27 Nisan 2021 Salı günü, 21.00-22.30 saatleri arasında “COVID-19’da Semptomatik Tedavi ve Antibiyotik Tedavisi” konulu web konferans yapılacaktır.
PROGRAM
Yöneten: Prof. Dr. Halis AKALIN
Bursa Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Semptomatik Tedavi
Uzm. Dr. Ezgi YILMAZ
Başakşehir Çam ve Sakura Devlet Hastanesi
Antibiyotik Tedavisi Gerekli mi?
Uzm. Dr. Uğur ÖNAL
Bursa Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Selam ve Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Nörolojik semptomları olan 16 COVID-19 hastasının serum ve beyin omurilik sıvısında SARS-CoV-2’ye karşı oluşan antikor yanıtları iki bağımsız yöntem kullanılarak değerlendirildi. Virus spike proteinine özgü IgG, vakaların %81’inde serumda ve %56’sında beyin omurilik sıvısında (BOS) bulundu. Serolojisi negatif olan iki olguda BOS’ta SARS-CoV-2 IgG gözlendi. Hem serum hem de BOS’taki IgG seviyeleri hastalık şiddetiyle ilişkiliydi (p<0.05). BOS’ta yüksek santral sinir sistemi hasarı belirteçleri olan tüm hastalarda BOS antikorları da pozitifti (p=0.002) ve BOS antikorları, test edilen tüm klinik değişkenlerin nöronal hasar belirteçleri için en yüksek prediktif değere sahipti.
Cunningham JL, Virhammar J, Rönnberg B, et al. Anti-SARS-CoV2 antibody responses in serum and cerebrospinal fluid of COVID-19 patients with neurological symptoms. J Infect Dis. 2021: jiab153.
Virus-virus etkileşimleri, solunum yolu infeksiyonlarının epidemiyolojisini etkilemektedir. Bununla birlikte, üst solunum yolu infeksiyonlarına neden olan virusların SARS-CoV-2 replikasyonu ve bulaşması üzerindeki etkisi henüz bilinmemektedir. İnsan rinovirusları, soğuk algınlığına neden olur ve insanların en yaygın solunum yolu viruslarıdır. Rinoviruslar ve diğer solunum virusları arasındaki etkileşimlerin, bireysel konak ve popülasyon düzeyinde virus epidemiyolojisini şekillendirdiği gösterilmiştir. Bu çalışmada, rinovirus varlığında veya yokluğunda insan solunum epitelinde SARS-CoV-2’nin replikasyon kinetiği incelenmiştir. İnsan rinovirusunun SARS-CoV-2 replikasyonunu engelleyen bir interferon yanıtını tetiklediği gösterildi. Matematiksel simülasyonlar, rinovirusun artan prevalansının yeni COVID-19 vakalarının sayısını azaltacağından, bu virus-virus etkileşiminin popülasyon çapında bir etkiye sahip olma olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir.
Dee K, Goldfarb DM, Haney J, et al. Human rhinovirus infection blocks SARS-CoV-2 replication within the respiratory epithelium: implications for COVID-19 epidemiology. J Infect Dis. 2021: jiab147.
Bu çalışmada, Rwanda bölgesinde yaşamakta olan 6-59 ay arasındaki çocuklarda P. falciparuminfeksiyonunda tek kollu ve çok merkezli olarak artemether–lumefantrine’nin terapötik etkinliği değerlendirilmiş.
Tedavi yanıtı, P. falciparum için kan örneklerinin haftalık mikroskopi taramaları 28 gün boyunca izlenmiş. Pfkelch13 ve P. falciparum çoklu ilaç direnci-1 (Pfmdr1) genlerindeki mutasyonlar, kayıtlı katılımcılardan toplanan parazitlerde çalışılarak analiz edilmiş.
224 hastayla tamamlanan çalışmada araştırmacılar, üç ayrı çalışma bölgesinde %97.0 (%95 CI, 88- 100), %93.8 (%95 CI, 85-98) ve %97.2 (%95 CI, 91-100) PCR ile düzeltilmiş küratif tedavi etkililiklerini gözlemlemiş ve total tedavi başarısını da %94 olarak saptamışlar.
Pfkelch13 R561H mutasyonları, tedavi öncesi 218 hasta örneğinin 28’inde (%13) gözlenirken P574L mutasyonları sadece 2 (%1) örnekte saptanmış. Yirmi hastanın ise tedavinin başlamasından üç gün sonra mikroskobik olarak parazit pozitif saptanmış ve bu durum Pfkelch13R561H’nin tedavi öncesi varlığıyla ilişkili saptanmış
Yazarlar, tedavi başarısının yüksek olmasıyla birlikte, saptanan direnç genlerinin yakın gelecekte dirençli, tedavi edilmesi güç parazitin klirensinin uzun süre sağlanamamasına neden olabileceğini vurgulamaktalar.
Uwimana A, Umulisa N, Venkatesan M, et al. Association of Plasmodium falciparum kelch13 R561H genotypes with delayed parasite clearance in Rwanda: an open-label, single-arm, multicentre, therapeutic efficacy study. Lancet Infect Dis. 2021: S1473-3099(21)00142-0.
Literatürde COVID-19’la ilgili kısıtlı sayıda tam otopsi çalışması olduğu için tasarlanan bu çalışmada, COVID-19 nedeniyle mortal seyreden 22 hasta (18 kişide komorbidite mevcut, 4 kişi de ise eşlik eden herhangi bir komorbidite yoktu) çalışmaya dahil edildi. Kişilerin postmortem sonrası akciğer, kalp, karaciğer, böbrek, dalak ve kemik iliği dokuları incelendi. Aynı zamanda akciğer dokusu elektron mikroskobisiyle incelendi. Sonuçlarda, COVID-19’un tüm sistemleri etkilemekle birlikte en çok pulmoner ve kardiyovasküler sistemi etkilediği ortaya konuldu. Komorbiditesi olan ve olmayan grupta sonuçlar benzer raporlandı.
Falasca L, Nardacci R, Colombo D, et al. Postmortem findings in Italian patients with COVID-19: a descriptive full autopsy study of cases with and without comorbidities. J Infect Dis. 2020; 222 (11): 1807-15.
Şiddetli akut solunum sendromu koronavirus 2’nin (SARS-CoV-2) spike protein antijenini kodlayan rekombinant adenoviral vektörü (ChAdOx1 nCov-19, AstraZeneca) ile aşılamadan sonra birkaç olağandışı trombotik olay ve trombositopeni olgusu gelişmiştir. Almanya ve Avusturya’da ChAdOx1 nCov-19 ile aşılamadan sonra tromboz veya trombositopeni gelişen 11 hastanın klinik ve laboratuvar özellikleri değerlendirilmiştir. Ölümcül intrakraniyal kanama ile başvuran 1 hasta dışındaki hastalar aşılamadan 5 ila 16 gün sonrasında başlayan bir veya daha fazla trombotik olayla başvurmuş. Bir veya daha fazla trombotik olayı olan hastaların dokuzunda serebral venöz tromboz, üçünde splanknik ven trombozu, üçünde pulmoner emboli saptanmış olup hastalardan altısı ölmüş. Beş hastada yaygın intravasküler pıhtılaşma saptanmış.
Sonuç olarak da yazarlar heparin kaynaklı trombositopeni ile karışıklığı önlemek için bu yeni antitenin aşıyla indüklenen immün trombotik trombositopeni (VITT) olarak adlandırılmasını önermektedir.
Greinacher A, Thiele T, Warkentin TE, Weisser K, Kyrle PA, Eichinger S. Thrombotic thrombocytopenia after ChAdOx1 nCov-19 vaccination. N Engl J Med. 9 Nisan 2021.
