Staphylococcus aureus kaynaklı infektif endokardit (IE) %20-30’luk yüksek mortalite ile ilişkilidir ve bu oran son yıllarda iyileşme göstermemiştir. Metisiline duyarlı S. aureus (MSSA) infektif endokardit tedavisinde antistafilokokal penisilin ve sefazolin eşit derecede etkili kabul edilmekte ve ilk basamak tedaviler olarak önerilmektedir. Ancak MSSA’nın çoğu blaZ geni taşır ve bazı suşlar yüksek bakteri yoğunluğunda antibiyotiğe direnç geliştiren “inokulum etkisi” gösterir. Bu durum IE gibi bakteriyel yoğunluğun yüksek olduğu infeksiyonlarda klinik olarak önemli olabilir.
Bu çalışmada MSSA izolatlarının fenotipik özellikleri, kullanılan β-laktam türü ve hasta sonuçları arasındaki ilişki incelenmiş. 2016-2022 yılları arasında Fransa’daki üç üniversite hastanesinde MSSA IE tanısı alan 216 hasta retrospektif olarak çalışmaya dahil edilmiş. Klinik izolatlar, blaZ varlığı ve sefazolin ile oksasiline karşı inokulum etkisi açısından test edilmiş. Çalışmada ortalama yaş 65, erkek oranı %70.4 bulunmuş ve tedavide %64.4 antistafilokokal penisilin, %35.6 sefazolin seçilmiş. Sol taraflı IE’de %24.4’tü ve tedavi seçimi açısından fark görülmediği gösterilmiş. BlaZ pozitif suşlarda mortalite %29.5 (38/129), blaZ negatif suşlar %11.8 (6/51) (p=0.01) olarak gözlenmiş. Verilen tedaviye inokulum etkisi gösteren suşlarda mortalite %40.3 (252), inokulum etkisi göstermeyen suşlarda ise %19.4 (13/67) (p=0.005) saptanmış. Çok değişkenli analizde inokulum etkisinin ölüm riskini bağımsız olarak 2.84 kat artırdığı gösterilmiş (HR 2.84; %95 GA, 1.28-6.30; p=0.01).
Sonuç olarak MSSA IE tedavisinde inokulum etkisinin 28 günlük mortaliteyi artırdığı saptanmış. MSSA izolatlarının inokulum etkisi açısından fenotiplemesinin β-laktam antibiyotik seçimini yönlendirebileceği ve hasta sonuçlarını iyileştirebileceği ifade edilmiş.
Jean B, Crolle M, Pollani C, et al. β-Lactam inoculum effect in methicillin-susceptible Staphylococcus aureus infective endocarditis. JAMA Netw Open. 2024; 7 (12): e2451353.