriyor.

2012 yılında Türk Tabipleri Birliği’ne sadece 59 hekim iyi hal belgesi için başvurmuşken, 2022’nin sonuna kadar yaklaşık 3000 doktorun iyi durumda sertifika alması bekleniyor. Bu, Türkiye’den ayrılan doktor sayısında 2012’ye göre 50 kat artış gösterdiği anlamına geliyor. Türkiye’nin ekonomik çöküşünün ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakalarındaki artışın bu beyin göçünün en önemli sebeplerinden olduğu belirtilmiş.

Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın yıllık faaliyet raporlarına göre 2012’de lansmanından bu yana Beyaz Kod’u kullanan toplam sağlık çalışanı sayısında çarpıcı bir artış saptanmış; 2017’de 7751 iken 2019’da 46 274’e, 2020’de ise 72 158’e yükseldiği gösterilmiş.

Şiddet bir faktör olsa da asıl meselenin ekonomik zorluklar olduğu ve satın alma gücü açısından doktor ücretlerinin 2003’tekinin üçte biri olduğu belirtilmiş.

Ayrıca uzmanlık sınavı sonucunda yüksek riskli cerrahi branş kadroların boş kaldığı, tıp fakültesi öğrencilerinin bile şimdiden yurt dışı hazırlığı için dil öğrenmeye başladığı belirtilmiş.

Dünyadaki en büyük beyin göçü yaşanıyor…

Genc K. Turkish doctors emigrate amid low pay and rising violence. Lancet. 2022; 400 (10351): 482-3.

Makale İçin Tıklayınız