SARS-CoV-2’nin neden olduğu COVID-19, dünya çapında önemli morbidite ve mortalite ile sonuçlanmıştır. Delta ve omikron varyantı olarak bilinen varyantlar dahil olmak üzere çeşitli varyantlar mevcuttur. Delta varyantı yüksek bulaşıcılık ve kötü hastalık sonuçlarıyla ilişkilidir ve omikron varyantı infeksiyonlarda önemli bir artışa neden olmuştur. Hastaların %80’inden fazlası hafif semptomlar yaşarken, yaşlılar ve komorbiditeleri olanlar da dahil olmak üzere önemli bir kısmı kritik derecede hasta olabilir. Üst solunum yolu semptomları, ateş ve tat/koku değişiklikleri en sık görülen semptomlar olmaya devam etmektedir. Ekstrapulmoner komplikasyonlar sayısızdır ve kardiyovasküler, nörolojik, gastrointestinal ve dermatolojik sistemleri etkileyerek ciddi seyredebilir. Acil servis değerlendirmesi, COVID-19 için odaklanmış testleri ve son organ hasarının değerlendirilmesini içerir. 4C (Koronavirus Klinik Karakterizasyon Konsorsiyumu) skoru, hızlı COVID Şiddet İndeksi (qCSI), NEWS2 ve PRIEST skoru dahil olmak üzere çeşitli risk skorları tahminde yardımcı olabilir; ancak bunlar yalnızca klinik yargıyı desteklemeli, klinik yaklaşımın yerini almamalıdır.

Long B, Carius BM, Chavez S, et al. Clinical update on COVID-19 for the emergency clinician: presentation and evaluation. Am J Emerg Med. 2022; 54: 46-57.

Makale İçin Tıklayınız

Corynebacterium jeikeium, genellikle cilt yüzeyinde bulunan gram pozitif, aerobik, pleomorfik, spor oluşturmayan bir basildir. C. jeikeium‘a sekonder infektif endokardit en sık sol kalp kapakçıklarını etkiler ve diğer Corynebacterium endokarditine kıyasla kapak değişimi gerektirme olasılığı daha yüksektir. C. jeikeium endokarditi tedavisi, etken karakteristik olarak penisilin, sefalosporinler ve aminoglikozidlere dirençli olduğundan ve kinolonlara, makrolidlere, tetrasiklinlere ve rifampine karşı duyarlılık değişken olduğundan son derece zordur. Tedaviye rağmen, %33’e varan ölüm oranları bildirilmiştir. Bu makalede ölümcül mikroorganizmanın epidemiyolojisi, teşhisi ve tedavisi ile ilgili literatürü gözden geçirilmiştir.

Gupta R, Popli T, Ranchal P, et al. Corynebacterium Jeikeium Endocarditis: A Review of the Literature. Cardiol Rev. 2021; 29 (5): 259-62.

Makale İçin Tıklayınız

Bu prospektif, çok merkezli, kohort çalışmasında (CRACKLE-2) Arjantin, Avustralya, Şili, Çin, Kolombiya, Lübnan, Singapur ve ABD’deki 71 hastaneden kültürleri karbapeneme dirençli Klebsiella pneumoniae (CRKP) pozitif olan hastanede yatan hastalar alınmış. Her hasta için CRKP pozitif olan ilk kültür çalışmaya dahil edilmiş. Hastaneye yatış sonrası ölüm ve yeniden başvuruya ilişkin klinik veriler sağlık kayıtlarından toplanmış ve tüm izolatlarda tam genom dizilimi yapılmış. Bakteriyel özellikler ve 30 günlük tüm nedenlere bağlı mortalite Çin, Güney Amerika ve Amerika Birleşik Devletleri’nden hastalar arasında karşılaştırılmış. 502’si (%51) CRKP infeksiyonu kriterlerini karşılayan ve 489’u (%49) kolonizasyon olarak kabul edilen pozitif kültürlere sahip 991 hasta kaydedilmiş. ABD’deki infekte hastalar, Çin veya Güney Amerika’daki hastalara göre daha akut olarak değerlendirilmiş ve daha fazla komorbidite saptanmış.

Wang M, Earley M, Chen L, et al. Clinical outcomes and bacterial characteristics of carbapenem-resistant Klebsiella pneumoniae complex among patients from different global regions (CRACKLE-2): a prospective, multicentre, cohort study. Lancet Infect Dis. 2022; 22 (3): 401-12.

Makale İçin Tıklayınız

Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2’nin (SARS-CoV-2) neden olduğu COVID-19 ile birlikte diğer virus,mantar ve bakterilere bağlı ikincil infeksiyonlar da önem kazanmıştır. Bunlar arasında mukormikoz, nadir fakat agresif bir mantar hastalığıdır ve özellikle diyabetik ketoasidozlu (DKA), kötü kontrollü diyabetes mellituslu hastaları etkilemektedir. Burada, dünya çapında COVID-19 ile ilişkili olarak bildirilen mukormikoz (CAM) vakalarıyla ilişkili literatürün kapsamlı bir incelemesini yapılmıştır. Prevalans Hindistan, İran ve Mısır’da diğer ülkelere göre daha yüksektir; özellikle Hindistan’daki Gujarat ve Maharashtra eyaletlerinde en yüksek saptanmıştır. Kötü diyabetik kontrol ve sistemik kortikosteroidlerin uygulanması, şiddetli ve kritik COVID-19 hastalarında mukormikoza neden olan yaygın tetikleyici faktörlerdir. Ek olarak, COVID-19’un kendisi bağışıklık sistemini etkileyerek hastaların mukormikoza karşı savunmasız kalmasına neden olabilir. Uygun CAM tedavileri, sıkı glisemik kontrol, kapsamlı cerrahi debridman ve amfoterisin B formülasyonları ile antifungal tedaviyi içermektedir.

Chao CM, Lai CC, Yu WL. COVID-19 associated mucormycosis – An emerging threat. J Microbiol Immunol Infect. 2022; 55 (2): 183-90.

Makale İçin Tıklayınız