Hafif ila orta şiddette COVID-19 hastalarında oral antivirallerin etkinliğine ilişkin verilere acilen ihtiyaç vardır. Bu retrospektif kohort çalışması, omikron BA.2 alt değişkeninin baskın olduğu bir pandemik dalga sırasında hafif ila orta şiddette COVID-19’lu hastanede yatan hastalarda molnupiravir veya nirmatrelvir-ritonavir kullanımıyla ilişkili klinik ve virolojik sonuçları değerlendirmeyi amaçlamış.
6 Şubat-26 Nisan 2022 tarihleri arasında Hong Kong’da doğrulanmış SARS-CoV-2 infeksiyonu teşhisi ile hastaneye kaldırılan, bölge çapında retrospektif bir hasta kohortunun verileri analiz edilmiş. Çalışmaya kabul tarihleri COVID-19 teşhisinin doğrulanmasından önceki veya sonraki üç gün içinde olan hastalar dahil edilmiş. Semptomların başlamasından beş günden fazla bir süre sonra hastaneye kabul edilenler, 18 yaşından küçük olanlar, başvurudan önce oral antiviral kullanım öyküsü olanlar, başvuruda ek oksijene ihtiyaç duyanlar, nirmatrelvir-ritonavir kullanımına karşı ilaca bağlı kontrendikasyonları olanlar veya şiddetli böbrek veya ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalar dışlanmış.Oral antiviral molnupiravir veya nirmatrelvir-ritonavir alan hastalar, 1:1 oranında eğilim skoru eşleştirmesi kullanılarak kontrollerle eşleştirilmiş. Birincil sonuç tüm nedenlere bağlı mortalite olup ikincil sonuçlar arasında hastalık progresyonu [tüm nedenlere bağlı mortalite, invazif mekanik ventilasyon (IMV)başlatılması, yoğun bakım ünitesine (YBÜ) kabul veya oksijen tedavisi ihtiyacı] ve bu bireysel hastalık progresyonu sonuçlarının her biri ve düşük viral yüke ulaşma süresi (RT-PCR döngüsü eşik değeri ≥30) bileşik sonucu yer almıştır.
Çalışma döneminde SARS-CoV-2 infeksiyonu ile hastaneye yatırılan ve ortalama 41.3 gün takip edilen 40 776 hasta tespit edilmiş (toplam 925 713 kişi-gün). Dışlamalar ve eğilim skoru eşleştirmesinden sonra, 1856 molnupiravir alıcısı ve 1856 eşleştirilmiş kontrol ve 890 nirmatrelvir-ritonavir alıcısı ve 890 eşleştirilmiş kontrol dahil edilmiş. Molnupiravir alıcılarında [10 000 kişi-gün başına ham insidans oranı 19.98 olay (%95 CI 16.91-23.45)] eşleşen kontrollere [38.07 olay (33.85-42.67); HR 0.48 (%95 CI 0.40-0.59), p<0.0001] kıyasla ve nirmatrelvir-ritonavir alıcılarında [10.28 olay (7.03-14.51)] eşleşen kontrollere [26.47 olay (21.34-32.46); HR 0.34 (0.23-0.50), p<0.0001] kıyasla tüm nedenlere bağlı ölüm riski daha düşük gözlenmiş.
Oral antiviral alıcıları ayrıca bileşik hastalık ilerlemesi sonucu açısından daha düşük riske sahipmiş [molnupiravir HR 0.60 (%95 CI 0.52-0.69), p<0.0001; nirmatrelvir-ritonavir 0.57 (0.45-0.72), p<0.0001] ve oksijen tedavisi ihtiyacı [molnupiravir 0.69 (0.57-0.83), p=0.0001; nirmatrelvir-ritonavir 0.73 (0.54-0.97), p=0.032)]kontrol grubuna kıyasla daha düşükmüş. Düşük viral yüke ulaşma süresi, oral antiviral alıcıları arasında eşleştirilmiş kontrollere kıyasla önemli ölçüde daha kısaymış [molnupiravir HR 1.38 [%95 CI 1.15-1.64], p=0.0005; nirmatrelvir-ritonavir 1.38 [1.07-1.79], p=0.013). IMV başlanması ve YBÜ’ye kabul açısından anlamlı farklılık bulunmamış.
Sonuç olarak erken başlanan oral antivirallerin, SARS-CoV-2 omikron BA.2 dalgası sırasında, kabul sırasında oksijen tedavisi gerektirmeyen hastanede yatan hastalarda önemli klinik fayda gösterdiği ve bu hasta popülasyonunda oral antivirallerin erken kullanımını desteklediği belirlenmiş.
Wong CKH, Au ICH, Lau KTK, Lau EHY, Cowling BJ, Leung GM. Real-world effectiveness of early molnupiravir or nirmatrelvir-ritonavir in hospitalised patients with COVID-19 without supplemental oxygen requirement on admission during Hong Kong’s omicron BA.2 wave: a retrospective cohort study. Lancet Infect Dis. 2022; 22 (12): 1681-93.