Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
2
Kasım
2021
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Sağlık Bakımıyla İlişkili İnfeksiyonları Önleme Paketi Uygulamaları (86. Web Konferans, 2 Kasım 2021)

2 Kasım 2021 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Sağlık Bakımıyla İlişkili İnfeksiyonları Önleme Paketi Uygulamaları” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM

Yöneten: Prof. Dr. Yeşim TAŞOVA
Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Sağlık Bakımıyla İlişkili İnfeksiyonları Önleme Paketi Uygulama Sorunları
Uzm. Hem. Pakize AYGÜN
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Sağlık Bakımıyla İlişkili İnfeksiyonları Önleme Paketi Uygulamalarından Beklentiler
Prof. Dr. Gökhan AYGÜN
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Selam ve Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Tüberküloz İnfeksiyonu İçin Tüberkülin Deri Testleri ve İnterferon-Gamma Salınım Testleri ile Karşılaştırıldığında Yeni Cilt Bazlı İn-vivo Testlerin Tanısal Performansı: Sistematik Gözden Geçirme ve Meta-analiz:

Tüberküloz infeksiyonu için yeni cilt bazlı testler, mevcut testlere uygun alternatifler sunabilir; bununla birlikte, saflaştırılmış protein türevi-tüberkülin cilt testi (PPD) veya interferon-gamma salınım tetkikleri (IGRA) ile karşılaştırıldığında, yeni testlerin tanısal performansı sistematik değerlendirmeye ihtiyaç duymaktadır.
Bu sistematik derleme ve meta-analizde, her bir veri tabanının başlangıcından 15 Mayıs 2019 tarihine kadar İngiliz (Medline OVID), Çin (Çince Biyomedikal Literatür Veritabanı ve Çin Ulusal Bilgi Altyapısı) ve Rus (e-kütüphane) veritabanları, “ESAT6”, “CFP10”, “cilt testi” veya “Tüberküloz” terimleri kullanılarak taranmış. Teşhis performansını değerlendirmek için 2020 DSÖ çerçevesiyle tutarlı bir tüberküloz infeksiyonu referans standartları hiyerarşisi kullanılmış.

Bu analizde, 10 915 kişi içeren 37 çalışmadan oluşan 1466 makale incelenmiş (7111 Diaskintest, 2744 C-Tb, 887 EC, 173 DPPD). Test edilen alt popülasyonlar; HIV pozitif hastaları, çocukları (0-18 yaş) ve teması olan kişileri içermekteymiş. İndeks testin, TST ve IGRA’ya karşı dokuz doğrudan çalışmasının olması, karşılaştırmalara ve havuzlamaya izin vermiş. Tüberkülozlu ve tüberkülozsuz insanlardan oluşan karma bir kohortta, Diaskintest’in IGRA ile havuzlanmış korelasyonu %87.16 (%95 GA 79.47-92.24) ve PPD ile %55.45 (46.08-64.45) imiş (5 mm sınır değer).   Diaskintest duyarlılığı diğer testler ile karşılaştırıldığında %91.18 bulunmuş (PDD için %88.24 Quantiferon İGRA için %89.66, TSPOT için %90.91). Aktif tüberkülozlu bireylerde, IGRA ile C-Tb korelasyonu %79 iken PPD için %78.92 olarak tespit edilmiş.

Sonuç olarak, Tüberküloz infeksiyonu için yeni deri bazlı testler, IGRA veya TST’ye benzer şekilde performans gösteriyor gibi görünmektedir. Test performansının değerlendirilmesi, hasta için önemli sonuçlar ve mevcut klinik algoritmalarda tanısal kullanım, riskli popülasyonlarda uygulama hakkında bilgi verecektir.

Krutikov M, Faust L, Nikolayevskyy V, et al. The diagnostic performance of novel skin-based in-vivo tests for tuberculosis infection compared with purified protein derivative tuberculin skin tests and blood-based in vitro interferon-γ release assays: a systematic review and meta-analysis. Lancet Infect Dis. 2021: S1473-3099(21)00261-9.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 ve Şiddetli Hipoksemili Yetişkinlerde Yaşam Desteği Olmadan 12 mg’a Karşı 6 mg Deksametazon Tedavisinin Canlı Gün Sayısı Üzerindeki Etkisi

Bu çalışmada COVID-19 ve şiddetli hipoksemi tedavisinde 12 mg/gün ile 6 mg/gün deksametazonun etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Çalışmada Ağustos 2020-Mayıs 2021 tarihleri arasında, Avrupa ve Hindistan’daki 26 hastanede en az 10 lt/dk oksijen tedavisi alan veya mekanik ventilasyon desteğine ihtiyaç duyan COVID-19 tanılı 1000 yetişkin hastanın tedavi sonuçları incelenmiş olup izlem 19 Ağustos 2021 tarihinde sona ermiştir. Hastalar, 10 güne kadar, 12 mg/gün intravenöz deksametazon alanlar (n=503) veya 6 mg/gün intravenöz deksametazon alanlar olarak 1:1 oranında randomize edilmiştir.

Randomize edilen 1000 hastadan 971’inin bilgilerine ulaşılabilmiş (12 mg/gün deksametazon grubundan 491 hasta, 6mg/gün deksametazon grubundan 480 hasta). Yaşam desteği olmadan ortalama hayatta kalınan gün sayısı 12 mg/gün deksametazon alan grupta 22, 6 mg/gün deksametazon alan grupta 20.5 bulunmuş. 28 gün içinde mortalite oranları, 12 mg/gün deksametazon alan grupta % 27.1, 6 mg/gün deksametazon alan grupta %32.3 bulunmuş. 90 günlük izlemde mortalite oranları, 12 mg/gün deksametazon alan grupta % 32.0, 6 mg/gün deksametazon alan grupta %37.7 bulunmuş. Septik şok ve invazif fungal infeksiyon gibi ciddi yan etkiler 12 mg/gün deksametazon alan grupta %11.3, 6 mg/gün deksametazon alan grupta %13.4 oranında görülmüş.

Sonuç olarak, 12 mg/gün deksametazon ile 6 mg/gün deksametazon alan, COVID-19 ve şiddetli hipoksemisi olan hastalar karşılaştırıldığında, 28 günde yaşam desteği olmadan hayatta kalma süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı derecede bir fark saptanmamış.

COVID STEROID 2 Trial Group, Munch MW, Myatra SN, et al. Effect of 12 mg vs 6 mg of Dexamethasone on the Number of Days Alive Without Life Support in Adults With COVID-19 and Severe Hypoxemia: The COVID STEROID 2 Randomized Trial. JAMA. 21 Ekim 2021.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 İnfeksiyonu Sonrası Hastalarda Bilişsel İşlevlerin Değerlendirilmesi

COVID-19 İnfeksiyonu geçiren hastalar sıklıkla bilişsel işlev bozukluğundan şikayet ederler. COVID-19 infeksiyonu sonrası bilişsel bozulmanın yaygınlığı ve hastalık şiddeti ile ilişkisi iyi karakterize edilmemiştir. Konuyla ilgili daha önce yapılan çalışmalar, küçük örneklem büyüklükleri ve bilişsel işleyişin optimal olmayan ölçümü nedeniyle sınırlı kalmıştır. Bu çalışmada; ayaktan, acil serviste veya hastanede yatarak tedavi alarak iyileşen COVID-19 hastalarında bilişsel işlev bozukluğu oranları araştırılmış.

Nisan 2020-Mayıs 2021 Tarihleri arasında COVID-19 tanısıyla takip edilen 18 yaş üstü hasta verileri, Sina Dağı Sağlık Sistemi kaydı aracılığıyla kesitsel olarak analiz edilmiş. Bilişsel işlevsellik, geçerliliği kanıtlanmış nöropsikolojik ölçümler kullanılarak değerlendirilmiş; sayı sayma ileri (dikkat) ve geriye doğru (işleyen bellek), İz Sürme Testi (işlem hızı ve yürütme işlevi), fonemik ve kategori akıcılığı (dil) ve Hopkins Sözel Öğrenme Testi (hafıza kodlama, hatırlama ve tanıma).

Çalışmada analiz edilen 740 katılımcının ortalama yaşı 49 (38-59 yıl), %63’ü (n=464) kadın olup COVID-19 tanısından itibaren geçen ortalama süre 7.6 ay olarak belirtilmiş. En belirgin bozukluklar; işlem hızında (%18, n=133), yönetsel işlevlerde (%16, n=118), fonetik akıcılıkta (%15, n=111), kategori akıcılığında (%20, n=148), hafıza kodlaması (%24, n=178) ve bellek geri çağırmada (%23, n=170) tespit edilmiş. Düzeltilmiş analizlerde, hastanede yatan hastalarda dikkat bozukluğu, yürütücü işlevlerde ve kategori akıcılığında bozulma, bellek kodlaması ve bellek geri çağırmada bozulma oranlarının ayakta tedavi alan hastalara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiş. Gruplar arasında diğer alanlardaki bozulmalarda anlamlı bir farklılık gözlenmemiş.

Sonuç olarak, COVID-19’un yürütücü işlevlerle ilişkisi, hastaların uzun süreli tedavisine ilişkin önemli soruları gündeme getirmekte olup altta yatan risk faktörlerini, mekanizmaları ve rehabilitasyon seçeneklerini belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Becker JH, Lin JJ, Doernberg M, et al. Assessment of cognitive function in patients after COVID-19 infection. JAMA Netw Open. 2021; 4 (10): e2130645.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr