Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
3
Ağustos
2021
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

KLİMİK COVID-19 Simpozyumu’nun Bilimsel Programı Açıklandı

10-12 Eylül’de İstanbul’da gerçekleştirilecek olan KLİMİK COVID-19 Simpozyumu’nun Bilimsel Programı açıklanmıştır. Ayrıca bildiri son gönderim tarihi 15 Ağustos 2021 olarak belirlenmiştir. Bilimsel Program ve bildiri özeti göndermek için simpozyum web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

KLİMİK COVID-19 Simpozyumu Web Sitesi İçin Tıklayınız

Psöriyaz Tedavisinde Biyolojik İlaçlar ve İnfeksiyon Riski: Fransa’dan Büyük Bir Kohort Çalışması

Fransa’dan ülke çapında yapılan bu kohort çalışması, iki yıllık bir süre içinde en az iki topikal D vitamini türevi reçete alan ve 1 Ocak 2008-31 Mayıs 2019 tarihleri arasında veri tabanında kayıtlı psöriyaz tanısı olan tüm yetişkinleri değerlendirmiş. Biyolojik ajanları veya apremilastı yeni kullanmaya başlayan (yani, önceki yıla ait herhangi bir biyolojik ajan veya apremilast reçetesi olmayan) kişiler çalışmaya dahil edilirken, HIV infeksiyonu olan veya kanser, organ nakli veya ciddi infeksiyon öyküsü olan hastalar çalışma dışı bırakılmış.

Biyolojik tedavileri yeni kullanmaya başlayan toplam 44 239 kişi belirlenmiş (ortalama [SD] yaş, 48.4 [13.8]; 22 866 [51,7%] erkek hasta). Toplamda 29 618 (%66.9) hasta önce bir tümör nekroz faktörü inhibitörü, 6658 (%15.0) hasta interlökin (IL) 12/23 inhibitörü, 4093 (%9.3) hasta IL-17 inhibitörü, 526 (%1.2) hasta IL-23 inhibitörü ve 3344 (%7.6) hasta apremilast kullanmaktaymış. Toplam ciddi infeksiyon sayısı 1656 ve genel kaba insidans hızı 1000 kişi-yıl başına 25.0 (%95 GA, 23,8-26,2) imiş.  En sık görülen ciddi infeksiyonlar gastrointestinal infeksiyonlarmış (645 hasta [%38.9]). Zamana bağlı değişkenler için düzeltme yapıldıktan sonra, yeni adalimumab (wHR, 1.22; %95 GA, 1.07-1.38) veya infliximab (wHR, 1.79; %95 GA 1.49-2.16) kullanıcıları için ciddi infeksiyon riski etanercept’e kıyasla daha yüksekmiş. Ustekinumab daha düşük ciddi infeksiyon riskiyle ilişkilendirilmiş (wHR, 0.79; %95 GA, 0.67-0.94). Yeni IL-17 ve IL-23 inhibitörü guselkumab veya apremilast kullanıcılarında, etanercept’e kıyasla ciddi infeksiyon riski artmamış. Eş zamanlı nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar veya sistemik kortikosteroidlerle ciddi infeksiyon riski artmış.

Sonuçta, yeni infliximab ve adalimumab kullanıcılarında etanercept’e kıyasla ciddi infeksiyon riski artarken, ustekinumab kullanıcılarının ciddi infeksiyon geçirme riski daha düşükmüş. En yeni ilaçların sonuçlarını doğrulamak için başka gözlemsel çalışmalara ihtiyaç olduğu belirtilmiş.

Penso L, Dray-Spira R, Weill A, Pina Vegas L, Zureik M, Sbidian E. Association between biologics use and risk of serious infection in patients with psoriasis. JAMA Dermatol. 21 Temmuz 2021.

Makale İçin Tıklayınız

Üçüncü Doz mRNA-1273 Aşısının İki Doz Aşıya Yanıt Vermeyen Böbrek Nakli Olgularında Etkinliği

Bu çalışma, üçüncü doz mRNA-1273 aşısının, iki dozdan sonra yanıt vermeyen böbrek nakli alıcılarının (159 olgu) %49’unda serolojik bir yanıt indüklediğini bulmuş ve bu bulgular solid organ nakli alıcılarıyla ilgili diğer çalışmalarla uyumluymuş. Ancak hastaların %51’i üçüncü dozdan sonra anti-SARS-CoV-2 antikorları geliştirmemiş ve bu gruptaki olgular üçlü immünosüpresyon alan olgularmış. Hastaların şiddetli hastalığa karşı koruma sağlayabilecek hücresel bağışıklık geliştirme olasılığı değerlendirilmemiş. Bununla birlikte, bazı aşılanmış nakil alıcılarında şiddetli COVID-19 görülmesi, bağışıklığın düşük olduğunu düşündürebilirmiş.

Benotmane I, Gautier G, Perrin P, et al. Antibody response after a third dose of the mRNA-1273 SARS-CoV-2 vaccine in kidney transplant recipients with minimal serologic response to 2 doses. JAMA. 23 Temmuz 2021.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 m-RNA Aşısı Sperm Parametrelerini Etkiliyor mu?

İki doz COVID-19 mRNA aşısından önce ve sonra sperm parametrelerinin incelendiği, kontrol grubu olmayan, bu küçük sağlıklı erkek kohortunda (45 gönüllü, ort. yaş: 28) herhangi bir sperm parametresinde önemli bir düşüş olmamış. Aşılar canlı virus değil, mRNA içerdiğinden aşının sperm parametrelerini etkilemesi olası bulunmamış. Bu sonuçlar tüm sperm parametrelerinde istatistiksel olarak anlamlı artışlar gösterse de, değişimin büyüklüğü normal bireysel varyasyon içindeymiş.  Ek olarak, artış ikinci numuneden önceki artan yoksunluk süresine bağlı olabilirmiş. Oligospermili erkekler daha fazla düşüş yaşamamışlar.

Gonzalez DC, Nassau DE, Khodamoradi K, et al. Sperm parameters before and after COVID-19 mRNA vaccination. JAMA. 2021; 326 (3): 273-4.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 Şiddeti ve Bağırsak Mikrobiyatası İlişkisi

COVID-19 şiddeti için risk faktörleri hala tam olarak anlaşılamamıştır. Bağırsak mikrobiyotasının konak immün ve inflamatuar fonksiyonlar üzerindeki önemli rolü göz önüne alınarak, bağırsak mikrobiyota bileşimindeki değişikliklerle COVID-19’un klinik şiddeti arasındaki ilişki araştırılmış. Aşağıdakilere göre kategorize edilen 115 COVID-19 hastasını ileriye dönük olarak kaydeden çok merkezli bir kesitsel çalışma yürütülmüş: (1) DSÖ Klinik İlerleme Ölçeği—hafif, 19 (%16,5); orta, 37 (%32,2); veya şiddetli, 59 (%51,3) ve (2) COVID-19’dan iyileşme yeri—ayakta, 14 (hane izolasyonu %12.2); serviste yatan, 40 (%34,8); veya yoğun bakım ünitesinde yatan, 61 (%53,0). 16S rRNA gen dizilimi yoluyla bağırsak mikrobiyota analizi yapılmış ve elde edilen veriler COVID-19 hastalarının klinik parametreleriyle ilişkilendirilmiş. COVID-19 şiddeti için risk faktörleri, tek değişkenli ve çok değişkenli lojistik regresyon modelleri ile belirlenmiş. Hafif COVID-19 hastalarıyla karşılaştırıldığında, orta ve şiddetli hastaların bağırsak mikrobiyotası: (a) daha düşük Firmicutes/Bacteroidetes oranı; (b) daha yüksek Proteobakteri yoğunluğu ve (c) Roseburia ve Lachnospira cinsleri gibi faydalı bütirat üreten bakteri yoğunluğunda azalma saptanmış. Çok değişkenli regresyon analizi, Shannon çeşitlilik indeksinin [odds oranı (OR) = 2.85, %95 GA = 1.09–7.41, p = 0.032) ve C-reaktif proteinin (OR = 3.45, %95 GA = 1.33–8.91, p = 0.011), şiddetli COVID-19 için risk faktörleri olarak belirlenmiş (WHO Klinik İlerleme Ölçeğinde 6 veya daha yüksek puan).

Sonuç olarak, orta ve şiddetli COVID-19’la hastanede yatan hastaların bağırsak disbiyozunun mikrobiyal imzalarına sahip olduğu gösterilmiş. Bağırsak mikrobiyota çeşitliliği ilk kez, COVID-19’un şiddetinin prognostik bir biyobelirteci olarak işaret edilmiş.

Moreira-Rosário A, Marques C, Pinheiro H, et al. Gut Microbiota Diversity and C-Reactive Protein Are Predictors of Disease Severity in COVID-19 Patients. Front Mirobiol. 2021.705020.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr