7 Aralık 2021 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Pandemi Günlerinde HIV” konulu web konferans yapılacaktır.
PROGRAM
Yöneten: Prof. Dr. Volkan KORTEN
Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi
HIV ve COVID-19: Tanı ve Tedavide Güncel Gelişmeler
Doç. Dr. Asuman İNAN
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
HIV ve Aşılar: COVID-19, Pnömokok, İnfluenza
Doç. Dr. Süda TEKİN
Koç Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Klimik Derneği İnfektif Endokardit ve Diğer Kardiyovasküler İnfeksiyonlar Çalışma Grubu (İEÇG), 25 Aralık 2021 tarihinde, Ankara’da üçüncü simpozyumumunu “Böbrek Yetmezliği Olan Hastalarda İnfektif Endokardit” başlığıyla düzenliyor.
Bu simpozyumun amacı bir infeksiyon hastalığı olarak mortalitesi çok yüksek olan infektif endokarditle ilgili güncel bilgilerin gözden geçirilmesi, ilgili diğer birimlerle olan ortak infeksiyon ve infeksiyon dışı sorunların incelenmesi, tanı ve tedavisindeki yaklaşımlarla ilgili çözüm önerilerini belirleyebilmektir.
Simpozyumun, ülkemizdeki infektif endokarditli hastalara bakım veren tüm hekimlerin bilgi ve uygulama birikimine katkı sunacağını, infektif endokardit ekiplerinin gerekliliğini ortaya koyacağını umuyor ve 25 Aralık 2021 tarihlerinde sizlerle Ankara’da birlikte olmayı ümit ediyoruz. Simpozyuma “çevrim içi” katılmak da mümkündür. Etkin ve çoğul bir simpozyum olması dileğiyle şimdiden hoş geldiniz.
Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Klimik Derneği HIV/AIDS Çalışma Grubu (HIVÇG) tarafından düzenlenen VIII. İlk Adımda Hasta Yönetimi Kursu’nun 15 Ocak 2022 Cumartesi günü İstanbul’da yapılıyor.
İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji asistanları ve HIV/AIDS hastası izleyen uzmanların katılımını beklediğimiz bu kursta, konusunda deneyimli öğretim üyeleri ve uzmanlar tarafından gerçek olgularla desteklenmiş bir eğitim verilecektir. Hastalarımıza verdiğimiz hizmetin niteliğini, güncel ve bilimsel bakış açısıyla sürdürmek ve yükseltmek ortak amacımızdır.
VIII. İlk Adımda Hasta Yönetimi, HIV/AIDS Kursuna daha önce düzenlenen kurslarımıza katılmamış olan meslektaşlarımız arasından, başvuru sırası göz önünde bulundurularak katılımcı kabul edileceği bilgisini paylaşarak, konuyla ilgilenen üyelerimizi davet etmekten mutluluk duyuyoruz.
Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
XXII. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresini (KLİMİK 2022), 9-12 Mart 2022 tarihlerinde, Antalya’da yüz yüze olarak gerçekleştirmeyi planladık. Tüm üyelerimizi, pandemide korunma kurallarına uygun bütün önlemlerin titizlikle alınacağı, hem COVID-19 hem de İHKM alanının sorunu olan tüm hastalıkların bilimsel gelişmeler eşliğinde tartışılacağı kongremize davet etmekten mutluluk duyuyoruz.
Ayrıca, kongre sırasında 10 Mart 2022 Perşembe günü 20.30-22.00 saatleri arasında 17. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Yeterlik Sınavı yapılacaktır.
Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Bu çalışma, 15 Aralık 2020’den 4 Mayıs 2021’e kadar Veterans Affairs (VA) sağlık sistemindeki hastalar arasında SARS-CoV-2 aşılaması ve infeksiyonunun retrospektif, çok merkezli, ülke çapında kohort çalışması olarak planlanmış. Toplam 184 485 hasta (113 796 aşılı) içinden 29 152 aşılı hasta (medyan [IQR] yaş, 74.1 [70.2-79.3] yıl; %95’i erkek) aşılanmamış kontrollerle 1:1 eşleştirilmiş. Ortalama 47 günlük takipten itibaren, eşleşen kohortta 436 SARS-CoV-2 infeksiyonu (aşılanmış hastalarda 161 infeksiyon ve aşılanmamış hastalarda 275 infeksiyon) saptanmış. Aşılı grupta 17, aşılanmamış grupta 27 COVID-19 ile ilgili ölüm saptanmış. Eşleştirilmiş gruptaki genel aşı etkinliği, ikinci dozdan 14 gün sonra başlayarak %58 (%95 GA, %39 ila %72) bulunmuş. İlk aşı dozundan önceki üç ay içinde kemoterapi alan hastaların, ikinci dozdan 14 gün sonra başlayarak %57 (%95 GA,-%23 ila %90) aşı etkinliğine sahip olduğu, etkinliğin endokrin tedavisi alanlar için %76 (%95 GA, %95 GA, %50 ila %91) ve önceki altı ay boyunca sistemik tedavi almamış olanlar için ise %85 (%95 GA, %29 ila %100) olduğu belirlenmiş.
Bu kohort çalışmasında, COVID-19 aşısı kanserli hastalarda daha düşük SARS-CoV-2 infeksiyon oranları ile ilişkilendirilmiş. Yazarlar bazı bağışıklığı baskılanmış alt grupların aşılamaya rağmen erken COVID-19 riski altında kalabileceğini, aşı yanıtı için serolojik testlerle izlemeyi ve sonuçları optimize etmek için üçüncü aşı dozu gibi ek risk azaltma stratejilerine dikkat edilmesini öneriyorlar.
Wu JT, La J, Branch-Elliman W, et al. Association of COVID-19 vaccination with SARS-CoV-2 infection in patients with cancer: a US nationwide Veterans Affairs study. JAMA Oncol. 2 Aralık 2021.
Karbapenem dirençli Gram-negatif bakteriler (CRGN), sınırlı antimikrobiyal tedavi seçenekleri nedeniyle hayatı tehdit eden infeksiyonlara neden olur. CRGN oluşumu genellikle hastaneye yatış ve antimikrobiyal tedavi ile bağlantılıdır ancak tam olarak anlaşılamamıştır. Bu çalışmada tüm genom dizilimini (WGS) kullanarak, Karaciğer yetersizliği olan hastalarda CRGN’nin evrimini açıklamak ve potansiyel iletim yollarını yeniden yapılandırmak amaçlanmış. Karaciğer nakli için değerlendirilen 351 hastadan 18 CRGN izolatı (17 hastadan) analiz edilerek WGS ve biyoinformatik analiz kullanılarak genotipler ve filogenetik ilişkiler araştırılmış. Potansiyel epidemiyolojik bağlantılar, hasta çizelgelerinin analizi ile değerlendirilmiş.
Karbapeneme dirençli (CR) Klebsiella pneumoniae (n=9) ve CR Pseudomonas aeruginosa (n=7) baskın patojenler olarak saptanmış. İzolatlar içinde 14/18 CRGN’nin karbapenemaz kodlayan genleri barındırmadığı, 4/18 CRGN’de ise karbapenemazların (VIM-1, VIM-2, OXA-232 ve OXA-72) saptandığı belirlenmiş. Tüm izolatlar arasında, plazmid transfer aracılı karbapenem direnci kanıtı saptanmamış. Sadece üç K. pneumoniae izolatı için yakın bir filogenetik ilişki bulunmuş.
Bu çalışma karaciğer sirozu hastalarında CRGN’nin yüksek çeşitliliğini ortaya koymaktadır. Karbapeneme duyarlı kökenlerin mutasyonu, karbapenemaz kodlayan genetik elementlerin hastane içinde bulaşmasından ziyade CR edinmenin baskın yolu gibi görünmektedir.
Schultze TG, Ferstl PG, Villinger D, et al. Molecular Surveillance of Carbapenem-Resistant Gram-Negative Bacteria in Liver Transplant Candidates. Front Microbiol.2021; 12: 3543.
Doğal asemptomatik SARS-CoV-2 infeksiyonu sırasında uzun vadeli antikor tepkileri ve nötralizasyon aktivitesi bilinmemektedir. Bu çalışmada, doğal asemptomatik infeksiyonlu 156 kişinin antikor yanıtlarını incelemek için enzime bağlı immünosorbent testleri (ELISA) ve saflaştırılmış SARS-CoV-2S ve N proteinleri ile nötralizasyon testi kullanılmış. Altı ile 12 ay arasında, 156 hastada SARS-CoV-2’ye karşı güçlü antikor yanıtları bulunmuş. Antikor tepkileri kademeli olarak azalmasına rağmen, S-IgG, N-IgG’den daha stabil kalmış. S-IgG, 12 aylık infeksiyondan sonra bile doğal olarak infekte olmuş kişilerin %79’unda hala tespit edilebilmiş. İnfeksiyondan altı ay sonra hastaların %98.74’ünde orta ila güçlü nötralizasyon aktiviteleri gözlenmesine rağmen bu oran infeksiyondan sonra sırasıyla sekizinci ayda (%46.15) ve 10 ayda (%39.11) azalmış. Hastaların sadece %23.72’si 12 ayda güçlü nötralizasyon aktivitesi sergilemiş. Bu çalışma, doğal asemptomatik infeksiyonu olan kişilerde SARS-CoV-2’ye karşı uzun süreli antikor varlığını güçlü bir şekilde desteklemektedir, ancak antikor yanıtlarının etkinliği infeksiyondan altı ay sonra belirgin olarak azalmaya başlamaktadır.
Tian X, Jiang W, Zhang H, et al. Persistence of the SARS-CoV-2 Antibody Response in Asymptomatic Patients in Correctional Facilities. Front Microbiol. 2021; 12: 789374.
Bu çok merkezli prospektif gözlemsel çalışmada, 24-35 gebelik haftalarından doğuma kadar tenofovir alafenamid (TAF) veya tenofovir disoproksil fumarat (TDF) alan, HBV DNA seviyeleri 200.000 IU/mL’den yüksek olan gebeler 1:1 olarak kaydedilmiş ve doğum sonrası altıncı aya kadar takip edilmiş. Tüm bebeklere immünoprofilaksi uygulanmış. Birincil sonlanım noktası olarak annelerin ve bebeklerin güvenliği, ikincil sonlanım noktası olarak, bebekler için yedinci ayda hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) pozitifliği belirlenmiş. Çalışmada TAF ve TDF kollarına sırasıyla 116/116 anne ve 117/116 bebek alınmış. TAF’ın, ortalama 11 haftalık tedavi süresi boyunca iyi tolere edildiği, annede en sık görülen yan etkinin bulantı olduğu (%19.0) belirtilmiş. Doğumda bir (%0.9), doğum sonrası üçüncü ayda 3 (%2.6) ve doğum sonrası altıncı ayda 9 (%7.8) annede anormal alanin aminotransferaz seviyelerinin saptandığı, her iki grubun benzer güvenlik profine sahip olduğu, iki grupta da hiçbir bebekte doğum kusurunun olmadığı, TAF grubundaki bebeklerin doğumda ve yedinci ayda fiziksel ve nörolojik gelişiminin TDF grubundakilerle benzer olduğu saptanmış. Ayrıca 233 bebeğin hiçbirinde yedinci ayda HBsAg pozitifliğinin saptanmadığı belirtilmiştir.
Zeng QL, Yu ZJ, Ji F, et al. Tenofovir alafenamide to prevent perinatal hepatitis B transmission: a multicenter, prospective, observational study. Clin Infect Dis. 2021; 73 (9): e3324-e3332.
Bu çalışmaya, Kaliforniya Eyaleti’nde 2020 yılında, Tüberküloz (TBC) ve COVID-19 tanısı alan, 91 hasta dahil edilmiştir. Birliktelik durumu en çok olan gruplar, İspanyol veya Latin ırka ait olma, diyabet ve sağlık kalitesinin düşük olduğu yerde yaşama olarak gösterilmiştir. COVID-19 ve TBC birlikteliğinde mortalite oranı, pandemiden önce TBC’ye sahip olma veya sadece COVID-19’a sahip olmaktan daha yüksek bulunmuştur. Bu çalışma, sağlık hizmetlerinin yüksek kaliteyle verilmesiyle birlikte, alınacak COVID-19 önlemleriyle, koinfeksiyon ve mortalitenin azaltılabileceği gösterilmiştir.
Nabity SA, Han E, Lowenthal P, et al. Sociodemographic characteristics, comorbidities, and mortality among persons diagnosed with tuberculosis and COVID-19 in close succession in California, 2020. JAMA Netw Open. 2021; 4 (12): e2136853.
