Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
22
Haziran
2021
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıklarında Elektronik Öğrenme

Tıbbi bilgide dramatik artış, yeni etkenlerin ortaya çıkması, yeni direnç mekanizmalarının ve laboratuvar tekniklerinin keşfi ile beraber klinik mikrobiyoloji ve infeksiyon hastalıklarında bilginin güncellenmesi daha da zorlaşmıştır. Elektronik öğrenme, eğitim alanındaki toplantıları sağlamanın önemli ve kolay bir yolu olarak öne çıkmaktadır. Bu derlemede elektronik öğrenmenin temel yöntemleri ile elektronik öğrenme örnekleri ve kaynakları tartışılmaktadır.

Arzu Sayiner A, Ergönül E. E-learning in clinical microbiology and infectious diseases. Clin Microbiol Infect. 2021: S1198-743X(21)00231-7.

Makale İçin Tıklayınız

Sağlık Çalışanlarının SARS CoV-2 Antikor Seroprevalansı: Bir sistematik Derleme ve Meta-analiz

Bu meta-analize SARS CoV-2 antikor düzeyi bakılan en az 1000 sağlık çalışanının dahil olduğu çalışmalar dahil edilmiş ve yaygın aşılama öncesi hastalığın ülkelere göre seroprevalansındaki farklılıklar dönemsel olarak ele alınmıştır. Hastalığın sağlık çalışanlarındaki ortalama seroprevalansı %8 bulunmuş ve etnisite, erkek cinsiyet ve ev halkıyla temas öyküsü yüksek seroprevalans için risk faktörleri olarak saptanmıştır.

Kayı İ, Madran B, Keske Ş, et al. The seroprevalence of SARS-CoV-2 antibodies among health care workers before the era of vaccination: a systematic review and meta-analysis. Clin Microbiol Infect. 2021: S1198-743X(21)00284-6.

Makale İçin Tıklayınız

Yenidoğanlarda Konjenital SARS-CoV-2 İnfeksiyonu: Tanımlayıcı Bir Çalışma

Bu çalışma İspanya’da yapılmış olup veriler tanımlayıcı, çok merkezli ve gözlemsel yöntemlerle incelenmiş. Çalışma dokuz tane üçüncü basamak hastanesinde gerçekleştirilmiş ve hamileliği sırasında COVID-19 geçiren hastalar ele alınmış. Anneden bebeğe bulaş varlığı doğumdan hemen sonra alınan amniyotik sıvı, kordon kanı, plasenta veya nazofaringeal sürüntülerinde SARS-CoV-2’nin RT-PCR pozitifliklerinden biri veya birkaçının olması olarak değerlendirilmiş.

Çalışmaya 44 gebe (biri ikiz gebelik) dahil edilmiş. Gebelerin 14’ünde doğum anında pozitiflik mevcutmuş. Plasenta, amniyotik sıvı ve kordon kanında SARS-CoV-2 RT-PCR pozitifliği sadece bir tekil gebede saptanmış (%2.2). Nazofaringeal sürüntü örneğinde RT-PCR 38 yenidoğana doğum anında bakılmış ve tümü negatif bulunmuş. Bunların 11’inde 24-48 saat sonra örnek tekrarlanmış ve bir yenidoğanda pozitiflik geliştiği saptanmış (%9.1).
Sonuç olarak anneden bebeğe bulaşın mümkün fakat nadir olduğu ifade edilmiş.

Garcia-Ruiz I, Sulleiro E, Serrano B, et al. Congenital infection of SARS-CoV-2 in live-born neonates: a population-based descriptive study. Clin Microbiol Infect. 2021: S1198-743X(21)00336-0.

Makale İçin Tıklayınız

Erken Nörosifiliste Oral Doksisiklin Tedavisinin Klinik ve Serolojik Sonuçları

Sifilisin santral sinir sistemi tutulumlarında penisilinler her zaman uygun tedavi olmayabilir. Bu çalışmada alternatif bir seçenek olan doksisiklin tedavisinin sonuçları araştırılmış ve prokain penisilin G tedavisi ile karşılaştırılmış.

Çalışma Londra’da bir cinsel sağlık ve HIV merkezinde gerçekleştirilmiş. Ocak 2015-Ekim 2019 tarihleri arasındaki tanı almış nörosifilis olguları analiz edilmiş. Medyan yaşı 35 (31-45) olan 87 hasta çalışmaya dahil edilmiş. Olguların %98’i MSM, %53’ü ise HIV pozitifmiş.

Başlangıçta doksisiklin tedavisi verilenler ve herhangi bir nedenle (intramüsküler tedaviyi reddedenler ve alerji gelişenler gibi) penisilin tedavisinden doksisiklin tedavisine geçiş yapılan grup ile penisilin tedavisi alanlar kıyaslanmış. Tüm hastalarda serolojik yanıt alınmış.  Birinci ay klinik yanıt ise %91 bulunmuş.
Sonuç olarak, doksisiklin ve penisilin alan gruplar arasında benzer klinik ve serolojik yanıtlar görülmüş fakat randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç olduğu vurgulanmış.

Girometti N, Junejo MH, Nugent D, McOwan A, Whitlock G; 56 Dean Street Collaborative Group. Clinical and serological outcomes in patients treated with oral doxycycline for early neurosyphilis. J Antimicrob Chemother. 2021; 76 (7): 1916-19.

Makale İçin Tıklayınız

Pediyatrik Yoğun Bakım Ünitesinde Kandidemi için Özellikler ve Risk Faktörleri

Kandidemi çocuk yoğun bakım ünitelerinde kan dolaşımı infeksiyonlarının önde gelen nedenlerinden biridir. Dokuz yıllık bu çalışma retrospektif olarak eşleştirilmiş vaka-kontrol yöntemiyle gerçekleştirilmiş. Çalışmada kandidemi risk faktörleri araştırılmış ve kandideminin erken tedavisi veya profilaksi açısından öngörücü bir model oluşturulması hedeflenmiş.

Çalışmaya 42 kandidemi hastası ve 84 kontrol dahil edilmiş. Candida parapsilosis (%71.4) en yaygın tür olarak saptanmış. Kandidemi açısından bağımsız risk faktörleri; en az 4 hafta önce ikiden daha fazla antibiyotik kullanımı, kandidemiden maksimum 4 hafta önce geçirilmiş bir bakteriyel infeksiyon olması ve yoğun bakımda yatış süresinin 10 günden fazla olması olarak saptanmış. Çalışmayla prediktif bir skorlama sistemi önerilmiş ve bu sistemin duyarlılığı %95.24, özgüllüğü %76.12 olarak ifade edilmiş. Sunulan bu puanlama sisteminin profilaktik antifungal tedaviden fayda görecek hastaları belirlemeye yardımcı olabileceği vurgulanmış.

Matic T, Novak M, Braovac D, et al. Characteristics, Risk Factors and Predictors for Candidemia in the Pediatric Intensive Care Unit at the University Hospital Centre Zagreb in Croatia: A 9-Year Retrospective Study. Pediatr Infect Dis J. 2021 Jun 8.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr