Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
20
Nisan
2021
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

COVID-19 Varyantlarında Son Durum (73. Web Konferans, 20 Nisan 2021)

20 Nisan 2021 Salı günü, 21.00-22.30 saatleri arasında “COVID-19 Varyantlarında Son Durum” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM

Yöneten: Prof. Dr. Kenan MİDİLLİ
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Epidemiyolojisi ve Klinik Etkileri
Prof. Dr. Aysel KOCAGÜL-ÇELİKBAŞ
Hitit Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Aşıların Durumu
Doç. Dr. Birgül METE
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Selam ve Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 101. yıldönümünü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarken çocuklarımızın sevincini ve coşkusunu paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

23 Nisan 1920 tarihinde halkımız egemenliği kendi eline almış, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine başlamıştır.

Büyük Atatürk, Türk Milletinin büyük güçlüklerle elde ettiği egemenliğin simgesi olan Meclisimizin kuruluş gününü çocuklara armağan etmiştir. Hedefimiz çocuklarımızın uygar dünya vatandaşlarıyla eşit olanaklara, hak ve özgürlüklere sahip oldukları, sevgi ve kardeşlik içerisinde, aklın ve bilimin ışığında, bağımsız ve özgür ülkemizde büyümelerini sağlamaktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi bu hedefi gerçekleştirmek için kurulmuş olduğunu hiç unutmaksızın çalışmalarına devam etmekle görevlidir.

Şüphesiz inancımız şudur ki 23 Nisan 1920 tarihinde başlayan bu yolculuk sonsuza kadar sürecek ve Yüce Önderimizin ifade ettiği gibi Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

Bayramınız kutlu olsun!

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Dünya Aşı Haftası (24-30 Nisan 2021)

Aşıların geliştirilmesi, insanoğlunun sağlıklı ve uzun bir ömür sürmesini sağlayan en önemli buluştur. Aşılar sadece aşılanan kişiyi değil, bulaşıcı hastalıkların topluma yayılmasını engellediği için, tüm toplumu korur. Nitekim aşılama, birey ve toplum sağlığı için yapılanlar arasında -içme suyunun klorlanması, tütünün zararlarının ortaya konması gibi çok önemli buluşların önüne geçerek birinci sırada yer almaktadır. Elli yıl önce çok sayıda çocuğun ölmesine ve sakat kalmasına neden olan bulaşıcı hastalıkları artık görmüyor olmamızın nedeni aşılardır ve toplumda aşılanma oranlarının düşmesi durumunda bu hastalıklar tekrar ciddi salgınlar yapacaktır.

Elimizde etkili ve güvenilir aşıların olması hastalıklardan korunmak için yeterli değildir. Hastalıklardan korunmak için doğru ve etkili bağışıklama politikalarıyla aşılanma oranlarının istenilen düzeye çıkartılabilmesi gerekir. Şüphesiz ki bu politikaları geliştirmek ve uygulamak öncelikle sağlık otoritesinin görevidir. Ancak başarıda hekimlere ve halkımıza da önemli görevler düşmektedir.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği olarak aşı haftası dolayısıyla tüm hekimlerimizin, çocuklara olduğu gibi erişkinlere de yapılması gerekli aşıları hastalarına önerme konusunda duyarlı olmalarını istiyoruz. Halkımızı da aşılar ve infeksiyon hastalıkları konusunda uzman olan kişi ve kurumların açıklamalarına güvenmeye ve önerilen aşıları yaptırmaya davet ediyoruz.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

İngiltere’deki Antikor Negatif Sağlık Çalışanlarına Kıyasla Antikor Pozitif SARS-Cov-2 İnfeksiyon Oranları: Çok Merkezli, İleriye Dönük Bir Kohort Çalışması (SIREN)

İngiltere’de yapılan bu geniş çaplı SIREN çalışmasında SARS-CoV-2’ye karşı oluşan antikorların, semptomatik ve asemptomatik reinfeksiyon riskinde azalmayla ilişkili olup olmadığının araştırılması amaçlanmış. Hastanelerde çalışan ve 12 ay boyunca takipte kalabilen tüm sağlık çalışanları, destek personeli ve idari personel çalışmaya dahil edilmiş.18 Haziran 2020- 31 Aralık 2020 arasında 25 661 katılımcı çalışmaya dahil edilmiş. Sonuç olarak, SARS-CoV-2 infeksiyonu geçirmiş olmak %84 oranında ikinci infeksiyon riskini azaltıyor ve bu koruyucu etki, birincil infeksiyondan sonra 7 ay devam ediyor. Bu çalışma, geçirilmiş SARS-CoV-2 infeksiyonun çoğu kişide gelecekteki infeksiyonlara karşı etkili bağışıklığı indüklediğini göstermiştir.

Hall VJ, Foulkes S, Charlett A, et al. SARS-CoV-2 infection rates of antibody-positive compared with antibody-negative health-care workers in England: a large, multicentre, prospective cohort study (SIREN). Lancet. 2021 Apr;397 (10283): 1459-69.

Makale İçin Tıklayınız

Kore’de Koronavirus Hastalığı 2019 (COVID-19) Salgını Sırasında Uygulanan İlaç Dışı Müdahalelerin Solunum Yolu İnfeksiyonlarının İnsidansı Üzerindeki Etkisi: Ülke Çapında Bir Sürveyans Çalışması 

Bu çalışmada COVID-19 hastalığında kullanılan ilaç dışı müdahalelerin (İDM) solunum yolu infeksiyonu insidansında düşüşe yol açıp açmadığını belirlemek amaçlanmış. Kore Cumhuriyeti’nde hükümetin ülke çapında İDM’leri uyguladığı Şubat-Temmuz 2020 tarihleri arası müdahale dönemi olarak tanımlanmış. Müdahale döneminde gözlemlenen vakalar, bir otoregresif entegre hareketli ortalama modeli ve müdahale öncesi dönemin aynı aylarındaki 4 yıllık ortalama kümülatif insidanslar (CuIs) ile öngörülen insidanslarla karşılaştırılmış. Çalışmaya dahil edilme kriterlerini suçiçeği, kabakulak, invazif pnömokok hastalığı, kızıl ve boğmaca karşılamış. Müdahale döneminde suçiçeği ve kabakulak vakaları tahmin modelinden önemli ölçüde daha düşük bulunmuş. Su çiçeği ve kabakulakların CuI’leri (%95 güven aralığı) tahmin edilen değerlerin %36.4’ü (%23.9-76.3) ve %63.4’ü (%48.0-93.3) saptanmış. Alt grup analizi, görülme sıklığındaki azalmanın suçiçeği için evrensel olduğunu gösterirken, kabakulak yetişkinlerde değil, 18 yaşından küçükler arasında marjinal bir azalma göstermiş. Solunum yolu viruslarının insidansı, hem öngörülen insidans (%19.5; %95 güven aralığı, %11.8-55.4) hem de müdahale öncesi dönemde 4 yıllık ortalama CuI’lerden (%24.5; P <.001) önemli ölçüde daha düşük saptanmış.

Sonuç olarak İDM’lerin uygulanması, Kore’de birkaç solunum yolu infeksiyonu vakasında önemli bir azalma ile ilişkilendirilmiş.

Huh K, Jung J, Hong J, et al. Impact of nonpharmaceutical interventions on the incidence of respiratory infections during the coronavirus disease 2019 (COVID-19) outbreak in Korea: a nationwide surveillance study. Clin Infect Dis.2021; 72 (7): e184-e191.

Makale İçin Tıklayınız

Olası İnfeksiyonlu Allojenik Hematopoietik Hücre Nakli Alıcılarında Kısa Vadeli Mortaliteye Göre Sepsis İçin 3 Klinik Kriterin (Hızlı Sıralı Organ Yetmezliği Değerlendirmesi, Sistemik İnflamatuar Yanıt Sendromu ve Ulusal Erken Uyarı Skoru) Tahmini Değeri 

Bu çalışmada allojenik hematopoietik hücre nakli alıcılarındaki olası infeksiyon, Sistemik İnflamatuar Yanıt Sendromu (SIRS), hızlı Sıralı Organ Yetmezliği Değerlendirmesi (qSOFA) ve Ulusal Erken Uyarı Skoru kullanılarak değerlendirilmiş ve bu parametrelerin olası infeksiyonu öngörmedeki yeterliliği saptanmaya çalışılmış. Eylül 2010 ve Temmuz 2017 arasında nakledilen alıcılar arasında kısa vadeli mortaliteyle ilgili olarak Sistemik İnflamatuar Yanıt Sendromu (SIRS), hızlı Sıralı Organ Yetmezliği Değerlendirmesi (qSOFA) için 2 ve Ulusal Erken Uyarı Skoru ≥ 7 ve nakil sonrası hastaların ilk 100 günü sırasında hastane karşılaşması başına ilk olası infeksiyon olarak değerlendirilmiş. ≥ 1 olası infeksiyon deneyimi olan 880 alıcının 58’i (%6.6) 28 gün içinde ve 22’si (%2.5) 10 gün içinde ölmüş. 10 günlük mortaliteyle ilgili olarak, SIRS en hassas (%91.3 [%95 güven aralığı {CI}, %72.0-%98.9]) ancak en az spesifik (%35.0 [%95 CI, %32.6 -%37.5]) qSOFA ise en spesifik (%90.5 [%95 CI, %88.9 -%91.9]) ancak en az duyarlı (%47.8 [%95 CI, %26.8-%69.4]) bulunmuş. Ulusal Erken Uyarı Skoru ise orta derecede hassas (%78.3 [%95 CI, %56.3-%92.5]) ve spesifik (%70.2 [%95 CI, %67.8-%72.4]) olarak saptanmış.

Sonuç olarak, Ulusal Erken Uyarı Skoru, qSOFA ve SIRS’dan daha iyi performans göstermiş, ancak her bir kriterin tahmin doğruluğu düşük ila orta düzeyde olarak saptanmış ve veriler bağışıklığı baskılanmış hastalar için popülasyona özgü kriterlerin gerekli olduğunu göstermiş.

Lind ML, Phipps AI, Mooney S, et al. Predictive value of 3 clinical criteria for Sepsis (quick Sequential Organ Failure Assessment, Systemic Inflammatory Response Syndrome, and National Early Warning Score) with respect to short-term mortality in allogeneic hematopoietic cell transplant recipients with suspected infections. Clin Infect Dis. 2021; 72 (7): 1220-9.

Makale İçin Tıklayınız

Mycoplasma hominis ve Ureaplasma Türlerinin Klinik İzolatları Arasında Tetrasiklinlere Direnç: Sistematik Bir İnceleme ve Meta-analiz

Bu çalışma Mycoplasma hominis ve Ureaplasma türlerinin neden olduğu ürogenital infeksiyonların birinci basamak tedavisinde kullanılan tetrasiklinlere karşı küresel direnç durumunu belirlemek amacıyla yapılmış. Elektronik veri tabanları ayrıntılı olarak taranmış ve bazı dışlamalardan sonra farklı ülkelerden 37 çalışma değerlendirmeye dahil edilmiş ve toplanan veriler üzerinde meta-analiz yapılmış. M. hominis ve U. urealyticum/parvum’un tetrasiklin, doksisiklin ve minosikline karşı orta kademe direnç oranları sırasıyla %50, %9 ve %16.7 ve % 43.3, % 28.6 ve % 9 olarak saptanmış. M. hominis izolatlarında doksisiklin direncini temsil edenler dışındaki tüm çalışmalarda (I 2  >% 50, p<0.05) yüksek düzeyde heterojenite gözlenmiştir (I 2  =% 39.1, p=0.02). Sonuç olarak tetrasiklinlere karşı genel direncin nispeten yüksek olduğunu ve dünya çapında M. hominis ve Ureaplasma türleri arasında yaygın olduğunu göstermektedir. Bu, tedavi seçiminden önce bölgesel ve yerel antibiyotik duyarlılık testinin önemi ve gerekliliğinin yanı sıra antibiyotik kötüye kullanımını, dirençli suşların ortaya çıkmasını ve yayılmasını ve son olarak tedavinin başarısızlığını önlemek için yeni nesil tetrasiklinlerin geliştirilmesinin önemini vurgulamıştır.

Ahmadi MH. Resistance to tetracyclines among clinical isolates of Mycoplasma hominis and Ureaplasma species: a systematic review and meta-analysis. J Antimicrob Chemother. 2021; 76 (4): 865-75.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19 Patogenezi

Nature Reviews Immunology’de Nisan ayı başında yayımlanan “Endothelial dysfunction and immunothrombosis as key pathogenic mechanisms in COVID-19” derlemesinde COVID-19’un immün patogenezi ve bunun yol açtığı komplikasyonlara çok geniş bir perspektifte yer verilmiş. Özellikle endotel disfonksyonu ve immünotrombozis olarak adlandırılan sürecin, nötrofil ve monositlerin trombositlerle etkileşimin pıhtılaşma kaskadını tetiklemesi ile geliştiğinin üzerinde durulmuş. Bunların klinik yansımasının ARDS ve diğer organlarda da disfonksyon şeklinde görüldüğünün de altı çizilmiş. Tüm bu patogenezin bilinmesinin ve bu doğrultuda hedefe yönelik tedavi stratejileri geliştirilmesinin ileri dönemde COVID-19 bağlı komplikasyonları engelleyebileceği vurgulanmış. Oldukça kapsamlı bir derleme.

Bonaventura A, Vecchié A, Dagna L, et al.Endothelial dysfunction and immunothrombosis as key pathogenic mechanisms in COVID-19. Nat Rev Immunol. 2021: 1–11.


Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr