12 Ekim 2021 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Karbapenem Dirençli Klebsiella pneumoniae İnfeksiyonlarında Güncel Durum” konulu web konferans yapılacaktır.
PROGRAM
Yöneten: Prof. Dr. Halis AKALIN
Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Epidemiyoloji ve Risk Faktörleri
Doç. Dr. Şiran KESKE
Koç Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Tedavide Yenilikler Var mı?
Prof. Dr. Halis AKALIN
Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Selam ve Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Mart-Ekim 2020 tarih aralığında yatarak izlenen 918 COVID-19 hastasının 232’sinde KDİ görülmüş. KDİ görülen hastaların %25’i santral kateter ilişkili KDİ olarak kabul edilmiş. COVID-19 olan ve olmayan hasta grupları eşleştirildiğinde COVID-19 pozitifliği KDİ ve ölüm için yüksek riskli bir durum olarak saptanmış. Bu çalışma COVID-19 hastalarında infeksiyon kontrol önlemlerinin vurgulanması bakımından önem taşımaktadır.
Shukla BS, Warde PR, Knott E, et al. Bloodstream infection risk, incidence, and deaths for hospitalized patients during coronavirus disease pandemic. Emerg Infect Dis. 2021; 27 (10): 2588-94.
Bu çalışmada Aralık 2020 ile Mayıs 2021 arasındaki tüm miyokardit olguları ele alınmış. Sağlık sistemi kayıtlarındaki aşılanan olgulardaki 283 miyokardit hastasından 142’si aşı sonrası miyokardit olarak belirlenmiş. Bunların 129 (%95)’unda hastalık hafif geçmiş. Bir olgu ölümle sonuçlanmış. Hastalık en yüksek 2. doz aşısını yaptıran 16-19 yaş arası erkekler (100 binde 13.7)’de saptanmış. Bu gruptaki miyokardit riskinin, geçmişteki miyokardit görülme sıklığına göre 5 kat daha yüksek olduğu görülmüş. Sonuç olarak her ne kadar COVID-19 mRNA aşısı sonrası miyokardit riski düşük olsa da özellikle ikinci BNT162b2 aşı dozu sonrası genç erkeklerde riskin daha yüksek olduğu belirtilmiş. Klinik olarak olguların çok büyük oranda hafif olgular olduğu vurgulanmıştır.
Mevorach D, Anis E, Cedar N, et al. Myocarditis after BNT162b2 mRNA vaccine against covid-19 in Israel. N Engl J Med. 6 Ekim 2021.
Danimarka’da hastaneye yatışı gerekmeyen COVID-19 hastalarını kapsayan bu araştırma 27 Şubat-31 Mayıs 2020 arasında 80 894 kişide yapılmış. SARS CoV-2 pozitif kişilerde venöz tromboembolizm daha fazla bildirilmiş. Ek olarak, pratisyen hekime ve ayaktan başvuru polikliniklerine başvuru sayısı COVID-19 hastalarında daha sık bildirilmiş. Bu da hastaneye yatması gerekmeyen hastalarda sekel olasılığı ile başvuruların artmış olabileceğini düşündürmüş.
Lund LC, Hallas J, Nielsen H, et al. Post-acute effects of SARS-CoV-2 infection in individuals not requiring hospital admission: a Danish population-based cohort study. Lancet Infect Dis. 2021; 21 (10): 1373-82.
