Özellikle kronikleşen ve tekrarlayan Staphylococcus aureus infeksiyonlarının tedavisinde yeni bir bakış açısı ve yeni tedavi yaklaşımlarını irdeleyen bir derleme. Yazarlar giriş bölümünde temel sorunu şu şekilde özetlemişler: “S. aureus infeksiyonlarının tamamen tedavi edilmesi genellikle zordur. Bu zorluğun ana nedenlerinden biri, S. aureus‘un dokuyu infekte ettikten sonra hücre içine yerleşebilmesidir. Konvansiyonel antibiyotikler ve bağışıklık hücreleri hücrelere girmekte zorlandığından, bakteriler tekrarlayan infeksiyonlara neden olacak kadar uzun süre hayatta kalabilir. Bu da sağlık bakım ortamlarında ciddi bir yük oluşturur, çünkü tekrarlayan infeksiyonlar tedavi maliyetlerini önemli ölçüde artırır. Bu nedenle, S. Aureus’un hücre içine yerleşmesini önlemek ve tedavi etmek, yeni bir araştırma alanı haline gelimektedir.
S. aureus’un hücre içine yerleşmesi temel olarak üç aşamaya ayrılabilir: 1) S. aureus hücre dışı matrise (ECM) bağlanır; 2) fibronektin (Fn) reseptörleri hücrelere S. aureus girişine aracılık eder; 3) hücre içi yerleşme ve S. aureus’un kalıcılığı. Farklı aşamalar farklı tedaviler gerektirir. Birçok çalışma, bakteriyel infeksiyonun farklı evrelerinde farklı tedaviler bildirmiştir. Birinci ve ikinci aşamalarda, en son araştırma sonuçları, hücre duvarı bağlantılı protein aşısının ve bazı mikrobiyal ajanların, S. aureus‘un hücrelere yapışmasını engelleyebileceğini göstermektedir. Üçüncü aşamada, nanopartiküller, fotokimyasal içselleştirme (PCI), hücreye nüfuz eden peptitler (CPP’ler), antimikrobiyal peptitler (AMP’ler) ve bakteriyofaj tedavisi, bakterileri etkili bir şekilde ortadan kaldırabilir. Bu yazıda, çok sayıda çalışma gözden geçirilerek, infeksiyon sürecindeki son gelişmeler ve S. aureus‘un hücre içine yerleşmesinin önlenmesi ve tedavisi özetlenmiştir.”
Li J, Wen Q, Gu F, An L, Yu T. Non-antibiotic strategies for prevention and treatment of internalized Staphylococcus aureus. Front Microbiol. 2022: 3303.