Tanımlanan toplam 2100 çalışmadan, 250 351 COVID-19 hastasını içeren ve kriterleri karşılayan 57 çalışma dahil edilmiş. Hayatta kalanların ortalama yaşı 54.4 (+/-8.9), 140 196 (%56) ’sı erkekmiş ve 197 777 (%79)’si akut COVID-19 sırasında hastaneye kaldırılmış. Çalışmaların çoğu (45 araştırma) yüksek gelirli ülkelerde yapılmış. En az bir PASC yaşayan COVID-19 hastalarının medyan (IQR) oranı bir ayda (kısa vadede) %54 (%45-%69; 13 çalışma), %55 (%34,8-%65.5; 38 çalışma) imiş. İki ila beş ayda (orta vadeli) ve altı veya daha fazla ayda (uzun vadeli) %54 (%31-%67; dokuz çalışma) en az bir PASC saptanmış. En yaygın pulmoner sekeller, nörolojik bozukluklar, ruh sağlığı bozuklukları, fonksiyonel hareket bozuklukları ve genel ve yapısal semptomlar, AC radyolojisinde anormallik (medyan [IQR], %62.2 [%45.8-76.5%]), konsantrasyon güçlüğü (medyan [IQR], %23.8 [%20.4-25.9]), yaygın anksiyete bozukluğu [(medyan [IQR], %29.6 [%14-%44)], genel fonksiyonel bozukluklar [medyan [IQR], %44.0 (%23.4-%62.6)] ve yorgunluk veya kas zayıflığı (medyan [IQR], sırasıyla %37.5 [%25.4-%54.5)] bulunmaktaymış. Sıklıkla bildirilen diğer semptomlar arasında kardiyak, dermatolojik, sindirim ve kulak, burun ve boğaz bozuklukları yer almış.
Bu sistematik derlemede, COVID-19’dan sonra hastaların yarısından fazlasının altı ay sonra PASC yaşadığı belirlenmiş. Araştırmacılar bu uzun vadeli PASC etkilerinin, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde mevcut sağlık hizmeti kapasitesini aşabilecek bir ölçekte ortaya çıkabileceğini belirtiyorlar.
Groff D, Sun A, Ssentongo AE, et al. Short-term and long-term rates of postacute sequelae of SARS-CoV-2 infection: a systematic review. JAMA Netw Open. 2021; 4 (10): e2128568.