Günümüzde hepatit B virusu (HBV) infeksiyonunun yönetimi, viral aktivitenin, hastalık ilerlemesinin ve tedavi yanıtının sürekli ve uygun şekilde izlenmesine dayanmaktadır. Geleneksel HBV infeksiyonu biyobelirteçleri, klinik sonuçları veya tedavi başarısını tahmin etmede birçok sınırlamaya sahiptir. HBV kor antikorlarının kantitasyonu (qAnti-HBc), çoklu teşhis problemlerini çözmede kullanılabilen, invazif olmayan yeni bir biyobelirteçtir. İnfeksiyon fazları, hepatik inflamasyon ve fibrozis düzeyi, kronik infeksiyon sırasındaki alevlenmeler ve gizli infeksiyon varlığı ile iyi korelasyon gösterdiği bildirilmiştir. Ayrıca, qAnti- HBc seviyesinin, spontan veya tedavi kaynaklı HBeAg ve HBsAg seroklirensi, tedavinin kesilmesinden sonra nüksetme, karaciğer transplantasyonundan sonra yeniden infeksiyon ve immünsupresyon üzerine viral reaktivasyonun öngördürücüsü olduğu kabul edilmiştir. Bununla birlikte, qAnti-HBc’ye tüm ikilemleri çözmek için tek bir tanı testi olarak güvenilemez ve tanısal ve prognostik gücü, diğer tanısal biyobelirteçlerle (HBV DNA, HBeAg, qHBsAg ve anti-HBs antikorları) birleştirildiğinde çok daha iyileştirilebilir. qAnti-HBc’nin klinik faydası ve ölçümü için kullanılan yöntemler bu derlemenin odak noktasıdır.
Lazarevic I, Banko A, Miljanovic D, Cupic M. Clinical utility of quantitative HBV core antibodies for solving diagnostic dilemmas. Viruses. 2023; 15 (2): 373.