Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
6
Nisan
2021
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

KLİMİK Derneğinin Haftalık Web Konferansları Bugünden İtibaren Farklı Bir Teknik Altyapı Kullanılarak Yapılacaktır

Derneğimizin son bir yıldır çevrimiçi olarak gerçekleştirdiği haftalık web konferanslar bugünden itibaren farklı bir teknik altyapıyla “konferans.klimik.org.tr” adresindeki web sitesinden gerçekleştirilecektir. Katılım için dernek üyelerimizin her birine kişiye özel link gönderilecek ve bu linkle tüm çevrimiçi web konferanslara katılımınız mümkün olacaktır. Aynı web sayfasından gelecek etkinliklerin program bilgisine ve geçmiş koferansların video kayıtlarına da ulaşabilirsiniz.

Bugün gün içinde gerekli bilgilendirme üyelerimize e-postayla yapılacaktır.

Selam ve Saygılarımızla.

COVID-19’un 1. Yılında Tartışmalı Konuların Durumu (70. Web Konferans, 6 Nisan 2021)

6 Nisan 2021 Salı günü, 21.00-22.30 saatleri arasında “COVID-19’un 1. Yılında Tartışmalı Konuların Durumu” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM
Yöneten: Prof. Dr. Haluk ERAKSOY
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi

Hangi Maske Daha Etkili? N95’mi Cerrahi Maske mi?
Doç. Dr. Çağla KARAKOÇ
İstinye Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Hangi Nonfarmasötik Önlem Daha Etkili?
Uzm. Dr. Elif AGÜLOĞLU-BALİ
Eyüpsultan Devlet Hastanesi

Üyelerimiz, ihtiyaç halinde webkonferans@klimik.org.tr adresinden e-posta ile destek alabilirler.

Selam ve Saygılarımızla.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Dünya Sağlık Günü’nün Konusu: Daha Adil, Daha Sağlıklı Bir Dünya İnşa Etmek

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl 7 Nisan günü Dünya Sağlık Günü olarak kutlanmaktadır. DSÖ’nün öncelikli gördüğü konularda dünya genelinde farkındalık yaratmak üzere kutladığı Dünya Sağlık Günü’nün 2021 yılı için seçilen konusu, “daha adil, daha sağlıklı bir dünya inşa etmek” olarak ilan edilmiştir.

COVID-19 salgını ve aşılara erişimde yaşanan adaletsizlikler göstermiştir ki bazı insanlar, tamamen yaşadıkları yer ve koşullar nedeniyle daha sağlıklı bir hayat sürmekten ve sağlık hizmetlerine erişimden yoksun kalmaktadır. DSÖ adil olmayan ama önlenebilir olan bu durumun düzeltilmesi için çağrıda bulunuyor. Sonuçta sağlık sadece bir bilim ve tıp meselesi değil, bir insan hakları meselesidir.

Biz de Klimik Derneği olarak ulusal ve küresel sağlık hedeflerine ulaşmak ve herkesin her yerde ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetini alabilmesi için sağlıkta eşitliğe odaklanmanın önemine inanıyoruz ve Dünya Sağlık Günü’nü destekliyoruz.
Saygılarımızla.

Klimik Derneği Yönetim Kurulu

COVID-19 Pandemisinin Maternal ve Perinatal Sonuçlar Üzerindeki Etkileri: Sistematik Bir Derleme ve Meta-Analiz

COVID-19 pandemisinin maternal, fetal ve neonatal sonuçları üzerindeki etkilerine dair değerlendirmeyi amaçlayan çalışmada pandemi öncesi döneme göre maternal ve fetal mortalitede (özellikle düşük gelirli ve orta gelirli ülkelerde), cerrahi müdahale gerektiren rüptüre/ektopik gebeliklerde ve postnatal maternal depresyon semptomlarında önemli artışlar belirlenmiş, fakat yüksek gelirli ülkelerde pandemi çağında erken doğumda bir azalma gösterilmiştir. Gestasyonel diyabet, hipertansiyon, erken doğum, doğum şekli, postpartum kanama ve düşük doğum ağırlığı gibi diğer konularda pandemi öncesi döneme göre anlamlı değişiklik bulunmamış.

Elde edilen tüm bu kanıtların sonucunda düşük gelir düzeyine sahip ülkelerde önlenebilir maternal ve neonatal mortalite ve morbiditeyi azaltmaya yönelik acil eylem planlarının gerekliliği vurgulanmaktadır.

Chmielewska B, Barratt I, Townsend R, et al. Effects of the COVID-19 pandemic on maternal and perinatal outcomes: a systematic review and meta-analysis. Lancet Glob Health. 2021: S2214-109X(21)00079-6.

Makale İçin Tıklayınız

HIV ile İnfekte Bireylerde COVID-19: Sistematik Bir Derleme

Bu derlemede COVID-19-HIV koinfeksiyonu hakkındaki çalışmalar bir araya getirilmiştir. Çalışmalarda yer alan 252 hastanın %80.9’u erkek olup yaş ortalamaları 52.7 bulunmuştur. Hastaların yalnız %2’sinin antiretroviral tedavi almadığı ve yalnız %13.1’inde CD4+ T lenfosit sayısının <200 hücre/mm3 olduğu tespit edilmiştir. Hastaların çoğunda eşlik eden çoklu komorbiditeler olduğu belirtilmiştir: Hipertansiyon (%39.3), obezite veya hiperlipidemi (%19.3), kronik obstruktif akciğer hastalığı (%18), diabetes mellitus (%17,2). Hastaların 2/3’ünde hafif-orta şiddette semptomlar görülmüş ve en sık şikayetlerin ateş (%74) ve öksürük (%58.3) olduğu belirlenmiştir. Hastaların 158’i (%64.7) yatırılarak takip edilmiş ve %16.8’inde yoğun bakım ihtiyacı gelişmiştir. 36 (%14.3) vakanınsa hayatını kaybettiği saptanmıştır. Hayatını kaybeden hastaların %90.5’inin 50 yaş üzerinde, %85.7’sinin erkek ve %64.3’ünün eşlik eden en az bir komorbiditesi olduğu belirlenmiştir.

Bu verilere dayanarak, HIV’le infekte olup COVID-19’a yakalanan kadın ve erkek bireyler arasında yaş, klinik bulgular, COVID-19 ciddiyeti ve hastalığın sonuçları açısından farklılık olmadığı öne sürülmektedir. Ancak HIV’le infekte olup COVID-19’a yakalanan bireylerin HIV-negatif popülasyona göre eşlik eden komorbiditelerinin daha fazla olduğu, hastalığın daha ağır seyrettiği ve ölüm oranının daha yüksek olduğu belirtilmiştir.

Mirzaei H, McFarland W, Karamouzian M, Sharifi H. COVID-19 among people living with HIV: a systematic review. AIDS Behav. 2021; 25 (1): 85-92.

Makale İçin Tıklayınız

Ebola Virusu Hastalığından Sağkalanlarda Uzun Dönem Antikor ve T Hücre Yanıtları

Batı Afrika’daki 2013-2016 Ebola epidemisi hızlı yayılması nedeniyle uluslararası bilim kamuoyunu alarma geçirmiştir. Vaka sayısının fazlalığı, iyileşen vakaların ve vakaların bilinen temaslılarının immün yanıt kinetiklerinin tanımlanmasına fırsat tanımaktadır.

Bu gözlemsel kohort çalışmasında Ebola virus hastalığından sağkalanlar (n:117) ve ev içi temaslıları (n: 66) çalışma grubunu, bölgede yaşayan ve Ebola ilişkili semptom göstermemiş olan bireyler de negatif kontrol grubunu (n: 23) oluşturmuştur. Araştırma kapsamında, periferik kan mononükleer hücrelerinde Zaire ebola virusu glikoproteinine spesifik T hücre yanıtları, T hücre fenotipleri ve ELISA ile fonksiyonel nötralizan antikor düzeyleri çalışılmıştır.

Ebola virusu hastalığını atlatan vakalarda ortanca nötralizan antikor seviyeleri 1/174 saptanmış olup, bu antikor yanıtının tek doz Ebola virusu aşısından bir ay sonra saptanan antikor düzeylerinden 10 kat daha yüksek olduğu belirtilmiştir. Sağkalan bireylerde ortanca T hücre yanıtı ELISpot ile 305 spot oluşturan birim olarak ölçülmüştür. Nötralizan antikor ve T hücre yanıtlarının 6 (%9) ev içi temaslısında da saptanmış olması ve 4 (%3) sağkalan bireyde infeksiyonu geçirdikten üç ay sonra antikor tespit edilememesi dikkat çekmiştir.

Bulgular Ebola virusu hastalığından sağkalanlarda uzun dönem koruyucu immünite varlığını desteklemektedir. Ev içi temaslılarda antikor ve T hücre yanıtının varlığıysa subklinik Ebola virusu hastalığını desteklemektedir.

Thom R, Tipton T, Strecker T, et al. Longitudinal antibody and T cell responses in Ebola virus disease survivors and contacts: an observational cohort study. Lancet Infect Dis. 2021; 21 (4): 507-16.

Makale İçin Tıklayınız

Asemptomatik Bakteriürisi Olan Böbrek Nakli Alıcılarında Antibiyotiklere Karşı Tedavisiz İzlem: Çok Merkezli, Randomize, Kontrollü Bir Çalışma

199 asemptomatik bakteriürisi olan böbrek nakli hastasının antibiyotik tedavisi ve tedavisiz izlem koluna randomize edilerek takip edildiği çalışmada antibiyotik kullanımının, nakil sonrası iki aydan fazla olan böbrek nakli alıcılarında semptomatik İYE oluşumunu azaltmadığı gözlenmiş. Dahası, bu stratejinin antibiyotik kullanımını artıracağına ve dirençli mikroorganizmaların ortaya çıkmasını teşvik edeceğine vurgu yapılmış.

Coussement J, Kamar N, Matignon M, et al. Antibiotics versus no therapy in kidney transplant recipients with asymptomatic bacteriuria (BiRT): a pragmatic, multicentre, randomized, controlled trial. Clin Microbiol Infect. 2021; 27 (3): 398-405.

Makale İçin Tıklayınız

SARS-CoV-2 Antikor Yanıtına Uygulanan Tedavilerin Etkisi: Ülkemizden Bir Çalışma

İstanbul Tıp Fakültesi’nde yürütülen bu çalışmada 518 hastanın dahil edildiği prospektif kohort çalışmada antikor yanıtını etkileyen faktörler araştırılmış. Çalışma sonucunda COVID-19 için tocilizumab, anakinra ve prednizolon kullanımının SARS-CoV-2’ye karşı antikor yanıtını etkilemediği bulunmuş. COVID-19’lu hastalar arasında antikor yanıtının ana belirleyici faktörünün, BT’deki pulmoner tutulumun yaygınlığı olduğu gösterilmiş.

Başaran S, Şimşek-Yavuz S, Meşe S, et al. The effect of tocilizumab, anakinra, and prednisolone on antibody response to SARS-CoV-2 in patients with COVID-19: A prospective cohort study with multivariate analysis of factors affecting the antibody response. Int J Infect Dis. 2021; 105: 756–62.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr