2020’de WHO kılavuzları, rifampisine dirençli tüberkülozun tedavisi için bedaquilin, levofloksasin veya moksifloksasin, etionamid, etambutol, yüksek doz izoniazid, pirazinamid ve klofaziminden oluşan standard, tamamen oral kısa tedavi rejiminin (STR) kullanımına öncelik verdi. Bu çalışmada ise etionamid, etambutol, izoniazid ve pirazinamidin linezolid, sikloserin veya delamanid (veya bir kombinasyon) ile değiştirildiği üç adet dokuz aylık tamamen oral modifiye edilmiş STR’ler (mSTR’ler) değerlendirilmiş.
Çok ülkeli, prospektif, tek kollu, kohort çalışması, 2020-23 yılları arasında DSÖ Avrupa bölgesindeki 13 ülkede florokinolonlara duyarlı, rifampisine dirençli akciğer tüberkülozu için mSTR’lerin etkinliğini ve güvenliğini incelemiş. Altı yaş ve üzeri katılımcılar şu iki rejimden birini almış: bedaquilin, linezolid, levofloksasin, klofazimin ve sikloserin veya bedakilin, linezolid, levofloksasin, klofazimin ve delamanid. Altı yaşından küçük çocuklara delamanid, linezolid, levofloksasin ve klofazimin verilmiş. Katılımcılar, tedaviyi başarıyla tamamladıktan sonra nüksetmeyi ve ölümü tespit etmek için 12 ay boyunca takip edilmiş. Birincil sonuç, 22 aylık çalışma takibinden önce başarısız bir çalışma sonucuna (tedavi başarısızlığı, tedavi sırasında takip kaybı, ölüm veya nüks olarak tanımlanan) sahip olmamanın kümülatif olasılığı imiş. Birincil güvenlik sonucu, tedavi kürü sırasında derece üç veya daha yüksek şiddette her bir ilgili olumsuz olayın (periferik nöropati, optik nörit, miyelosupresyon, hepatit, uzamış QT aralığı, hipokalemi ve akut böbrek hasarı) görülme sıklığıymış.
Toplam 7272 hasta taranmış ve 2636 kişi tedavi grubuna dahil edilmiş. Tedavi başarısı 2181 (%82.7) katılımcıda gösterilmiş. Tedavinin başlamasından 22 ay sonra başarısız çalışma sonucu elde edilmemesinin kümülatif olasılığı %79 bulunmuş. Artan yaş, HIV pozitiflik durumu, iki taraflı kavite varlığı, sigara içme öyküsü, başlangıçtaki anemi, işsizlik, başlangıçtaki karaciğer enzimlerinde yükselme ve aşırı alkol kullanımı başarısız tedavi sonuçlarıyla ilişkili bulunmuş. Katılımcılardan 252 (%9.0)’sinde 301 advers olay kaydedilmiş.
Sonuç olarak yüksek tedavi başarısı ve iyi güvenlik sonuçları, mSTR’lerin programatik koşullarda, özellikle de halihazırda DSÖ tarafından önerilen altı aylık rejime uygun olmayan bireylerde ve alternatif seçeneklere ihtiyaç duyulan ortamlarda kullanılmasına yönelik önemli bir potansiyele işaret ettiği vurgulanmış.
Korotych O, Achar J, Gurbanova E, et al. Effectiveness and safety of modified fully oral 9-month treatment regimens for rifampicin-resistant tuberculosis: a prospective cohort study. Lancet Infect Dis. 2024: S1473-3099(24)00228-7.