Özverili çalışmaları ve öncü araştırmalarıyla mikrobiyoloji alanında büyük iz bırakan Prof. Dr. Kenan Midilli vefatının ardından çalışmalarıyla anılmaya devam etmektedir. Kendisi öncü düşünceleri ve yenilikçi yöntemleriyle bilime önemli katkılarda bulunmuş, birçok başarılı projeye öncülük etmiştir. Alanında tanınan bir otorite olarak genç nesillere ilham vermiş ve geleceğin bilim insanlarına yön göstermiştir.

Derneğimiz tarafından Prof. Dr. Kenan Midilli’nin anısını yaşatmak ve bilim öncülüğünün devamını sağlamak amacıyla bir proje ödülü sunulacaktır. Bu ödülle gelecekteki mikrobiyoloji araştırmalarını şekillendirecek çalışmalar yürüten genç ve yetenekli araştırmacıları desteklemek amaçlanmaktadır.

Prof. Dr. Kenan Midilli’nin bilime olan katkılarını onurlandırmak ve gelecek nesillerin de aynı tutku ve özveriyle mikrobiyoloji alanında ilerlemesini sağlamak için sizleri bu anlamlı projeye katılmaya davet ediyoruz.

Bilimle dolu bir geleceğe birlikte ilerleyelim!

Bilgi ve Başvuru İçin Tıklayınız

Derneğimizin 2024-2025 dönemi bilimsel toplantıları Ankara’daki “V. KLİMİK Ankara Günleri” toplantısıyla devam ediyor. 26 Mart 2025 Çarşamba günü, 17.00-19.00 saatleri arasında İbni Sina Hastanesi, Hasan Ali Yücel Toplantı Salonu’nda yapılacak olan toplantıya tüm üyelerimizi bekliyoruz.

Saygılarımızla.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Toplantı Programı İçin Tıklayınız

KLİMİK Dergisinin Mart 2025 sayısı yayımlandı. Emek veren ve katkı sağlayan herkese teşekkürlerimizi sunarız.

Dergi İçin Tıklayınız

Önceki çalışmalar protez eklem infeksiyonu (PJI) için iki aşamalı reimplantasyon ameliyatından sonra uzun süreli oral antibiyotik kürlerinin uygulanmasının tekrarlayan PJI oranını düşürdüğünü göstermiştir. Ancak, bu antibiyotik kullanımının meydana gelen sonraki PJI’de antibiyotik direnci riskini artırdığı konusunda endişe vardır.

Bu çalışmada Amerika Birleşik Devletleri’nin ‘Veterans Affairs’ ulusal hastane sisteminde PJI için iki aşamalı reimplantasyon ameliyatı geçiren hastalar retrospektif olarak incelenmiş. İki aşamalı reimplantasyondan sonra en az iki hafta oral antibiyotik alan kişileri almayanlarla karşılaştırılmış. Birincil sonuç, tekrarlayan PJI’de dört sınıf antibiyotiğe (tetrasiklinler, florokinolonlar, oral beta-laktamlar ve sülfonamidler) dirençli organizmaların oranı, ikincil sonuçlar tekrarlayan PJI ve ölüm olarak belirlenmiş. PJI için iki aşamalı reimplantasyon geçiren 605 hastadan 154’ü ameliyattan sonra en az 14 gün antibiyotik alırken, 451 hasta almamış. Uzun süreli antibiyotik alan hastalarda tekrarlayan PJI’ye neden olan bakterilerin tetrasiklinlere ve trimetoprim-sülfametoksazole dirençli olma olasılığı daha yüksekken oral beta-laktamlarda veya florokinolonlarda artış belirlenmemiş. İki grup arasında tekrarlayan PJI veya ölüm riski açısından bir fark yokmuş.

İki aşamalı reimplantasyondan sonra uygulanan uzun süreli oral antibiyotik tedavisinin sonraki PJI’de bazı antibiyotiklere karşı direnç riskini artırdığı sonucuna varılmış. Riskleri en aza indirmek, faydaları en üst düzeye çıkarmak için en iyi antibiyotiğin seçilmesi ve iki aşamalı reimplantasyondan sonra antibiyotik kullanım süresinin belirlenmesi için daha fazla araştırma yapılması önerilmiş.

Payne J, Sutton JD, Blackburn BE, et al. Effect of oral antibiotics after two-stage revision for periprosthetic joint infection on subsequent antibiotic resistance within a national cohort of United States veterans. J Bone Jt Infect. 2025; 10 (1): 7-14.

Makale İçin Tıklayınız

“Olduğumuz aşı bizi ömür boyu koruyacak mı?” sorusuna yanıt verebilecek önemli bir çalışma! Çalışma, Ocak ayı başında Nature Portfolio’da yayımlanmış. Özeti aşağıda:

“İnsanlarda AS03 adjuvanı ile ve adjuvansız H5N1 influenza aşısına karşı bağışıklık tepkilerini araştırmak; antikor tepkisinin büyüklüğünü ve dayanıklılığını etkileyen faktörleri belirlemek için sistem aşı bilimi analizi gerçekleştirdik. Bulgularımız antikor tepkisinin uzun ömürlülüğünü öngören yedinci günde trombosit ve adezyonla ilişkili olarak kanda bir transkripsiyon imzası ortaya koydu ve trombositlerin antikor tepkisi dayanıklılığını düzenlemede potansiyel bir rol oynayabileceğini düşündürdü. Trombositler megakaryositlerden kaynaklandığı için, trombopoietin (TPO) aracılı megakaryosit aktivasyonunun antikor tepkisinin uzun ömürlülüğü üzerindeki etkisini araştırdık. TPO uygulamasının aşı kaynaklı antikor tepkilerinin dayanıklılığını artırdığını bulduk. TPO ile aktive edilen megakaryositler ayrıca, integrin β1/β2 aracılı hücre-hücre etkileşimleri ve sağkalım faktörleri APRIL ve MIF-CD74 ekseni aracılığıyla insan kemik iliği plazma hücrelerinin sağkalımını destekledi. Makine öğrenimini kullanarak, yedi bağımsız denemeden elde edilen altı aşının antikor tepkisinin uzun ömürlülüğünü öngören ve aşı dayanıklılığı için korunan bir mekanizmayı vurgulayan, trombositle ilişkili imzaya dayalı bir sınıflandırıcı geliştirdik.”

Cortese M, Hagan T, Rouphael N, et al. System vaccinology analysis of predictors and mechanisms of antibody response durability to multiple vaccines in humans. Nat Immunol. 2025; 26 (1): 116-30.

Makale İçin Tıklayınız

Pseudomonas aeruginosa (PA), yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) edinilen pnömonide yaygın bir patojendir. Bu çalışmanın amacı PA YBÜ pnömonisi (PAIP) insidansını belirlemek ve vücudun farklı bölgelerinde PA kolonizasyonu ile ilişkisini araştırmak olarak belirlenmiş. YBÜ’ye kabulde mekanik ventilasyondaki yetişkin hastalar Avrupa’daki 30 YBÜ’de prospektif olarak izlenmiş. Perianal bölgede ve alt solunum yollarında PA kolonizasyonu YBÜ’ye kabulden sonraki 72 saat içinde ve YBÜ’den taburcu olana kadar haftada iki kez değerlendirilmiş. PAIP gelişimi günlük olarak değerlendirilmiş.
Toplam 1971 olgu izlenmiş. Yoğun bakım ünitesine kabulün ilk 72 saatinde PA ile kolonizasyon prevalansı %10.4 (179 perianal ve 51 solunum) iken, YBÜ’de kalış süresince edinilmiş PA kolonizasyonu insidansı %7.0 (158 perianal ve 47 solunum) bulunmuş. PAIP gelişen 43 (%1.8) hastanın 11 (%25.6)’inde kabul sırasında PA ile kolonizasyon saptanırken, 9 (%20.9)’unda PAIP başlangıcından önce YBÜ’de edinilmiş kolonizasyon saptanmış. Hem perianal (ayarlanmış alt dağılım tehlike oranı=4.4; %95 GA=1.7-11.6) hem de solunum kolonizasyonu (ayarlanmış alt dağılım tehlike oranı=4.6, %95 GA=1.9-11.1) PAIP gelişimiyle bağımsız olarak ilişkili bulunmuş.
PA kolonizasyonu saptanan hastalarda PAIP insidansı kolonizasyon saptanmayan hastalara göre daha yüksekmiş. Hem rektumun hem de solunum yolunun kolonizasyonu PAIP gelişimiyle ilişkiliymiş. PA kolonizasyonunun daha sonraki infeksiyonlar için riski artırmasının hedefli koruyucu müdahaleler açısından fırsat sunduğu belirtilmiş.

Recanatini C, van Werkhoven CH, van der Schalk TE, et al. Impact of Pseudomonas aeruginosa carriage on intensive care unit-acquired pneumonia: a European multicentre prospective cohort study. Clin Microbiol Infect. 2025; 31 (3): 433-40.

Makale İçin Tıklayınız

14 Ağustos 2024’te Dünya Sağlık Örgütü, Afrika’daki birçok ülkede görülen M-çiçeği (mpox) salgını ve küresel olarak hızla yayılması nedeniyle uluslararası endişe verici halk sağlığı acil durumu ilan etti. M-çiçeği için ilk uluslararası endişe verici halk sağlığı acil durumu Temmuz 2022’de ilan edildi ve küresel vakalardaki sürekli düşüşün ardından Mayıs 2023’te sona erdi. 2022’de Türkiye’de 12 M-çiçeği vakası bildirildi, ancak bu sayının daha yüksek olması bekleniyor. Bu çalışmada, PubMED, Google, Türkçe veri tabanı ULAKBİM gibi arama motorları kullanılarak eksik kritik bilgileri tamamlamak için yazarlarla iletişime geçilmiş.

Bayıcı BZ, Abdel-Rahman SM, Keske Ş, et al. Mpox cases in 2022 in Türkiye and lessons for 2024. Clin Microbiol Infect. 2025; 31 (3): 480-2.

Makale İçin Tıklayınız