Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
9
Eylül
2025
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

KLİMİK Derneği Okulu (KİDOK) Uygulamalı Teorik Eğitim Programı (KUTEP) (17-21 Aralık 2025, İstanbul)

KLİMİK Derneği Okulu (KİDOK) Projesi kapsamında düzenlenen “KLİMİK Derneği Uygulamalı Teorik Eğitim Programı (KUTEP) 17-21 Aralık 2025 tarihleri arasında İstanbul’da Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde düzenlenecektir. Sekizincisi yapılacak olan KİDOK eğitim programı iki aşamalı olarak gerçekleştirilecektir.

Ayrıntılı Bilgi ve Başvuru İçin Tıklayınız

Potansiyel Donör ve Donör Bakımında Kırılgan Noktalar Simpozyumu (27 Eylül 2025, İstanbul)

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği ve Türk Yoğun Bakım Derneği (TYBD) iş birliği ile 27 Eylül 2025 Cumartesi günü 13.00-16.30 saatleri arasında Yeditepe Üniversitesi, Koşuyolu Hastanesi, 4. Kay Konferans Salonu, İstanbul adresinde “Potansiyel Donör ve Donör Bakımında Kırılgan Noktalar Simpozyumu” gerçekleştirilecektir.

Tüm üyelerimiz davetlidir.

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Program İçin Tıklayınız

5 Soru 5 Yanıt: Akut Menenjit

Eylül 2025’in 5 Soru 5 Yanıt’ı yayımlandı. Soruları yanıtlamak için KLİMİK Uygulamaları ziyaret edebilirsiniz.

5 Soru 5 Yanıt İçin Tıklayınız

KLİMİK Podcast: HIV İle Yaşayan Bireylerde Sarkopeni

KLİMİK Podcast yayınlarından bir yenisi ile karşınızdayız. Bu bölümümüzde, HIV ile yaşayan bireylerde son yıllarda giderek daha fazla önem kazanan bir konuya, sarkopeniye odaklanıyoruz; yani kas kütlesi, gücü ve fonksiyonundaki ilerleyici kayıplar. Bu önemli konuyu, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’ndan alanında deneyimli iki değerli konuğumuzla birlikte ele alıyoruz: Prof. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu ve Doç. Dr. Zuhal Yeşilbağ. Kendileriyle HIV ile yaşayan bireylerde sarkopeni riskini, klinik belirtileri, tanı kriterleri ve güncel tedavi yaklaşımlarını konuştuk.  Hocalarımıza yoğun programları arasında bize vakit ayırdığı için teşekkür ediyor sizlere de keyifli dinlemeler diliyoruz.

Erken Sifiliste Tek Doz ve Üç Doz Benzatin Penisilin G Tedavisinin Karşılaştırılması

Çok merkezli randomize kontrollü bir çalışmada erken dönem sifilisli 249 hasta tek doz (2.4 milyon ünite) ya da üç hafta ardışık doz benzatin penisilin G ile tedavi edilmiş. Katılımcıların %19’u primer, %47’si sekonder, %33’ü ise erken latent sifilis evresinde yer almış. Altı ay sonunda serolojik yanıt oranı tek doz grubunda %76, üç doz grubunda ise %70 bulunmuş ve tek dozun üç doza göre geri kalmadığı (non-inferior) gösterilmiş. HIV pozitif ve negatif hastalarda da benzer yanıt oranları saptanmış. Hiçbir grupta klinik relaps ya da tedavi başarısızlığı bildirilmemiş, en sık yan etki her iki grupta da enjeksiyon bölgesinde ağrı ve hassasiyet olarak kaydedilmiş. Bu sonuçlar, erken sifiliste tek doz benzatin penisilin G tedavisinin üç dozla eşdeğer etkinlikte olduğunu düşündürmüş.

Hook EW 3rd, Dionne JA, Workowski K, et al. One dose versus three doses of benzathine penicillin g in early syphilis. N Engl J Med. 2025; 393 (9): 869-78.

Makale için Tıklayınız

Sanal İnfeksiyon ile Nöronal Uyarım Bağışıklık Tepkisini Tetikliyor

Araştırmacılar, sanal gerçeklik ortamında hasta görünen avatarlarla karşılaşmanın insan beyninde ve bağışıklık sisteminde nasıl bir etki yarattığını incelemişler. Katılımcılar öksüren veya cilt döküntüsü gösteren avatarlarla karşılaştıklarında beyinlerinde kişisel alan algısı ve tehdit tanımayla ilişkili bölgelerin aktive olduğu gösterilmiş. Bu aktivasyonların gerçek bir infeksiyon tehdidi varmış gibi bağışıklık sistemine savunma sinyalleri gönderdiği ortaya konmuş. Kan örneklerinde de doğal bağışıklığın erken savunma hücrelerinden olan lenfoid hücrelerin sayısının ve aktivasyon düzeylerinin arttığı saptanmış. Bu bağışıklık yanıtının grip aşısına verilen yanıtla kıyaslanabilir düzeyde olduğu ve HPA ekseni üzerinden düzenlendiği bildirilmiş. Sonuç olarak, hasta birini görmek gibi yalnızca görsel ipuçlarının bile henüz fiziksel bulaş olmadan bağışıklık hazırlığını tetikleyebildiği, bunun da “davranışsal bağışıklık sistemi” teorisini desteklediği gösterilmiş.

Trabanelli S, Akselrod M, Fellrath J, et al. Neural anticipation of virtual infection triggers an immune response. Nat Neurosci. 2025; 28 (9): 1968-77.

Makale için Tıklayınız

Kandidemiye Bağlı Oftalmik Tutulumun Türe Özgü Riski: “Propensity-Matched” Risk Analizi

Kang ve arkadaşları, 2014–2023 yılları arasında kandidemi tanısı almış 674 hastayı retrospektif olarak incelemişler ve bu olguların %5’inde endoftalmi, %10’unda ise olası korioretinit saptamışlar. Türlere göre dağılım incelendiğinde endoftalmi prevalansının Candida albicans (%7) ve C. tropicalis’te (%10) daha yüksek, buna karşılık C. glabrata, C. parapsilosis ve C. krusei’de düşük olduğu gösterilmiş. ”Competing risk” ve ”propensity-score match” analizlerinde C. albicans ve C. tropicalis’in, diğer Candida türlerine kıyasla anlamlı şekilde daha fazla oftalmik tutulum riski taşıdığı bildirilmiş. Çalışma, kandidemili tüm olgularda önerilen funduskopik değerlendirmenin özellikle bu iki türde kritik önem taşıdığını vurgulamış.

Kang SW, Han S, Kim G, et al. Species-specific risk of ophthalmic involvement in candidaemia: a propensity-matched competing risk analysis. Clin Microbiol Infect. 2025; 31 (9): 1553-9.

Makale için Tıklayınız

İnflamatuar Romatizmal Hastalıkları Olan Hastalarda İnfeksiyonlar Sırasında İmmünomodülatör Ajanların Kullanımının Devam Ettirilmesi veya Geçici Olarak Kesilmesi: Randomize Kontrollü Bir Çalışma

İnflamatuar Romatizmal Hastalıkları Olan Hastalarda İnfeksiyonlar Sırasında İmmünomodülatör Ajanların Kullanımının Devam Ettirilmesi veya Geçici Olarak Kesilmesi: Randomize Kontrollü Bir Çalışma
Opdam ve arkadaşları, inflamatuar romatizmal hastalığı olan 1142 hastayı içeren çok merkezli, randomize kontrollü çalışmada infeksiyon sırasında immünomodülatör tedavinin sürdürülmesi ile geçici olarak kesilmesini karşılaştırmışlar. Takip süresince 474 hasta klinik olarak anlamlı infeksiyon geliştirmiş ve bunların %5.1’inde (kesme grubu) ve %3.7’sinde (devam grubu) ciddi infeksiyon görülmüş. İki grup arasında ciddi infeksiyon riski açısından anlamlı fark olmadığı, CACE analizinde ise tedaviye devam lehine hafif bir avantaj bulunduğu bildirilmiş. Çalışma, infeksiyon sırasında immünomodülatör ajanların kesilmesi veya sürdürülmesinin benzer sonuçlara yol açtığını ve tedavinin sürdürülmesinin güvenli olabileceğini düşündürmüş.

Opdam MAA, den Broeder N, van Crevel R, et al. Continuation versus temporary interruption of immunomodulatory agents during infections in patients with inflammatory rheumatic diseases: a randomized controlled trial. Clin Infect Dis. 2025: ciaf442.

Makale için Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr