Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
7
Eylül
2021
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Hakemlik Eğitimine Davet

Değerli üyelerimiz,
Derneğimizin iki bilimsel dergisi (Klimik Dergisi ve IDCM) ülkemiz ve uluslararası bilim ortamına katkı sunmaya devam ediyor. Dergilerimiz tanındıkça gönderilen yazıların sayısı da artıyor. Dergilerimize gelen yazıların bilimsel açıdan değerlendirilerek bilimsel kalitesinin artırılmasını bir eğitim süreci ve niteliksel gelişimin önemi bir bileşeni olarak görüyoruz.  Bu bakış açısıyla dergilerimize gelen yazıları değerlendirecek hakemler yetiştirmek üzere bir eğitim programı planlamış bulunmaktayız. Bilimsel makale yazımı ve değerlendirmesinin yanı sıra yayımcılık süreçleri hakkında da eğitimlerin yer alacağı bu programa kendini geliştirmek isteyen, iyi düzeyde İngilizce bilen genç asistan ve uzman arkadaşlarımızı davet ediyoruz.

Hakemlik eğitimi programımıza katılmak isteyen asistan ve 40 yaş altı uzman üyelerimizin 10 Eylül 2021 tarihine kadar programa neden katılmak istediklerini açıklayan kısa bir başvuru mektubu ve özgeçmişlerini klimik@klimik.org.tr adresine göndermelerini bekliyoruz. Ayrıca başvuranlarla 10-12 Eylül 2021 tarihlerinde düzenleyeceğimiz COVID-19 Simpozyumu’nda yüz yüze görüşmeler yapmayı istiyoruz.

Saygılarımızla.
Klimik Derneği Yönetim Kurulu

KLİMİK COVID-19 Simpozyumu (10-12 Eylül 2021, İstanbul)

10-12 Eylül 2021’de gerçekleşecek ve A’dan Z’ye COVID-19’u ele alacağımız simpozyum sırasında derneğimizin 18. Dönem kurullarının seçileceği genel kurulumuzu da gerçekleştireceğiz. Sadece alanımızda değil ülkemiz tıp ortamında da çok önemli yeri olan derneğimiz, sizlerin katılımıyla belirlenecek yeni kurullarıyla bilim ve sağlık için daha büyük çalışmalar yapmak üzere yoluna devam edecektir.

10-12 Eylül’de İstanbul’da görüşmek ümidiyle saygılarımızı sunarız.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Ayrıntılı Bilgi İçin Tıklayınız

III. Uygulamalı Yara Bakım Kursu (14-17 Ekim 2021, Çorum)

Derneğimizin Diyabetik Ayak İnfeksiyonları Çalışma Grubu (DAİÇG) tarafından düzenlenen “Uygulamalı Yara Bakım Kursları”nın üçüncüsü 14-17 Ekim 2021 tarihinde Hitit Uygarlığının beşiği Çorum ilinde düzenlenecektir. Bu kurs ile gerek uzmanlık alanımızda çalışan meslektaşlarımız gerekse konuya ilgi duyan diğer sağlık çalışanlarının yara tedavisinde yetkinleşmesini sağlamak hedeflemektedir. Kursta kronik yara tedavisinde nelerin yapılması gerektiği, yara bakım ürünlerinin nasıl kullanıldığı, yaranın aşamalarına göre tedavi yaklaşımının nasıl olduğu teorik olarak anlatılacak ve COVID 19 salgın koşullarının elverdiği ölçüde birebir hasta başında uygulamalı olarak ya da videolar ve maketler eşliğinde görselleştirilerek gösterilecektir. Tartışmalı oturumlar ile kursiyerler, alanında uzman ve deneyimli meslektaşları ile olguları tartışma imkânı bulacaklardır.   Ayrıca bir “Yara Bakım Ünitesi”nin nasıl örgütlenmesi, nasıl çalışması gerektiği güncel gelişmeler altında yeniden tartışılacaktır.
Kronik yara ve tedavisine ilgi duyan tüm meslektaşlarımızı kursumuza bekliyoruz.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Ayrıntılı Bilgi İçin Tıklayınız

Birleşik Krallık’ta COVID Semptom Çalışması Mobil Uygulamasını Kullanan Kişilerde Aşı Sonrası Gelişen İnfeksiyonun Risk Faktörleri ve Hastalık Profili: Prospektif, Toplum Temelli Bir Vaka Kontrol Çalışması

Birleşik Krallık’ta aşılama sonrası SARS-CoV-2 infeksiyonu risk faktörlerini belirlemeyi ve aşılama sonrası hastalığın özelliklerini tanımlamayı amaçlayan prospektif, toplum temelli vaka kontrol çalışmasında, “COVID-19 Semptom Çalışması” mobil uygulamasına 18 ve üzeri yaş kişilerin girdiği veriler (demografik özellikler, coğrafi lokasyon, test sonuçları ve aşılar) kullanılmış.

Risk faktör analizi, 8 Aralık 2020 ile 4 Temmuz 2021 arasında birinci veya ikinci doz COVID-19 aşısı olup ilk aşıdan en az 14 gün sonra COVID-19 testi pozitif (ancak ikinci aşılarından önce; vaka 1) veya ikinci aşılamadan en az 7 gün sonra testi pozitif ve aşıdan önce testi pozitif olmayan (vaka 2) olarak gruplanmış. Aşı öncesi testi pozitif olmayanlardan 2 kontrol grubu oluşturulmuş: ilk aşılamadan en az 14 gün sonra ancak ikinci aşıdan önce testi negatif olanlar (kontrol 1) ve ikinci aşılamalarından en az 7 gün sonra testi negatif olanlar (kontrol 2). Aşılama sonrası test tarihi, sağlık çalışanı durumu ve cinsiyete göre kontrol 1 ve 2 grupları sırasıyla vaka 1 ve 2 gruplarıyla 1:1 olarak eşleştirilmiş. Profil analizinde vaka 1 ve 2 kolunda testi pozitif çıktıktan sonraki 14 gün süresince mobil uygulamayı kullananlardan bir alt grup seçilmiş (vaka 3 ve 4). Kontrol 3 ve kontrol 4, testi pozitif olup, uygulamayı testten sonra en az 14 gün kullanan ve sırasıyla vaka 3 ve 4 ile 1:1 eşleştirilen aşılanmamış katılımcılar olarak gruplanmış.

Aşı uygulama kullanıcılarından ilk dozu bildiren 1 240 009 kişinin 6030’unda (%0.5) (vaka 1) ve ikinci dozu bildiren 971 504 kişinin 2370’inde (%0.2) test pozitif saptanmış (vaka 2). Risk faktörü analizinde, yaşlı erişkinlerin (≥60 yaş) ilk aşı dozundan sonra aşılama sonrası infeksiyona daha duyarlı olduğu (olasılık oranı [OR] 1.93, %95 CI 1.50–2.48; p<0,0001) ve yoksul bölgelerde yaşayan bireylerin ilk doz aşı sonrası infeksiyon geliştirme olasılıkları yüksek olarak bulunmuş (OR 1·11, %95 CI1·01–1·23; p=0.039). Obez olmayan (BMI <30 kg/m²) bireylerde, ilk doz sonrası infeksiyon gelişme ihtimali daha düşük (OR 0.84, %95 CI 0.75-0.94; P=0.0030) ve aşılanmayanlara kıyasla aşılananlarda hospitalizasyon ve ağır semptom gelişme olasılığı daha düşük bulunmuş.

Sonuçta SARS-CoV-2 infeksiyonunu en aza indirmek için, aşı etkinliğini ve infeksiyon kontrol önlemlerini arttırmada risk altındaki popülasyonlar hedeflenmelidir.

Antonelli M, Penfold RS, Merino J, et al. Risk factors and disease profile of post-vaccination SARS-CoV-2 infection in UK users of the COVID Symptom Study app: a prospective, community-based, nested, case-control study. Lancet Infect Dis. 2021: S1473-3099(21)00460-6.

Makale İçin Tıklayınız

BNT162b2 ve mRNA-1237 mRNA Aşısına Yanıt Olarak Oluşan SARS-CoV-2 Antikorlarının Ticari Antikor Testleri ile Tespiti

SARS-CoV-2 aşılarının hızlı bir şekilde onaylanmasıyla, klinik laboratuvarların mevcut yüksek verimli ticari testlerle aşı kaynaklı antikorları tespit etme yeteneği bilinmediğinden bu çalışmada ticari seroloji testlerinin aşı kaynaklı antikorları (VIA) tespit edip edemediği ve aşı yanıtını anlayıp anlamadığının belirlenmesi amaçlanmış. Çalışmaya aşılama öncesi (BNT162b2 grubu), aşılamadan 2 hafta sonra (BNT162b2 ve mRNA-1273 grubu) ve 2. dozdan önce (her 2 grup) serumları toplanan sağlık çalışanları ve uzun süreli bakım ünitelerinde kalan kişiler alınmış. VIA’ları saptamak için dört ticari test (Abbott SARS-CoV-2 IgG, Abbott SARS-CoV-2 IgG II Quant, DiaSorin Trimeric S IgG ve GenScript cPASS) kullanılarak SARS-CoV-2 IgG’nin varlığı açısından test edilmiş. İkincil sonuçlar, aşılama sonrası antikor yanıtının tanımını ve nötralize edici titrelerle korelasyonu olarak belirlenmiş. 225 katılımcı (177 BNT162b2 alan ve 48 mRNA-1273 alan) dahil edilmiş (ortanca yaş 41; %66-78 kadın). Nükleokapsid IgG, BNT162b2’nin (başlangıç) ve mRNA-1273’ün (ilk dozdan 2 hafta sonra) %4.1 ve %21.9’unda bulunmuş. Tüm anti-spike analizleri, ilk ve son örnekleme zaman noktaları arasında ortalama %87.2 (aralık %73.8-94.3; BNT162b2) ve %25.2 (aralık %23,8-26.7; mRNA-1273) artışla  aşılamadan sonra antikorları saptamış ( tümü p <0.05). Nötralize edici antikorlar, zamanla artan titrelerle (tümü p < 0.05) her iki aşı kolu için tüm aşı sonrası zaman noktalarında tespit edilmiş. Sonuç olarak, Anti-spike’a karşı aşıyla indüklenen SARS-CoV-2 IgG  antikorunun ticari olarak mevcut yüksek verimli tahlillerle saptanabileceği ve zamanla artacağı belirtilmiş. İkinci aşı dozundan önce, bireylerin %73-89’unda nötralize edici antikorların saptanabileceği, bunun da çoğu bireyin sonraki infeksiyondan bir dereceye kadar korumaya sahip olacağını düşündürdüğü bildirilmiş.

Kanji JN, Bailey A, Fenton J, et al. Detection of SARS-CoV-2 antibodies formed in response to the BNT162b2 and mRNA-1237 mRNA vaccine by commercial antibody tests. Vaccine. 2021: S0264-410X(21)01042-2.

Makale İçin Tıklayınız

Hepatit A Aşısını Daha İyi Kullanmak İçin Kaliforniya’daki Yetişkinlerde Hepatit A Bağışıklığının Tahmin Edicileri

Hepatit A aşısı önerileri artık evsizlik, yasadışı uyuşturucu kullanımı ve HIV’in yanı sıra geleneksel risk faktörlerini ve hepatit A’nın endemik olduğu bölgelere seyahati içermektedir. Bu çalışmada Hepatit A aşısını daha iyi kullanmak için Hepatit A bağışıklığının tahmin edicileri için çok çeşitli bir popülasyonu incelenmesi amaçlanmış. 1 Ocak 2007 ve 31 Aralık 2017 tarihleri arasında Hepatit A İmmünoglobulin G (IgG) testi ile büyük bir entegre sağlık planının üyeleri üzerinde kesitsel tanımlayıcı bir çalışma gerçekleştirilmiş. Hariç tutma kriterleri olarak <18 yaş olmak, 6 aydan daha kısa süreli kayıt bulunması ve testten önce hepatit A aşısı olmuş olmak belirlenmiş.  Yaş, cinsiyet, konuşulan birincil dil, etnik köken/ırk, hane geliri ve seyahat geçmişi veya sarılık öyküsü değişkenler olarak seçilmiş. Risk faktörlerinin Hepatit A bağışıklığı üzerindeki ilişkisini değerlendirmek için çok değişkenli lojistik regresyon yapılmış. Hepatit A bağışıklığı için test edilen 18 yaş ve üzeri 318 170 kişiden 155 842’sinde reaktif Hepatit A IgG testi (%49) tespit edilmiş. En düşük yaygınlık %28.1 ile Beyazlarda saptanmış  ve bunu %35.8 ile Siyahlar izlemiş.  Hispanikler ve Asya/Pasifik Adalıları sırasıyla %63 ve %68,2 yaygınlık oranlarına sahipmiş. Düzeltilmiş analizlerde, Asyalı/Pasifik Adalılar, Hispanikler ve Siyahlar, Beyazlara göre Hepatit A bağışıklığına sahip olma olasılığı 5.17, 3.44 ve 1.42 kat daha fazla bulunmuş. Birincil tercih ettikleri dil olarak İspanyolca veya İngilizce veya İspanyolca dışında bir dil konuşanların, İngilizce konuşanlara göre bağışıklığa sahip olma olasılığı 6.11 ve 3.27 kat daha fazla saptanmış. Bilinen seyahat geçmişi, 2.16’lık bir Hepatit A bağışıklığı olasılığı vermiş. “Hispanik ve Asya/Pasifik Adalı kökenli kişilerin yanı sıra İngilizce dışında tercih edilen bir konuşma diline sahip kişiler, Hepatit A bağışıklığının yüksek prevalansına sahiptir ve bu gruplar için aşılamadan önce Hepatit A bağışıklığının test edilmesi düşünülmelidir” şeklinde bir yorumda bulunulmuş.

Lewin BJ, Rodriguez J, Yang SJ, Tartof SY. Predictors of hepatitis A immunity in adults in California in order to better utilize hepatitis A vaccine. Vaccine. 2021: S0264-410X(21)01104-X.

Makale İçin Tıklayınız

Metastatik Meme Kanseri İçin Sistemik Steroid ve Trastuzumabla Tedavi Edilen Bir Hastada Aspergillusİlişkili Nekrotizan Selülit

Çoklu metastazı olan meme kanseri öyküsü olan 60 yaşındaki kadın hasta nekrotizan selülit nedeniyle yatırılarak takibe alınmış. Hastanın öyküsünden meme kanseri için iki yıldır trastuzumab tedavisi almakta olduğu, serebral ve pulmoner metastaz nedeniyle radyoterapi gördüğü ve serebral metastaz nedeniyle altı hafta süreyle 48 mg/gün metilprednizolon kullanmakta olduğu anlaşılmış. Genel durumu ve fiziksel performansı iyi olan hastanın tam sayımı parametreleri normal bulunmuş.

Hastanın başvurusundan bir hafta önce ateş ve sol alt ekstremitede Şekil 1’de gösterilen ağrılı papül ve püstüller gelişmiş. Travma öyküsü bulunmayan hastaya beş gün süreyle oral amoksisilin-klavulonat tedavisi verilmiş ancak lezyonların tedaviye rağmen büyümesi nedeniyle hastaneye yönlendirilmiş. Hastanın hastaneye kabulündeki fizik muayenesinde Şekil 2’de gösterilen büyük ve ağrılı nekrotizan selülit tablosu olduğu belirlenmiş, ateşi devam etmekteymiş. İğne aspirasyonuyla elde edilen örneklerin tamamında Aspergillus fumigatus üretilmiş ve örneklerde galaktomannan antijeni pozitif saptanmış. Akciğer bilgisayarlı tomografisinde (BT) spesifik olmayan alveolar ve interstisiyel infiltratlar olduğu belirlenmiş, ekokardiyografi normal bulunmuş.

Trastuzumab ve vorikonazol ilaç etkileşimi nedeniyle hasta oral izavukonazolle (2×100 mg/gün) beş ay süreyle tedavi edilmiş. Lezyonlar üç ayda iyileşmiş ve bir yıl süresince relaps gözlenmemiş.

Grandière Pérez L, Josse C, Blanchi S, Beneton N, Piccoli G, Penn P. Necrotizing cellulitis secondary to Aspergillus in a patient with metastatic breast cancer treated with systemic steroids and trastuzumab. Int J Infect Dis. 2021; 107: 170-1.

Makale İçin Tıklayınız

Bruselloz İlişkili İnfekte Abdominal Aort Anevrizmasında FDG PET/BT Görüntüleme

Beş yıl önce aort anevrizması nedeniyle endovasküler onarım yapılan hastanın kontrol amaçlı yapılan BT anjiografisinde anevrizma büyüklüğünün arttığı ve anevrizma duvarında inflmatuvar kalınlaşma olduğu tesadüfen belirlenmiştir. Ateş ve karın ağrısı şikayeti olmayan hastanın laboratuvar tetkiklerinde tam kan sayımı ve prokalsitonin seviyesinin normal olduğu, yalnız C-reaktif proteinin hafif arttığı tespit edilmiştir.

Hastanın 18F-FDG PET/CT sonucu (Şekil 1) anevrizma duvarında FDG tutulumunun arttığını göstermiştir. Hastaya yapılan cerrahi girişim sonucu elde edilen örneklerin tamamında Brucella melitensis üretilmiştir.

El Yaagoubi Y, Hazouard E, Prunier-Aesch C, Bleuet F. FDG PET/CT in infected abdominal aortic aneurysm due to Brucellosis. Int J Infect Dis. 2021 Jun; 107: 135-6.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr