COVID-19 pandemisinin başından beri hastalığın seyri ile ilgili çok sayıda çalışma bulunmaktadır ve bunlar göstermektedir ki hastalığın ciddiyeti özellikle ileri yaş ve altta yatan ek hastalıklarla ilişkilidir. Ancak neden ek hastalığı olmayan bazı genç hastalarda hastalık ciddi seyrederken bazı yaşlı hastalarda üst solunum yolu infeksiyonu semptomları dahi görülmüyor?
2020’de başlatılan COVID-19 Citizen Science Study çalışmasında potansiyel kemik iliği donörü olan 30 000 kişi takip edilmiş. Bunlardan aşılanmamış 1428’inin COVID-19 test sonucu pozitifmiş. Bu hastalar Avrupa ve Amerika kökenliler şeklinde iki ayrı kohortta incelenmiş. Bu hastalardaki asemptomatik infeksiyonların beş ayrı HLA geni ile ilişkisi araştırılmış.
Hastaların 1292’si semptomatik iken 136 hasta asemptomatik saptanmış. En yakın ilişkili varyant, başka bir deyişle allel, HLA-B*15:01 imiş. Asemptomatik hastaların %20’sinde bu varyant pozitif saptanmış; semptomatik hastaların ise yalnızca %9’unda pozitifmiş. Varyantın iki kopyasına sahip olanlarda (her iki ebeveynden kalıtılmış olanlar) asemptomatik infeksiyon ihtimali, sahip olmayanlara kıyasla sekiz kat fazlaymış. Bu allele sahip olanlarda sitotoksik T hücrelerin SARS-CoV-2’yi hedeflediği görülmüş. Araştırma, HLA-B*15:01’in solunum yolu koronaviruslarına ve SARS-CoV-2 spike proteinlerine karşı afinitesi olduğunu ortaya koymuş. Özellikle daha önce diğer soğuk algınlığı viruslarına maruz kalanlarda T lenfositlerin immünolojik hafıza yoluyla SARS-CoV-2’yi tanıdığı ve hızlıca yok ettiği belirtilmiş.
İleri çalışma gerektiren asıl sorunun “Bu hastalardaki T lenfositlerinin virusa karşı afinitesi neden yüksektir?” olduğu belirtilmiş.
Abbasi J. A Genetic Explanation for Why Some People Had Asymptomatic COVID-19. JAMA. 2 Ağustos 2023.