Infectious Diseases and Clinical Microbiology (IDCM) dergisinin Aralık 2020 sayısı yayımlanmıştır. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.
Infectious Diseases and Clinical Microbiology (IDCM) dergisinin Aralık 2020 sayısı yayımlanmıştır. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.
Klimik Dergisi’nin Aralık 2020 Sayısı “online” olarak yayımlanmıştır. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.
5 Ocak 2021 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Hastane Kaynaklı COVID-19: Ne Kadar Sorun?” konulu web konferans yapılacaktır.
PROGRAM
Yöneten: Prof. Dr. Özlem KURT-AZAP
Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Hastalarda
Doç. Dr. Şafak KAYA
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
Sağlık Çalışanlarında
Prof. Dr. Güven ÇELEBİ
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Selam ve Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
COVID-19 infeksiyonu tamamen asemptomatik olanlarda bile bir antikor yanıtına yol açabilir. Bununla birlikte, ilk immün yanıt, daha şiddetli hastalığı olan hastalarda olduğu kadar güçlü değildir ve bağışıklığın azalmasıyla ilgili endişeler artmıştır.
Bu çalışmada Güney Kore’de, PCR ile doğrulanmış hafif veya asemptomatik 58 COVID-19 hastasının sekiz ay sonraki antikor yanıtları değerlendirilmiştir. Çalışmada SARS-CoV-2’ye özgü antikorları saptamak için dört farklı ticari kit kullanılmış ve sekiz ay sonraki pozitiflik oranları; anti-N pan-IgG için %91.4, anti-N Ig G için %25.9, anti-S Ig G için %86.2 ve anti-S1 Ig G için %69.0 bulunmuş. Ayrıca tüm katılımcıların %53.4’ünde nötralize edici antikorlar bulunmuş.
Sonuç olarak, her ne kadar bazı çalışmalar COVID-19 geçiren hastalarda antikor yanıtlarının beş aydan sonra belirgin derecede azaldığını iddia etse de bu çalışmadaki üç ticari kit ile değerlendirildiğinde, asemptomatik veya hafif hastalarda bile infeksiyondan sekiz ay sonra hala yüksek seviyelerde (%69.0-%91.4) antikor pozitifliği gösterilmiş. Kitler arasında saptanan farklı oranlar, ticari kitlerin hala standardize edilmemiş olmasına bağlanmış.
Choe PG, Kim KH, Kang CK, et al. Antibody responses 8 months after asymptomatic or mild SARS-CoV-2 infection. Emerg Infect Dis. 2020; 27(3).
Şiddetli COVID-19 infeksiyonunda tedavi rejimi kronik hepatit B reaktivasyonu için risk oluşturan IL-6 reseptör antagonistleri ve kortikosteroidler gibi immünosupresif tedavileri içerebilir. Bu prospektif kohort çalışmasında, immünosupresif tedavi gören şiddetli COVID-19 hastalarında HBV reaktivasyon riski analiz edilmiş.
Çalışmaya alınan ağır COVID-19 hastalarının 69’unda (%14) HBsAg negatif /anti-HBc pozitifliği saptanmış. Çalışma takibin yapılabildiği 61 hasta üzerinde gerçekleştirilmiş. Tüm hastalara entekavir profilaksisi önerilmesine rağmen 38 (%62) hasta bu tedaviyi almış, 23 (38) hastaysa almamış. Takiplerde iki kolda da HBsAg seroreversiyonu gelişen hasta olmamış. Sadece 2 (%3) hastada (profilaksi almayan grupta) saptanabilir serum HBV‐DNA (<15 IU / mL) saptanmış. Bu iki hastada da anti-HBs negatifmiş ve aminotransferaz seviyeleri normal sınırlardaymış.
Sonuç olarak, çalışma ile immünosupresif tedavi alan ve HBsAg negatif /anti-HBc pozitifliği bulunan şiddetli COVID-19 hastalarında HBV reaktivasyonu riski düşük bulunmuş. Bununla birlikte anti-HBs negatif hastalarda taburculuk sonrası sistematik bir takip mümkün değilse, kısa süreli antiviral profilaksi önerilmiş.
Rodríguez-Tajes S, Miralpeix A, Costa J, et al. Low risk of hepatitis B reactivation in patients with severe COVID-19 who receive immunosuppressive therapy. J Viral Hepat. 2021; 28 (1): 89-94.
İnfeksiyon hastalıkları konsültasyonlarının neredeyse tüm infeksiyonlarda sonuçları iyileştirdiği bilinmektedir. Bu çalışmada yüksek mortalite ile ilişkilendirilen kandida kan dolaşımı infeksiyonu bulunan hastalarda konsültasyon varlığının mortalite üzerine etkileri araştırılmış.
Retrospektif tek merkezli kohort çalışmasına 1691 hasta dahil edilmiş. İnfeksiyon Hastalıkları konsültasyonu olan ve olmayan bireyler arasında 90 günlük tüm nedenlere bağlı mortalite değerlendirilmiş. Konsültasyon alan grupta antifungal tedavi süresi daha uzun bulunmuş ve beraberinde oftalmolojik muayene, santral kateterin çekilme ve ekokardiyografinin kullanım oranları daha yüksek saptanmış.
Sonuç olarak 90 günlük mortalitenin konsültasyon alan grupta belirgin şekilde daha düşük olduğu saptanmış (%29’a karşın %51). Bu veriler, İnfeksiyon Hastalıkları konsültasyonunun, kandida kan dolaşımı infeksiyonu olan hastaların klinik bakımının ayrılmaz bir parçası olması gerektiğini göstermektedir.
Mejia-Chew C, O’Halloran JA, Olsen MA, et al. Effect of infectious disease consultation on mortality and treatment of patients with candida bloodstream infections: a retrospective, cohort study. Lancet Infect Dis. 2019; 19 (12): 1336-44.
Cerrahi alan infeksiyonlarını önlemek için antibiyotik profilaksisi genellikle gereksiz sürelere uzatılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü 2016 yılında profilaksinin uzatılmasının gereksiz olduğunu açıklamış ve bu yüzden postoperatif profilaksinin sürdürülmemesi önerisinde bulunmuştur.
Bu meta-analiz çalışmasında 1990-2018 tarihleri arasında, postoperatif antibiyotik profilaksisi üzerine yayınlanmış randomize kontrollü çalışmalar ele alınmış. Çalışma ile antibiyotik profilaksisinin postoperatif devam edilmesinin, hemen kesilmesine oranla daha faydalı olduğuna dair kesin kanıt bulunmamış. Bu bulgular DSÖ’nün önerilerini desteklemektedir.
de Jonge SW, Boldingh QJJ, Solomkin JS, et al. Effect of postoperative continuation of antibiotic prophylaxis on the incidence of surgical site infection: a systematic review and meta-analysis. Lancet Infect Dis. 2020; 20 (10): 1182-92.